• Sonuç bulunamadı

Hz Osman Dönemindeki Faaliyetleri

Hz. Osman göreve gelince Kâ’b’ın isminin tekrar ön plana çıktığını görüyoruz. Kendisi Osman’ın yanında yer aldı. Onun yardımcılarından ve sevenlerindendi. İnsanları Halife’ye destek olmaya teşvik ediyordu.214 Hz. Osman, onu Müzeyne kabilesinin sadakalarını toplama görevine getirdi.215

Kâ’b, Hz. Osman aleyhine yakılan fitne ateşinin ortaya çıktığında da Hz. Osman’ın yanında yer aldı. Mısırlılardan beş yüz kadar kişi Medine’ye Umre yapma görüntüsü içinde yöneldikleri zaman, Halife Hz. Osman, onların fitne niyetiyle geldiklerini biliyordu. Hz. Osman, Hz. Ali’den yardım istemeyi düşündü. Bu amaçla Ali’nin evine geldi ve ondan fitnecilere gitmesini ve onları geri dönmeye ikna etmesini istedi. Ali, yanında ensardan ve muhacirûndan oluşan 30 kişilik bir toplulukla harekete geçti. O topluluğun içinde Kâ’b b. Mâlik de vardı.216 Topluluk Mısırlılarla konuştu ve onları Mısır’a dönmeye ikna etti. Bundan sonra bir takım olaylar gelişti ve Mısırlılar tekrar Medine’ye döndü. Onlarla birlikte Osman’ın hilafetini desteklemeyenler de birleşti ve Osman’ın evini muhasara altına aldılar. Rivayetler, Kâ’b b. Mâlik’in Sahabe’den ve onların çocuklarından oluşan evde, Osman’ı isyancılara karşı koruyan topluluğun arasında olduğunda birleşir. Kâ’b, silahını Osman’ı savunanların safında kullandı.217

Kâ’b, bu muhasara günlerinde ensarı, Osman’a yardım etmeye teşvik etti ve dedi ki ‘’Ey Ensar topluluğu! Allah’a iki kez yardım edin.’’218 Ensarın bir kısmı bu çağrıya olumlu yanıt verip yardım etmek için öne çıkarken bir kısmı da yerinde çakıldı kaldı, çağrıya icabet etmedi.

Bu zor günde Yezîd b. Sâbit, Osman’ın yanına girdi ve dedi ki; ‘’İşte ensar burada, kapıdadır. Dilersen biz iki kez Allah’ın yardımcılarıyız.’’ Osman dedi ki; ‘’Buna ihtiyaç yok, bu işten vazgeçin’’219

Kâ’b b. Mâlik, bu gayret ve çağrıyla yetinmedi. Kâ’b, giderek kötüleşen durumun Halife’nin öldürülmesine kadar gideceğini zannetmiyordu. Çünkü Osman’ın evi civarında ensar ve muhacirûndan 700 kadar kişi vardı. Bunlar Osman’ı

214 el-Isfehânî, a.g.e. XVI/241; ez-Zirikli, a.g.e, V/228; Kehhâle, a.g.e, II/669. 215 el-Ânî, Kâ’b b. Mâlik, s.68.

216 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, III/169. 217 el-Ânî, Kâ’b b. Mâlik, s.68-69; 218 İbn Abdilber, a.g.e, III/383.

savunuyor ve koruyorlardı. Ancak Hz. Osman, Müslüman kanı akıtılmasına karşıydı ve bu amaç uğruna kendi hayatını ortaya koymaktan çekinmiyordu. Evinde ve etrafında olanlara şöyle seslendi: ‘’Yemin ederim ki beni işiten ve bana itaat eden herkes elini bu işten çeksin, silahını bıraksın ve evine gitsin.’’ Ve böylece insanlar silahlarını bıraktılar.220

