Aynı saatler Los Angeles açıkları. Kara yolu. H ighw ay 97. Bir tra fik kazası. İki ce set. Ü stlerinde birerden iki tane underg round gazete ö rtü lü . Yakın plan. Ö le n le r C oca C ola'nın sırrına sahip diğer iki kişi. Kaderin garip cilvesi. Birisi ölm eden ö n ce asfalta kanıyla iks çizmiş. C esetlerin başında düşünceli iki kişi, iki polis. Biri D ö rti H eri C lin t Eastwood. Diğeri, onun içine kapanık, ama gözünü budaktan sa kınmaz ortağı Julio A n d y Garda. Kamera cesetlerin üzerindeki gazeteden b ir uça ğa doğru uzaklaşarak kararıyor.
Haymana Açıklarındaki uçakta ani b ir m o to r gürültüsü. Uçak hızla irtifa kaybe diyor. M ü re tte b a t paniğe kapılan Colacı- ları teskin etm e telaşında. (A dam lar zen gin tabii, canları ta tlı) Neymiş?
: birşey yokmuş. Ulan kanat koptu liy o r bu m ü r e tte b a t hala g ö re v >ma peşinde. (Lafa da bak, m ü re t- ıat...) G erçekçi olun biraz. Gerçek- D ü ş ü y o rs u n u z işte. Kabul e din, şen uçağın iç in d e n g ö rü n tü le r, r şey b irb irin e karışmış. Feryatlar, ıklar falan. İnsanlar alabora. Tatsız 'ü n tü le r. H iç a n la tm a ya lım daha Z aten birazdan uçak düşünce hep ikte olay yerine bağlanacağız. Gazozcu Rüstem gölgelikte burnu-
konan sineği ko va lıyo r. O h! Pek tatlı uyuyor. Ç o k özendik,
üyük b ir gürültü, ardından patla- Dumanlar. C oca C o la ’cıların uça- Haymana O vasında param parça. ;tem g ü rü ltü y e uyanıyor. A tla yıp ctörüne, b ir saatte enkaza ulaşı- ■. P a rça la nm ış c e s e tle r. U çağın toru hala yanıyor, küçük patlama- o lu y o r. P ilo t k a b in i g ö v d e d e n ■muş uzaklarda. Kara kutu nerede? tem in işi değil o. Kara kutuyla te - zyon seyircileri ilgilendirilecek ak- ı h a b e rle rin d e . D u m a n la rın ara lan "help ... help..." diye b ir inle-
duyuluyor. Colacı Kristofır'dan in in n a ğ m e le r d in liy o ru z . Ş iddete alışık b ir m ille t o ld u ğ u m u z için ek üzere olan C o la ’cı K ris to fır’ın bize nağme gibi geliyor. Gazozcu tem help n e d ir bilmez, ama adam İp ” dese de fa rk etm ez. Ç ünkü te m insan canlısı. A lıp K risto fır'ı tö r e y e rle ş tiriy o r. Sekiz C o la ’cı- yedisi sırlarıyla b irlik te G o b i'y i em eden e b e d iy e te in tika l etm iş jm d a la r. K ris to fır ise fena yara nış, belden aşağısı tu tm a z durum
-;lden yukarısı da zaten b ir anlam 5 e tm iy o r. Rüstem dil bilm ez li- bilmez, Kris ise aksanlı İngilizcesi nlem ekte. Rüstem şu anda inle- îri dinlem iyor, tr a k tö r kullanıyor, emeye kalksa da g ü rültüden duy- . Eski m o d e l t r a k t ö r a ltın d a k i, coca Haymana gazoz kralının al- a k ü lü s tü r b ir tr a k tö r. K ris- ki nefeslerini Haym ana O vası'nda
