• Sonuç bulunamadı

Isısal GenleĢme:

3.3 SUNĠ TAġ YAPI MALZEMELERĠ (Harç, Beton) .1 Malzeme Ġç Yapı Özellikleri

3.3.7 IĢık ile Ġlgili Özellikleri

Işık ile ilgili özellikler malzemenin yüzey özelliklerine ve rengine göre, yansıtma, emme veya ışığı geçirme şeklinde olmaktadır. Beton suni taş bir malzeme olarak opak özelliktedir ve ışığı geçirmez. Açık renk beton yüksek yansıtıcılığa, koyu renk ise yutuculuğa sahiptir.

3.3.8 Fiziko-Kimyasal Özellikleri

ÇeĢitli Kimyasallar ve DıĢ Atmosferik KoĢulların Etkisi:

Dış ortam sertleşmiş betonu fiziksel ve kimyasal yönden hasara uğratır. Fiziksel etkenler arasında donma-çözülme, ardarda oluşan ıslanma-kurumayı, trafik araçları, kum fırtınaları, deniz, göl dalgalarının yaptığı aşınmaları sayabiliriz. Kimyasal etkenler arasında asitli, sülfatlı, klorlu suların ve atmosferin varlığı bulunur. Betonların kimyasal dayanıklılığını artırmak için, beton geçirimsiz olmalıdır [35]. Betonda atmosferik gazların etkisi: Atmosferdeki CO2 ve SO3 gibi gazlar yağmur suyu ile karışarak beton üzerinde karbonik (H2CO3) ve sülfürik (H2SO4) asit etkisinde bulunurlar. H2CO3 serbest kireci Ca(OH)2 haline getirerek suda erimesine, H2SO4 ise bünyesinde CaSO4 oluşturarak hacimce genleşmeye ve dağılmaya neden olur [12].

Betonda suların etkisi: Yağmur, deniz suyu ve sülfatlı, sodyumsülfatlı, magnezyum sülfatlı zemin suları beton üzerinde etkilidir. Yağmur suyu, saf durumda bulunduğunda çözme ve hidroliz kabiliyeti fazladır. Deniz suyu betonun gözenekli bir hal almasına neden olur. Betona tüm asitli sular zararlıdır, alkali suların ise zararı yoktur. Atık sular betona kuvvetli sülfat etkisi yapar. Bu suların içindeki SO3 miktarı %0.1‟i aştığı zaman betonda şişme ve parçalanma meydana getirir [12, 31].

Yağ, laktik asit ve inorganik asitler beton yüzeyinde lekelenmelere neden olabilir. Organik asitlerden molekül ağırlığı düşük olanlar betonu kemirir fakat hacmini değiştirmezler. İnorganik asitlerden H2SO4, HCI ve HNO3 betonu tahrip ederek, mukavemeti azaltır. Nitratlardan NH4NO3, sülfatlardan (NH4)2SO4 beton için zararlı etkiye sahiptir. Demir ve alüminyum da beton içinde veya yanında kullanılınca lekeler oluşabilir [31, 37].

Betonu hasara uğratan nedenlerden bazıları da biyolojik kökenlidir; betona zarar veren aerobik, anaerobik bakteriler, yosunlar da mevcuttur.

Beton içindeki bileşenlerin karşılıklı etkileşimi sonucu oluşan zararlı etkiler de vardır. Bunlar, çimento içinde hacim sabitliğini bozan serbest kireç, manyezi, MgO ve serbest SO3, betonun karma suyunun oluşturduğu etkiler, alkali-agrega reaktivitesidir [35].

Harcın Dış Etkenlere Dayanıklılığı: Sıcaklığın yükselmesi harçların katılaşmasını hızlandırmakta, düşmesi ise geciktirmektedir. Güneş ve rüzgar etkisi kısa zamanda harcın suyunu alarak hidratasyonun tamamlanmasını engellemektedir. Alüminli çimento ile yapılan harçlar hariç don etkisi diğer harç türlerine zararlı etki yapar [12]. GüneĢ Radyasyonu Etkisi:

Güneş ışınlarının malzeme üzerinde genleşme, renk kaybı, atomik yapıda bozulmalar gibi çeşitli zararlı etkileri vardır. Özellikle taze betonun güneş etkilerinden korunması gerekir; çünkü güneşin ısıtıcı etkisi beton bünyesindeki yoğuşma suyunu uzaklaştırıp, erken rötre çatlaklarına ve betonda mukavemet düşmesine neden olur. Yangın Direnci:

