Annenin çocuğunu belli bir süre içinde besleyip büyütme, terbiye etme hakkına “hadȃne” ya da “hidȃne” denir. Annenin bu hakka sahip olabilmesi için hür, mümeyyiz, reşit, çocuğun korunmasına ve eğitimine ehil olması gerekmektedir. Ayrıca, İslamiyet’i terk etmemiş ve çocuğun evlenmesi yasak olan bir akrabası
dışında bir kimseyle evli olmaması gerekmektedir.347 İncelenen sicillerde annenin
çocuğa namahrem olan biriyle evlenmesi sonucu çocuğun hidȃne hakkını kaybettiği bir belgede, Konya sakinlerinden olan Emine binti Receb adlı kadın kocası Bostan bin Mehmed ile boşanarak küçük kızları Raziye’yi kendi terbiyesi altına alır. Fakat boşandıktan bir süre sonra kızına namahrem olan başka biriyle evlenmesi sonucu kızı
Raziye’nin hidȃne hakkından olup, Bostan kızını Emine hatundan geri alır.348
Kuran-ı Kerimde de hidȃne hakkı konusunda anneye öncelik verilmiş, çocukların annelerine belli bir dönem muhtaç oldukları, annelerinin onları
emzirdikleri vurgulanmıştır.349 Annenin küçük çocuğuna bakma hakkı müftüler
tarafından da her zaman doğrulanmış, buna gerekçe olarak da annenin eksiksiz sevgiyle doğal besleme yetileri gösterilmiştir. Beslenmesi, giydirilmesi ve altının temizlenmesi gereken küçük çocuğun bu gereksinimlerinin en iyi annesi tarafından
karşılanacağı düşünülmüştür.350
İncelenen sicillerde kocasıyla boşanmaları sonucu çocuğuna bakma hakkının annede olduğu belgeler karşımıza çıkmaktadır. Örnek olarak, Konya sakinlerinden olan Hüseyin bin Hasan karısı Fatma binti Ali ile 18 gün önce muhȃla’a ile ayrılır. Fatma boşanma sırasında mehr-i mü’ecceli, nafaka-i ‘iddeti ve me’ȗnet-i süknȃsından feragat edip ayrıca kocasına 1 sim kuşak, 1 siyah kaftan, 1 küçük kaliçe,
347 Cin, Boşanma, s. 117; “Binaenaleyh bir çocuğun anası veya sair bir hȃzınesi bir yabancı ile
evlenince hakkı hızanesi sakıt olur. Gerek dühul bulunsun ve gerek bulunmasın. Çünkü aksi takdirde çocuk, zillete ve i’tisaaf maruz kalabilir. Fakat çocuğun zȋ rahmı mahremi olan bir şahıs ile, mesela amcasıyla evlenmiş olursa hakkı hızanesi sakıt olmaz.” Bilmen, Hukukı İslȃmiyye, s. 432
348 K.Ş.S. 15 / 31-3 (26 Şa’bȃn 1081)
349 “Anneler çocuklarını emziğin tamamlanmasını isteyenler için iki tam yıl emzirirler…” Bakara: 233;
“…Annesi onu zahmetle karnında taşıdı ve zahmetle doğurdu. Onun taşınması ile sütten kesilmesi otuz aydır..” Ahkȃf: 15
350
Judith E. Tucker, “Eksiksiz Sevgi: Osmanlı Suriye’si ve Filistin’inde İslam Hukukuna Göre Annelik”, Modernleşmenin Eşiğinde Osmanlı Kadınları, s. 235
61
1 velençe ve 1 beledi döşek verir. Daha sonra Hüseyin mahkemeye gelerek küçük kızları Alime’nin hidȃne hakkını ister fakat Fatma 18 gün önce kocasıyla Alime’nin kendi terbiyesinde olmak üzere boşandıklarını söyler. Bunun üzerine mahkeme tarafından Alime’nin bülȗğa erene kadar annesi Fatma’nın terbiyesinde kalmasına
