• Sonuç bulunamadı

III. Tezler

III.3. Doktora Tezleri

2.6.4. Halk Hikâyelerinde Geyik

Halk hikâyelerinde geyik, zarifliği yönüyle sevgili olarak yer alır. Zor yakalanır olması, elde edilmesinin güçlüğü, dağlarda bir görünüp bir kaybolarak yarattığı gizemli yönüyle sevgili olarak yer alır.

“Divan şiirinde geyik önemli bir benzetme unsurudur. Güç avlanmasından dolayı haşin dilberler, gözlerinin letafetinden dolayı güzel gözlüler, misk kokusu münasebetiyle de güzel kokular ona benzetilir.” (ġimĢek 1995: 20).

Geyik, Naili‟ye ait aĢağıdaki beyitlerde de haĢin ve vahĢi dilber olarak yer almaktadır:

Tenim nizâr görüp kaçma ey remîde gazâl Tasavvur et ki heyûlâ-yı rûh-ı Mecnûn‟um

(Ey ürkek âhû! Vucudumu arık görüp de kaçma; düĢün ki Mecnun‟un rûhunun zihinlerde teĢekkül eden hayâliyim). (Onay 2000: 79).

Halk hikâyelerinden Leyla ile Mecnun hikâyesinde Leyla güzelliği bakımından geyiğe benzetilmiĢtir.

Beni Amir kabilesinin reisinin oğlu Kays (Mecnûn) ile yine baĢka bir kabilenin kızlarından Leyla‟nın aĢk maceralarının anlatıldığı bu hikâyede Mecnun, bir avcı tarafından avlanmıĢ olan geyiği sevgilisi Leyla‟ya benzetir ve avcıdan kendi canı karĢılığında onu serbest bırakmasını ister. Avcı da bu tekliften çok etkilenir ve geyiği serbest bırakır. Hikâyede geyiğin av hayvanı oluĢu ile sevgiliye benzetilmesi fonksiyonu iç içedir.

“Eger râzı olursan canımı sana vereyim. Beni boğazlayup tek bu hayvancığı salıver‟ dedikde avcı nâçâr olup emr-i İlâhi‟nin adam deyüp, ön bağını çözüp salıverdi” (ġenocak 2000: 231-232).

Ġsfahan ġahı Adil ġahın oğlu Ahmet Mirza (Kerem) ile Aslı‟nın aĢk maceralarının anlatıldığı “Kerem ile Aslı” hikâyesinde, sevgilisi Aslı‟yı arayan Kerem, sevgilisini geyiğe benzeterek selvi ağacına türkü eĢliğinde Aslı‟nın yerini sorar

Aldı Kerem Dede:

Selvi ağacı sen Mevlâ‟yı sever isen Selvi ağacı senin maralın hanı Dinle gel dinle vir sen cevâbı Selvi ağacı senin maralın hanı Hayâl olmıs karşuki taglar Hasta hâlinden ne bilür sağlar Dösek melîl melîl yasdık kan ağlar Selvi ağacı senin maralın hanı Selvi ağacı senin dalın dökülsün Rakîbin ağzı hem dili tutulsun Dilerim feleğin kaddi bükülsün Selvi ağacı senin maralın hanı Dertli Kerem aydür bakup tutarım Dostumın bağında diken biterim Vîrân bağda bülbül oldum öterim Selvi ağacı senin maralın hanı

Hikâyede Kerem çevrede sevgilisinden izler arar ancak bulamaz. Bu Ģekilde kavuĢulamayan sevgili hikâyede geyiğe benzetilmiĢtir.

Türk mitolojisinde, pesinden kosan avcıyı yeraltına (ölüme) götüren geyiklerin de varlığı bilinmektedir. Halk hikâyelerinde de ava çıkan kahramanı peĢinden sürükleyerek, kahramanın tuzağa düĢmesini sağlayan geyik motifini Kirmenşah hikâyesinin Kars-Iğdır varyantında da görmekteyiz.

KirmenĢah ve kardeĢleri avdayken önlerine bir ceylan çıkar. Ceylan, onları peĢine takarak haramilerin yerine götürür ve onların, haramiler tarafından tuzağa düĢürülmelerini sağlar (Alptekin,1999: 286).

Bal Böğrek hikâyesinde de benzer olaylar görülmektedir. Bal Böğrek ve arkadaĢları avdayken, süslü bir ceylana rast gelirler. Ceylanın arkasından giderler; fakat bir türlü yakalayamazlar. Ceylan, onları Harzan kralının korusuna götürür ve kaybolur. Orada Bal Böğrek ve arkadaĢları, Harzan kralının askerleri tarafından yakalanırlar (Görkem 2000, 236).

Geyik, av hayvanı olarak bazen iyi bir ruhu da temsil edebilmektedir. Geyik bu Ģekilde yol gösterici bir av hayvanıdır.

Buna, incelenen hikâyelerden Latif Şah hikâyesi örnek verilebilir. Latif ġah hikâyesinde, ormanda geyik avlanmaya çıkan Osman Bey‟in önüne bir geyik çıkar. Osman Bey, geyiği takip eder ve geyik onu Katmer‟in yanına getirir. Bu Ģekilde Katmer‟le karsılaĢmaları sağlanır (Sakaoğlu, 1999: 76).

Halk hikâyelerinde rastlanan bir durum da, kahramanın takip ettiği geyiğin bir mağaraya girmesi ve burada kahramanın kırklarla karĢılaĢmasıdır. Bunun örnekleri destan metinlerde de görülmüĢtür.

