• Sonuç bulunamadı

HADİSLERDE ALLAH’IN RÂZI OLDUĞU BELİRTİLEN KİŞİ VE

Belgede KUR ÂN DA RIZÂ KAVRAMI (sayfa 143-148)

Bir hadis-i şerifte Rasûlüllah (s.a.v) Allah’ın râzı olduğu ve râzı olmayıp gazap ettiği üç ameli şöyle beyan etmektedir.

لاق ملسو هيلع للها ىلص للها لوسر نا ةريره يبأ نع هيبأ نع حلاص يبأ نب ليهس نع كلام ينثدح للها نا

اعيمج للها لبحب اومصتعت نأو ائيش هب اوكرشت لْو هودبعت نا مكل ىضري اثلَث مكل طخسيو اثلَث مكل ىضري لاؤسلا ةرثكو لاملا ةعاضإو لاقو ليق مكل طخسيو مكرمأ للها هلْو نم اوحصانت نأو Mâlik, Süheyl b. İbî Sâlih’den, o da babasından, o da Ebû Hureyre’den rivâyet etmiştir ki, Rasûlüllah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: «Allah sizden üç hususta râzı olur ve üç hususta da size gazap eder. Sizin kendisine ibadet edip ona hiçbir ortak koşmamanızdan;

toptan Kur’an-ı Kerim'e yapışmanızdan ve Allah'ın başınıza geçirdiği kişilere itaat etmeni-zde nrâzı olur. Dedikodu yapmanıza, malınızı gereksiz yerlere harcamanıza ve çok soru sormanıza da gazab eder.”658

Görüldüğü gibi hadis-i şerifte zikredilen Allah’ın râzı olduğu amellerin birincisi, Allah’a kâmil bir iman ile inanıp, emir ve yasaklarına tam olarak riâyet ederek, O’na hakkıyla kul olmak ve hiçbir şeyi O’na şirk (eş, ortak) koşmamaktır. İkincisi; topluca Kur’ân-ı Kerim’e sarılmak ve kulluğu, O’na göre ve O’na uyarak yerine getirmektir.

Üçüncüsü meşru olan ulu’l-emre ve diğer idarecilere itaat etmek, onlara âsî olmamaktır.

Yüce Allah’ın râzı olduğu amellerden birisi de misvâk kullanmaktır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) bu hususta şöyle buyurmaktadır:

ينعي دامح نع لماك وبا انثدح ملسو هيلع للها ىلص للها لوسر لاق ركب وبا انثدح هيبا نع قيتع يبا نع ةملس نبت

كاوسلا

برلل ةاضرم مفلل ةرهطم

658 Mâlik b. Enes,el-Muvatta, “Kelâm”, 56.

132 Ebû Kâmil bize şöyle dedi: Hammâd yani ibn Seleme, O da İbn Ebî Atîk’ten, O da baasından, O da Ebû Bekir Sıddık’tan rivâyet etmiştir ki, Rasûlüllah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “ Misvâk kullanmak, ağzı temizler ve Rabbi râzı eder.”659

Allah Teâlâ’nın râzı olduğu/ sevdiği kulların ise, alış-verişinde ve diğer beşerî münasebetlerinde kendi enâniyeti ile değil, müsâmaha (hoş görü) ile hareket eden, diğer insanlarla uyum içerisinde olan kişiler olduğunu Rasûlüllah (s.a.v) Efendimiz şöyle haber vermiştir:

احمس عاتبا نا احمس عاب نا احمس ادبع للها بحأ لوقي ردكنملا نب دمحم عمس هنا ديعس نب ىيحي نع كلام ينثدحو ىضتقا نا احمس ىضق نا Mâlik, Yahya b. Saîd’den naklen bana şöyle dedi. O Muhammed İbnü’l-Kender’i şöyle derken işitmiştir: “Allah, satarken, satın alırken, yargılarken ve yargılanırken müsamaha (hoş görü) ile hareket eden kulu sever.”660

Allah (c.c) ın sevdiği başka bir kul, fakir ve yanında bakmakla yükümlü birçok ailesi olduğu halde, başkalarından bir şey talep etmeyen, başkalarına yük olmaktan son derece imtina eden, şahsiyet sahibi onurlu kişilerdir. Rasûl-i Ekrem bu konuyla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:

133 develerinin yanında iken, oğlu Ömer geldi. O oğlunu görünce “Atın üstündekinin şerrinden Allah’a sığınırım” dedi. Oğlu Ömer atından indi ve: “İnsanlar idâre konusunda kargaşa içerisinde iken, sen onları terk edip, deve ve koyunlarınla nasıl meşgul oluyorsun?” dedi.

