• Sonuç bulunamadı

1. HELAL GIDA VE HELAL GIDA SERTİFİKASI KAVRAMLARI

1.7. TÜRKİYE’DE HELAL GIDA SETİFİKASI VEREN KURULUŞLAR

1.7.1. Helal Akreditasyon Kurumu

Teknolojinin gelişmesine paralel olarak gıda imal sektöründe de gelişmelerin olmasıyla gıdalarda birçok katkı maddesi, Jelatin ve istihale yöntemlerinin baş gösterdiği görülmektedir. Çeşitli gıda mamullerinin market raflarında yerini almasıyla birlikte, dünyada nüfusu 2 milyardan fazla olan Müslümanlar bu ürünlerin menşelerini sorgulamaya başlamıştır. Maalesef yaşayanlarının çoğunluğunun Müslümanlardan oluştuğu ülkelerde bu teknolojik gelişmelerin gıda sektöründeki yansımalarında gıda üretim aşamalarında helal gıda kriterlerinin yeterince denetlenmediği görülmektedir. Bundan dolayı haram olarak addedilen bitki ve hayvan esaslı mamuller kafa karışıklıklarına neden olmaktadır (Büyüközer, 2017).

Merkezi yönetimler denetleme ve kontrollerini arttırarak bu pazarda gerçekleşen problemleri çözebilirler. Helal gıda konusunda yaşanan problemlere karşı üreticiler, sertifika veren kuruluşlar ve tüketiciler bilinçlendirilmelidir. Helal gıda pazarındaki problemler paydaşların hepsine hitap edecek stratejilerle çözülebilecektir. Bu pazardaki problemlerin en temelinden biri olan merkezi bir akreditasyon kuruluşunun olmaması olarak karşımıza çıkmaktadır.

Helal gıda konusunda oluşan problemlerin çözümünde sistematik yaklaşımlar uygulandığında çözüm yolları kendiliğinden oluşacaktır. Gıdanın helalliği için öncelikle akredite edilmiş, geçerli, güvenilir ve gerekli alt yapıya sahip laboratuvarlarda şüpheli gıdalar analiz edilmelidir. Eğer içerisinde herhangi bir haram unsur bulunmazsa helal gıda konusundaki ilk şüphe doğrudan ortadan kalkacaktır. Gönderilen numunenin analiz sonuçlarının tatmin edici olması helal gıda konusundaki problemin tamamen ortadan kalkması anlamını taşımadığını bilmemiz gerekmektedir. Gıda imalatında ürünler belirli partilerde, belirli zaman aralıklarında üretilmektedirler. Gıdaların farklı farklı partilerde üretilmesi söz konusu olduğunda denetim mekanizmalarının önemi gündeme gelmektedir. Sertifika veren kuruluşlar

akıllarda şüphe bulunmaması adına üretilen ürünlerin geçmiş olduğu bütün süreçleri denetlemek durumundadırlar. Hatta devlet bu işi üst denetleme yöntemi olarak kendisi de uygulamalıdır. Helal gıda sertifikasının hangi şirketten verildiğine dikkat etmeden sertifika alan işletmeyi devlet habersiz olarak doğrudan kontrol etmeli ve belirli zaman aralıklarında da denetlemelidir (Öztürk, 2017).

Genel anlamda gıda katkı maddeleri, jelatin ve istihale konularında Müslüman akademisyen ve din âlimlerinde genel bir fikir birliği oluşmuştur. Her ne kadar genel bir kanı oluşmuş olsa da tüketici nezdinde böyle bir genelliğin oluşmadığını görülmektedir. Bu da doğrudan tüketiciler üzerinde bir takım stratejilerin oluşturulması gerektiğini göstermektedir. Peki, tüketicilerde helal gıda ve helal sertifika konusunda yeterli bilgi düzeyi nasıl sağlanacaktır? Tüketicilerde gerekli ilgilenim düzeyi nasıl oluşturulacaktır? Bu noktada ana görevin iki temel unsura ait olduğunu görmekteyiz. Bunlar devlet ve özel teşebbüs çabalarıdır. Televizyon kanallarında helal gıda ve helal sertifika ile ilgili uygun kamu spotları yayınlanması ile devlet tarafından destek sağlanırken özel iştiraklerce de konu üzerine eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Helal gıda konusunu ele alacak programların, sempozyumların, kongrelerin sayısı arttırılarak ve helal gıda konusunda verilecek teşvikler sayesinde üretici ve tüketici ilgilenimi arttırıla bilinecektir (Büyüközer, 2012).

İslam inancı içerisinde farklı mezheplerin olması aynı problem üzerinde birbirinden farklı çözüm yollarının oluşmasına neden olmuştur. Helal gıda konusunda da bu çok başlılığın etkileri görülmektedir. Tüketiciler üzerinde bu farklılıkların etkileri en aza indirilmelidir. Bu hususta karşımıza çıkan çözüm yolu ise helal gıda sertifikalarında belirlenen mezheplere göre inceleme yapıldığına dair ibarelere yer verilmesidir. Özellikle de ürünlerde ürünün hangi mezheplere göre helal kabul edildiğini belirten işaret, yazı ya da reisimin ürün üzerine yerleştirilmiş olunan helal logoda yer alması bu husustaki kafa karışıklıklarını çözecektir (Büyüközer, 2011).

