• Sonuç bulunamadı

1.Çalışma protokolü

Çalışmamıza, Mart 2018-Mart 2019 tarihleri arasında Ege Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı KOAH polikliniğinde izlenen stabil dönemdeki KOAH tanılı 74 hasta alınmıştır. Çalışmamız tek merkezli ve prospektif bir çalışmadır. Çalışmaya başlamadan önce Ege Üniversitesi etik kurul onayı (no: 18-5.1/41) alınmış olup araştırmada yapılacak tetkikler için ödenek olarak Ege ÜniversitesiBilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü’ne başvurularak 20307 no’lu proje ile gerekli ödenek sağlanmıştır. Hastalardan çalışma için gönüllü onam formu alınmıştır.

2.Çalışma populasyonu

Çalışma başlangıcında poliklinik veri kayıtlarından KOAH tanısıyla izlenen hastalar belirlenerek çağırılmış ve ilk vizitte onam formu alındıktan sonra, çalışmaya alınma ve dışlanma kriterleri üzerinden değerlendirilerek çalışmaya katılacak hastalar seçilmiştir. Bir yıl süreyle, 4-6 ay aralıklarla hastaların izlemi ve değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Çalışmaya alınma kriterleri:

➢ Olgunun kendisinden veya yakınlarından bilgilendirilmiş onam formu alınması ➢ KOAH tanısı olan ve GOLD kategorizasyonuna göre A,B,C,D grubunda yer alan, stabil dönemdeki olgular

➢ 4 haftadır oral kortikosteroid kullanmıyor olması ➢ Son 4 hafta içinde alevlenme geçirmemiş olmak

31

Çalışmadan dışlanma kriterleri:

➢ Olgunun kendisinden veya yakınından onam formu alınamaması

3.Vizitlerde yapılan değerlendirmeler ve tetkikler

Çalışmaya alınan hastaların ilk vizitinde; ayrıntılı anamnez (özgeçmiş bilgileri, alevlenme öyküsü, ek hastalıklar, kullandığı ilaçlar, sigara kullanımı…vb.), fizik muayene, solunum fonksiyon testi, kan biyokimya analizi (hemogram; eozinofil düzeyi ve NLR, inflamatuvar belirteçler; CRP, fibrinojen) , balgam sitolojisi (eozinofil sayımı) incelemeleri yapılmış, CAT ve mMRC skorları değerlendirilmiştir. Vizitlerde yapılan değerlendirmeler Şekil-1’de gösterilmiştir.

➢ Stabil olmayan kardiyovasküler hastalıği olan olgular (anstabil anjina pektoris, 6 ay içinde miyokard enfarktüs öyküsü, ciddi kapak hastalığı, dekompanse kalp yetmezliği, kontrol altında olmayan aritmi ve hipertansiyon)

➢ Psikiyatrik veya bilişsel hastalığı olması

➢ Pnömoni olması

➢ Akciğer kanseri varlığı

➢ İntersitisyel akciğer hastalığı olması ➢ Astım olması

➢ Aktif akciğer tüberkülozu olması ➢ İnaktif tüberküloz varlığı

➢ Bronşektazi eşlik etmesi

➢ Alevlenme sonrası 4 haftadan kısa süre geçen olgular ➢ 4 haftadır oral kortikosteroid kullanan olgular

32

Çalışma boyunca hastaların her vizitte KOAH kategorizasyonları yapılmış, GOLD grupları belirlenmiş, alevlenme öyküleri sorgulanmış ve izlem sürecinde oluşan değişiklikler kaydedilmiştir. Hastalar 4-6 ay aralıklarla telefon edilerek vizitlere çağrılmıştır. İkinci ve üçüncü vizitte, ilk vizitte gönderilen balgam sitoloji örneklemesi dışındaki tüm tetkikler tekrar edilmiştir.

