• Sonuç bulunamadı

1.3. TÜRK HUKUKU

2.1.2. AB Hukuku

2.1.2.1. Baz Cezaya Esas Alınan Ciro

2006 Ceza Kılavuzu’nda baz cezaya esas alınan temsili miktar ihlalin gerçekleştiği ürün ve hizmet pazarındaki satışlardan elde edilen “satış değeri” (value of sales) üzerinden hesaplanmaktadır (Bael&Bellis 2010, 1100). Bu miktarın teşebbüsün gücünü, ihlalden beklenen kârı ve ihlalin doğurduğu zararı yansıttığı düşünülmektedir (Torre 2010, 367). Buna göre Komisyon, baz cezayı belirlerken, AB sınırları dahilinde ilgili coğrafi alanda yapılan, ihlalin doğrudan ya da dolaylı olarak alakalı olduğu ürün yahut hizmet satışlarının vergi öncesi değerini esas alacaktır118 (Veljanovski 2010a, 9). Bu yapılırken teşebbüsün ihlale

katıldığı son mali yılda gerçekleşen satışlar dikkate alınmaktadır.

İlgili satış değeri hesaplanırken satışların gerçekleştiği pazarın sınırlanması gerekmektedir. Buna göre her teşebbüsün ihlalle doğrudan ve dolaylı bağlantılı olarak gerçekleştirdiği satışlara bakılacaktır. İhlale katılan teşebbüslerin toplam satışlarının değerine veya toplam cirolarına bakılması ise söz konusu değildir119. Komisyon, satış değerini belirlerken teşebbüsün sağladığı en iyi

verileri kullanmaktadır. Eğer bu veriler eksikse veya güvenilir değilse elindeki kısmi verilere ve/veya elverişli diğer bütün verilere dayanarak satış değerini belirleyecektir.

International Removal Services kararında120 Komisyon, “ilişkili” (related)

ifadesinin satışlara değil mal ve hizmetlere atıf yaptığını belirtmiş, böylelikle ceza uygulanırken önce ihlalle doğrudan veya dolaylı “ilişkili” mal ve hizmetler 116,http://www.justice.gov/atr/public/press_releases/2008/234435.pdf, erişim tarihi: 19.04.2015. 117 http://www.justice.gov/atr/cases/f229200/229266.htm, erişim tarihi: 19.04.2015.

118 Veljanovski (2007, 20) cezaların ne ihlalcinin maddi kazancını ne de tüketicinin ekonomik zara- rını yansıttığını; Riley (2011, 553) bu sebeple caydırıcılığın sağlanması noktasında cironun yanlış

proxy olduğunu belirtmektedir. Allain vd. (2011b, 18) ise AB’deki mevcut hesaplama parametreler-

inin yeterli caydırıcılığı sağladığını ifade etmektedir.

119 GC Putters International v Commission (T-211/08) para.143. 120 EC International Removal Services (COMP/38.543), para.532.

belirlenmiş sonrasındaysa bu mal ve hizmetlerin satışından elde edilen değer dikkate alınmıştır (Bael&Bellis 2010, 1100).

Teşebbüs birliklerine verilecek cezalarda ihlalin üyelerin faaliyetleriyle ilgili olup olmadığına bakılmakta ve satış değeri genellikle üyelerin toplam ilgili cirosu üzerinden hesaplanmaktadır (Jephcott 2011, 220). Teşebbüs birliği verilen cezayı ödeyemezse üyelerine başvurabilir. Başvuru sonuçsuz kalırsa Komisyon birliğin karar organındaki üyeleri doğrudan cezalandırabilir (Jones ve Sufrin 2008, 1214).

Kılavuz ilgili satış değeri hesabında bir istisna hükmü içermektedir. 18. paragrafa göre ihlalin coğrafi alanı AB sınırlarının ötesine uzanıyorsa (küresel karteller gibi) sadece AB’de gerçekleşen satışlar teşebbüsün ihlaldeki ağırlığını yeterince yansıtmayabilir (Torre 2010, 372). Bu durumda teşebbüsün ihlaldeki nispi ağırlığını ve ilgili satışların AB’deki toplam boyutunu yansıtması için Komisyon küresel satışların tutarına bakabilir. Böylelikle herbir teşebbüsün ihlale konu ürün ve/veya hizmetlerdeki satış payı oranı tespit edilebilir ve AB’deki toplam ilgili satış tutarına bu oran uygulanarak teşebbüse uygulanacak cezada esas alınacak satış değeri elde edilebilir121 (Slaughter and May 2012, 14; Bael&Bellis

2010, 1091; Connor 2011, 5).

2.1.2.2. Baz Ceza Oranının Belirlenmesi

Kılavuz’un 20 ila 23. paragraflarında açıklandığı üzere belirlenebilecek en yüksek ceza oranı ilgili pazardaki satış değerinin %30’udur. 1/2003 sayılı Tüzük’te de belirtildiği gibi Komisyon bu oranı belirlerken ihlalin ağırlığına bakacaktır (Torre 2010, 374). Bu bağlamda ihlalin türü, ihlale katılan teşebbüslerin toplam pazar payı, ihlalin kapsadığı coğrafi alan ve hayata geçirilip geçirilmediği gibi unsurlar dikkate alınmaktadır (Centella 2010, 498).

