• Sonuç bulunamadı

C. Kültür Endüstrisi ve Turizm İlişkisi

4.1. Halk İnançlarında Üzüm

İnsanoğlu yaşamı boyunca bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde önce kendisinin ne olduğunu sonra da çevresini ve çevresindeki varlıkların ne olduğunu, çevresinde gerçekleşen olayları ve bunun gibi birçok durumu anlamaya ve anlamlandırmaya çalışmıştır. Anlamlandırma sürecinde de aklına, mantığına yatan durumları ve olayları mantık çerçevesinde değerlendirirken anlamlandıramadıklarını ise olağanüstü varlıklara ve güce atfetmiştir. Böylece bir şeye inanma ihtiyacı ve inanç ortaya çıkmıştır.

İnanç Türkçe Sözlük’te (1988: 1080) “bir düşünceye gönülden bağlı bulunma”, “Tanrı’ya, bir dine inanma, iman, itikat”, “birine duyulan güven, inanma duygusu”, “inanılan şey, görüş, öğreti” şeklinde tanımlanmıştır. Anadolu inançlarının diğer ulusların inançlarında olduğu gibi çoktanrılı dinler, tek tanrılı dinler ve günlük yaşam olayları olmak üzere üç kaynağı bulunmaktadır. Ancak bu kaynaklar birbirinden ayrı incelenemez, birbirleri ile bütünlük içerisindedir (Eyüboğlu, 2014: 33).

Halk inanışı (Arık, Eroğlu, 2017: 21) tabiatüstü, insanüstü bir gücün, varlığın, varlıkların mevcudiyetine, bunlarla ilgili görev ve kaçınmaların bulunduğuna, bunlara riayet edildiğinde yarar sağlanabileceğine, ihlal veya ihmal edildiğinde zarar göreceğine inanmadır. Özellikle kırsalda yaşayan insanların yaşamında “iyi” ve “kötü” olmak üzere iki gizli güç bulunmaktadır. İnsanlar için yararlı olan ve yararı dokunan onlar için iyi; zararı dokunanlar ise kötüdür.

66 Hikmet Tanyu genel olarak halk inançlarını sekiz kategoriye ayırır ve söz konusu kategorileri şu şekilde sıralar:

1- Hiçbir zararı olmayan inançlar.

2- Manevi telkinle ümit ve teselli vererek faydalı olabilecek, hayatı mânalandıran, çeşitlendiren, güzelleştiren inançlar.

3- Ne zararı ne de faydası olmayan inançlar.

4- İslâmi temelle çatışmayan, ona aykırı olmayan inançlar. 5- İslâmi temelle uzlaşan, kaynaşan inançlar.

6- İslâmi esaslara aykırı düşen inançlar. 7- İlimle, ilmî verilerle çatışmayan inançlar.

8- İlmî temellere aykırı olan inançlar (Tanyu, 1976:141).

Nevşehir bölgesinden derlenen halk inançları konusundaki pratik ve uygulamalar Tanyu’nun halk inançları kategorilerinden “İslâmi temelle uzlaşan, kaynaşan inançlar” ve “İlmî temellere aykırı olan inançlar” dışındaki diğer altı kategoride değerlendirilebilir.

Üzüm, genellikle onu yetiştiren toplum tarafından bolluk, güzellik, bereket, şifa olarak değerlendirilmektedir. Kültürel bellekte var olan kodlar toplum üzerindeki etkisi görülmektedir. Üzüm bitkisinin her şeyinden faydalanıp şifa bulunduğu, değerli olduğu için halk inançlarında da hayırlara yorulmuştur.

