• Sonuç bulunamadı

Halkın Batıl İnançları

Belgede Pomakların dini hayatı (sayfa 131-138)

4- Araştırmanın Sınırları

2.5. Halk İnançları

3.2.2. Dini Hayatın Genişlemesine Boyutlarıyla İlgili Bulgular

3.2.2.4. Halkın Batıl İnançları

Geleneksel halk inançlarında muska, büyü, kurşun döktürme, fal bakma vb. “batıl” uygulamalardan medet ummanın varlığı bilinmektedir. Ancak, toplumlar yeterli ve doğru bilgiye ulaştıkça inançlarını da daha rasyonel değerlendirebilmekte ve yaşamlarında bu tür uygulamalara yer vermemektedir.

Batıl inançlar açısından geleneksel toplum ile modern toplum arasında önemli farklılıklar vardır. Geleneksel yapıda bireyler, toplumsal olayları şansa, kadere, bahta ya da bahtsızlığa, uğur, alın yazısı gibi şeylere bağlarken karamsar bir dünya anlayışı, duygusallık öne çıkar, buna karsın, modern anlayışta olayları daha rasyonel değerlendirme, sorumluluğu kendinde arama, yeni deneylere açık olma anlayışı hâkimdir (Coşkun, 1994: 6).

Her toplumda dinî bilgilenmenin yeterli olmadığı zamanlarda bu tür batıl uygulamalar yaygınlık kazanmakta ve din bilginleri ile halk arasında bu konularda farklılıklar oluşabilmektedir.

a) Büyü

Arapçada sihir kelimesiyle ifade edilen büyü, gözbağcılık ve hile yoluyla insanları manyetize ederek tabiat kanunlarına aykırı olaylar ortaya koyma ve insanları yanıltma sanatının adı ise de Türkçedeki büyü kelimesi başta sihir, muskacılık ve cincilik olmak

üzere kişilerin maddî-mânevi araçları kötüye kullanarak bazı gayeleri gerçekleştirme çabasını da içine alır (Karaman vd., C.II, 2003:154).

Pomaklarda, büyü denildiğinde genellikle ilk akla gelen; kötülüktür. Bir zorluk ya da musibetle karşılaştıklarında genellikle dua eden Pomaklar, büyü yolunu kesinlikle tercih etmemektedir

Tablo 64. Araştırmaya Katılanların Büyü (sihir) İnancına Göre Dağılımı

Büyü’ye (sihire) inanır mısınız? Sayı Yüzde Oranı %

İnanırım 151 51.2

Kararsızım 61 20.7

İnanmam 82 27.8

Cevapsız 1 0.3

Toplam 295 100.0

Büyü’ye inanç Tablo 64 incelendiğinde deneklerin %51,2’si (s=151) büyüye inandığını, %27,8’i (s=82) inanmadığını, %20,7’si (s=61) ise bu konuda kararsız kaldığını ifade etmiştir. Deneklerin %0,3’u (s=1) ise bu soruya hiçbir cevap vermemiştir.

Tablo 65. Araştırmaya Katılanların Büyü (sihire) İnanma-Yaş İlişkisine Göre Dağılımı

Büyü’ye (sihire) inanır mısınız?

Topla

m

İnanırım Kararsızım İnanmam Cevapsız

Y aş 25 yaş altı Sayı 27 12 19 0 58 % 46.6 20.7 32.8 0 100.0 25 -40 Sayı 48 25 25 0 98 % 49.0 25.5 25.5 0 100.0 41 -60 Sayı 57 19 27 0 103 % 55.3 18.4 26.2 0 100.0 60 yaş üstü Sayı 19 5 11 1 36 % 52.8 13.9 30.6 2.8 100.0 Toplam Sayı 151 61 82 1 295 % 51.2 20.7 27.8 0.3 100.0

Büyü’ye inanırım diyen deneklerimizin oranı yaş grubuna göre şu şekilde belirlenmektedir: 25 yaş altı olan deneklerimizin oranı %46,6 (s=27), 25-40 yaş arası olan grubumuzun oranı %49,0 (s=48), 41-60 yaş arası olan deneklerimizin oranı %55,3 (s=57), 60 yaş üstü olan deneklerimizin oranı ise %52,8 (s=19) olarak tespit edilmiştir.