Elif ile Mahmut hikâyesinde de buradakine benzer bir durum verilmektedir. Hikâyede, Mahmut avdayken önüne çıkan ceylan, onu bir magaraya götürür. Mahmut, bu magarada kırklarla karsılasır (Alptekin, 1982: 29). Hikâyenin devamında Mahmut bir odada Elif‟in resmini görür ve kırklar elinden bade içmesiyle ona âĢık olur.

Görüldügü gibi hikâyelerde geçen geyik ya da ceylan, kahramana yardımcı olan iyi bir ruh olabildigi gibi, onu kötü yollara sürükleyen kötü bir ruh da olabilmektedir. Ama bütün hikâyelerde geyik, yol göstericidir.

Kandehar PadiĢahı‟nın oğlu ġah Ġsmail ile bir Türkmen Beyi‟nin kızı olan Gülizar‟ın aĢk maceralarının anlatıldığı Şah İsmail hikâyesinde, ġah Ġsmail‟in bir av sırasında takip ettiği geyik, Gülizar‟ın çadırına girerek ġah Ġsmail ile Gülizar‟ın

karsılaĢmalarını sağlamıĢtır. Hikâyede geyiğin yol göstericiliği hikâyenin kahramanına sevgilisini buldurma Ģeklindedir.

“Atına binüp ol görünen taga çıkdı. Bir de iki tarafına bakup nazar iderken bir

de gördü ki; tagın eteginde bir güzel yayla, havası güzel. İki tarafa nazar idüp bakar iken bir de gördü ki; bir su kenarında bir ceylan otı otlar. Hemen tazı saldı. Tazı kovar ceylan kaçar. Şah İsmail ardları sıra gider. Hemen ceylandur yorulup, çadır içine girdi. Tazı dahi bile girdi. Şah İsmail arkalarından çadırın önüne gelüp bakdı ki; dünyayı çadır almış. Bir de bu iki tarafına nazar idüp bakar iken gördü kim ne bakarsın bir güzel mahbub kız çadırdan sürüp taşra çıkardı. Bir de kızdır gördü ki; bir oğlan çadırın önünde durur. Kız oğlanı gördüğü gibi hemen orada âsık oldu. Oğlan da kızı gördüğü gibi ol dahı âsık olup oraya düsüp bayıldı.” (Alptekin, 1997: 290).

Hz. Muhammed‟in torunu Muhammed Hanefî‟nin bir geyiği takip ederek eĢi Emine Hatun‟u bulur (Ögel 2003: 578). Hikâyede geyiğin yol göstericilik fonksiyonu Ġslâmî özellikler kazanmıĢtır.

Geyik halk anlatılarının hemen hepsinde yer alan önemli bir hayvandır. Folklorumuzde önemli bir yere sahip olan geyik anlatılarda sihirli, konuĢan, yol gösterici ve iyileĢtirici bir hayvan olarak yer alır. Anadolu‟da geyikle ilgili Ģu inançlar hâlâ yaĢamaktadır:

“1. Bazen tarlada işlerini yaparak, bazen sırtlarında taşıyarak, bazen de terk

edilen çocukları koruyup besleyerek insanlara yardım ederler.

2. Özellikle veli tipindeki insanlar, istedikleri zaman geyik donuna girebilirler. 3. İlâhi tarafları olan geyikler, İslam dinine saldıran karşı güçlerle mücadele ederler.

4. Kendilerine zarar verildiğinde, acımasız bir şekilde insanlardan intikam alırlar.” (ġimĢek 1995: 20).

Türk halk anlatılarında yer alan geyik motifinin belli baĢlı tipik özellikleri genel olarak sevimli, çevik, hassas ve ürkek oluĢu, tenha yerlerde yaĢaması peĢinden giden avcıyı ölüme sürüklemesi ve yol gösterici bir hayvan oluĢudur. Geyik, halk anlatılarında sihirli, konuĢan ve yardımcı bir hayvandır. Geyik Türklerin eski inanç sistemlerine göre yer-suyun temsilcisidir. Geyik bu unsurlardan yer unsuruna aittir. Masallarda, asıl kahramanın geyiğe dönüĢmesi yerin kutsallığından yararlanabilmek olarak düĢünülebilir. Geyiğin suya ait bir unsurla ilgi kurması, bir balığın karnındaki ablası ile konuĢmasını da geyiğin yer kültüne ait bir hayvan olarak su iyesiyle kolaylıkla konuĢup

anlaĢabilecektir. Bu nedenle bu motif, eski Türk inanıĢlarıyla bağlantılı olarak yer iyesi, suya ait iyeler ya da ruhlarla iletiĢim kurabilmesi olarak açıklanabilir. Halk inanıĢlarında yer alan geyiğin avlanmasının avcıya uğursuzluk ya da ölüm getireceği inancı da geyiğin bir yer kültü oluĢuyla iliĢkilendirilebilir. Geyik halk anlatılarında yer iyesi olarak, avcıyı yer altına yani ölüme sürüklemektedir.

Halk anlatılarında asıl kahramanın geyiğe dönüĢtüğünü görürüz. Bu durumu ġaman ayinleri sırasında Ģamanın tamamen bir hayvanı gösteren kıyafetle simgesel olarak biçim değiĢtirmesiyle iliĢkilendirilebilir. Anlatılarda geyiğe dönüĢen insan, bazı olağanüstülükler sergileyecek, olayları çözecektir. Tıpkı ayin sırasında bütün iĢlevleri yerine getiren Ģaman gibi. Anlatılarda biçim değiĢtiren insanla, biçim değiĢtiren Ģaman arasında bir benzerlik olduğu söylenebilir. Bu nedenle biçim değiĢtiren geyik motifi ġamanizm ile iliĢkilendirilebilir.

Benzer Belgeler