• Sonuç bulunamadı

5. ÇALIŞMALARIM VE ÇÖZÜMLEMELERİ

5.2. Çalışmalar ve Yorumlamaları

5.2.1. Hamile Bakir

Resim 5.5: “Hamile Bakir”, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 140x100 cm, 2018.

Dikey dikdörtgen bir yapı ile dizayn edilerek kapalı kompozisyon olarak kurgulanmış “Hamile Bakir” (Resim 5.5) ismindeki bu yağlı boya çalışma, 140x100 cm ölçülerine sahiptir. Geometrik ifadelerle oluşturulan bu resimde mavi, sarı ve turuncu tonlarının varyasyonları hâkimdir. Yatay, dikey, diyagonal ve dairesel formlarla resmin dinamizmi sağlanmıştır. Fonda kullanılan açık mavi rengine gazete kâğıtları aracılığı ile uygulanan doku çalışması, resmin sol kısmındaki figürün hareketliliğini dengeleyen bir niteliktedir. Kullanılan bu doku çalışmaları resmin ritmik unsuru olmuştur.

Mavi renkli doku içinde bulunan sarı renkli ifadeler, zeminde duran sandık şeklindeki nesnenin şiddetli sarı tonunu hafifleterek bir geçiş sağlamıştır. Genel renk armonisinde mavi ve turuncunun kontrast yaratan çarpıcı hali ön plana çıkmaktadır.

Kütlesel olarak geometrik formlarla soyutlama yapılan imgeler, resme tertibince yerleştirilmiştir ve resme bakan kişiyi yanıltan bir perspektif ile kurgulanmıştır. Bu çalışmada, kozmik bir mekân içinde tek figür kullanılmış ve resme birkaç nesne dâhil edilmiştir. Figür olarak nitelendirilen ve sola dikey yerleştirilen kütle, soğuk renklerle betimlenmiştir. Sağ tarafta oluşturulan mavi fon, figürün soğukluğunu renk olarak desteklemiştir ve hafif bir geçiş sağlamıştır. Genel anlamda çizgilerin, daireselliğin, renklerin ve dokuların kalabalık bir şekilde var olduğu bu resimde, kütlesel yapılar tuval üzerine bir düzen içerisinde yerleştirilmiştir.

Figür betiminin yapıldığı soldaki kütlenin baş kısmı olan küre formu, perspektif olarak üstten görünen gövde kısmının üst yüzeyine ortalı bir halde konumlandırılmıştır.

Modle ile yuvarlak formu hissedilen yeşil kürenin, sağdan aldığı ışığı sola gölgeli yansıması ile altındaki yüzeyle olan teması hissedilmektedir. Ayrıca resimde yeşil küreden daha küçük ve farklı renkte ele alınan bir imge daha vardır. Turuncu renginde bu küre formundaki imge, yeşil küre gibi sağdan ışık alarak gölgesini sola yansıtmıştır.

Boyutu diğerine göre daha küçük olsa da sıcak bir tonla resmedilen turuncu küre, renk ve gölge bakımından daha çarpıcıdır. Kürenin altındaki sandık etkisi veren yapı, şiddetli sarı renginde ve cephesinde keskin ve kabarık hissi veren motifler ile resmedilmiştir.

Hiçbir karışıma girmeden uygulanan sarı rengindeki sandık dokusunun keskin görüntüsüyle, üzerinde duran kürenin yumuşak etkisi arasında bir zıtlık yaratılmıştır.

Resimde turuncu renkli küreyi ön plana çıkaran bir unsur daha bulunmaktadır; kürenin üzerinde kırmızı bir iple yukarıdan sarkıtılmış şakulün sivri kısmı küreyi işaret etmektedir. Kullanılan ip ve şakul, resme plastik anlamda bir dinamizm kazandırmıştır.

Ayrıca şakulü tutan ip, solundaki dikey inen mekân çizgisine ve figürün gövde kısmında bulunan dikey elemanlara bir destek unsuru olmuştur.

Dış dünya nesnesi olan kürenin figürün baş kısmı ile aynılık ilişkisi; özne-nesne arasındaki zihinsel bağlantıyı ifade etmektedir. Dış dünya nesneleriyle duyusal ve duygusal etkileşimler sağlayan özne, nesneyi kendi dünyasına çeker ve ona yeni bir anlam kazandırır. Zihninde oluşan nesneler dünyasının yeni ve öznel anlamlandırmaları ile yaşamına dair kararlar alan öznenin hayatına vereceği yön, nesnelerden edindiği

deneyimlere bağlıdır ve kendi isteği dışında gerçekleşir. Bu mantık, çalışmaya nesnesel bir imge olan turuncu kürenin ve figürün zihnine vurgu yapan yeşil kürenin aynı formlarla ifade edilmesi şeklinde yansımıştır. Ayrıca perspektifin ve ışık-gölgenin çoğu yerde izleyiciyi yanılttığı bu resimde, iki kürenin de ışığı aynı yerden alması ve aynı tarafa gölge düşürmeleri, öznenin nesneden etkilenip onunla olan deneyimine göre şekil aldığı gerçekliğini ortaya koymaktadır. Örnek verilecek olunursa; figürün üzerinde bulunan dikey ve yatay çizgiler, ışığı soldan almıştır. Çalışmada form, ışık, gölge anlamında birbirini destekleyen tek resimsel unsur resimdeki kürelerdir.