Caydırıcılığın sağlanması bakımından cezanın ihlalle ilgili mal ve hizmet satışlarının değeri üzerinden belirlenmesinin uygun olduğu, süre ile çarpılan satış değeri sayesinde ihlalin ekonomik bakımdan öneminin ve herbir ihlalin ağırlığının cezaya yansıtılabileceği düşünülmüştür (Bernardeau ve Christienne 2013, 40).

Komisyon ihlalin ağırlığını değerlendirirken çok geniş bir takdir yetkisinden 121 EC Aluminium Fluoride (COMP/39.180), paras.227-233; EC Power Transformers

faydalanmaktadır122. Bu değerlendirmeyi etkileyen örnekleyici unsurlara

Kılavuz’un 22. paragrafında değinilmiştir. Ağırlığa etki eden ilk unsur ihlalin niteliğidir. Nitelik, ihlalin yakalanmaya elverişli olup olmadığını ifade etmektedir. İhlalin hayata geçirilmesiyse, onun verimliliğini etkilemektedir (Wils 2007, 20). Özellikle gizli ve hayata geçirilen ihlallerin ağırlığı artmakta ve bu ölçüde ceza oranı da yükselmektedir (Bael&Bellis 2010, 1102; Bernardeau ve Christienne 2013, 44). Örneğin, fiyat anlaşmaları, pazar paylaşımı ve arz kısıtlaması gibi (anlaşma, uyumlu eylem ve teşebbüs birliği kararları da dâhil) yatay ihlaller genellikle gizli olup yapıları gereği en zararlı rekabet ihlallerinden sayılmakta ve ağır bir şekilde cezalandırılmaları gerekmektedir. Bunlar için baz ceza oranının %30 üst sınırına yakın belirlenmesi gereği öngörülmüştür (Weishaar 2013, 74; Cayseele ve Camesasca 2007, 6).

İhlalin kapsadığı coğrafi alan, bir ya da birkaç üye ülkede gerçekleşmesiyle daha fazla ülkeyi etkilemesi halleri arasında ayrım yapmakta, ikinci halde oran daha yüksek belirlenmektedir (Torre 2010, 379). Zira ihlalin gerçekleştiği coğrafi alan dışarıya müşteri kaçırmadan fiyat yükseltme imkânı bakımından önemli kabul edilmektedir (Wils 2007, 20).

İhlale katılan teşebbüslerin toplam pazar payı verisi ihlalin muhtemel etkilerini değerlendirirken kullanılmaktadır. İhlalin uygulanıp uygulanmadığı noktasında Komisyon’un yüksek ceza oranı belirleyebilmesi için ihlalin somut etkilerini uygun ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekmektedir123. Veljanovski

(2011, 9), ihlalin ağırlığı değerlendirmesinde kolektif pazar payının güçlü ve etkili bir rolü olduğunu tespit etmiştir.

Örneğin Musique Diffusion Française kararında124 baz ceza oranı

belirlenirken her teşebbüsün davranışı, ihlalin oluşturulmasındaki rolü, büyüklüğü, ilgili ürünlerin değeri gibi unsurlar dikkate alınmıştır (Riley 2011, 552). Sodium

Chlorate kararında125 önce ihlale konu eylemlerin pazar paylaşımı ve fiyat belirleme

anlaşmaları olduğu ve bunların ciddi ihlaller olduğu tespit edilmiştir. Sonra 122 ECJ Ferriere Nord v Commission (C-219/95 P), para.33; ECJ HFB v Commission (C-335/99 P(R)), para.443; GC Parker Pen v Commission (T-77/92), para.94.

123 GC Team Relocations v Commission (T-204-2012/08), para.100; ECJ Prym and Prym Consu-

mer v Commission (C-534/07 P), para.82.

124 EC Pioneer Hi-Fi Equipment (IV.29.595)

ihlale katılan teşebbüslerin toplam pazar paylarının %90’a ulaştığı görülmekle ihlalin piyasayı esaslı olarak etkilediği ve anlaşmaların büyük kısmının hayata geçirildiği tespit edilerek baz ceza oranı %19 olarak belirlenmiştir (Bernardeau ve Christienne 2013, 94). Intel kararında 82. madde (şimdi 102. madde) ihlalinin ağırlığı değerlendirilirken, eylemin zaman içinde değişen ve artan yoğunluğuyla Intel’in karara konu davranışlarını gizlemesi de dikkate alınmıştır126.

Komisyon %30’a kadar ulaşan takdir yetkisini kullanırken tedbirli davranmakta; kartellerde esas alınan oran %15 ile %20 arasında değişmektedir127.

Örneğin on kartel dosyasından Marine Hoses kararı hariç (%25) diğer dokuzu için ortalama başlangıç oranı yaklaşık %16 olmuştur (Veljanovski 2010a, 12; Connor 2011, 8).

Nihayet tek ve devam eden bir ihlalde teşebbüsler hakkında baz ceza oranı tespit edilirken eşit muamele ve ayrımcılık yasağı ilkelerine dikkat edildiği de vurgulanmalıdır128 (Bellamy&Child 2012b, 286; Veljanovski 2010a, 13).

Benzer Belgeler