Büyü’ye inanmam diyen deneklerimizin oranı yaş grubuna göre şu şekilde belirlenmektedir: 25 yaş altı olan deneklerimizin oranı %32,8 (s=19), 25-40 yaş arası olan grubumuzun oranı %25,5 (s=25), 41-60 yaş arası olan deneklerimizin oranı %26,2 (s=27), 60 yaş üstü olan deneklerimizin oranı ise %30,6 (s=11) olarak tespit edilmiştir.

Büyü’ye inancımda kararsızım diyen deneklerimizin oranı yaş grubuna göre şu şekilde belirlenmektedir: 25 yaş altı olan deneklerimizin oranı %20,7 (s=12), 25-40 yaş arası olan grubumuzun oranı %25,5 (s=25), 41-60 yaş arası olan deneklerimizin oranı %18,4 (s=19), 60 yaş üstü olan deneklerimizin oranı ise %13,9 (s=5) olarak tespit edilmiştir.

Genel olarak ele aldığımızda tablodaki sonuçlar bize genel olarak bu toplumda deneklerimizde Büyü ve Fal’a karşı ilginin bariz bir şekilde çok olduğu görülmekte, bunun en önemli sebeplerinden biri atalarından kalan dini ve örfi izlerdir. Bu topraklarda Hıristiyanlık ve İslamiyet öncesi Gök-Tanrı ve Şamanizm inancı yaygındı. Fal ve Büyünün ise bu inançlarda köklü yeri vardır.

Tablo 66. Araştırmaya Katılanların Büyü İnanma-Cinsiyet İlişkisine Göre Dağılımı

Büyü’ye (sihire) inanır mısınız?

İnanırım Kararsızım İnanmam Cevapsız Toplam

C insi ye ti ni z? Erkek Sayı 71 18 38 0 127 % 55.9 14.2 29.9 0 100.0 Kadın Sayı 80 43 44 1 168 % 47.6 25.6 26.2 0.6 100.0 Toplam Sayı 151 61 82 1 295 % 51.2 20.7 27.8 0.3 100.0

Büyü’ye inanırım diyen deneklerimizin oranı cinsiyet grubuna göre şu şekilde belirlenmektedir: Erkeklerde bu oran %55,9 (s=71), kadınlarda ise %47,6 (s=80) olarak tespit edilmiştir.

Büyü’ye inanmam diyen deneklerimizin oranı cinsiyet grubuna göre şu şekilde belirlenmektedir: Erkeklerde bu oran %29,9 (s=38), kadınlarda ise %26,2 (s=44) olarak tespit edilmiştir.

Büyü’ye inancımda kararsızım diyen deneklerimizin oranı yaş grubuna göre şu şekilde belirlenmektedir: Erkeklerde bu oran %14,2 (s=18), kadınlarda ise %25,6 (s=43) olarak tespit edilmiştir.

Genel olarak ele aldığımızda tablodaki sonuçlar bize genel olarak bu toplumda deneklerimizde Büyü ve Fal’a karşı ilginin bariz bir şekilde çok olduğu görülmekte, bunun en önemli sebeplerinden biri atalarından kalan dini ve örfi izlerdir. Bu topraklarda Hıristiyanlık ve İslamiyet öncesi Gök-Tanrı ve Şamanizm inancı yaygındı. Fal ve Büyünün ise bu inançlarda köklü yeri vardır.

b) Cin çarpması

Cin, sözlükte gözle görülmeyen yaratık, insan mukabili, örtmek, örtünmek, gizli kalmak anlamındaki ‘cenn’ kökünden türeyen bir isimdir. Terim olarak; duyularla idrak edilemeyen, insanlar gibi şuur ve iradeye sahip bulunan, ilâh emirlere uymakla yükümlü tutulan ve mümin ile kâfir gruplardan oluşan varlık türü anlamına gelir (Şahin, 1993: 5)

Ayrıca Kuran’da cinlerin de insanlar gibi Allah’a ibadet ve kulluk için yaratıldıkları, onların da mükellef oldukları, aralarında inkârcılar olduğu gibi Hz. Muhammed’i dinlemeye gelen ve inananların da bulunduğu belirtilir (Zâriyât Suresi, 51/56; Cin Suresi, 72/ 1-19).

