• Sonuç bulunamadı

Hz. İsa’nın Babasız Yaratılması

B)  Hz.İSA’NIN HAYATI

1.  Hz. İsa’nın Babasız Yaratılması

Kuran-ı Kerim’de Allah Teala Hz.Meryem’in ırzını koruduğunu, “Biz ona ruhumuzdan üfledik” demesiyle Hz.İsa’nın yaratıldığını ve bu şekilde Hz.Meryem’i ve Hz.İsa’yı alemlere bir alamet kıldığını belirtmiştir.42 Allah’ın Hz.İsa’yı babasız yaratmasından dolayı Hıristiyanlar, Allah, “Mesih b. Meryem’dir” demişlerdir. Fakat Mesih b. Meryem’i, anasını, arzdakilerin cümlesini yaratan Allah’tır.43 Allah, Kuran’da Mesih b. Meryem’in sadece bir resul olduğunu ve ondan önce de resullerin gelip geçtiğini belirtmektedir. Ardından Mesih b. Meryem’in ve anasının da yemek yedikleri ifade edilmektedir.44 Hıristiyanlar İsa’nın babasız yaratılmasından ötürü “Mesih b. Meryem Allah’ın oğludur” diyerek onu rab edinmişlerdir. Hz.İsa İsrailoğulları’na, Allah’ın, kendisinin de rabbi, onların da rabbi olduğunu, O’na ibadet etmelerini, O’nun dışında ilah olmadığını ve Allah’ın onların şirklerinden münezzeh olduğunu anlatmıştır.45 Allah Kuran-ı Kerim’de Hz.İsa’nKuran-ın ancak kendisine nimet verdikleri bir kul olduğunu ve onu

      

41 Şinasi Gündüz, Hıristiyanlık, İSAM Yayınları, İstanbul, 2008, s. 90. 

42 Enbiya, 21/91; Tahrim, 66/12. 

43 Maide, 5/17.  

44 Maide, 5/75; Maide, 5/120. 

45 Tevbe, 9/ 30-31. 

İsrailoğulları’na bir misal kıldıklarını beyan etmiştir.46 Hz.İsa daha beşikte iken ilk İsrailoğullarına konuştuğunda kendisinin Allah’ın kulu olduğunu ve ona kitap vererek nebi yaptığını söylemiştir.47

Allah, gökleri ve yeri yoktan yaratmıştır. O’nun eşi ve dengi yoktur. O’ndan başka ilah da yoktur. Dolayısıyla her şeyin rabbi olan Allah’a ibadet edilmesi gerekir.48 Yine Necran Hıristiyanları ile Hz.Muhammed arasında geçen bir diyalogda.Hz.Muhammed (s.a.v) onlara Allah’ın dışında ilah olmadığını, Allah’ın aziz olduğunu, O’nun dışında başkasına ibadet etmemelerini ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmamalarını bildirmiştir.49

Mukâtil b. Süleyman bu ayetleri yorumlarken İmran kızı Meryem’e, yani İsa’nın annesine iftira edildiğini ve hayasızlıklardan Allah’ın koruduğunu ifade etmektedir. “Biz ona ruhumuzdan üfledik” cümlesiyle, Cebrail’in (a.s) Meryem’in elbisesinin yakasına üflediğini ve bundan dolayı İsa’ya hamile kaldığını açıklamaktadır. Her ikisi de İsrailoğulları’na ibret kılınmışlardır, çünkü Meryem (a.s), insan eli değmeden hamile kalmış ve babasız olarak İsa’yı (a.s) doğurmuştur.50

Başka bir ayette yine Allah Hz.Meryem’in namusunu sapasağlam koruduğunu belirtmiştir. Mukâtil b. Süleyman’a göre bu ayet, Hz.Meryem’e yapılan zina iftirası nedeniyle nâzil olmuştur.51

Mukâtil b. Süleyman’ın verdiği bilgilere göre Mer-Ya’kûbîler’den52 olan ve aralarında es-Seyyid, el-Akîl ve diğerlerinin bulunduğu Necran Hıristiyanlarının “Allah, o       