kesik kesik ve rm e kte - A m e rika kıtasına İsveç'ten göç etm iş b ir aileden gelmek te. G ençlik yıllarında b ir yandan H arvard'da tahsilini sürdürürken ö te yandan fo lk müziği yapan gruplarda şarkıcılık yapmış. '6 8 -6 9 -7 0 ' falan. Ve o kadar. Kri şimdi Coca C o la ’nın General Manager'idir. Doğal b ir güzergahtan doğru Coca C ola generalliğine kısacası. Kr allah aşkına ne işin var senin Haymana O va- sı'nda, çok gizli tu ttu ğ u n u z 7 x form ü lü n ü ezberleyene kadar Türkçe su nasıl is te n ir öğreneydin. H ayatta ilk intibalar çok ö n e m lid ir evet, ama Rüst ile Kris'in tra k tö rü n üzerinde çaresizlik içinde boş boş bakışmalarının hayattaki ilk intiba lar bahsiyle pek de b ir alakası yoktur. Çünkü Haymana Ovası'na düşmüş b ir uçakta intiba aranmaz. Yaralı aranır ki bulundu. Kara kutu aranır ki işimiz bu değil. Trak yavaş yavaş ile rliy o r keçi yollarından. Kris "sevin x.. sevin x ” diye garip sesler çıkarıyor, bostan korkuluklarını cyborg zannedip ürküyor. R gavu run gazoz istediğini sanıyor. T ra ktö rd e ki kasalardan b ir şişe Haymana Gazozu çıkarıp K'ya ikram ediyor. "Şansın varmış ben imal ediyorum . Sevin ap bunun yanında abdest suyu kalır" diyor, Rüstem.
Tam bu sırada C N N , C ola generallerinin hepsinin garip! b ir tesadüf sonucu aynı gün öldüğünü flaş flaş geçiyor, dünyaya. Kel, kır saçlı, uzun saçlı, boğazlı kazaklı, yelekli, tayyörlü, İngilizce konuşan bayan ve baylar dünyaya bu feci ha beri yayıyorlar. Bütün te le vizyo nla r ihya olmuş dürüm dalar. Ç o k kaliteli on ölü. Son derece esrarengiz olm a ihtim ali taşıyan iki kaza. En az b ir haftalık birinci sınıf erzak. R, bütün bunlardan habersiz.
Los A ngeles E m niyeti’nde ta rih i b ir gün. O rta lık ta FBI, C IA, NBC, ABC, ÇBS, Interpol, M o nopol, Janpol, Savak, Ravak ajanları c irit atıyor. C lin t ofisinde, durum dan rahatsız, A n d y Garcia’ya 'Haydi gidelim ' diyor, m agnum ’unu ustaca k o n tro l ederek. 'N e re ye gidiyoruz şef?’ diye s o ru y o r Garcia, gözlerinde heye can dolu b ir serüvene atılm ak üzere olmanın ışıltılarıyla. Cevabı biz verelim. Haymana'ya geliyorsunuz. O lay yerinde ipucu arayacaksınız, geldiğinizde enka zın ve cesetlerin etrafını beyaz tebeşirle çizilmiş bulacaksınız, oradaki görevli lerin aptallıklarına sinir olacak, çok yorulacak, sürekli olayla ilgili kafa patlatacak arada kadın kahramanla (Haymana Kaymakamı Sevim Hanım, o ta n tik esmer, siyah saçlı, kara gözlü, gizemli b ir kadın) duygusal anlar yaşayacak, FBI ajanla rıyla yö n te m le rin iz hususunda -biraz sertçede, ondan -çeşitli tartışm alar yapa rak, başından beri sizinle olan yüreğim izi ağzımıza getiren ölüm tehlikeleri atla tacak- olay b ir ö rg ü t işi -, finalde müzik eşliğinde kararan perdenin ardından b ir meseleyi daha halletm iş olmanın huzuruyla yavaş yavaş kaybolacaksınız aklı nız sıra. Ç o k beklersiniz. Burası Türkiye. Haymana Ovası. Bize amerikan film le ri sökmez. Buralarda kader herşeyi halleder. G eldiğinizde göreceksiniz nokta nokta noktalamalarınızı. Cli ve A nd. Kafadar ikili. K endilerini Kid ve Cassidy zannediyor hıyarlar. Gelin. Gelin de görün egzotik doğuda sizi neler bekliyor. Hah ha.
