• Sonuç bulunamadı

2.4 ENGELLİLİK

2.4.4 Hafif Düzeyde Zihinsel Engelli Çocukların Motor Gelişim Özellikleri

Hafif düzey engele sahip çocukların durumları ilkokula başlayana kadar fark edilemeyebilir. Okuldaki akademik başarısızlıklar ve problem davranışlar zihinsel engellileri ayıran temel kuşkuları doğurur. Zihinsel engelli çocuklar normal gelişim gösteren yaşıtlarına göre aynı gelişimsel aşamaları izlemelerine, temel fiziksel, sosyal ve duygusal gereksinimlere sahip olmalarına rağmen, geriden gelmekte, çevreyle yaşadıkları sıkıntılar onları birçok yönden de yetersiz kılmakta ve normal gelişim seviyesine tam olarak gelememektedirler (Eripek, 2009: 240; Sevimay Özer, 2005: 27). Bu çocukların yaklaşık %10’u motor yetersizliğe sahiptir (Ergun, 2017: 289).

Hafif düzeydeki zihinsel yetersizliği olanlar fiziksel ve motor gelişimleri açısından normal gelişim gösteren bireylere göre gözle görülür bir farklılık teşkil etmezler. Hatta normal gelişim gösteren bireylere göre en az farkın gözlemlendiği gelişimsel alan fiziksel ve motor gelişimdir. Ancak zihinsel yetersizliği olan bireylerde motor gelişimde bazı bozukluklar olabilmektedir. Zihinsel engelli çocuklarda metabolik ve endokrin bozukluk ya da genetik mutasyonlara bağlı olarak fiziksel büyüme ve

60

gelişim normal gelişen çocuklara göre geri kalabilmektedir. Bu durum kaba ve ince motor beceriler ile el ve göz koordinasyonunu da etkileyebilmektedir. Zihinsel yetersizliğin düzeyi arttıkça motor beceri problemleri artmakta ve zihinsel engellilerin motor gelişimleri ve büyümeleri normal yaşıtlarına göre daha yavaş seyredebilmektedir. Normal gelişim gösteren yaşıtlarına oranla daha geç yürümekte ve konuşmaktadırlar. Boyları daha kısa, fiziki sorunlara ve hastalıklara daha duyarlı olabilmektedir (Atalay Güzel ve Kafa, 2016: 163; Eripek, 2009: 259-262; Fegan, 2017: 158; Sevimay Özer, 2005: 27).

Zihinsel engelli çocukların topluma uyum sağlamalar ve toplumdaki kişilerin bu

çocuklara yönelik tutumları çocukların sosyal çevreye uyumlarını

zorlaştırabilmektedir. Çocukların erken yaşlarda akranları ve çevresi ile sosyalleşmesi beden eğitimi ve spor aktiviteleri ile birlikte olmalıdır çünkü sporun, rekreasyonun ve serbest zaman aktivitelerinin sosyal rol kazanımlarında ve sosyal/toplumsal gruplara ait olmada önemli bir rolü vardır (Atalay Güzel ve Kafa, 2016: 161).

Piaget’in somut işlemler evresinde olan bu çocuklar dil ve diğer işaretlerin kullanımda bir karmaşıklığa sahiptirler. Ancak düşünme daha tutarlı ve dengeli olur. Anlatılan karmaşık işlemleri manipülatif hareketlerle ya da lokomotor hareketlerle bağlantı kurabildikleri zaman uygulayabilmede sorun yaşamazlar (Fegan, 2017: 156).

Öğrenmede bir başkasının desteğine ve ihtiyacına normal yaşıtlarından daha fazla destek duyan zihinsel engelliler, öğrenmede belirgin bir yetersizlik gösterirler. Zihinsel engelliliğin en belirgin özelliği de zaten öğrenmedeki yetersizlik ve gecikmelerdir. Öğrenmeyi etkileyen materyaller, süreçler, düzenlemeler ve sosyal süreçler zihinsel engellilerin öğrenmeyi gerçekleştirmesinde ve kalıcılığı sağlayabilmesinde önemli rol oynar (Eripek, 2009: 247).