3.4.Yapılan Ölçümler

3.4.1.Solunum fonksiyon testleri

Spirometrik ölçümler, Sensor Medics 2400 spirometre (Yorba Linda, CA, ABD) kullanılarak ve oturur pozisyonda yapılmış, zorlu vital kapasite (FVC), birinci saniye zorlu ekspiryum volümü (FEV1), FEV1/FVC oranı beklenenin yüzdesi olarak kaydedilmiştir. Bunun yanında, hastalara reverzibilite testi yapılmıştır. 400 mcg salbutamol inhalasyonu sonrası FEV1 ve FVC değerleri, FEV1/FVC değerleri, FEV1/FVC oranı yüzdesi ölçülmüştür. GOLD kriterlerine göre postbronkodilatör FEV1 değeri beklenenin ≥ %80 olan hastalar evre 1, <%80 ve ≥%50 olan hastalar evre 2, <%50 ve ≥ %30 olan hastalar evre 3, <%30 olan

BİRİNCİ VİZİT solunum fonksiyon testi

hemogram (eozinofil , NLR) CRP fibrinojen balgam sitolojisi (eozinofil sayımı) CAT ve mMRC skoru İKİNCİ VİZİT solunum fonksiyon testi

hemogram (eozinofil , NLR) CRP fibrinojen CAT ve mMRC skoru ÜÇÜNCÜ VİZİT solunum fonksiyon testi

hemogram (eozinofil , NLR)

CRP fibrinojen CAT ve mMRC skoru

33

hastalar evre 4 olarak değerlendirilmiştir. Reverzibilite her solunum fonksiyon testinde değerlendirilmiştir.

3.4.2.Balgam eozinofil ölçümü

Çalışmada, ilk vizitte hastalardan balgam örneklemesi yapılarak eozinofil düzeyi ölçülmüştür. Alınan materyale öncelikle Thin-Prep (ince yayma) yöntemi uygulanmıştır (Şekil-2). Bu yöntemde, bir fırça yardımıyla alınan balgam örneği, hücrelerin asılı kalmasını sağlayan özel alkol içerikli hücre koruyuculu sıvı içine aktarılır. Bu sıvı içinde hücreler üst üste çökmez. Sıvı, üzerinde 5 veya 8 mikron porlara (70.000 adet) sahip özel filtrelerle vakumla emilir. Sıvı içinde asılı duran hücreler, vakumla membran filtre porlarına hareketlenir. Hücrelerin geçişine müsait olmayan porlar hücreler tarafından kapatılır. Hücre tarafından kapanan pordan sıvı emilimi durur ve por açıklığını kapayan hücre üzerine yeni bir hücrenin gelmesinin de önüne geçilir. Membran filtreden sıvı emilimi, tüm porlar hücreler tarafından kapanıncaya kadar sürer. Sıvı emiliminin durmasıyla işlem biter. Üzerine tek tabaka hâlinde yapışan hücreler bulunan filtre, kalsiyum ile kaplı adheran lamlara dokundurularak tek katlı ince tabakalı bir örnek elde edilir. Elde edilen bu hücre süspansiyonu, filtre sisteminden geçirilerek kan, mukus ve diğer ölü hücreler ayrıştırılmıştır. Geride kalan hücreler, lam üzerine yayılıp Papanicolaou boyası (PAP) ile boyaması

yapılmıştır, ardından ışık mikroskopunda incelenerek hücre sayımı gerçekleştirilmiştir. Alınan materyalin hiposellüler olması, alveolar makrofaj veya bronş epiteli olmaması durumunda örnek yetersiz sayılarak kabul edilmemiştir.

34

Şekil-2: Thin prep tekniğinin uygulanması

3.4.3.Biyobelirteçlerin ölçümü

Eozinofil ve nötrofil/lenfosit oranı için, hastalardan antekubital bölgeden vakumlu tüpler aracılığıyla venöz kan örneklemesi yapılmıştır. Alınan kan örneği EDTA’lı tüpe konularak tam kan sayımı hemocounter cihazında (Coulter LH780) çalışılarak ölçülmüştür. Laboratuvarda kullanılan kitin eozinofil için referans aralıkları; % 0-4,1 ve 0-450/µL olarak verilmektedir. Çalışmamızda literatür bilgileri eşliğinde eozinofil eşik değerleri %2 ve 200/µL olarak kabul edilmiştir. Nötrofil/lenfosit oranı için yine aynı cihazda yapılan sayımda nötrofil ve lenfosit düzeyleri ölçülmüştür. Birbirlerine oranları hesaplanmıştır. Eşik değer olarak literatür çalışmalarında kullanılmış olan %3,3 değeri baz alınmıştır.

C-reaktif protein (CRP) ve fibrinojen düzeyleri için, hastalardan antekubital bölgeden vakumlu tüpler aracılığıyla venöz kan örneklemesi yapılmıştır. Alınan kan 30dakika- 1 saat aralığında laboratuvara ulaştırılmıştır. İlk olarak 3.000 rpm’de 10 dakika santrifüj edilerek çalışmaya hazırlanmıştır.