Üzüm özelinde tespit edilen halk inanışları daha çok rüya yorumlarında görülmektedir. Rüyalarında üzüm gören insanlar, üzüm sıkmanın, şıra yapmanın, şıra ikram etmenin bağ satın almanın, bağ satmanın, üzüm çubuğu diktiğini görmenin, asma altında oturmanın, asmanın sulandığını gömenin, mevsim dışında rüyada üzüm görmek, asmanın budandığını görmek, görülen üzüm çeşitleri, rengi, cinsi, yaş olması kurutulmuş olması, toplanma zamanlarının görülmesi farklı yönleriyle yorumlanmıştır.

Evlenme ritüelinde gelin, oğlan evine girerken gelinin eline buğday, arpa, üzüm gibi yiyeceklerin bulunduğu bir tabak verilir ve havaya atması istenir. Bunun bolluk

67 bereket getireceğine inanılmaktadır. Evlenen kadının erkek çocuk sahibi olması için de sürekli bal, tatlı, üzüm ve elma yedirilir (K.K.8). Derinkuyu bölgesinde de insanlar düğünün kazasız belasız geçmesi, düğünden sonra çiftlerin mutlu olması, düğünde evlenen çiftlere ve yakınlarına kötü ruhların musallat olmaması, gelinin geldiği eve bereket getirmesi gibi isteklerle saçı yaparak tanrıya kurban veriyorlardı. Ancak zamanla bu gerekçeler din değişimi, kültür değişimi gibi sebeplerle unutuldu ve geriye sadece saçı âdeti kaldı (Kabak, 2011: 75).

Üzümlerin olgunlaşmaya başladığı ilk günlerde üzüm çiğnenmeden yutulur yutulan üzüm ezilmeden çıkarsa o kişinin sağlıklı olduğuna inanılmaktadır. Eğer bütün çıkmazsa kişinin organlarında bir sağlık problemi olduğuna inanılmaktadır (K.K. 12).

Rüyada üzüm görülmesi genellikle olumlu şeylerin olacağına yorumlanmaktadır; ancak Nevşehir bölgesinde yapılan derlemelerde rüyada üzüm görmenin olumlu anlamlarının yanı sıra olumsuz yanlarının olduğu da görülmüştür. Üzümün rengine, yapısına, rüyayı gören kişiye göre çeşitli anlamlar yüklenmiştir. Renginin siyah olması olumsuzluğu ifade ederken renginin beyaz olması olumlu anlam taşımaktadır. Yaş ya da kuru olması da olumlu ya da olumsuz anlam taşıması konusunda belirleyici bir özelliktir.

Rüyada üzüm görmek, bolluk bereket, zenginlik, iyi nasip, para anlamına gelmektedir (K.K.4, K.K.13, K.K.26). Geçiş dönemi ritüellerinden biri olan evlenme ritüelleri ve uygulamalarında yeni evlenen genç bir kadın gece rüyasında üzüm görürse hayırlı bir evlilik olacağına inanılır. Eğer yeni evli kadın çocuk bekliyor ise çocuğu olacağına inanılmaktadır (K.K.10, K.K.12). Rüyada yaz aylarında üzüm görüldüğünde nasip olarak yorumlanmaktadır (K.K.5).

Rüyada üzüm kış aylarında görüldüğünde gözyaşı döküleceğine, bir sıkıntı olacağına ya da ailede birinin hasta olacağına yorulmaktadır (K.K.10). Kötüye yorulması üzümün siyah/kara renkli olmasına bağlanmaktadır. Yaş üzüm görüldüğünde de gözyaşı döküleceğine inanılmaktadır (K.K.14).

68 Rüyada siyah ya da beyaz üzüm görmek arasındaki farklılıklardan biri de halk meteorolojisi alanında görülmektedir. Üzüm görüldüğünde yağmur yağacağına inanılmaktadır. Beyaz üzüm görüldüğünde gündüz yağmuru; kara üzüm görüldüğünde ise gece yağmuru yağacağına inanılmaktadır (K.K.4). Gündüz-gece farkı ile ak-kara rengi havanın aydınlık ve karanlığı ile ilişkilendirilmiştir.

Benzer Belgeler