• Sonuç bulunamadı

3.1. HASTALARIN SEÇİMİ VE BİLGİ FORMUNUN DOLDURULMASI

Üniversitemiz Etik Kurulu’ndan onay alındıktan sonra, Eylül 2012- Eylül 2013 tarihleri arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı polikliniğine başvuran veya aynı klinikte Kozmetoloji birimimizde takipte olan ve çalışma kriterlerine uyan 104 melazma tanılı kadın hasta çalışmaya alındı. Anketler uygulanmadan önce hastaların yazılı onamları alındı.

Çalışmamıza dahil edilme kriterleri melazma tanısı almış kadın hasta olmanın yanı sıra 18 yaşının üzerinde olmak, son 6 ayda doğum kontrol hapı ve östrojen, progesteron gibi hormon tedavileri almamak, bir aydan beri leke açıcı tedavi almamak olarak belirlendi.

Gebe olmak veya son 6 ayda gebelik öyküsü olmak, menapozda olanlar, bilateral ooferektomi öyküsü, son 1 aydır topikal leke açıcı tedavi kullanıyor olmak

,

melazma lezyonlarının değerlendirilmesini engelleyen dermatolojik hastalığı bulunmak, son 6 ayda doğum kontrol hapı ve östrojen, progesteron gibi hormon tedavileri almak çalışmaya alınmama kriterleri olarak belirlendi. Gebelik veya hormon tedavisi öyküsü olan hastalar lezyonların gerileyebilmesi nedeniyle bu hastalar çalışmaya dahil edilmedi.

Hastaların kişisel özellikleri ve hastalıkla ilgili verilerini içeren hasta bilgi formu yüz yüze görüşme tekniği ile dolduruldu. 25 sorudan oluşan bu form, hastalıkla ilgili literatürler doğrultusunda oluşturuldu. Bu formda hastalar demografik özellikleri, etyolojide rol oynayabilecek faktörler açısından ayrıntılı olarak sorgulandı (Ek 1).

Hastaların lezyonları klinik muayene ile değerlendirilerek sentrofasiyal, malar ve mandibuler olarak üç şekilde gruplandırıldı. Melazma klinik şiddetinin belirlenmesi için Kimbrough-Green ve ark. tarafından geliştirilen formüle göre MAŞİ skorları hesaplandı (77). Bu formülde minimum değer 0 ve maximum değer 48 olarak ölçülmektedir (Tablo 5).

Tablo 5: Melazma yüzey alanı ve şiddet indeksi (MAŞİ) formülü

A (area)= tutulan alan (0-6)

D (darkness) = pigmentasyon yoğunluğu (0-4)

H (homogeneity) = homojenite (0-4)

MAŞİ= 0.3Af (Df+Hf) + 0.3Arm (Drm+Hrm) + 0.3 Alm (Dlm+Hlm) + 0.1Ac (Dc+Hc)

f= forehead, rm= right malar, lm = left malar , c= chin

Hastaların deri tipleri Fitzpatrick sınıflandırmasına göre belirlendi ve 1-6 arasında skorlandı (36) (Tablo 6). Wood ışığı ile lezyonların histolojik paterni değerlendirildi. Hastalar epidermal, dermal, miks tip melazma olarak üç şekilde gruplandırıldı.

Tablo 6: Fitzpatrick deri tipi sınıflandırması

Deri

tipi Görünüm Güneşe karşı reaksiyon

I Açık ten rengi, kızıl veya sarı saçlar, mavi- yeşil gözler

Oldukça duyarlı, kolay yanma, bronzlaşma yok ya da çok az

II Açık ten rengi, sarı veya kahverengi saçlar, mavi-ela gözler

Oldukça duyarlı, kolay yanma, hafif bronzlaşma

III Daha koyu ten rengi ve beyaz ırka dahil kişilerin bilinen tüm özellikleri

Orta derecede duyarlı, orta derecede yanma, yavaş bronzlaşma

IV Açık kahverengi ten, koyu kahverengi saçlar, koyu renkli gözler

Orta dereceli duyarlı, nadiren ve çok az yanma, kolay bronzlaşma

V Esmer ten rengi, koyu renkli gözler Çok az duyarlı, nadiren yanma, kolay bronzlaşma

3.2. YAŞAM KALİTESİ VE DEPRESYON ÖLÇEKLERİNİN DOLDURULMASI Bu çalışmada yaşam kalitesi değerlendirmesi için iki anket kullanılmıştır. Bunlar dermatolojik hastalıklarda genel olarak kullanılmakta olan dermatoloji yaşam kalite ölçeği (DYKİ) (Ek 2) ve melazmaya özgü geliştirilmiş olan melazma yaşam kalite ölçeği (MYKÖ)’ dir (Ek 3). 10 sorudan oluşan melazma yaşam kalite ölçeği toplam skoru 0-70 arasında olmak üzere hesaplandı. Yine 10 sorudan oluşan dermatoloji yaşam kalite indeksi minimum 0 ve maximum 30 arasında olmak üzere değerlendirildi.