Fibrinojen düzeyi için, alınan kan örneği sitratlı ve antikoagülansız ( mavi kapaklı ) tüplere konulmuştur. Koagülometrik yöntem kullanılarak ölçüm yapılmıştır. Bu yöntemde Clauss pıhtılaşma metodu kullanılmıştır. Prensibi şöyledir; fazla trombin varlığında, dilüe olmuş plazmanın pıhtılaşma zamanı doğrudan plazmadaki fibrinojen seviyesine bağlıdır.

35

Normalde 8-25 saniyede pıhtılaşma olmalıdır. Buna göre sağlıklı bireylerdeki normal değerler 200-400 mg/dL’dir. Dolayısıyla çalışmamızda da referans aralığı 200-400 mg/dL olarak belirlenmiştir.

CRP düzeyi için, sarı kapaklı ( vakumlu-jelli ) tüp kullanılmıştır. İmmunnefelometri yöntemi ile ölçümü yapılmıştır. Bu yöntem, ışının tanecik yapılı maddeler tarafından saçılmasına dayanan analitik bir yöntemdir. İnsan CRP’sine spesifik monoklonal antikorlarla kaplanmış polistren partiküller, CRP içeren örnek ile karşılaştığında agregasyon ortaya çıkar. Oluşan bu agregat, örnek üzerine uygulanan ışık demetini dağıtır. Dağılan ışığın yoğunluğu, örnekteki CRP miktarı ile orantılıdır. Sonrasında konsantrasyonu bilinen standartla karşılaştırılarak kantitatif olarak sonuçlar elde edilir ve mg/L cinsinden okunur. Kullanılan kitin referans aralığı 0-0,5mg/dL’dir.

3.5.Solunumsal semptomların değerlendirilmesi

3.5.1. Modifiye ‘Medical Research Council’ (mMRC) dispne skalası

Hastalara, nefes darlığının günlük aktivitelerine olan etkisinin düzeyini belirlemek amacıyla mMRC dispne skalası uygulanmıştır (Tablo-2).

Tablo-2: Modifiye ‘Medical Research Council’ (mMRC) dispne skalası Evre 0 Ağır egzersiz dışında solunum sıkıntısı yok

Evre 1 Düz yolda hızlı yürürken veya yokuş çıkarken nefes darlığının olması

Evre 2 Düz yolda kendi yaşıtlarına göre daha yavaş yürümek ya da ara ara durup dinlenmek zorunda kalması

Evre 3 Düz yolda 100 metre veya birkaç dakika yürüdükten sonra nefes darlığı nedeniyle durmak zorunda olması

Evre 4 Nefes darlığı yüzünden evden çıkamaması veya giyinmek gibi aktivitelerde nefes darlığının olması

MMRC; klinik pratikte uygulaması kolay bir testtir. GOLD kategorizasyonunda da kullanılan bu testte evre 2 sınır olarak belirlenmiştir; evre ≥2 olan hastalar dispneik olarak değerlendirilmektedir.

36

3.5.2. KOAH değerlendirme anketi: (CAT ) skoru

KOAH’ın etkilerini ve sağlık durumundaki bozulmayı ölçen, sekiz maddelik; öksürük, balgam, göğüs semptomları, yorgunluk ve evden ayrılmada güveni sorgulayan bu test hastaların tüm vizitlerinde uygulanmıştır (Tablo-3)

Tablo-3: CAT Anketi Skalası

Parametreler Derecelendirme Parametreler

Hiç öksürmüyorum 0 1 2 3 4 5 Sürekli öküsürüyorum

Hiç balgam yok 0 1 2 3 4 5 Akciğerlerim tamamen balgam dolu

Göğsümde hiç tıkanma /daralma hissetmiyorum

0 1 2 3 4 5 Göğsümde çok daralma var

Yokuşta veya bir kat merdiven çıktığımda nefesim daralmıyor

0 1 2 3 4 5 Yokuş veya bir kat merdiven çıktığımda nefesim çok daralıyor

Evdeki hareketlerimde hiç zorlanmıyorum

0 1 2 3 4 5 Evdeki hareketlerimde çok zorlanıyorum

Evden çıkmaya çekinmiyorum

0 1 2 3 4 5 Evimden çıkmaya çekiniyorum

Rahat uyuyorum 0 1 2 3 4 5 Rahat uyuyamıyorum

Kendimi çok güçlü/enerjik hissediyorum

0 1 2 3 4 5 Kendimi hiç güçlü/enerjik hissetmiyorum

Toplam skor

CAT; klinik pratikte uygulaması kolay bir testtir. GOLD kategorizasyonunda da kullanılan bu testte eşik değer 10 olarak belirlenmiştir; semptom şiddeti az olan hastalarda skor <10 olarak belirtilmiştir.