Figür olarak tanımlanan yapının gövde kısmında modle etkisi ile oluşturularak ele alınan mavi renkli dikey sütunlar, kişinin aşamadığı engellerini betimleyen bir zindanın parmaklığı etkisini taşımaktadır. Mavi dikey sütunların ardında beliren ve yeşil etkisi tonu ile bir boşluk hissi yaratan plan, öznenin geride bıraktığı ve bilinçaltına yerleştirdiği geçmiş deneyimlerini ifade etmektedir. Böylece, geçmiş yaşantı ve deneyimlerin öznenin gelecekteki hayatı üzerinde aşılamayacak bir niteliğe sahip olduğu vurgulanmak istenmiştir. Yaşamını sürdüren birey, farkında olmasa dahi geleceğinin tasarısını, geçmiş deneyimlerinin ışığında yapmaktadır. Dolayısıyla öznenin geçmiş yaşantısı, benliğinden çıkarıp atamadığı, içinde hapsolan bir deneyimdir. Bu nedenle zindan ve boşluk betimi, aşılamayan geçmiş yaşantı ve deneyimlere bir vurgudur.

Gövde kısmının hemen aşağısında, sağa yatkın bir pozisyon alan ten rengindeki daire formu, sağda bulunan dokulu mavi fonla figür arasında bir geçiş sağlamıştır. Bu kısım ile hamile kadının karnının şeklini anımsatan bir imaj yaratılmıştır. Aslında hamilelik görüntüsü, bir ifade veya fikir olarak ele alınırsa; yukarıda belirtilen geçmiş yaşantıların bilinçaltı yerleşkesinin, öznenin günlük yaşamında gün yüzüne çıkma olayı olarak ifade edilebilir. Yukarıdaki bastırılan ve benliğe hapsolan geçmiş yaşantılarla oluşan bilinçaltı, hamile görüntüsü altında öznede patlak veren bir ifadeye dönüşmüştür.

Figürün belden aşağısına genel anlamda bir çerçeve çizilmiş; ince, yatay ve koyu mavi çizgiler figürün ayak kısmına kadar devam etmiştir. Figürün karın çizgisi ile görünen cephesini bel ile bağlayan keskin dönüşü ve geriye doğru uzanan perspektifi, bir kâğıdın kırk beş derecelik açı ile katlanması görüntüsünü anımsatmaktadır. İçi görülen, geriye doğru uzanan katlanmış form; derinliği hissettirmek amaçlı daha koyu

bir ton ile ifade edilmiştir. Bu kütledeki yatay çizgiler, figürün gövdesinde yer alan geniş ve dikey mavi çizgileri plastik anlamda destekler niteliktedir. Mavi çizgilerin aralarında bulunan ince transparan geçişler ise, hamileliğe vurgu yapan dairesel formun rengini kırmak amaçlı benzer bir tonda kullanılmıştır. Kütlenin bel kısmının genişliği, ayak bileği kısmına doğru incelerek kendi içinde keskin bir ifade oluşturmuştur.

Figürün ayak kısmında kullanılan dairesel yükselme, palyaço ayakkabılarını anımsatan bir imajdır. Ayakkabının yönünün perspektif açısından zıt verilmesi, figürün diz kapağı üzerine çökmüş edası yaratmaktadır.

Çalışmanın “Hamile Bakir” olarak nitelendirilen isminde de belirtildiği üzere, hamile olan kişiye “bakir” sıfatı kullanılarak, çalışmada var olan çatışma eserin ismine yansımaktadır. “Hamile” terimi toplumda kadına atıf edilen bir kelime iken, “bakir”

terimi erkek için kullanılan bir ifadedir. Böylesi karşıt bir ilişkilendirme, eserdeki cinsiyetsizliğin bir sembolü halindedir. Bir cinsiyete tabi tutulmadan, yalnızca öznenin benliğinin yansıtıldığı bu resimde hamile yaftasının erkek için kullanılması gayet olağandır.

Cinsiyetten ziyade, “bakir” ve “hamile” terimlerinin de kendi içinde anlam ve mantık bakımından zıtlık teşkil ettiği görülmektedir. “Cinsel anlamda el değmemiş erkek” şeklinde tanımlanan “bakir” kelimesinin “hamile” terimi ile nitelendirilmesi, mantığa ters gelen bir durumdur. Bu, çalışmadaki parmaklık ifadesi ile bilinçaltına hapis olma olayının hamile ifadesi ile bilinçaltının patlak verme olayı kadar zıtlık teşkil eden bir durumdur. Bu zıtlık, “hamile bakir” nitelendirilmesi ile hem cinsiyet hem de anlam bakımından eserin ismine yansımıştır.