Havaalanı. Müthiş ikili son k o n tro lle rd e n geçmişler, uçağa doğru ilerliyorlar, ellerinde çantaları.
R’nin evi. K ristofer Haymana G azozunu içmiş gözleri parlıyor ‘W o n d e rfu l ..wonder.. W o n W o n ..." diyerek dabılyu dabılyu sayıklıyor. Beden dilini kulla narak kağıt kalem istiyo r Rüste'den. Kristo'nun sayıklamaları Rüst'e çok ilginç geliyor. "Karı bu h e rif ne dem ek istiyor acaba, en yakın ingilişçe kursu bur- dan en aşşa beş saat çeker" diye söyleniyor. Karısı sürekli b ir ‘C esur ve Güzel' izleyicisi olduğu için K ris to fu n kalem kağıt istediğini kolaylıkla anlıyor, gidip hemen kalem kağıt getiriyor, kalemin yazmadığını görünce “ Hay aksi şeytan” diye bağırıyor. Kristo ‘hay aksi şeytanı duyunca Rü'nün karısına sevgiyle gülüm süyor, aralarında b ir yakınlaşma o lu y o r is te r istemez. Rüst bu d u rum u fark
ederek karısını kalem getirm esi için komşuya yolluyor. Ju lio ’nun babasıyla b irlik te çalışmış. Rüst ile karısının komşuları olan Nazife ve N e il çifti okuyucularımızın da çok 37. C a d d e d e n bu ta ra fa la ka p la rı iyi bildiği gibi aralarında yeni doğan kızlarına isim bulma tartışmasını halen sür- 'fucking cops' mış. Z enciler, Puerto-dürm ekteler. R’nin karısı olanları anlatınca o sırada uydu antenli tv ’den C N N Rico'lular, Ç in lile r acaip korkarlarm ış
izleyen N eil merakla R ü ştle re koşuyor. onlardan.
Ve hemen Kristo ile konuşmaya başlıyor. Aralarında to p u to p u b ir paragra- Julio'nun babası H e ri’nin kollarında fı dolduracak kadar cüm le geçiyor ve Kri ölüyor. D erin b ir sessizlik... Uzaklar- ölmüş. H erhalde. Başka tü rlü olabilir dan b ir köpek sesi geliyor. Rüst ile karısı şaşkın şaşkın bakışmaktalar. N eil Kr’in miydi yani. H eri bütün o sert ve acı-gözlerini kapatmakta, istavroz çıkarm akta.... Rüst "N e dedi?" diye sorm akta maşız görünüm ünün altında özellikle
N e il’e ... dostlarına karşı yani hakedenlere çok
sevgi doluym uş. Evet şimdi b irlik te
-2. B ö l ü m | e r ...
