• Sonuç bulunamadı

1. BİRİNCİ BÖLÜM Antik Yunan’da Bayram ve Festivaller

1.2. Demeter ve Persephone Onuruna Kutlanan Bayram ve Festivaller

1.2.2. Haloa Festivali

Haloa Festivali, Thesmophoria festivali gibi yalnızca kadınlar tarafından kutlanılan bir bayramdır. Thesmophoria’dan farklı olarak bütün demoslarda kutlanılmaz; sadece Eleusis kentinde kutlanılırdı. Festival kışın tam ortasında, Poseidon yani aralık - ocak ayında Demeter ve kızı Persephone adına düzenlenirdi.

Kelime olarak “meyve bahçesi” ya da “meyve ağaçları” anlamına gelen Haloa, genel olarak bakıldığında her türlü bitkinin toprağa dikilmesi sebebiyle verimlilik ve doğurganlığı ifade eder. Şenlik ile alakalı çok fazla bilgi olmamakla beraber en ayrıntılı bilgileri yine Samsatlı Lukianos vermektedir ( Sina, 2004: 47 ):

“Haloa, Atina’da kutlanan Demeter, Kore ve Dionysos’un gizli ritüellerini içeren bir bayramdı. Bu bayramda asmaların budanması ve önceki yılın ürünlerinden depolanan şarapların tadına bakılması kutlanırdı. Kadınlar bu ritüellerde erkek cinsel organı tasvirleri taşırdı. Tasvirlerin taşınması erkeklerin, doğanın dölleyici güçlerinin sembolü olarak kabul edilmesinin kanıtı sayılırdı. İnsanlara üzümü ve şarabı armağan etmek için yeryüzüne gelen Dionysos, İkarios’un evine konuk olur ve şehvet uyandıran şaraptan içmesi için ona da verir. İkarios şaraptan çobanlarına da ikram eder. Şarabın etkisiyle çıldıran çobanlar kendilerini zehirlediğini düşünerek İkarios’u öldürürler. İkarios’a karşı

yapılan çirkin hareket üzerine, Atinalı genç kızlar çıldırarak ayıp ve utanç verici davranışlar sergilerler. Danıştıkları kahin, deliliklerinden kurtulmaları için onlara çamurdan seks organları yapmalarını ve adamalarını öğütler. Deliliklerinden kurtulan insanlar, bu olayın anısına Haloa şenliğini kurarlar. Bu şenliği Eleusis’de sadece kadınlar kutladığı için canları nasıl isterse öyle davranıp konuşurlardı. Bu nedenle de kadınlar birbirlerine ağza alınmayacak denli ayıp şeyler söylerler ve kaba hareketler yaparlardı. Rahibeler gizlice kadınların yanına sokulur ve konuşulmayacak şeyleri konuşurken olduğu gibi fısıldayarak uygun olmayan aşk teklifinde bulunurlardı. Kadınlar bir yandan hep bir ağızdan bu teklife küfür dolu konuşmalarla karşılık verirler, diğer yandan da ellerinde tuttukları kadın ve erkek cinsel organ tasvirlerini göstererek ayıp davranışlar yaparlardı. Kutlama sırasında masada sınırsız şarap olur ve masanın üzeri toprağın ve denizin gizemin yasaklamadığı nimetler ile dolup taşardı: Narlar, elmalar, kümes hayvanları, yumurtalar, kefaller, barbunyalar, tatlı su ıstakozları ve köpek balıkları. Arkhonlar masayı donattıktan sonra kadınların arasından ayrılıp dışarı çıkarlar, bayram sona erinceye kadar da kadınların arasına katılmazlardı. Hamurdan yapılan kadın ve erkek cinsel organ tasvirleri de şölen süresince kalmak üzere masanın üzerine yerleştirilirdi.”

Şenliğin kışın tam ortasında kutlanmış olması oldukça dikkat çekici bir durumdur çünkü genellikle tarım ile alakalı festivaller baharda kutlanmaktaydı. Lukianos’un, kutlanma şekli konusunda bazı ayrıntılara değinerek anlattığı, şenliğin genel amacının önceki bağbozumu ürünü olan şarapların tadına bakmak olduğu yorumuna karşın, asıl amacın daha farklı olması gerekmektedir. Çünkü festival sırasında yapılan karmaşık ritüeller bir önceki dönemin şaraplarının içilmeye başlanmasıyla açıklanamayacak niteliktedir. Ayrıca festivale sadece kadınların katılması basit bir şarap festivali olmadığı savını güçlendirir niteliktedir.