Melazma fiziksel yönü etkileyen bir hastalık olması nedeniyle bu hastaların yaşam kalitesi, hastanın algısını etkileyen birçok faktörden etkilenebilmektedir. Ancak biz burada çalışmanın da pratikliği açısından benlik saygısını en çok etkileyen parametre olan depresyonu değerlendirmeyi planlandık. Bu amaçla çalışmaya katılan hastalara kendilerinin doldurabileceği ve sonuçların değerlendirilmesi için uygulayıcı açısından nitelik gerektirmeyen bir ölçek olan Beck Depresyon Envarteri uygulandı (Ek 4). 21 sorudan oluşan Beck depresyon envarteri 0-63 puan arasında olmak üzere her hasta için hesaplandı.

3.3. KAN TETKİKLERİNİN YAPILMASI VE SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Melazmaya özgü spesifik bir laboratuar tetkiki bulunmamaktadır. Çalışmamızda etyolojide rol oynabilecek ve hastalığa eşlik edebilecek diğer faktörleri ortaya koyabilmek amacıyla “Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Laboratuarı”nda tiroid fonksiyon testleri ve otoantikorları çalışıldı. Tiroid stimulan hormon (TSH), serbest T3 (fT3) ve serbest T4 (fT4) seviyeleri Centaur XP cihazıyla değerlendirilirken, Anti TPO ve anti TG antikorları IMMULİTE ® 2000 cihazıyla ve kemiluminesans yöntemiyle çalışıldı. Bu tetkikler için normal değerler olarak ilgili laboratuarların kullandığı aşağıdaki referans değerleri göz önünde bulundurularak sonuçlar kaydedildi.(Anti TPO:0 – 35 IU/ml, Anti TG:0 – 40 IU/ml, fT3:2.3 - 4.2 pg/mL, fT4: 0.74 - 1.52 ng/dL, TSH:0.35 - 5.50 µIU/mL)

3.4. VERİLERİN İSTATİSTİKSEL OLARAK ANALİZ EDİLMESİ Elde edilen veriler Microsoft Excel’de kaydedildi.

İstatistiksel değerlendirmeler SAS 9.3 programında gerçekleştirildi. İstatistiksel değerlendirmelerde p <0.05 anlamlı kabul edildi.

Kategorik veriler örnek sayısı ve oranları kullanılmak üzere frekans tabloları yardımı ile özetlenirken; sürekli değişkenlerin özetlenmesinde tanımlayıcı istatistikler (n, ortalama, standart sapma) kullanıldı.

Sürekli özellik gösteren değişkenlerin birbirleri ile olan ilişkilerinin belirlenmesinde korelasyon analizi kullanıldı. Değişkenler arasındaki pearson korelasyon katsayısı hesaplandı ve korelasyon katsayısının sıfırdan farklı olup olmadığı istatistiksel olarak değerlendirildi.

MAŞİ, DYKİ, BDÖ, MYKÖ skorlarının üzerinde etkili olduğu düşünülen değişkenlerin etkilerinin anlamlı olup olmadığının belirlenmesinde varyans analizi (ANOVA) veya t-testi kullanıldı. İlgili değişkenin iki kategoriden oluştuğu durumda bu kategorilerin oluşturduğu grupların ortalamalarının karşılaştırılmasında T-testi, ikiden çok kategoriden oluştuğu durumda ise ortalamaların karşılaştırılmasında ANOVA yöntemi kullanıldı. ANOVA sonucunda kategorilerin ortalamaları arasında fark bulunması durumunda farkın hangi kategoriler arasında olduğunun belirlenmesinde Tukey HSD yöntemi kullanıldı.

BDÖ skorlarının sınıflandırılmasına bağlı olarak oluşan kategorik değişkenlerin (depresyon olup olmama) dağılımlarının üzerinde etkili olduğu düşünülen etkilerinin anlamlı olup olmadığının değerlendirilmesinde x2 analizi kullanıldı.

Benzer Belgeler