Tablo 67. Araştırmaya Katılanların Cin Çarpma İnancına Göre Dağılımı

Cin çarpmasına inanır mısınız? Sayı Yüzde Oranı %

İnanırım 141 47.8

Kararsızım 71 24.1

İnanmam 83 28.1

Toplam 295 100.0

Deneklerimize “cin çarpmasına inanır mısınız?” diye sorduğumuzda %47,8’i (s=141) inanırım, %28,1’i (s=83) inanmam, %24,1’i (s=71) bu konuda kararsızım diye cevap vermişlerdir.

Tablo 68. Araştırmaya Katılanların Cin Çarpmasına İnanma-Yaş İlişkisine Göre Dağılımı

Cin çarpmasına inanır mısınız?

Toplam İnanırım Kararsızım İnanmam

Y

25 yaş altı Sayı 25 15 18 58

% 43.1 25.9 31.0 100.0 25-40 Sayı 48 25 25 98 % 49.0 25.5 25.5 100.0 41-60 Sayı 51 23 29 103 % 49.5 22.3 28.2 100.0 60 yaş üstü Sayı 17 8 11 36 % 47.2 22.2 30.6 100.0 Toplam Sayı 141 71 83 295 % 47.8 24.1 28.1 100.0

Cin Çarpmasına inanırım diyen deneklerimizin oranı yaş grubuna göre şu şekilde belirlenmektedir: 25 yaş altı olan deneklerimizin oranı %43,1 (s=25), 25-40 yaş arası olan grubumuzun oranı %49,0 (s=48), 41-60 yaş arası olan deneklerimizin oranı %49,5 (s=51), 60 yaş üstü olan deneklerimizin oranı ise %47,2 (s=17) olarak tespit edilmiştir.

Cin Çarpmasına inanmam diyen deneklerimizin oranı yaş grubuna göre şu şekilde belirlenmektedir: 25 yaş altı olan deneklerimizin oranı %31,0 (s=18), 25-40 yaş arası olan grubumuzun oranı %25,5 (s=25), 41-60 yaş arası olan deneklerimizin oranı %28,2 (s=29), 60 yaş üstü olan deneklerimizin oranı ise %30,6 (s=11) olarak tespit edilmiştir.

Cin Çarpmasına inancımda kararsızım diyen deneklerimizin oranı yaş grubuna göre şu şekilde belirlenmektedir: 25 yaş altı olan deneklerimizin oranı %25,9 (s=15), 25- 40 yaş arası olan grubumuzun oranı %25,5 (s=25), 41-60 yaş arası olan deneklerimizin oranı %22,3 (s=23), 60 yaş üstü olan deneklerimizin oranı ise %22,2 (s=8) olarak tespit edilmiştir.

Genel olarak ele aldığımızda tablodaki sonuçlar bize bu toplumda deneklerimizde Cin Çarpma inancına karşı ilginin Büyü ve Fal’a olan ilgi gibi bariz bir şekilde görülmekte, sebebi ise aynıdır. Bu topraklarda Hıristiyanlık ve İslamiyet öncesi Gök- Tanrı ve Şamanizm inancı yaygındı. Fal ve Büyünün ise bu inançlarda köklü yeri vardır.

Tablo 69. Araştırmaya Katılanların Cin Çarpmasına İnanma- Cinsiyet İlişlisine Göre Dağılımı

Cin çarpmasına inanır mısınız?

İnanırım Kararsızım İnanmam Toplam

C insi ye ti ni z? Erkek Sayı 64 26 37 127 % 50.4 20.5 29.1 100.0 Kadın Sayı 77 45 46 168 % 45.8 26.8 27.4 100.0 Toplam Sayı 141 71 83 295 % 47.8 24.1 28.1 100.0

Cin Çarpmasına inanırım diyen deneklerimizin oranı cinsiyet grubuna göre şu şekilde belirlenmektedir: Erkeklerde bu oran %50,4 (s=64), kadınlarda ise %45,8 (s=77) olarak tespit edilmiştir.

Cin Çarpmasına inanmam diyen deneklerimizin oranı cinsiyet grubuna göre şu şekilde belirlenmektedir: Erkeklerde bu oran %29,1 (s=37), kadınlarda ise %27,4 (s=46) olarak tespit edilmiştir.

Cin Çarpmasına inancımda kararsızım diyen deneklerimizin oranı yaş grubuna göre şu şekilde belirlenmektedir: Erkeklerde bu oran %20,5 (s=26), kadınlarda ise %26,8 (s=45) olarak tespit edilmiştir.

