Santrıfirizli halı kurutma makinesinde halıdaki su tamamen alınır, kurutulur. Nemli çıkan
halı, açık havada gölgede asılarak kurumaya bırakılır.
2.6.Halılarda Görülen Hatalar
2.6.1.Abraj
Eldeki mevcut iplerin değişmesinden oluşan hatadır. Telafisi güçtür (Çetin, 1969, s.15).
2.6.2.Atkı Fışkırığı
İkinci atkının gevşek vurulmasından meydana gelir (Çetin, 1969, s.16).
2.6.3.Desen (Nakış) Hataları
Dokuyucunun dikkatsizliğinden oluşan hatadır (Çetin, 1969, s.16).
2.6.4.Çarpıklık
Halının alt ucunu birleştirdiğimiz zaman iki ucunun tam gelmemesi ve iki ucunun da geride kalmasıdır (Çetin, 1969, s.16).
2.6.5.Basıklık
Çözgü telleri ayarlanırken bazı yerlerinin sık bazı yerlerinin seyrek atlanmasından ileri gelir. İlme iplerinin kalın veya inceliğinden ileri gelir (Çetin, 1969, s.16).
2.6.6.Zikzak (Ondele)
Halının kenarlarında bulunan dokuyucunun dikkatsizliğinden kaynaklanan halılardır (Çetin, 1969, s.16).
2.6.7.Kuru Atkı
İkinci atkının sık verilmesinden kaynaklanan hatadır (Çetin, 1969, s.16).
2.6.8.Kırkım Hatası
Makasın ayarının sık sık kurcalamaktan ve dokuyucunun düzgün kesememesinden kaynaklanır (Çetin, 1969, s.16).
2.6.9.Topal Düğüm
Makas ayarından bir ucu kısa olan düğüme topal düğüm denir (Çetin, 1969, s.16).
2.6.10.Ende Açılma
Halının çok oturmasından meydana gelir (Çetin, 1969, s.16).
2.6.11.Ende Daralma
Halının az oturmasından ve ikinci atkının sık verilmesinden meydana gelen hatadır. Halının boyu uzar (Çetin, 1969, s.16,17).
2.6.12.Potluk (Kavruk)
Çözgü ayarlanırken çözgü tellerinin gevşek kalmasından olur, halıyı yere serdiğimiz zaman yere tam oturmaz kabarık olur (Çetin, 1969, s.17).
2.6.13.Kör Düğüm
İlmenin iki ucu halının arka kısmında kalır ön tarafı makasın ayrından kısa ve kıvrık olur (Çetin, 1969, s.17).
2.7.Halk Eğitimi Merkezleri
2.7.1.Halk Eğitimi Merkezlerinin Tanımı ve Tarihçesi
Halk eğitimi şu ya da bu ad adı altında yetişkinlere yönelmiş bir eğitim biçimi olarak, geçmişte de uygulanan bir eğitim türüdür. Fakat eskiden halk eğitimi, insancıl, dinsel duygularla, iyilik severlik çerçevesinde, öğrenimden yoksun kalmış olan sınıfların, daha iyi vatandaş, daha ahlaklı vatandaş olarak çalıştırana, yönete karşı, görevlerini daha iyi yerine getirmesini sağlamaya yararlı bir araç görevini yapıyordu. Zamanla, halk eğitimi, aşağı katmanlardan yetişkinlere din kitapları okumasını öğretmek, onları tarihlerine, yazgılarına, katlanmaklarını sağlamak, amacından, uzaklaşarak, önce insanın öğrenme gereksinimlerini giderici bir yöne çevrilmiştir. Sonra da öğrenim çağında iken, eğitim fırsatına kavuşmamış, örgün öğrenimden yararlanmamış olan yetişkinlere gerekli eğitimin en alt düzeyini sağlamak amacına yönelmiştir. Son yüzyıl içinde de, halk eğitimi, eğitimin yalnızca seçkinlerin, güçlülülerin, *yararlanabilecekleri, bir olanak olmaktan çıkmasına, güçsüzlerin bilinçlenip, siyasal, ekonomik ve toplumsal kurtuluşlarına yardımcı bir nitelik kazanmıştır ( Geray, 2012, s. 403,404).
Türkiye’ de İkinci Kalkınma Planı zamanında, örgün eğitimin içinde bunun tamamlayıcısı olarak yaygın eğtiim adı altında halk eğitimi ele alınmıştır.Üçüncü Beş yıllık kalkınma planında, ağırlık mesleki ve teknik halk eğitimine verilmiş, bu alandaki çalışmaların tek elden yönetilmesi için ayrı bir örgüt kurulması öngörülmüştür (Geray, 2012, s.406).
