• Sonuç bulunamadı

3. ÖRGÜT KÜLTÜRÜ

3.2 Örgüt Kültürü Konusunda İleri Sürülen Yaklaşımlar

3.2.17 Hofstede’nin kültür yaklaşımı

Geert Hofstede'nin örgüt kültürü üzerine yapmış olduğu araştırmalar literatürde en çok bilinen ve en çok kabul görmüş çalışmalardan biridir.

G. Hofstede, 1980 yılında örgütlerdeki kültürel değer ve tutumları ölçmek amacıyla Türkiye dâhil olmak üzere kırk farklı ülkedeki örgüt çalışanların üzerinde bir inceleme yapmıştır. Bu inceleme sonucunda çalışanları birbirinden farklı kılan dört temel boyut belirlemiştir: güç mesafenin yüksek veya düşük olduğu kültürler, bireycilik veya toplumculuğun yüksek olduğu kültürler, belirsizlikten kaçınmanın

91

yüksek veya düşük olduğu kültürler ve eril veya dişil kültürler (Güney, 2011: 199). Bu kültürleri ayrı başlık altında daha detaylı incelemekte fayda vardır.

Güç mesafesinin geniş veya dar olan kültürler.

Güç mesafesi toplum, örgüt veya aile üyeleri arasındaki güç dağılımın ne derecede eşit algılandığını ve onların buna kabullenip kabullenmediğini yansıtmaktadır. Güç mesafesi bazı kültürlerde geniş bazılarında ise dardır. Güç mesafesi dar olan kültürlerde işgörenler daha bağımsızdır ve demokratik yönetim tarzı uygulanmaktadır. Güç mesafesi geniş olan kültürlerde ise otokratik yönetim tarzı uygulanmaktadır ve insanların çoğu diğerlerine bağımlıdır. Ayrıca burada güç sahipleri ayrıcalıklı olmaya hak kazanırlar. Oysaki güç mesafenin dar olan kültürlerde güçlü insanlar bu gücü baskı aracı olarak kullanmak yerine, sahip olduklarından daha az güçlü görünmeye çalışırlar. Kısaca bu kültürleri bir birinden ayıran bir takım özelikler vardır. Bu özelliklerin bazıları aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir (Hofstede, 2011: 9; Öncül ve diğ., 2016: 259; Bakan ve diğ., 2004: 83- 84; Türk, 2007: 58) :

Çizelge 3.3: Güç Mesafenin Geniş ve Dar kültürlerin arasındaki fark

Geniş Güç Mesafesi Dar Güç Mesafesi

Astlar üstlere itaat etmektedir Astlar ve üstler bir birine yakındır

Merkezi yapı söz konusudur Merkezi olmayan bir yapı söz konusudur Astlar ne yapılacağının söylenmesini

beklerler

Astlar onlara danışılmasını beklerler

Ücretlendirme sisteminde farklılaşma fazladır

Ücretlendirmede pek farklılaşma yoktur

Otokratik yönetim sitemi söz konusudur Demokratik yönetim sistemi söz konusudur

Güç mesafenin geniş olduğu kültürlerde pozisyon ve statü farklılıkları, başka bir değişle, eşitsizlikler sık-sık görülmektedir. Çalışanlar bu tür örgütlerde, genelde, sadece üstlerin verdiği emirleri yerinde getirmektedirler. Güç mesafenin dar olduğu kültürlerde ise tam tersi- katılımlı çalışmaya önem verilmektedir; üyeler arasındaki iletişim burada daha kolay sağlanmaktadır.

92 Bireycilik-Toplumculuk.

Bu boyut toplum, örgüt veya gruplarda kişisel değerlerin mi yoksa toplumsal değerlerin mi hâkim olduğunu gösteren bir kültürel boyuttur. Başka bir değişle, bireycilik-toplumculuk boyutu işgörenlerin kendi başlarına veya bir grubun üyesi olarak hareket etmeleriyle ilişkilidir. Bireyciliğin yoğun olduğu kültürlerde "ben" merkezli bir düşünce hâkimdir. Burada grup üyeleri kişisel başarılarını, yani kendi çıkarlarını ön plana koymaktadırlar. Toplumculuğun yoğun olduğu kültürlerde ise örgüte bağlılık ön plandadır. Grup üyeleri burada kendilerini örgütün bir parçası olarak görmektedirler (Dursun, 2013: 52; Kalkan, 2013: 46-47). Kısacası, burada "biz" merkezli bir düşünce hâkimdir ve grubun değer ve ihtiyaçlarına büyük önem verilmektedir.

Belirsizlikten kaçınma.

