• Sonuç bulunamadı

Havayolları Etkinlik Ölçümünde Veri Zarflama Modelleri ve Kategorik

2. LİTERATÜR TARAMASI

2.2 Veri Zarflama Analizi

2.2.4 Havayolları Etkinlik Ölçümünde Veri Zarflama Modelleri ve Kategorik

Havayolu etkinliği ile ilgili literatür incelendiği zaman genel olarak ya veri zarflama analizinin tek yöntem olarak kullanıldığı ya da veri zarflama analizinin başka yöntemlerle birlikte kullanıldığı çalışmalar yer almaktadır. Veri zarflama znalizini tek başına kullanan çalışmalara baktığımız zaman karşımıza Schefczyk (1993) çıkmaktadır.

Schefczyk (1993) yaptığı çalışmasında veri zarflama analizi yöntemini kullanarak 15 uluslararası havayolunun etkinlik analizini yapmıştır. Etkinlik kavramının sadece operasyonel girdiler ve çıktılar ile ölçülemeyeceğini savunarak Arz Edilen Ton-Km, Operasyonel Maliyet ve uçuşlar için kullanılmayan varlıklar (Non Flight Asset) değişkenlerini girdi olarak; Ücretli Yolcu Kilometre ve yolcu dışı gelir (Nonpassenger Revenue) değişkenlerini çıktı olarak kullanmıştır. Çalışma sonucunda yüksek operasyonel performansın ve yüksek doluluk oranının yüksek karlılık için önemli faktörler olduğunu savunmuştur ve Cathay Pacific Airways, Federal Express, Singapore Airlines, UAL Corporation şirketleri etkin olarak bulunmuştur. Schefczyk (1993) veri zarflama analizini etkinlik ölçümü için kullandığı çalışmasından sonra, etkinlik ölçümü için bu analiz yöntemi yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Direkt veri zarflama analizini uygulayan diğer bir çalışma da Capobianco ve Fernandes tarafından 2004 yılında şirketlerin 1993 ve 1997 yılları arasındaki panel verileriyle yaptıkları ve 53 uluslararası havayolunun göreli etkinlik skorlarını hesapladıkları çalışmadır. Bu çalışmada değişken olarak finansal kaldıraç oranlarından toplam varlıkların toplam öz kaynaklara oranı (Total Asset to Equity), firmanın net satışlarıyla hesaplanan firma büyüklüğü, duran varlıklar (Fixed Asset) ve karlılık oranlarından aktif karlılık (Return on Asset) kullanılmıştır. Çalışmanın sonucu olarak şirket büyüklüğü daha fazla olan şirketlerin sermayelerini etkin şekilde kullanarak diğer şirketlere göre daha az duran varlık kullanımı ile daha etkin kazanç sağlayabildikleri bulunmuştur.

Daha sonraki çalışmalarda Bhadra (2009) uçuş müddeti (Block Time) operasyonel değişkeninin havayolu etkinliğini negatif yönde etkilediği hipotezini sınadığı çalışmasında Arz Edilen Koltuk-Mil (ASM) değişkenini çıktı olarak kullanmıştır. Analizinin girdilerini ise galon cinsinden ölçülen Jet Yakıtı; tam zamanlı çalışan Personel Sayısı; uçuş milinin seyahat miline oranı (ratio of flight stage miles to trip stage miles); her uçak için Koltuk Sayısı ve Uçak Sayısı değişkenleri oluşturmuştur. Bhadra çalışmasında 13 Amerikan havayolunun 1985 ve 2006 yılları arasındaki verilerini kullanmıştır ve bu çalışmanın sonucunda uçuş müddetinin (Block Time) azaltılmasının havayolu etkinliğini arttıracağı sonucunu savunmuştur.