Rüst hezeyan ve heyecan içindedir. ‘N eden' diyeceksiniz? Şundan. H atırlarsı- ...g u b ö lü m ü sizin nız ilk bölüm de Rüst ün karısı ile Kris arasında b ir yakınlaşma olm uştu, kadın do ld urm a n ız için boş bıraktık. Şöyle yazmayan kaleme doğru hay aksi şeytan dediğinde. Rüst işte o an Karı benim olabilir: Heri, Julio ve ailesine onlara yanımda elin gavuru ile işi pişirdi. Vay anam, diyerek ortam dan koptu. G özü- ^iç belli etm eden bakm ıştır yıllarca, nün önünden 40 yıllık evliliği geçmeye başladı b ir film şeridi gibi. Televizyon .bjp banka hesabına h e r ay para yatır- hastalığına tu tu ld u ğ u vakit elden gitmiş dem ek ki bizim karı. Vay annem !’ dedi m ıştır uzaktaki amca kimliğiyle. Daha içinden, karısı için. Kristoyu hem en öldürm eye karar verdi. Fakat Kri kendi ola- SOnra yıllar geçecek. Julio onun borsa naklarıyla ölm e k üzereydi ve biraz sonra zaten öldü. Kri zaten ölünce Rüşte- b r o k e r i o lm a s ın ı is te y e n u z a k ta k i min intikamının elinde kaldığını farketm işsinizdir. Şimdi şu anda N eil Rüstenin (H e ri) amcasından gizli olarak polis içinde kopan fırtınalardan habersiz, hala istavroz çıkarmakta. Rüst ise deli gibi ko le ji im tih a n la rın a girip kazanacak, Kristonun son sözlerinin ne olduğunu m erak etlm ekte. Rüstem b e k liy o r ki Kris b irincilikle mezun olduğu gün kütüğe şöyle demiş olsun N eil e ölm eden önce: O ndan özür dile lütfen. Söyle beni çiviyi b ir vuruşta çakacak ve bu yolun affetsin. O benim hayatımı kurtardı, bense onun karısını elinden aldım. G öz zi- devam ında p o lig o n d a attığını vu ru r- nası yaptım. Farkındayım. Biliyorum beni ö ld ü rm e k istiyor, ama zahm et e tm e - ken kulağında kulaklık ilk büyük işini sın ben birazdan zaten öleceğim. Beni affetsin. N olur. N o lu r söyle ona hakkı- alacak. C ola işi. H erinin ise em ekliliği ni helal etsin1 gibisinden itira fla r b e k liy o r Kris’den, koskoca C ola generalinden. ne b jr ay kaldı. A rtık eskisi kadar atak Rüst bu. Saçmalıyor. N e yapsın? A z önce tatlı tatlı uyuklayıp burnuna konan si- değ\\. Yaşlandı. O n u n da son büyük
neği kovalıyordu, şimdi başına gelenlere bakın. N e bekleyecekti yani? Rüst ne T a b ii. Karşılaşm a şaşırma falan bekleyebilir? Evet Rüst ne bekleyebilir? Bize yazın. • bunları geçelim. Enteresan ikili anla- Rüst merakına engel olamayarak N eil ın halen çıkarmakta olduğu istavrozla- yacağınız. Uçağa doğru ilerliyorlar. İs- rın arasına girerek ‘N e oldu? N e dedi lan herif? Söyle lan ejnebi komşu .mına tik a m e t Haymana. Ellerinde çantalar, ko d u d tu rm a ' diye sorar. N eil ürkm üştür. Kameraya doğru ürkek ürkek bakar Kuyruktalar.
ve 'Cola' der. Rüst şirazeden çıkar bu laf üzerine 'N e kolası? Y o k kola mola. H e ri: G e rç e k te n sekizi de orada S.kicem sizin kolanızı. Bu amerikalıların hepsi manyak be birader. Kola olayını mıymış? b ir daha gündem e getirm e tam am mı? O key mi?' diye söylenir. Hırçındır. Kırı- Julio: Evet cıdır. Rüst kırıcı ise N e il de kırılgandır. H ayatta herşey karşılıklıdır. |_|en; Kristofır'ın orada olduğundan N eil Rüştün uslubundan rahatsızdır. Z aten dilini, kültürünü, big-macini, arka- em in miyiz? daşlarını bırakıp b ir kızın peşine takılarak bu Allahın Haymanasına kadar gel- j u |j0: Kesinlikle. Sekizde sekiz, m iştir. H asretlik çekm ektedir. Bir de bu saldırgan uslup. A rtık bu kadarı da faz- H eri: Hepsi öldü mü dersin evlat? ladır. D erdini içine atar gene de, ama hep böyle içine içine nereye kadar süre- Julio: (acar, m esleğinde hırslı ço-cektir, onun da h e r amerikalı gibi b ir yerlerinde duyguları olsa gerektir. c u k) dün gece P rin ce to n d a n H in tli
Tam bu esnada. b ir Haymanaloji uzmanı ile görüştüm.