izin verilip Hüseyin davadan men edilir.351
Boşanmış olan anne, iddeti sona ermeden önce çocukla beraber babasının memleketinden başka bir yere kesinlikle gidemez. Boşanma iddetinin bitmesi durumunda da kadın, çocuğun babasının rızasını almadan onu babasının oturduğu
yerden uzak başka bir yere götüremez.352
Hidȃne hakkı, anne tarafından akrabalar varken baba tarafından akrabalara kalmaz. Eğer anne yoksa çocuğu muhafaza hakkı anneanne, babaanne, ana bir kızkardeş, baba bir kızkardeş, ana bir teyze, baba bir teyze, anababa bir hala, ana bir hala ve baba bir halaya geçer. Anne tarafından akrabalar yoksa ya da bu kişiler çocuğu koruma hakkını kullanmaya ehil değillerse bu hak mirastaki sıralarına göre
baba tarafından akrabalara geçer.353 Sicillerde konuyla alakalı rastladığımız
belgelerden birinde Sadırlar Mahallesi sakinlerinden olup vefat eden es-Seyyid Mehmed Çelebi’nin küçük kızı Marziye’nin hidȃne hakkı ninesi olan Rahime hatundadır. Daha sonra Marziye’nin babaannesi Hatice binti Ahmed hatun mahkemeye gelerek Rahime hatunun Marziye’ye iyi bakmadığını, nafaka ve terbiyesini sağlayamadığını söyleyerek torunu Marziye’nin hidȃne hakkını üzerine alır.354
Anne ya da geçici olarak bakım görevi üstlenmiş olan başkaları, çocuğun bakımı için yapacakları harcamalardan sorumlu değildi. Çocuğun babası, bakım dönemi boyunca çocuğun giderlerini ödemek zorundaydı. Baba ya da o ölmüşse
351 K.Ş.S. 13 / 165-1 (2 Rebȋ’ü’l-evvel 1088)
352 Akgündüz, İslȃm ve Osmanlı Hukuku, s. 238; Cin, Boşanma, s. 118; Geniş bilgi için bkz. Bilmen,
Hukukı İslȃmiyye, s. 438, 439
353 Cin, Boşanma, s. 117, 118; Karaman, İslam Hukuku, s. 395; Geniş bilgi için bkz. Bilmen, Hukukı
İslȃmiyye, s. 428, 429
354
62
ailesi, çocuğun annesi çocuğa bakabilecek durumda olduğu sürece bu giderleri
anneye ödemek zorundaydı.355
Erkek çocuk 7 yaşını kız çocuk ise 9 yaşını doldurana kadar annesi tarafından korunur. Bu yaşa gelince baba ya da babanın vasiyetle tayin ettiği vasȋ çocuğu annesinden isteyebilir. Erkek çocuk, babası ya da dedesi yoksa yakın erkek
akrabalara, kız çocuk ise kendileriyle evlenmesi yasak olan akrabalarına bırakılır.356
Konuyla alakalı sicillerde karşımıza çıkan bir belgede, Konya sakinlerinden olup vefat eden Şahbaz Ağa’nın kızı Hamide’nin hidȃne hakkı ceddesi Kamerşah binti el- Hac Nurullah hatundadır. Daha sonra Şahbaz Ağa’nın kardeşi yani Hamide’nin amcası Şahin Ağa ibni Abdullah Hamide’nin 7 yaşına gelmesi nedeniyle artık ceddesinin elinden alınıp kendi terbiyesine verilmesi için mahkemeye başvurur. Kamerşah hatunun Şahin Ağa’nın ŞahbazAğa’nın kardeşi olduğunu inkâr etmesi üzerine Şahin Ağa’dan Şahbaz Ağa’nın kardeşi olduğuna dair kanıt istenir. Şahin Ağa kanıt gösterememesi ayrıca kardeşi olduğuna dair yemin de etmemesi nedeniyle
davadan men edilir.357