Helal gıda sertifikası veren işletmelerin sayılarının zamanla doğru orantılı olarak devamlı suretle artması sertifika sistemlerinin denetlenmesini zorlaştırmaktadır. Ülkemiz için gelişim aşamasında olan bu piyasa da haksız rekabeti ve tüketicilerde

oluşabilecek yanlış algıları önlemek amacıyla devlet tarafından kurulmuş genel-geçer bir akreditasyon merkezinin kurulması elzem hale gelmiştir. Ortak bir yetkili helal Sertifika Akreditasyon merkezinin kurulması devletin esas sorumluluklarından biri olan denetleme işlevini belirli bir yöntemle yapmasını sağlayacaktır. Helal akreditasyon merkezi aynı zamanda amaçları sadece ticari kaygı olan sertifika kuruluşlarının türemesini engellemesi açısından da öneme haizdir (Öztürk, 2017).

Akreditasyon, ehil bir kuruluşun, belirlenen işlemleri yerine getiren bir işletme veyahut bireyin geçerliliğine resmi bilinirlik addedilmesi sürecidir (Mısırlı ve Pamukçu, 2017: 422). Maalesef pek çok İslam diyarlarında çeşitlenen sektörlerde her etmenleriyle helallik konusunda özenli çalışmalar yapılmamakla birlikte uygun denetleme ile kontrol mekanizmaları kurulamamıştır. Müslüman tüketiciler taleplerinin karşılanamaması üzerine tükettikleri her üründe tereddüde düşmeye başlamışlardır. Helal gıda konusunda şüpheleri gidermede Müslümanlar özgün helal sertifika yöntemlerini oluşturmalı ve bunları sektörlere uygun hale getirmelidirler. Buradaki esas helal sertifikanın, güvenli helal tüketim de kilit rol oynamasıdır (Büyüközer, 2017). Ancak farklı ülkeler ve kuruluşlar farklı uygulamalar içerisine girmiştir. Bu farklılıkları kaldırmak için helal akreditasyon kuruluşu oluşturulması zorunlu hale gelmiştir.

Helal belgelendirmesi konusunda nüfuslarının çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu ülkelerde ne yazık ki ortak payda oluşturulamamıştır. Helal pazarın hızlı bir büyüme ivmesine sahip olmasıyla paralel olarak helal belgelendirme yapan kuruluşlarda çeşitlenmiş ve de artmıştır. Bunun neticesinde farklı farklı kriterler doğmuştur. Ülke olarak helal konusunda söz sahibi olduğumuz ve bu çalışmalara katkı yapma istencine olduğumuz için SMIIC standartlarının oluşturulmasında ve kullanılmasında aktif bir rol üstlenilmiştir. Helal belgelendirme kuruluşlarının akreditasyonu suretiyle bu kuruluşların düzenledikleri belgelere güven temin edilmesi ve helal belgelerinin karşılıklı tanınmasına zemin oluşturulması açısından helal akreditasyon sistemi önem arz etmektedir. SMIIC çatısı altında akreditasyon ve sertifika verme süreçlerinin oluşturulmasına karşın ne yazık ki SMIIC akreditasyonu işlevselliği sağlanamamıştır. Bu hususta yaşanan en büyük sorun ise Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK)’nun çeşitli gerekçelerle ülkemizde helal

akreditasyon işlemlerini gerçekleştirememesidir. Bu alandaki gecikmeler alternatif oluşumların türemesine neden olmaktadır. Helal belgelendirme kuruluşlarında icra edilen faaliyetleri standartlaştırmak için helal akreditasyon kurumunun kurulması bir zorunluluk halini almıştır. 02.10.2017 tarihinde Türkiye’de helal Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve görevleri hakkında kanun tasarısı (HAK, 2017) hazırlanmış ve 01.11.2017 tarihinde Kanun tasarısı kabul edilerek yasalaşmıştır. Böylece işlevsel bir akreditasyon kuruluşu oluşturulma yolunda önemli bir adım atılmıştır.

Yurt içi ve dışında mevcut sertifika verenlere akreditasyonluk hizmetini sunacak olan kurum, akreditasyonla alakalı kriterleri belirleyecek ve uygulayacaktır. Kurum, helal sertifika hususunda ülkemizi temsil edecektir. HAK’ın, ilgili ülkelerdeki akredite eden kuruluşlarla ilişki içerisinde olması ve iş birliğinde bulunması planlanmaktadır. Kurum, helal sertifika verenlerin gerçekleştirdiği işlemleri yapamayacak, onların kapsamına giren süreçlere katılmayacak, onların muaddili olamayacak ya da onlarda herhangi bir payda hissesi olmayacak ve onlara danışman hizmetleri veremeyecektir (Yıldırım, 2017). Kurum görev ve yetkileri ise şunlardır (Uğurluay, 2017):

 Türkiye’de ve Türkiye dışında mevcut sertifika veren kuruluşları akredite etmek,

 Akredite çalışmalarıyla alakalı kriterleri oluşturup işlevselleştirmek,  Helallikle ilişkili platformlarda ülkemizi temsil etmek,

 Diğer ülkelerdeki akredite kurumlarıyla ortaklaşa hareket etmek,

 Helal akreditasyonla alakalı her türlü anlaşmaları ülkemiz adına imzalamak,  Helal konusunda akredite olmak isteyen müesseselerin gerekli işlemlerini

yürütmek,

 Helallik ve akredite meselelerinde bilinçlendirme kapsamında lüzumu görülen faaliyetleri icra etmek,