Los Angeles Havalimanı. Son k o n tro lle r. D ö rti H eri önde, ağzının kenarında Uçağın düştüğü yerde yazlar sıcak ve filtresiz sigarası, gözleri kısık, bakışları delici. Julio arkada, genç, boğa burcu, si- kurak, kışlar ç a m u rlu geçerm iş. Bı yah gözlüklü, üzerinde deri m ont, elinde sp o r çanta. Kıpır kıpır. Filmin hızlı aşk- d u ru m d a ku rtu la n olacağını zannet-lara en yakın karakteri. H e r an b ir ye r hostesine, b ir hava hostesine, uçakta mediğini söyledi uzmanımız, ilginç bi yan koltuktaki o rta yaşlı havalı figürana aşık olabilir, kırmızı ışıkta yanında duran adamdı. sarışının peşinden herşeyi bırakıp gidebilir. Uçarı çocuk. Birlikte iyi b ir İkililer. |_je rj. $e kiz cenazemiz olacak yani. Heri, Julio'da kendi gençliğini g örm ekte fakat hiç belli etm iyor. H eri daha önce Julio: (gülüm seyerek) Ö yle gözükü
ri: Şu Bird değil mi?
y O evet. Aşağılık herif,
ri: FBI gene ayağımıza dolanacak ilan. (B ird y a k la ş ır) M e rh a b a D ostum . (M üstehzi) gene b irlik
li: (Pişkin, ama H eri'ye karşı olan ık duygusunu dikkatli seyircinin a yakalamasına imkan veren b ir culukla) H eey. M e rh a b a H e ri. >is gülerek) Bakıyorum çocuğu-
yanında götürüyorsun.
>: (D uygularına kapılarak, öfkeli) şimdi....
i: (Sakin) Sakin ol evlat I: (Ö n d e n içeri g ire rke n ) Hay da görüşürüz m y friend.... ): (Sağ el işaret parmağını ona
doğrultarak, çenesi de seyirir- ağırarak) görüşeceğiz. (H e ri’ye) n engel oldun? Şuna gü n ü n ü ■meliydim.
i: Sakin ol. H em en cep te le fo - an H a y m a n a 'y ı ara. O ra d a k i "deki bütün odaları tu t evlat.
d: (Şaşkın ama u sta sın a ola n ılığını da gizlemeye gerek duy- 1. N eden gizlesin? Bi kere H eri nın en iyi dostuydu zaten. İşin /atı var) Tam am H eri.
\J haber servisi. CBS haber ser- BS haber servisi,
in haber servisleri teyakkuz ha- :r. Bütün h aber servislerindeki ı re n k li ‘ mal b u lm u ş m a ğ rib i' ;leri ışıl ışıl yanıyor. Bir koşuş-
T e v a tü r m uhtelif.
Angeles Highvvay 97 de iki ce- ölü tam am . 10 sır sahibi eksi i sekiz. Sekizi de uçakta değildi. :ina’da inip Yunan adası Kos’a Hangisi? İkisi M id illi'd e g ö rü l- (o rs ik a 'd a b iris i M e h m e t A li ile g ö rü ş m ü ş . P a v a r o tti de ymış. Sırrı biri, ö lm eden önce tti'y e söylemiş. O da heyecan- bağırmış H aym anadaki b ü tü n kadınlar düşük yapmış. Olayın i y ö n ü n ü şu a n d a d ü n y a d a »ilgini M a h ir Kaynak'tan başka
bilen yokmuş. M ahir Bey Colacıların ölüm leriyle ilgili olarak gecede ortalam a 5 haber program a uzman konuk olarak çıkıyormuş. Uçak düşmemiş, kaçırılmış. Dalai-Lama taraftarları uçağı T ib e t’e kaçırmışlar. Pepsi sabotajı. T e v a tü r m uh te lif. Savaş A y program ını alttan ışıklandırılmış kabin enkazından yere doğru hoplayarak başlatmış. T e v a tü r m uhtelif. Erzak birinci sınıf. Aslında Haymanada geçen yıl da b ir uçak düşmüş. Haymana Şeytan Üçgeni. Bir aşk cinayeti. Kesin. Colacılardan birini karısı kocasını ortadan kaldırıp sevgilisine kavuşmak isterken arada olan diğer yedisine olmuş, işi Carlos Junior üstlenmiş. Aslında bu herifle r Haymanada m eşhur çıkıkçı Z e k iy e bel çektirm eye gidiyorlarm ış ancak orada havaalanı olmadığını akıl edem em işlaer. Buna benzer şeyler. Frigo. Frigo.