Âsiler, Hz. Osman’ın evini muhasara ettiler. Ve sonunda birkaç kişi eve girerek, Osman’ı devlet başkanı olmasına, yaşına ve okuduğu Kur’an’a hürmet etmeksizin onu şehid ettiler. Halife şehid edildiğinde, isyancılar şehirde öyle bir korku havası oluşturdular ki Mescid-i Nebî’de cemaatle namaz kılmayı bile yasakladılar. Cenaze üç gün kaldırılamamış, üç günün sonunda isyancılar, cenaze için gelenleri taşlamak için yollara durmuşlardı.221 Âsiler, Şehid Halife Osman’ı Bakî mezarlığına defnetmekten kaçındılar. Onların içindeki kin, onu Yahudilerin mezarlığına gömme fikrini ortaya atacak kadar büyüktü. Hz.Ali, Hasan, Talha b. Ubeydullah, Zeyd b. Sâbit, Kâ’b b. Mâlik, Zübeyr b. el-Avvâm, Mervan b. el-Hakem ve Osman taraftarlarından küçük bir gruptan başka hiç kimse onun cenazesine katılmaya cesaret edemedi. İnsanlar, onu gündüz vakti defnetmekten korktular. Müslümanlar akşam ile yatsı arası defin işini yaptılar.222 Cenaze namazını da bir rivayete göre Cübeyr b. Mut’im, diğer bir rivayete göre de Hakîm b. Hizâm kıldırdı. Kâ’b da cenazede hazır bulundu.223

Hz. Osman’ın halifeliği döneminde o, Hassân ve Zeyd b. Sâbit ile birlikte, halifeye hücum eden düşmanlara karşı şiddetle cephe almıştır. Osman’ın şehadetinden sonra da onun hakkında uzun mersiyeler yazdı.224

Hz. Osman şehit edilince (35/656) Kâ’b’ın bir takım sebeplerle Hz. Ali’nin yanında yer almadığı görülür.225

Kâ’b, Hz. Osman’ın şehadetine çok üzüldü. Onun ardından mersiyeler söyledi.226 Şu beyitler Kâ’b b. Mâlik’in üzüntüsünü ve durumunu izah etmektedir.

‘’(Osman) evinde bulunanlara savaşmayın,

220 İbn Kesîr, el-Bidâye VII/181.

221İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, III/187-188; Sahih-i Buhârî, Muhtasarı Tecrîd-i Sarîh, Çev. Abdullah Feyzi

Kocaer, Hüner Yay, Konya, 2004, s.451.

222 İbn Kesîr, el-Bidâye, VII/204; Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, II/221. 223 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, III/187-188.

224 Fr. Buhl, ‘’Kâ’b b. Mâlik’’, İA, VI/5; Watt, ‘’Kâ’b b. Mâlik’’ The Encylopaedia of Islam, IV/316;

Kandemir, ‘‘Kâ’b b. Mâlik’’ DİA, XXIV/5.

225 Kök, a.g.m. s.141.

Savaşmayan her bir kişiyi Allah affetsin, dedi…’’227

Onun mersiyesinde; kalp acısı, göz yaşı, Osman’ı savunmayanlara, yardım etmeyip oturup kalanlara kınama ve azarlama vardır. Kâ’b b. Mâlik, Hz. Osman’ın şehid edilmesinden sonra Mescid-i Rasûl’deki ensarın meclisine girmiş ve uzunca bir şiir inşad etmiştir. Bu şiir üzerine Mescid’de bulunanlar ağlamaya başladılar ve Allah’tan bağışlanmalarını dilediler.228

Kâ’b b. Mâlik, Hz. Osman döneminde de müşavere heyetinde bulunmuştur.229 Kâ’b, Osman’ın öldürülmesi üzerine meydana gelen savaşlara iştirak etmedi. O, fitneden uzak kalmayı tercih etti. Ali ile Muaviye’nin savaşından uzak durdu.

Kâb b. Mâlik’in torunu Abdullah (Abdurrahmanın oğlu) muhasara gününde Osman’la birlikte şehid edildi. 230

Benzer Belgeler