37

3.6.Hastaların gruplandırılması

Çalışma başlangıcında balgam eozinofil ve kan eozinofil değerlerine göre hastalar eozinofilik ve noneozinofilik olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Literatür bilgileri ışığında; balgam eozinofil için eşik değer %3 ve kan eozinofil için %2 ve 200 /µL eşik değerleri kullanılmıştır. Sırayla ≥%3, ≥%2, ≥ 200 /µL olan hastalar eozinofilik kabul edilmiştir.

Çalışma başlangıcında belirlenen gruplar arasında, bir yıllık prospektif verilerle elde edilen bilgiler doğrultusunda, kan ve balgam eozinofil korelasyon ölçümü, solunum fonksiyon testi, CAT ve mMRC skoru, yıllık alevlenme sayısı, alevlenme şiddeti, GOLD grup ve evrelemesi, inflamatuvar belirteçler açısından farklılıkların saptanması planlanmıştır.

3.7.İstatiksel Yöntem

Verilerin istatistiksel analizinde kategorik değişkenler frekans tabloları ile incelenmiş, sürekli değişkenlere ilişkin tanımlayıcı istatistikler hesaplanmıştır. Sürekli değişkenlerin normal dağılıp dağılmadığının incelenmesinde Shapiro-Wilk normallik testi kullanılmıştır. Veriler normal dağılmadığından, iki bağımsız grupta sürekli değişkenlerin değerlerinin karşılaştırılmasında Mann-Whitney U testi, iki sürekli değişkenin ilişkisinin incelenmesinde Spearman’ın korelasyon katsayısı, kategorik değişkenlerin değerlerinin karşılaştırılmasında ki-kare analizi, GOLD grup ve evrelerin önceki ve sonraki sonuçlarının karşılaştırılmasında Kappa katsayısı kullanılmıştır. Tüm grup karşılaştırmalarında anlamlılık düzeyi 0,05 alınmıştır. İstatistiksel analizlerde IBM SPSS Versiyon 25.0 istatistiksel paket programı kullanılmıştır.

38

4.BULGULAR

Çalışma popülasyonu

Çalışma, Mart 2018-Mart 2019 tarihleri arasında Ege Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı KOAH polikliniğinde izlenen, stabil dönemde olan KOAH tanılı olgular prospektif değerlendirilmiştir. Polikliniğimize kayıtlı olan ve kabul edilme kriterlerine uyan 102 KOAH’lı olgu saptanmıştır. Bu olgular kontrol vizitine çağrılmış, ulaşılamayan veya yakınması olmadığı için gelmek istemeyen olgular çıkarıldığında 85 hasta değerlendirmeye alınmıştır. Bu hastalar değerlendirildiğinde, vizit zamanına kadar alevlenme geçiren ve kayıtlarda yer almayan ek parankimal hastalığı bulunan olguların da dışlanması nedeniyle çalışmaya 74 hasta dahil edilmiştir (Şekil-3).

Şekil-3: Çalışmaya hasta alım süreci ve çalışma protokolü akış şeması Poliklinik kayıtlarından

Çalışma kriterlerine uygun hasta belirlenmesi n=102

İlk vizite gelen hasta sayısı n=85

Çalışmaya alınan hasta sayısı n=74 (İlk vizit)

İki vizit tamamlayan 47 hasta

Üç vizit tamamlayan 36 hasta

Ulaşılamama: n=5

Çalışmaya katılmak istememe: n=12 Diğer akciğer hastalığı varlığı : n=5

Alevlenme öyküsü/antibiyotik kullanımı: n=6

Exitus: n=3

İl dışında bulunma: n=10

Kan örneği vermek istememe: n=5

Yakınma olmaması nedeniyle gelmek istememe: n=9 Takipten çıkan/ulaşılamayan: n=11