Evet N eil'i kırgın bırakmıştık. Nasıl bıraktıysak öyle. Hala Rüst'e bakıyor. RÜs: Lan oğlum ne dedi lan. Söyle de adamı deli etm e lan. Karıyı öldürecem artık dayanamıyom.
N e i I: (Buğulu gözlerle) Yanılıyorsun dostum . H em de çok yanılıyorsun. O lay bildiğin gibi değil. Şimdi anlatacaklarımı duyduğunda çok şaşıracaksın. Evet Kri bana dedi ki...
İ K İ B U Ç U K
Haymana Konnekşının bu b ölüm ünde verilen kısa aradan yararlanarak bugü ne dek çıkıp duran kısmın özetiyle, işin ardındaki karanlık niyetlerim izi buyrun buradan öğrenin. İki nokta üst üsteden hemen sonra: Şimdi malum daha önce derginin sayfa altlarında N eil ile Nazife vardı. A dam elin a s tro n o t emeklisiydi kalkmış ta Haymanalara kadar gelmişti, kız köy kızıydı. Güzelim dergim izin yazı ları ile sayfa alt kenarları arasındaki nisbeten ıssız, gözden uzak b ir bölgede karşılaşmıştılar. O lm uştu bi kere artık. Anlaşamazlar, k ü ltü r farkı dil farkı, ayrı dünyalar cart c u rt dem edik, dergi tö re s id ir dedik, tu ttu k e vle n dird ik bunları. Ç eşitli dedikodular, kız tarafının nahoş tu tu m u , akabinde N e il'in sünneti falan. Biliyorsunuz. Z o r günlerdi. Tam herşey yoluna girdi, N eil uyum sürecinde, N a zife de zaten hamile, bize artık müsaade derken pat diye Haymana açıklarına b ir uçak düştü. Hiç beklem iyorduk.
Uçağın içinden biri kısmen canlı, yedisi to ta l ölü to p la m sekiz C oca C ola ge nerali çıkınca, geri kalan iki general de hemen hemen aynı saatlerde Los Ange- les’ta esrarengiz b ir kazaya kurban gidince ve orta d a sır sahibi kimse kalmayın ca, işin içinde b ir de Haymanalı m eşhur gazoz kralı Rüstem olunca malzeme çok güzelleşmişti. "B ir anda dokuz kişi hem de megaözne dokuz kişi ölmüş son kalanın da niyeti ve sağlık durum u bozuk hiç olmazsa onu kurtarm ak lazım, ai leleri deseniz kim b ilir ne kadar feryat figan iç in d e d ir um urunuzda mıydı?” diye sorarsanız? Değildi. Olaya D ö rti H eri ve ortağı Julio da dahil olunca kadro ta mam lanıyordu ve bize artık yapacak başka b ir şey kalmıyordu. Film için aklımı za sponsor olarak e lb e tte hemen tahm in edebileceğiniz gibi C oca C ola Inc. Hınk. Mink, geldi tabii. Böyle. Şimdi A llah b ilir yüzünüzü buruşturm aktasınızdır ‘O ld u mu şimdi? Size yakıştı mı?’ gibilerden. Bırakın bu dürüstlük numaralarını sanki siz çok temizsiniz. A le m g ö t olmuş biz niye olmayalım? N eyim iz eksik? Laf aramızda iyi de para aldık. C lin t dışındaki diğ e r oyuncuları da çok ucuza kapattık hatta Haymana Kaymakamı Sevim Hanım ülke tanıtım ına katkısı olaca ğı gazına gelerek b ir N e o - Çalıkuşu halet-i ruhiyesiyle ücretsiz oynadı. Şimdi V e n e d ik, B erlin, C annes fe s tiv a lle rin e o raya buraya katılm ayı p la n lıyoru z. M T V ’ye klibim iz hazır. Filmin müziği taş gibi oldu. Balkan göçm eni b ir T unuslu ya yaptırdık. Kuzey A fro çöl sarışını tire balkanom akedonik ezgilerin arasına ustalıkla serpiştirilm iş volkanik efektlerle nefis birşey oldu gerçekten. A rada da b ir Rizeli kıza lazca vokal yaptırdık. Efektleri Fujiyama'ya bizzat giderek
kaydet-tik ve her bakımdan w o rld music tarzında b ir çalışma olmasına gayret g ö ste r dik şıp diye anlayacağınız gibi. Madem şıp diye anlayacaktınız niye bu kadar ay rıntılı anlattırdınız o zaman?