52 Yakubiler: Süryani monofizit bir Hıristiyan cemattir. Süryani Ortodoks Klisesi, havari Petrus tarafından Antakya’da MS 34’te kurulan ilk kilise olduklarını savunmaktadır. İmparator Justinyan’ın (527-565) Roma’ya göre heretik kabul edilen mezhep liderlerini manastırlarda mahkum etmesine rağmen, karısı Teodora monofizit inancı benimsediği için monofizitlere iki rahip tayin etti. Theodore ve James adlı bu iki rahipten James, Jacob Baradaeus (ö. 578) olarak bilinmektedir ve Yakubi (Jacobite) adı bu isimden gelmektedir. Bununla birlikte, mezhep genelde kendisini Yakubi olarak değil, Antakya Süryani Ortodoks Kilisesi olarak adlandırmaktadır. Kilise, 451’deki Kadıköy Konsili’nden sonra Doğu Ortodoks Kilise’sinden ayrılmıştır. Kilisenin merkezi Suriye’de Şam’ın Bab Touma beldesindedir. Ruhani lideri ise Moran Mor Ignatius Zakka I’dir. Günümüzde toplam iki yüz bin kadar müntesibinin olduğu ve bunların çoğunun Süriye ve Lübnan’da bulunduğu bilinmektedir. (Bülent Şenay, “Ayrılmış Doğu Kiliseleri”, Yaşayan Dünya Dinleri, ed.Şinasi Gündüz, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, İkinci Baskı, İstanbul, 2007, ss. 136-138.); Şehristânî, Yakubiler’in üç uknumu benimsemekle birlikte kelimenin et ve kana inkılap edip ilah olan Mesih’in ortaya çıktığına inandıklarını açıklamaktadır. Şehristânî’ye göre Kuran’ın

Mesih b. Meryem’dir” diyerek küfre düşmüşlerdir. Bunun üzerine Hz.Muhammed’e inen ayetlerle onlara bütün yaratılmışların egemenliğinin Allah’a ait olduğu, Hz.İsa’nın babasız olarak yaratıldığı, O’nun dilediği şeyleri yaratmaya gücünün yettiği açıklanarak cevap verilmiştir.53

Kur’an, Mesih İbn Meryem’in sadece bir peygamber olduğunu ve ondan önce de peygamberler gelip geçtiğini açıklamıştır. Ardından ikisinin de yemek yediklerini ifade ederek, Meryem ve İsa’nın tanrılaştırılmalarının yanlışlığını ortaya koymaktadır. Çünkü ilahların yemek yemediklerini Hıristiyanlar da bilmektedirler.54

Hıristiyanlar bir ilme dayanmaksızın “Mesih Allah’ın oğludur” demişlerdir.

Hıristiyanlar, Hz.İsa hakkındaki bu ifadelerini Yahudiler’in “Üzeyir Allah’ın oğludur”

şeklindeki sözlerine benzetmişlerdir. Müfessirimize göre, Hıristiyanların Meryem oğlu Mesih’i rab edinmeleri, ona itaat etmeleri anlamına gelmektedir. Halbuki İsa onlara sadece tek bir ilaha ibadet etmelerini emretmişti.55 Çünkü İsa (a.s) ancak kendisine nübüvvet ile nimet verilen bir kuldur, babasız olarak doğduğu için ibret alsınlar diye bir alamet kılınmıştır.56

Böylece Hz.Meryem Hz.İsa’yı doğurup kendi ahalisine geldiğinde, Hz.İsa bir bebek olduğu halde konuşmuş ve kendisinin Allah’ın kulu olduğunu söylemiştir. Mukâtil b. Süleyman’a göre Hıristiyanların Mesih’in tanrı olduğu yönündeki iddialarının yanlışlığı, Mesih’in bu sözleriyle anlaşılmıştır. Beşikteki konuşmasında Hz.İsa ilk olarak, Allah’ın ubûdiyetini ikrar etmiş; Allah’ın kendisine kitap yani, İncil’i verip öğrettiğini ve bir nebi yaptığını söylemiştir.57

       bahsettiği Hıristiyanlar bunlardır; çünkü, Allah’ın Mesih’in cesedinde göründüğüne inandıkları ve “Allah, Mesih’tir” dedikleri için Kur’an onları kâfir olmakla itham etmiştir. (Şehristânî, Milel ve Nihal, çev.

Mustafa Öz, Litera Yayıncılık, İstanbul, 2008, s. 203.) 

53 Mukâtil b. Süleyman, a.g.e., C. I, ss. 454-455. (Maide, 5/17.) 

54 Mukâtil b. Süleyman, a.g.e., C. I, ss. 493-494, (Maide, 5/75). 

55 Mukâtil b. Süleyman, a.g.e., C. II, ss. 140-141, (Tevbe, 9/ 30-31). 

56 Mukâtil b. Süleyman, a.g.e., C. III, s. 617, (Zuhruf, 43/59).  

57 Mukâtil b. Süleyman, a.g.e., C. II, s. 530, (Meryem, 19/30).