Motor kontrol literatüründe var olan çoğu bulgulardan biri de mental retardasyonlu bireylerde motor yeterliliğin hemen hemen tüm boyutlarında eksiklik olduğunun kanıtlanmış olmasıdır. Bu bireyler normal gelişim gösteren yaşıtlarına kıyasla hareketleri başlatma ve bitirme, üst ekstremite duyarlılığı ve hızını gerektiren görevlerde zayıf performans sergileme, uzun reaksiyon süresi, duyarlılık yüksek olduğunda ya da seçenekler arttığında yanıt hızında kararsızlık sergileme gibi

61

konularda daha az yeterliliğe sahiptirler. Buna ek olarak, zihinsel engelliler, beceri edinme olanağı sağlayan bilişsel stratejileri hemen kullanabilme konusunda da başarısızdırlar. Bu yüzden motor görevleri öğrenmeleri normal gelişim gösteren yaşıtlarına göre daha zordur (Bruininks ve Bruininks, 2005a: 68).

Gelişimsel yetersizliği olan bireyler için motor gelişimi anlama; müdahale, terapi ve tedavi için sağlam bir temel oluşturur. Gelişim sürecini bilme sınıfta, spor salonunda ya da oyun alanında eğitimin çekirdeğini oluşturur. Uygun eğitim tekniklerini ve müdahale süreçlerini insan davranışının gelişimsel yönü ile ilgili sağlam bir bilgi temeliyle planlamak mümkündür (Gallahue, Ozmun ve Goodway, 2014: 3).

Zihinsel engelli çocukların en çok koordinasyon, denge, hız, manipulatif becerilerinde kayıplar oluşabilmektedir (Bruininks ve Chvat 1990’dan akt. Sevimay Özer, 2005: 28). Çocukların büyüyüp mesleki eğitim alabilmeleri noktasında fiziksel uygunluk ve motor gelişimlerinin kazanılmış olması gerektiği düşünülmektedir (Sevimay Özer, 2005: 28). Zihinsel engelli çocukların güç, dayanıklılık, çeviklik, denge, koşu, esneklik, hız gibi motor ve fiziksel uygunluk düzeyleri normal gelişim gösteren çocuklara göre daha zayıf durumdadır. Ancak en çok farklı olduğu alan zihinsel özellikleridir. Öğrenmeleri güç ve zaman alıcı olduğundan ve dil, işitsel ve görsel algıda problem yaşadıklarından özel eğitime gereksinim duyarlar. Bu çocuklar zamanlarının çoğunu boş yere geçirmektedirler ve gelişimsel süreçlere olumlu etki eden uyarıcılardan mahrum kalırlar. Dikkat ve uyarılma için aktivitelere yönlendirilmesi gerekmektedir (Atalay Güzel ve Kafa, 2016: 165). Normal gelişim gösteren akranlarına göre motor gelişimlerinde belirgin derecede gerilik bulunmaktadır (Çıkılı, 2013: 192).

Zihinsel yetersizlikten dolayı daha yavaş öğrenme söz konusu olduğundan akademik alanda daha başarısız olurlar. Sosyal ve duygusal durumlarda uygunsuz tepki gösterirler. Geçmiş deneyimlerini ve öğrendiklerini normal hız ve kapasitede yapamadıklarından dolayı durumu yanlış yorumlayarak toplumun uygun beklentilerine karşılık uygunsuz tepki verme davranışında olurlar (Fegan, 2017: 158). Bruininks 1978’den akt. Sevimay Özer, (2005: 28) zihinsel engelli bireylerin kaba ve ince motor gelişimlerinin normal gelişim gösteren bireylere göre geride olduklarını; ayrıca karşılaştırıldıklarında da en büyük farklılığın durarak uzun atlama ve vücut koordinasyonunda olduğunu bildirmiştir.

62