Sa’d onun göğsüne vurarak: “Sus. Ben Rasûlüllah (s.a.v)’i şöyle derken işittim:

Muhakkak ki, Allah takvâ sahibi, zengin ve kendisini göstermeyen kulu sever.662 Hadis-i şerifte zikrolunan Allah’ın sevdiği başka bir kişi, riyâdan uzak, görsünler ve duysunlar endişesi taşımayan, halkın kendisine itibâr edip değer vermediği, kalabalıklar içinde uzlet hayatı yaşayan, mutevâzi, gariban kimsedir. Peygamber (s.a.v) Efendimiz şöyle buyurmaktadır: İbnü’l-Hattâb’tan rivâyet etti. Ömer İbnü’l-Hattâb Muâz b. Cebel’in “Rasûlüllah (s.a.v)’i şöyle buyururken işittiğini haber verdi:

Riyânın küçüğü bile şirktir. Kim bir Allah dostuna düşman olursa, Allah’a savaş ilan etmiş olur. Muhakkak ki Allah, riyadan uzak, takvâ sahibi, iyi kulları sever. O kullar ki, bir yerde bulunmazlarsa, kimse farkında olmaz. Bir yerde bulunurlarsa kimse onları tanımaz. Kalpleri hidâyet ışığıdır. Karanlıkların içerisinden çıkıp gelirler.663

Allah’ın râzı olup sevdiği başka güzel ahlak ise rıfk (yumuşak huyluluk) tır.

Efendimiz (s.a.v) Allah’ın Rafîk olduğunu ve rıfk sahibi yumuşak huylu kişileri sevdiğini şu şekilde haber vermektedir:

662 Müslim, “Zühd”, 11.

663 İbn Mâce, “Zühd”, 5.

134 Sâlih’ten, O da, Ebû Hureyre’den rivâyet etmiştir ki, Rasûlüllah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

Allah Rafîk’tir. Ve Rıfkı (yumuşak, hoş davranmayı) sever.664

Allah’ın, kendilerinden râzı olduğu belirtilen kişiler bahsinde geçtiği gibi Allah, Muhâcir ve Ensâr’dan râzı olduğunu bildirmektedir.665 Aynı şekilde Ensâr’ı sevenleri, Allah’ın seveceğini, Ensâr’a buğzedenlere ise Allah’ın buğz edeceğini, hadis-i şerifinde Allah Rasûlü (s.a.v) Efendimiz şöyle bildirmektedir:

َّللها دْبَع ُنْب وُرْمَعَو ،دَّمَحُم ُنْب ّيِلَع اَنثَّدَح Allah’ın sevdiği 667 ayet-i kerimelerde belirtilmektedir. Adaletin idârecide bulunması ise, ayrı bir önem taşımaktadır. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v), âdil hükümdarı, kıyamet günü Allah’a en sevimli ve en yakın, zâlim hükümdarın ise, en çok buğz ettiği ve kendisinden en uzak olacağını şu hadisinde bildirmektedir. Atiyye’den, o da Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü Allah’a insanların en sevimlisi ve kendisine en yakın olanı

664 İbn Mâce, “Edeb”, 9.

665 Bkz. et-Tevbe 9/100.

666 İbn Mâce, “Mukaddeme”, 11.

