• Sonuç bulunamadı

Hakimin Kanunu Sistemi

B. Açık Denizde Çatmaya Uygulanacak Hukuk

II. Hakimin Kanunu Sistemi

Açık denizde meydana gelen çatmalara uygulanması için getirilen ikinci sistem de hakimin kanunu sistemi olmuĢtur. Bu sistem, özellikle açık denizde ve ayrı tabiiyetteki gemiler arasında meydana gelen çatmalar için getirilmiĢ bir sistemdir.121

Bu sistem, Niboyet gibi bazı Fransız hukukçuları ve Raape gibi farklı hukukçular tarafından da savunulmuĢtur.122

Bu sistemi savunan hukukçulara göre, açık denizde meydana gelen çatmalara, çatıĢan gemilerin müĢterek tabiiyete sahip olmadığı durumlarda hakimin kanunu uygulanmalıdır. Açık denizde meydana gelen çatmalara, ika yerinin saptanmasının imkansızlığı nedeniyle, hakimin kanunu dıĢında uygulanabilecek baĢka bir sistem yoktur. Bundan dolayıdır ki, uygulanmasına en son çare olarak baĢvurulması gereken hakimin kanunu sistemi, burada önerilen bir sistem olmaktadır.123

Niboyet gibi hakimin kanununu (Lex Fori) savunan hukukçulara göre ise, açık

denizde meydana gelen çatmalara hakimin kanununun uygulanması, gerçekte kamu düzeninin bir gereğidir. Niboyet’in savunduğu bu görüĢe göre, açık denizde meydana gelen çatmalarda ika yeri kanunu tespit edilebilseydi dahi, ika yeri kanununun uygulanması bertaraf edilip, hakimin kanunu uygulanacaktı. Bu halde ise, ika yeri kanununun tespitinin de mümkün olmadığı göz önüne alınırsa, kamu düzeni öncelikli olarak ele alınmalı ve açık denizde meydana gelen çatmalara hakimin kanunu uygulanmalıdır.124

121

Okay, sh. 500; Göğer, (Çatma), sh. 651; Turhan, sh. 204.

122 Turhan, sh. 204; Okay, sh. 500; Göğer, (Çatma), sh. 651.

123

Açık denizde ayrı tabiiyete sahip gemiler arasında meydana gelen çatmalara yönelik olarak ve müĢterek kusura bağlı olarak hakimin kanununa (Lex Fori) yetki tanıyan Raape’ın görüĢü için bkz. Göğer, (Çatma), sh. 651; Turhan, sh. 204.

60

Aynı görüĢü benimseyen hukukçulara ait baĢka bir görüĢte de, davacının, davasını belirli bir mahkemede açmakla o mahkemenin tabi olduğu devletin kanununu, öncelikli olarak, kabul etmiĢ sayılacağını belirtmiĢlerdir.125

Hakimin kanunu sistemi lehine sürülen bir baĢka görüĢ ise, hakimin en iyi kendi kanununu bilebileceğine yönelik görüĢtür. Bu görüĢü savunan hukukçulara göre, her devletin hakimi, ancak kendi mensubu olduğu devletin kanunlarını en iyi Ģekilde bilir.126 Buna bağlı olarak, açık denizde meydana gelen ihtilaflar çok daha kolay ve basit bir Ģekilde çözüme kavuĢturulacaktır.127

Bu sistemi, yukarıda belirttiğimiz gibi, her ne kadar farklı açılardan savunan görüĢler bulunsa da, aynı zamanda birçok eleĢtiriye maruz kalan bir sistem olmuĢtur. Bu sisteme yönelik olarak yöneltilen ilk eleĢtiri, açık denizlerde meydana gelen çatmalarda ika yerinin ya da çatma fiilinin meydana geldiği yerin saptanamaması durumunun, zorunlu bir Ģekilde, hakimin kanununun uygulanmasına gerekçe gösterilemeyeceğine yönelik iddia olmuĢtur. Hakimin kanunu görüĢünü savunan hukukçulara göre, hakimin kanunu, baĢka bir kanunun saptanamadığı durumlarda, her zaman baĢvurulacak en son çare olarak yer almaktadır. Fakat gerçekte, açık denizde meydana gelen çatmalar için hakimin kanununu son çare olarak kabul etmeye gerek yoktur çünkü bayrak kanunu sisteminden de uygulanacak hukuk tespit edilebilmektedir. Bu duruma bağlı olarak da, açık denizde meydana gelen çatmalara, hakimin kanunu sistemini, en son çare kabul edip, uygulamamız doğru değildir.128