Belirsizlikten kaçınma boyutu insanların belirsiz geleceğe karşı sergiledikleri gerilim ile ilişkilidir. Bazı kültürlerde insanlar belirsizliklere uyum sağlayıp, onlarla baş edebilirken, bazılarında ise belirsizlikten kaçınmaktadırlar. Bu açıdan, Hofstede'ye göre iki çeşit kültür vardır: belirsizlikten kaçınmanın yoğun olduğu kültürler ve belirsizlikten kaçınmanın düşük olduğu kültürler. Her iki kültürün özellikleri ve bazı örgütsel ve yönetsel süreçlerine etkileri Çizelge 3,4’te açıklanmıştır (Хофстеде, 2014: 18; Sığrı ve Tığlı, 2006: 331-336).

93

Çizelge 3.4: Belirsizlikten Kaçınmanın Yüksek ve Düşük Olduğu Kültürlerin

Özellikleri

Belirsizlikten Kaçınmanın Yüksek Olduğu Kültürler

Belirsizlikten Kaçınmanın Düşük Olduğu Kültürler

Yonetsel Sistem Kurallar üzerinde kurulur Güven üzerinde kurulur

Liderlik Süreçleri Liderlik yapan kişilere

sığınma meyli yüksektir Liderlik

yapan kişilere sığınma meyli düşüktür

Motivasyon Motivasyon yükseltmenin en iyi aracı çalışanlara saygı duymaktır

Motivasyon yüksektir

Sorun Çözme Belirsiz durumların en az zararla atlatılması amaçlanmaktadır

Belirsiz durumlar fırsat olarak değerlendirilip kara dönüşülmektedir

Performans Düşük performans. Çalışanlar kendilerini meşgul gösterirler

Yüksek performans. Çalışanlar çok iş yaparlar ve çalışma istekleri içlerinden gelir

Yaratıcılık ve Yenilikçilik

Yaratıcılık ve yenilikçilik pek önemsenmemektedir

Yaratıcılık ve yenilikçilik ön plana çıkmaktadır

Değişim Değişime direnme Değişime açık

Belirsizlikten kaçınma boyutunu kısaca özetlersek, grup, kurum veya toplumlarda insanların belirsiz durumlara tepkilerini yansıtmaktadır. Belirsizlikten yüksek derecede kaçınan kültürler Çizelge 3.4 görüldüğü gibi, örgütsel kurallar çerçevesinde faaliyetlerini sürdürüp, değişim ve yenilikçiliye korkuyla yaklaşmaktadırlar. Belirsizlikten kaçınma derecesi düşük olan kültürlerde ise insanlar değişime açık, yaratıcı ve yenilikçi kişiliğe sahip olup, risk üstlenmeyi isterler.

Eril veya dişil kültür.

Hofstede'nın Erlilik-Dişlilik boyutu toplumda erkeklere ve kadınlara yüklenen rollerle ilişkilidir. İnsanlar, bu rolleri doğduğu ailede, okullarda, arkadaşlık ve komşuluk ortamlarda, çalıştıkları kurumlarda sosyalleşerek üstlenirler (Güney, 2011: 201). Eril ve dişil kültürlerde farklılıklar bulunmaktadır. Bu temel farklılıklar

94

aşağıdaki çizelgede sıralanmıştır (Hofstede, 2011: 9; Güney, 2011: 201; Altay, 2004: 305):

Çizelge 3.5: Eril ve Dişil Kültürlerin Özellikleri

Eril Kültür Dişil Kültür

Kadın ve erkek rolleri arasında sosyal farklılaşma maksimum düzeydedir.

Kadın ve erkek rolleri arasında sosyal farklılaşma minimum düzeydedir.

İddialı davranma Sevecen ve nazik davranma

Başarı ve statü ön plandadır Yaşam kalitesi ön plandadır

İnsanlara agresif davranma İnsanlara sevgi ve saygıyla yaklaşma Kişiler arası anlaşmazlıklar konuşup

tartışarak çözülür

Kişiler arası anlaşmazlıklar sonucunda çatışma yaşanmaz

Baskıcı yaklaşım İnsanlara empati ile yaklaşım

Erkekler duruma göre, kadınlar duygulara göre hareket ederler

Hem kadınlar hem erkekler duruma ve duygulara göre hareket ederler

Kısaca, Erlilik-Dişilik boyutu bir grupta, kurumda veya toplumda, baskın değerlerin ne derecede erkeğe ne derecede kadına has olduğunu yansıtmaktadır. Dişil kültürde baskın nitelikler uyum, duygusallık ve yardımseverlikken, eril kültürlerde ise atılganlık, maddiyat ve statüdür. Bütün bu özelliklerden yola çıkarsak dişil kültürde demokratik lider daha başarılı olacaktır, eril kültürde ise otokratik lider.

95

Benzer Belgeler