Genel olarak ele aldığımızda tablodaki sonuçlar bize bu toplumda deneklerimizde Cin Çarpma inancına karşı ilginin Büyü ve Fal’a olan ilgi gibi bariz bir şekilde görülmekte, sebebi ise aynıdır. Bu topraklarda Hıristiyanlık ve İslamiyet öncesi Gök- Tanrı ve Şamanizm inancı yaygındı. Fal ve Büyünün ise bu inançlarda köklü yeri vardır.

Hastalıkların maddi olduğu kadar manevi sebepleri de vardır. Hz. Peygamber, “Göz değmesi (nazar) gerçektir” (Buhari, “Tıb” 36; Ebu Davud, “Tıb” 38,79) diyerek hastalığın manevi bir sebebine işaret etmiştir. Günümüzde zihnî ve ruhi hastalıkların maddi sebepleri yanında manevi sebepleri de araştırılıp, hastalar her iki yönüyle tedavi edilmeye çalışmaktadır (Karaman vd., C.II, 2003: 166).

Tablo 70. Araştırmaya Katılanların Nazar İnancına Göre Dağılımı

Nazara inanır mısınız? Sayı Yüzde Oranı %

İnanırım 249 84.4

Kararsızım 22 7.5

İnanmam 24 8.1

Toplam 295 100.0

Araştırmamıza katılan deneklere “nazara inanır mısınız?” diye sorduğumuzda deneklerin %84,4’ü (s=249) nazara inandığını, %8,1’i (s=24) inanmadığını belirtmiştir. Bu konuda kararsız olduğunu söyleyenler %7,5’tir (s=22). Nazara inancın araştırma bölgemizde bir hayli yaygın olduğu görülmektedir. Özellikle küçük çocuklara nazar boncuğu takma, nazarı değen kişilerden uzak durma, evlerin bazılarında nazardan korunmak için konulmuş nesneler görülmektedir.

Aile sorunları ile alakalı problemlerin muska ya da büyü işi olduğuna inanılır. Bu yüzden muska ya da nazar boncuğu taşımak, mavi iplik takmak, iç çamaşırını ters giymek gibi çeşitli önlemlere başvurulmaktadır. Nazar olayında ise insanların, hayvanların, evin, arabanın ve bahçenin, kıskananlarla (hasetlerce) nazar sebebi olabileceğine inanılır. Bunu engellemek için değişik uygulamalara başvurmaktadırlar.

e) Muska taktırma

Muska Arapça'da "yazılı şey" anlamına gelen nüsha ) ةخسن ( kelimesinin halk ağzında bozulmuş biçimidir. Hastalıkları sağaltma veya düşmandan gelebilecek kötülüklerden, görünmez kazalar gibi herhangi bir zararı önleme amacı ile üstte taşınan yazılı kâğıda denir. Bunun aslı okuma ve dua bilmeyen çocuklar için yazılan bir duadan ibarettir. Daha sonraları bu istismar edilmiştir.

Muskanın faydalı olduğuna dair halk arasında kuvvetli bir inanç bulunmakta ve bu sebeple muska yazılmasına aşırı bir ilgi olmaktadır. Muska yazan hocaların üstün güçlerinin olduğuna inanılmakta bu güçleriyle cinleri dahi yöneteceğine ve istediği her

şeyi yaptırabileceğine dair yaygın bir inanış bulunmaktadır. Güncel hayatta ters bir olumsuz karşılaşan Müslümanlar bunun büyü sebebiyle olduğuna inanırlar.

Tablo 71. Araştırmaya Katılanların Muska İnancına Göre Dağılımı Muska takmanın gereğine inanır

mısınız?

Sayı Yüzde Oranı %

İnanırım 161 54.6

Kararsızım 26 8.8

İnanmam 108 36.6

Toplam 295 100.0

Araştırmamıza katılanlara “Muska taktırmaya inanır mısınız?” diye sorduğumuzda katılanların %54,6’sı (s=161) nazara inandığını, %36,6’sı (s=108) inanmadığını belirtmiştir. Bu konuda kararsız olduğunu söyleyenlerde %8,8’dir (s=26). Muskanın faydalı olduğuna dair halk arasında bir inanç bulunmaktadır. Güncel hayatta karşılaşılan sorunların muska ya da büyü olduğuna hükmedilmekte bu sebeptendir ki muska ile ilgilenen kişiler oldukça yaygındır.

Belgede Pomakların dini hayatı (sayfa 131-138)