• Sonuç bulunamadı

68. ve 74 Maddelerinde Tanımlanan Suçlar

2.3. Gizli Soruşturmacı Görevlendirilmesi Usulü

2.3.2. Gizli Soruşturmacı Görevlendirilmesine Karar Vermeye

Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi için karar vermeye yetkili olan

makam, 4422 sayılı ÇASÖMK ve 5271 sayılı CMK’ da farklılık göstermektedir. Bu sebeple gizli soruşturmacı görevlendirilmesi için karar vermeye yetkili olan makam, her iki kanun bakımından incelenmeye çalışılacaktır.

2.3.2.1. 4422 sayılı ÇASÖMK Döneminde Karar Vermeye Yetkili Makam

4422 sayılı ÇASÖMK’ nda, gizli soruşturmacı ( görevli) tedbirinin

uygulanmasına karar verecek olan makam belirtilmemişti. Bu durum 4422 sayılı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte düzenlenmiş olup, adı geçen yönetmeliğin 26. Maddesine göre gizli soruşturmacı ( görevli) görevlendirilmesine karar vermeye yetkili makam hâkimdi. Bunun yanında, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde bu yetki Cumhuriyet savcısına aitti. Cumhuriyet savcısının vermiş olduğu bu karaların 24 saat içersinde hâkimin onayına sunularak kabul edilmesi halinde tedbirin uygulanmasına devam ediliyor,

71 reddi halinde veya belirtilen sürede hâkimin onayına sunulmaması durumunda ise Cumhuriyet Savcısı tarafından kaldırılıyordu.

Cumhuriyet savcısının vermiş olduğu kararların, hâkimin onayına

sunulacağı süre sınırını belirten 24 saatlik sürenin, gizli soruşturmacı ( görevli) tedbirinin uygulanmaya başlamasından itibaren işlemiş olması gerektiği kanaatindeyiz. Buna ek olarak, tedbirin uygulanmasından itibaren 24 saatlik süre içerisinde bazı delillerin elde edilmiş olmasına rağmen, Cumhuriyet savcısı tarafından verilmiş olan gizli soruşturmacı ( görevli) görevlendirilmesi kararının hâkim tarafından onaylanmaması halinde, bu delillerin kanuna aykırı şekilde elde edildiği için kullanılmamış olması gerektiği kanaatindeyiz. Bu sonuca varmamızın nedenini de yönetmelikte 24 saat içerisinde yapılan işlemlerin akibeti hakkında bilgi verilmemesi olarak açıklayabiliriz. Çünkü kanunun açıkça düzenlemediği bir konuyu var kabul etmenin, hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayacağı açıktır.

4422 sayılı ÇASÖMK’ nun 11. Maddesi gereğince, gizli soruşturmacı (

görevli) tedbirinin uygulanmasına karar verecek olan hâkim, hazırlık soruşturması sırasında yer bakımından yetkili olan DGM yedek hâkimiydi. Kamu davasının açılmasından sonraki dönemde karar verme yetkisi ise, yer bakımından yetkili DGM’ ne aitti. Aynı yerde birden fazla DGM varsa, yargılama 1 numaralı DGM’ nde yapılacağı için, gizli soruşturmacı (görevli) tedbirine bu mahkeme karar verecekti. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Savcı tarafından karar verilen durumlarda bu savcı, yer bakımından yetkili olan DGM Cumhuriyet Başsavcılığıydı.

4422 sayılı ÇASÖMK’ nun yürürlükte olduğu dönemde, 16. 06. 2004

tarihli ve 5190 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda Değişiklik Yapılması ve Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kaldırılmasına Dair Kanun’ un 3. maddesiyle, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılarak, aynı kanunun 1. maddesi ile 1412 sayılı CMUK’ na 394/ a maddesi eklenmiştir. Anılan maddenin 4. Fıkrasına göre 4422 sayılı ÇASÖMK kapsamına giren davalar, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yargı çevresi birden çok ili kapsayacak şekilde belirlenecek illerde görevlendirilecek ağır ceza mahkemelerinde görülürdü. Bu değişiklikten sonraki dönemde gizli soruşturmacı ( görevli)

72 görevlendirilmesi için karar verecek olan makam, belirtilen mahkemelerde görev yapan ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulun tarafından görevlendirilen ağır ceza mahkemesi üyesi olan hâkimdi. Yetkili Cumhuriyet savcısı da, HSYK tarafından görevlendirilen ağır ceza mahkemesinde görev yapan Cumhuriyet savcılarıydı.

2.3.2.2. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’ nda Karar Vermeye Yetkili Makam

Dikkat edilecek olursa, gerek 5271 sayılı CMK ve gerekse Ceza Muhakemesi Kanununda Öngörülen Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi, Gizli Soruşturmacı ve Teknik Araçlarla İzleme Tedbirlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi için karar verme yetkisi hâkime tanınmış olmakla birlikte, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde bu yetki soruşturmayı yöneten Cumhuriyet savcısına da tanınmış ve Cumhuriyet savcısının bu kararının sonradan hâkim onayına sunulması şartı da aranmamıştır129.

Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından

verilmiş olan gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın, sonradan hâkim onayına sunulması şartının aranmamış olmasının Anayasa’ ya aykırı olduğu kanaatindeyiz. Zira Anayasamızın 20. ve 21. Maddelerinde arama ve el koyma tedbirleri bakımından “ Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.” hükmü yer almaktadır. Arama ve el koyma tedbirlerinin uygulanması için dahi hâkim güvencesi getirilmişken, kişi hak ve hürriyetlerine daha ağır bir müdahale gerektiren gizli soruşturmacı görevlendirilmesi tedbiri için de hâkim güvencesine yer verilmesi ve savcının kararının hâkim onayına sunulması gerektiği kanaatindeyiz130.

129 Bahri Öztürk, M. Ruhan Erdem, a. g. e. , s. 603.

73 Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi tedbirinin uygulanmasına karar verme yetkisinin, hangi mahkemede görevli olan hâkime ait olduğu konusunda 5271 sayılı CMK’ da bir düzenleme bulunmamaktadır. Ceza Muhakemesi Kanununda Öngörülen Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi, Gizli Soruşturmacı ve Teknik Araçlarla İzleme Tedbirlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’ in “ Tanımlar” başlığını taşıyan 4. Maddesine göre Hâkim: Yetkili sulh ceza hâkimini veya Ceza Muhakemesi Kanununun 251. maddesinin 2. fıkrasına göre görevlendirilen ağır ceza mahkemesi üyesini ifade eder.

Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde karar verecek olan savcı ise,

soruşturma evresinde soruşturmayı yöneten Cumhuriyet savcısı, CMK’ nun 250. Maddesine giren suçlarda ise, HSYK tarafından görevlendirilen Cumhuriyet savcılarıdır.

Benzer Belgeler