Veri zarflama analizinin diğer yöntemlerle birlikte kullanıldığı çalışmalara geldiğimiz zaman Good ve diğ. 1995 yılında yaptıkları çalışma karşımıza çıkar. Bu çalışmada büyük ölçüde liberalleşmenin sağlandığı 8 büyük Avrupa menşeli havayolu ve hükümet denetiminin tamamen kaldırıldığı 8 büyük Amerika menşeli havayolunun 1976-1986 yılları arasındaki verilerle veri zarflama analizi ve stokastik sınır analizi yöntemleriyle göreli etkinlik skorlarını hesaplamışlardır. Girdi değişkeni olarak alt başlıklarını Kokpit Ekibi, Kabin Ekibi, Teknisyenler, Bilet Satış Memurları ve Diğer Personellerin Ücretlerinin oluşturduğu İş Gücü İndeksi; Yakıt, Uçuş İçin Kullanılmayan Ekipmanlar (Non-flight Equipment) ve Diğer Materyallerin bileşenlerini oluşturduğu Materyal İndeksi kullanılmıştır. Alt başlıklarını Yolcu Servisi, Kargo Servisi ve İsteğe Bağlı Hizmet (Incidental Service) değişkenlerinin oluşturduğu Toplam Gelir değişkeni de çıktı olarak kullanılmıştır. Bu çalışmanın sonucunda liberalleşme ortamındaki Avrupa menşeli taşıyıcıların Amerika menşeli havayolları kadar etkin olduğu bulunmuştur.

Fethi ve diğ.(2000) veri zarflama analizi ve Tobit Modeli kullanarak; 1991 ve 1995 yılları arasındaki verilerden oluşan panel veri setiyle, 17 Avrupa menşeli havayolunun verimlilik analizini yapmışlardır. Yazarlar bu çalışmada öncelikli olarak Schefczyk’nin 1993 yılında yaptığı çalışmasına atıfta bulunarak girdi ve çıktıları o çalışmadaki değişkenlerle aynı tutmuşlar ve Veri Zarflama Analizi yapmışlardır. Çalışmanın ikinci aşamasında farklı açıklayıcı değişkenlerle oluşturulan Tobit Model ile bu açıklayıcı değişkenlerin etkinlik üzerine etkilerini anlaşılmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak veri zarflama analizi ile birlikte Tobit Model bu çalışmada ilk defa kullanılmıştır ve bu çalışmanın en önemli sonuçlarından biri devlet sahipliğinin bu çalışmada kullanılan örneklemde etkinlik üzerine anlamlı bir etkisinin olmadığıdır. Cui ve Li (2015a) literatürde ilk defa sivil havacılık emniyet etkinliği konusunu çalışmışlardır. Yöntem olarak veri zarflama analizi ve Malmquist Index kullandıkları çalışmalarında modelin girdilerini iş gücü, sermaye, teknoloji ve fon oluştururken; modelin çıktılarını herhangi bir kaza ya da yaralanma yaşamayan yolcu devir hacminin, toplam yolcu devir hacmine yüzdesel olarak oranı ve net karlılık oranı oluşturmuştur. Ayrıca 10 adet Çin menşeli havayolunun 2008 ve 2012 yılları arasındaki panel verilerinden oluşan veri setiyle yapılan çalışmada, Panel Regresyon yöntemi kullanılarak emniyet verimliliğine anlamlı etkileri olan faktörler bulunmuştur. Çalışmanın sonucu olarak güvenlik görevlileri ve pilotların, eğitimi ve gelişimi için yapılan yatırımların, emniyet etkinliği üzerindeki en etkili faktör olduğu bulunmuştur. Kategorik VZA modeline geldiğimiz zaman ilk olarak karşımıza Banker ve Morey (1986) tarafından yapılan çalışma çıkmaktadır. Bu çalışma verileri kategorize edip etkinlik hesaplayan ilk çalışma olarak literatürde yer almaktadır.

Taşköprü (2014) yaptığı çalışmasında Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 29 ülkenin enerji verimliliği açısından etkinlik analizini yapmıştır. Yaptığı analizde klasik VZA modellerini karşılıkları olan Kategorik VZA modelleriyle kıyaslamıştır ve sonuç olarak kategoriye ayırmadan önce etkin olmayan KVB’lerin, kategorik VZA yöntemiyle etkin olarak belirlendiği bulgusunu elde etmiştir.

Taşdoğan ve diğerleri (2014) kategorik VZA yöntemiyle Türkiye’de kentsel çevresel sürdürülebilirlik konusunu çalışmışlardır. Türkiye’nin farklı bölgelerindeki iller ile olşuturlan örneklemde homojenlik sağlayabilmek adına kategorik VZA yöntemi kullanılmştır. Çalışmanın sonucunda ise etkin olan ve olmayan illeri listelemiştir.

Benzer Belgeler