Eğer film 'B efore The Rain’den daha fazla fırtına koparmazsa gelin yanımıza. Herşey tam am, acılar gerçek, olay güncel, duyarlılığımız kıvamında, bokunu çı karmadık, silahlara ve savaşa kesinlikle karşıyız, n e d ir bu rezalet yazık çok yazık, bazı sahnelerde filtre kullandık re n kle r büyüleyici, egzotik doğuda aşk (D ö rti Heri-Kaym akam Sevim), b irb irin i seven ama çok uluslu tekellerin, gizli servisle rin çıkar çatışmaları arasında istem eyerek kalarak kırılan, incinen giderek (dıgı dik dıgı dik) b irb irin d e n uzaklaşan iki sevgili (N azife- N e il), Harvardlı Colacı K ristofır ile Haymanalı Gazozcu Rüstem özelinde ele alınan batının pozitivizm i ile doğunun sezgisi ikilemi, ayrıca Haymana ile Şerefli Koçhisar arasındaki yüz yıllardır sürüp giden husum etin getirdiği m ikro e tn ik huzursuzluklar ve daha neler neler. Yani kısaca b ir destan yarattık diyebiliriz sizin için, C oca Cola'dan para alarak. H erşey sizin için. Yaşasın sinema. Hah. Bir görsel şölen bu. Kame ra çok hareketli. O lağanüstü birşey ya. Ya da şöyle dem ek lazım yürek parçala yan b ir ağıt bu, barış ve kardeşlik üzerine. Çağımız insanınınının tra jik yalnızlı ğını, itilmişliğini, falan filanını bu film de bulacaksınız, içeri girip kirlenm iş ruhları nızı arındırıp tü y gibi çıkacaksınız. Bütün W a rn e r Bros, sinemalarında aynı an da. Frigo. Frigo
Evet, Haymana Konnekşın- Part tıri kaldığımız yerden devamla.
B ö l ü m 3
Üçüncü bölüm e gelene dek verdiğim iz uzun arada olan birtakım değişiklikler: Los A n g e le s’den H aym ana'ya d oğru yola çıkan ünlü m ü fe ttiş D ö rti H e ri C lin t’i diziden çıkardık yerine Raki Balboa'yı aldık. Herşeyin b ir sebebi var. Bu C lin t yıllarca elinde magnumu beline kadar kan revana batmış gezerken b ir den tuhaflaştı. ‘Bird', 'P erfect W o rld ', 'A ffedilm eyen', 'Beyaz Avcı C esur Y ü re k’ derken ‘Bridges o f Madison C o u n ty ’ yi görünce diziden C lin t’i çıkardık artık. Yani. Yakışmazdı. Halbuki. Bize hala gözünü h e r an kan bürüyebilecek kapasi tede b ir in sp e cto r lazımdı. Bulduk. Raki. Julio ile de çabuk uyum sağladı Allah için. Senaryoyu da gördü. Beğendi. E o zaman. Devam.
Rüs: N e dedi ulan?
Neil: Bak Rüşte benim le böyle konuşma. Kırılıyorum.