667 Bkz. el-Mâide 5/8-42.

135 âdil hükümdardır. Allah’ın en çok kızdığı ve makam olarak kendisinden en uzak olanı ise zâlim hükümdardır.668

Ashab-ı Kirâm’dan Abdullah (r.a) Hz. Peygamber (s.a.v)’ e hangi amelin Allah’a daha sevimli olduğunu sorması üzerine, Rasûlüllah (s.a.v) Allah’a en sevimli amelleri, vaktinde eda edilen namaz, anne babaya iyilik yapmak ve Allah (c.c) yolunda cihat etmek olduğunu şöyle beyan etmiştir:

- يشلا ورمع ابأ تعمس لاق ينربخأ رازيعلا نب ديلولا لاق ةبعش انثدح لاق كلملا دبع نب ماشه ديلولا وبأ انثدح يناب

لاق للها ىلإ بحأ لمعلا يأ ملسو هيلع للها ىلص يبنلا تلأس لاق للها دبع راد ىلإ راشأو رادلا هذه بحاص انثدح لوقي للها ليبس يف داهجلا لاق يأ مث لاق نيدلاولا رب مث لاق يأ مث لاق اهتقو ىلع ةلَصلا Ebû Velîd Hişâm b. Abdilmelik dedi ki, Şu’be bize Velîdü’bni’l-Ayzer’in şöyle dediğini anlattı ki, Ebû Amr eş-Şeybânî’nin şöyle dediğini duydum. O Abdullah’ın evini gösterek dedi ki: Bu evin sahibi dedi ki: Rasûlüllah (s.a.v)’e, “Hangi amel Allah’a daha sevimlidir?” diye sordum. Rasûlüllah (s.a.v): “Vaktinde kılınan namaz” dedi. “Sonra hangisidir?” dedim. “Anne-babaya iyilik yapmak” dedi. “Sonra hangisidir?” dedim.

“Allah yolunda cihat etmektir” buyurdu.669

Bu hadisi “İslâm Hâlik’ı ta’zîm ve mahlûka şefkatten ibârettir” şeklindeki tanıma uyarlarsak, hadiste belirtilen, Hâlik’a ta’zimin en üst derecesi olan namaz, Allah’a en sevimli amel olarak zikredilmiştir. Mahlûkatın içerisinde şefkate en layık olan anne babaya iyilik yapmak ise, ikinci sevimli amel şeklinde belirtilmiştir. Allah yolunda cihat etmek ise, Allah’a ta’zîmin ve mahlukata şefkatin bir neticesidir. Çünkü mücâhit, Allah’ın emrine uyarak, Allah’a karşı ta’zîmi îfâ ederken, insan ile İslâm arasındaki bütün perdeleri kaldırarak insanların hidayetine, dolayısıyla onların dünya ve ahiret saadetine nâil olmalarına vesile olması sebebiyle de mahlûkata olan şefkatini yerine getirmiş olmaktadır.

Aynı şekilde Allah’a en sevimli orucun, birgün oruç tutan, birgün iftâr eden Hz.

Dâvud (a.s) orucu, Allah’a en sevimli namazın ise, gecenin yarısında kalkarak namaz kılan ve gecenin altıda birinde uyuyan ve böylece gecenin üçte birini namaz kılarak geçiren Hz.

Dâvud (a.s) ın namazı olduğunu Rasûlüllah (s.a.v) Efendimiz şöyle haber vermektedir:

لاق ورمع نب للها دبع عمس يفقثلا سوأ نب ورمع نع رانيد نب ورمع نع نايفس انثدح ديعس نب ةبيتق انثدح

668 Tirmizî, “Ahkâm”, 4.

669 el-Buhârî, “Mevâkî’s-Salat”, 6.

136 : ملس و هيلع للها ىلص للها لوسر يل لاق (

ةلَصلا بحأو اموي رطفيو اموي موصي ناك دواد مايص للها ىلإ مايصلا بحأ

ث موقيو ليللا فصن ماني ناك دواد ةلَص للها ىلإ هسدس مانيو هثل

)

Kuteybe b. Saîd, Süfyân’dan, O da, Amr b. Dinâr’dan, O da, Amr b. Evs es-Sekafî’den anlatmıştır ki, Abdullah b. Amr’ın Rasûlüllah (s.a.v)’in kendisine şöyle derken duyduğunu söylemiştir:

Allah’a en sevimli oruç, Davud (a.s) orucudur. O bir gün oruç tutar, bir gün iftâr ederdi. Allah’a en sevimli namaz Davud (a.s) namazıdır. O gecenin yarısını uyur, üçte birinde kalkıp namaz kılar, altıda birinde uyur idi.670

B. HADİSLERDE ALLAH’IN RÂZI OLMADIĞI BELİRTİLEN KİŞİ VE

Belgede KUR ÂN DA RIZÂ KAVRAMI (sayfa 143-148)