Yazar, bayramın onuruna düzenlendiği tanrılar arasında Dionysos’u da saymasına karşın onuruna düzenlenen asıl tanrının Demeter olduğu bilinmektedir. Bunun nedenini kutlama takviminde ve festival sırasında gerçekleştirilen ritüellerde aramak en mantıklı yol olarak görülmektedir ( Sina, 2004: 48 ).

Bahsettiğimiz şenliğin kutlandığı dönem olan kış aylarından Ocak ayı, bütün doğanın bahara kadar toprak altına çekildiği ve kışın en sert yüzünü gösterdiği zamandır. Kısalan günlerde güneş yüzünü daha az gösterir ve bitkilerin büyüme hızı minimuma iner. Bu durumda insanlar yazın tekrar gelmesi için bir takım dinsel ritüeller ile cinsel veya tarımsal sembollerin yardımıyla torağı tekrar canlandırmayı ve doğurganlığı uyandırmayı amaçlamıştır. Burada hayvanların baharda veya yazın yavrularını dünyaya getirmesi de insanların dikkatini çekmiş ve beslemekte oldukları hayvanların yavrularının dünyaya gelmesi için cinsel ritüelleri gerçekleştirmiş olmalıdırlar. Festivalin içinde gerçekleştirilen edep dışı konuşmalar ve müstehcen davranışlar, şenlik ateşinin yakılması, yasaklanmış bir takım yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi doğurganlığı yeniden uyandırmayı amaçlayan davranışlar olarak yorumlanmaktadır ( Brumfield, 1981: 121 - 126 ).

Tüm bu açıklamalara rağmen erkek cinsel organlarının kadınlar tarafından taşınmış olması çok da açıklanabilmiş bir durum değildir. Bunun geçmişten gelen büyüsel bir ritüel olduğu düşünülmektedir. Karşı cinsin ortamda olmamasından faydalanarak şarabın sarhoşluğuyla her türlü açık saçık konuşmanın yapılması, cinsel organların teşhir edilmesi ve kadınların sırlarını birbirine açması festivalde gerçekleşen ritüellerin açıklanmasında psikolojik olarak göz önünde tutulması gereken etkenlerdir ( Sina, 2004: 48 ).

Yukarıda bahsedilen yasaklanmış şeyleri yiyip içmelerine örnek olarak nar meyvesi verilebilir. Thesmophoria şenliğinde yenmesi yasak olan bu meyve Haloa şenliğinde yenilmiştir. Burada narın yenmesi bu meyvenin bereketin sembolü olarak benimsenmiş olduğunu göstermektedir. Narın da aralarında bulunduğu çok tohumlu bitkiler, ki bunlar arasında haşhaş, buğday gibi bitkiler de sayılabilir, Eski Yunan’da hem ailede hem de tarımda bereket sembolü olarak görülmüştür. Ayrıca kışın kutlanan bu bayramda kış meyvesi olan narın tüketilmesi oldukça doğaldır ( Sina, 2004: 48 ).

Şenlik irdelendiğinde iki temel amacının olduğu görülmektedir. Bunlardan ilki yukarıda da bahsettiğimiz gibi kışın gelmesiyle toprak altına çekilen doğayı canlandırarak kaybolan bereketi geri almak ve olası bir kıtlığı kovmaktır. Burada toprağa ekilen tohumların büyümek ve olgunlaşmak için “eşlik edilmeye” ihtiyacı olduğu düşüncesinin varlığı ile ilgili yorumlar bulunmaktadır ( Eliade, 1994: 343 ). Burada toplumsal dayanışma da güçlendirilmiş ve beraber yapılan bir işin en mükemmel sonucu verdiği anlaşılmıştır.

Bereket ile alakalı olarak Yunan geleneklerinde yeni tohumlanmış tarlalarda bereketi artırmak için gençlerin birleştikleri görülmektedir. Bunların en karakteristik örneği Demeter ile Iasion’un birlikteliğidir ( Sina, 2004: 49 ).

Benzer Belgeler