Yurdumuzda modern halk eğitimi hareketinin başlangıcını İslam Öğretim Cemiyeti (Cemiyet-i İslamiyet-i Tedrisiye) tarafından 1865 yılında İstanbul’un Bayezıd semtinde açılan "Çırak Mektebi" teşkil etmektedir.Bu okulun amacı, Kapalıçarşı esnafında çalışan çocuklar ve çevre halkına okuma- yazma hesap ve dini bilgiler öğretmekti.Bu okul, 1928 yılına kadar devam etmiştir (Taşdemirci, 1996, s.495).
Halk eğitimi faaliyetleri 1911 yılında "Türk Ocakları" vasıtasıyla İstanbul dışına taşınmıştır.1913 yılında Tedrisat –ı İptadiye Kanun-u Muvakkati (Geçici İlköğretim
Kanunu) ile "Elişleri ve İhtilaf Mektepleri" ‘nden söz edilerek Halk Eğitimine resmen yer verilmiştir (Taşdemirci, 1996, s.495).
Atatürk döneminde halk eğitimi kurumları ve faaliyetleri 3 safhada incelenebilir. Bunlar halk dersaneleri, Millet Mektepleri ve Halk Evleri ’ dir (Taşdemirci, 1996, s.497,499).
2.7.2.Halk Eğitimin Önemi ve İşlevleri
Halk eğitimin görevleri, toplumun yapısını, özellikleri, gereksinmeleri ve özlemleri, Anayasa ilkeleri, planlı kalkınma erekleri ve ulusal eğitim sisteminin amaçları ile
belirlenmektedir(Geray, 2012, s.409).
Halk eğtimin görevleri; Anayasa doğrultusunda Türkiye’ nin demokratik, lȃik, ulusal ve sosyal devlet anlayışına uygun insan haklarına saygılı bir toplum niteliğine kavuşmasına, ilerlemesine, kalkınmasına, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmasına yardımcı olmaktır( Geray, 2012, s.410).
Halk eğitimin yukarıdaki görevlerine bağlı olan diğer görevleri ise;
• Ulusal eğitimi tamamlamak, eğitimin fırsat eşitliğinin gerçekleşmesine yardımcı
olmak,
• Planlı kalkınma ereklerinin gerçekleşmesine yardımcı olmak,
• Ulusal bütünleşmeye katkıda bulunmak,
• Vatandaşın demokratik sürece katılmasına yardımcı olmaktır (Geray, 2012, s.411).
2.8.Taşlıçay Halk Eğitimi Merkezi
Taşlıçay Halk Eğitimi Merkezi 1971 yılında kurulmuştur. Daha önce ilçe sınırları içindeki çeşitli binalarda çalışmakta iken 2006 yılında şu anda İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu olarak kullanılan binaya taşındı.2013 yılı Eylül ayında ise Köylere Hizmet Götürme Birimi Binasının 1. katına taşınıp faaliyetlerini burada yürütmektedir.Halk Eğitimi Merkezi
Müdürlüğü´nü ilçemizde ilk defa Hamdullah KIZILAY yapmıştır. Daha sonra kurumumuzda çeşitli müdürler çalışmış olmakla beraber şu an kurum müdürlüğü Özdemir DOĞAN tarafından yürütülmektedir (Taşlıçay Halk Eğitimi Merkezi Tarihçesi, 2013).
Taşlıçay Halk Eğitimi merkezinde kurulduğu yıldan itibaren yani 1971 yılından bu yana, Halı- Kilim kursu verilmektedir.
2.9.Ağrı İli Taşlıçay İlçesi
Ağrı iline 32 km. uzaklıkta olan Taşlıçay ilçesi doğusunda Diyadin ve Doğubeyazıt ilçeleri, Kuzeyinde Iğdır, batısında Merkez ve Hamur ilçesi, güneyinde Van ili ile çevrilidir. İlçe, Türkiye-İran transit yolu üzerinde Murat nehrinin kuzey kıyısında kurulmuştur. Taşlıçay ilçesine bağlı 37 köy, 21 mezra mevcuttur. İlçeye bağlı belde bulunmamaktadır. İlçe ekonomisi hayvancılıktır (Taşlıçay Kaymakamlığı Genel Durum Coğrafi Konumlar, t.y.).
Taşlıçay ilçesinin çeşitli köylerinde yöre halkı tarafından geçmişte halı ve kilim dokunmuştur.