Normal Portland çimentosu ile yapılmış bir beton 100-150˚C‟den itibaren değişime uğramaya başlar. Önce kılcal, sonra jel boşluklarındaki su buharlaşır ve büzülme olur. Çatlakların belirmesi ile çekme dayanımı düşer, 300˚C‟den itibaren basınç dayanımı da azalmaya başlar. 400˚C‟de Ca(OH)2 CaO‟ya dönüşür; hacmi %30 mertebesinde büzülür. Söndürme sırasında püskürtülen su CaO‟yu tekrar Ca(OH)2‟ye çevirir, bu kez de hacim genişleyerek hasar meydana gelir. 400˚C aşılınca silis jelleri de parçalanmaya başlar, 600-700˚C aşıldığında tüm ögeler harap olmuştur.

Betonda yangına karşı direnç agreganın özelliklerine de bağlıdır. Kalkerlerin kirece dönüşümü daha yüksek sıcaklıklarda, 800-900˚C civarındadır. Yani kalker agregalı betonlar yangına nispeten dayanıklıdır. Ayrıca gözenekli ve hafif agrega betonlarında düşük yoğunluk yangına karşı daha iyi direnç sağlar. 600˚C‟yi aşan betonların mukavemeti ilk mukavemetlerinin ancak %20‟si olabilir. Yüksek sıcaklığa dayanması istenen betonlarda özel agregalar gerekir: bazalt, yüksek fırın cürufu, ateş tuğlası kırıkları, manyezi tuğla kırıkları.... Bu arada çimentonun da dayanıklılığının artırılması gereklidir [35].

Korozyon:

Betonda korozyon, betonun veya beton içine gömülü çelik donatının, fiziko-kimyasal çevresel dış etkenler sonucu niteliklerini kaybetmeleri anlamına gelir. Bu iki süreç birbirini etkilemektedir. Örneğin, betonun deniz suyu etkisiyle çatlaması, donatıya klor iyonlarının daha hızlı erişmesine ve donatının daha çabuk korozyona uğramasına sebep olur, ayrıca donatının paslanması sonucu meydana gelen hacim artması, betonun parçalanmasının nedenidir.

Tatlı su, karbonik asitli, magnezyum tuzları ile yüklü ve sülfatlı su, asit etkisi, tuz etkisi ve karbonatlaşma betonda korozyona neden olan dış etkenlerdir. Betonun yüzeyi altındaki suda çözünen tuzların kristallenmesi sonucu tuzlara bağlı korozyon, atmosferde bulunan CO2‟nin hidrate çimento mineralleri ile nemli ortamda korozyona girmesiyle de karbonatlaşma görülmektedir. Bunlardan başka, beton içindeki reaksiyonlara bağlı oluşan korozyon türleri de vardır. Bunlar; alkali-agrega etkisi, alkali-silis reaksiyonu, alkali-karbonat reaksiyonu, uygun olmayan çimento kullanımı ve biyolojik korozyondur [43].

Betonarmenin korozyona karşı korunmasında agreganın türünden çok betonun kalitesi önemlidir.

Fiziksel ve Kimyasal Tutunma :

Betonda agrega ile çimento arasındaki aderans önemlidir ve bu çekme mukavemetini de etkilemektedir. Bu bağlantı fiziksel ve mekanik karakterlidir. Agrega taneleri arasındaki yabancı maddeler aderansın zayıflamasına neden olur.

Harcın aderansı bağlayıcının gücüne, harcın kıvamına, yapışacak yüzeyin pürüzlülüğüne, gözenekliliğine, büyüklüğüne, su miktarına, harcın su tutuculuk

özelliklerine, harcın hava boşluğu ve basınç mukavemetine bağlıdır. Kireç ve alçı harcı taş, tuğla ile iyi aderans sağlar, ancak alçı harcının ahşapla aderansı zayıftır. Harcın yapışma mukavemeti mekanik bir olay olmaktan çok kimyasaldır. Harcın akışkanlığı artarken yapışma mukavemeti de artar. Çimentoya kireç eklemek harcın işlenebilirliğini ve dolayısıyla da yapışmasını kolaylaştırır. Harçta %12‟yi aşan bir hava boşluğu varsa, yapışma özelliğinde azalma görülür. Hava boşluklarındaki artış harcın durabilitesini artırır ancak yapışma özelliğini düşürür. Harcın kuruma

dönemindeki hava sıcaklığı ve bağıl nem de yapışmasını etkiler [42].

3.4 PĠġMĠġ TOPRAK YAPI MALZEMELERĠ