Bu sistemi eleĢtiren hukukçuların bir baĢka eleĢtirisi ise, hakimin en iyi kendi kanununu bilmesi, açık denizde meydana gelen çatmaların hakimin kanununa tabi kılınmasını geçerli bir neden olarak göstermez. Buna göre, hakimin en iyi Ģekilde

125 Turhan, sh. 204; Göğer, (Çatma), sh. 652; Okay, sh. 500.

126

Okay, sh. 500; Turhan, sh. 205; Göğer, (Çatma), sh. 652.

127 Turhan, sh. 205.

61

kendi kanununu bilmesi olağan bir durumdur. Ancak bu durum, hiç bir Ģekilde bir kanunlar ihtilafı kuralının kabulü için neden oluĢturmaz. Uygulamaya bakıldığında ise, hakim kendi hukukunu daha iyi bilmesine rağmen, yabancı unsur içeren bir çok kanunlar ihtilafı vakasında yabancı kanunu uygulayabildiği görülmektedir. Ayrıca, bu hakimin kanunu savunan görüĢün vardığı sonuçtan yola çıkıp, hakimin en iyi kendi kanununu bilebileceği iddiası da kullanılarak, denizde çatma vakaları da dahil olacak Ģekilde, bütün yabancı unsurlu uyuĢmazlıkları hakimin hukukuna tabi kılmak Devletler Özel Hukukunun yapısı açısından da doğru değildir.129

Hakimin kanunu sistemine (Lex Fori) bağlı olarak, davacının davasını belli bir devlet mahkemesinde açması ile birlikte, davanın açıldığı mahkemenin bağlı bulunduğu devletin kanunlarının uygulanmasının da zımni bir Ģekilde kabul edildiği yönündeki görüĢ, kabul edilebilir değildir. Bu görüĢ, taraflardan biri olan davacının iradesine önem veren bir görüĢ olmaktadır. Ancak bu görüĢ davacının iradesini ön plana alsa dahi, her zaman için davacının gerçek iradesine de uygun olmayabilmektedir. GörüĢün doğruluğu kabul edilecek olsa bile, açık denizde meydana gelen çatmalara uygulanacak kanunu taraflardan birinin ki, bu durumda bu taraf davacı olmaktadır, iradesine bağlı olarak belirlemek yerinde bir yaklaĢım değildir.130

Denizde çatmadan doğan kanunlar ihtilafı sorunlarına hakimin kanununun uygulanmasını öne süren sistem, uygulama açısından da bir çok karıĢıklığa ve güçlüğe neden olabilecek bir sistemdir. Öncelikli olarak, hakimin kanunu, çatma vakası meydana geldikten sonra, davacı davasını açtıktan sonra belirlenebilmektedir. Buna bağlı olarak da, davalı, davacı davasını açana kadar hangi kanuna göre hareket

129 Turhan, sh. 205-206; Okay, sh. 501; Göğer, (Çatma), sh. 652.

62 edeceğini bilemeyecektir.131

Davacı sayısının birden fazla olduğu ve buna bağlı olarak, her davacının davasını farklı devlet mahkemelerinde açtığı durumlarda, hakimin kanunu olarak uygulanacak kanunların sayısı da birden fazla olacaktır. Bu durum ise, içinden çıkılamayacak derecede zorluklara neden olur.132

Nihai olarak ise, hakimin kanunu sisteminde, davacı, davasını iç maddi hukuk kuralları kendi menfaatine en uygun düĢen ve en fazla lehine olan devlet mahkemesinde açacaktır. Davacıya tanınacak bu Ģekildeki bir hak sonucunda ise, davacı haksız yere korunmuĢ olacaktır ve bu durum ise hakkaniyete aykırı olacaktır.133