39

Çalışmaya katılan 74 olgu değerlendirildiğinde, 61 ( %82.4) ’inin erkek cinsiyette olduğu saptanmış ve ortalama yaş 66.5 ± 9.2 yıl bulunmuştur. KOAH tanısının yanısıra 49 ( % 66 ) hastada eşlik eden komorbidite bulunduğu saptanmıştır. En sık görülen komorbiditeler sırasıyla; hipertansiyon ( n=27 , % 36.4 ), koroner arter hastalığı ( n=14, % 18.9 ), diyabet ( n=9 , % 12.1 ) ve OSAS ( n=5 , % 6.7 ) olmuştur, Bunun dışında hipotiroidi ( n=3, % 4 ), konjestif kalp yetmezliği ( n=3, % 4 ), kolelithiazis ( n=2, % 2.7 ), anksiyete bozukluğu ( n=2, % 2.7 ), kronik böbrek yetmezliği ( n=2, % 2.7 ), akciğer dışı kür malignite ( n=1, % 1.3 ), osteoporoz ( n=1, % 1.3 ), serebrovasküler hastalık ( n=1, % 1.3 ), nefrolithiazis ( n=1, % 1.3 ) saptanmıştır (Şekil-4). Hastaların ortalama CAT skoru 12.5 ± 7.2 ve mMRC skoru 1.8 ± 0.8 olarak hesaplanmıştır. Hastaların klinik ve demografik verileri Tablo-4’ te gösterilmiştir. Tablo-4: Hastaların demografik özellikleri

Parametreler Sonuçlar

Yaş ( yıl ± SS) 66.5 ± 9.2

Cinsiyet, (Erkek) n(%) 61 (% 82.4)

Ek hastalıklar, n (%) Hipertansiyon

Koroner arter hastalığı Diyabet OSAS 27 ( 36.4) 14 (18.9) 9 (12.1) 5 ( 6.7) Sigara (paket-yılı± SS) 53.9 ± 40.8 Postbronkodilatör FEV1 ( % ± SS) 58 ± 19.8 Postbronkodilatör FEV1 ( mL± SS ) 1586.2 ± 636.8 Postbronkodilatör FEV1/FVC ( % ) 56.9 ± 12.7 Komorbidite varlığı, n ( % ) 49 ( % 66 ) mMRC skoru 1.8 ± 0.8 CAT skoru 12.5 ± 7.2

Hastaların ortalama sigara kullanım süresi 53.9 ± 40.8 paket-yılı saptanmış olup sigara kullanım alışkanlıkları değerlendirildiğinde, 59 hastanın ( % 79.7 ) sigarayı bırakmış olduğu, 7 hastanın da hiç sigara kullanımı olmadığı görülmüştür (Şekil-5); Hiç sigara kullanmayan olguların 2’sinde pasif maruziyet, 5 ‘inde ise biomass maruziyeti öyküsü olduğu

40

belirlenmiştir. Biomass maruziyeti olan hastalardan 3’ü kadın ve tandır dumanı maruziyeti bildirirken, 2’si erkek olup yakıt olarak tezek ve kömür kullanımları olduğunu belirtmişlerdir.

Hastaların ortalama postbronkodilatör FEV1 düzeyi 1586.2 ± 636.8 mL, %58 ± 19.8 ve ortalama FEV1/FVC düzeyi % 56.9 ± 12.7 saptanmış olup tüm hastalarda fiks havayolu obstrüksiyonu olduğu görülmüştür. Spirometrik olarak 7 (% 9.5) hastanın evre 1, 46 (% 62.2) hastanın evre 2, 13 (% 17.6) hastanın evre 3, 8 (%10.8) hastanın evre 4 olduğu saptanmıştır (Şekil-7).

GOLD 2018’e göre değerlendirildiğinde, 20 (% 27) hasta A grubu, 27 (% 36.5) hasta B grubu, 8 (% 10.8) hasta C grubu, 19 (%25.7) hasta D grubu olarak sınıflandırılmıştır (Şekil-6).

Şekil-5: Hastaların sigara kullanım alışkanlıkları

79.70% 10.80% 2.70% 6.70% bırakmış aktif içici pasif içici yok

41

Şekil-4: Hastaların eşlik eden komorbid durumları

Şekil-6: Hastaların GOLD grup dağılımları

0 5 10 15 20 25 30 Hasta sayı sı ( n ) Hastalık

Hipertansiyon koroner arter hastalığı

Diyabet OSAS

hipotiroidi konjestif kalp yetmezliği

diğer

A grubu; 27%

B grubu; 36,50% C grubu; 10,80%

D grubu; 25,70%

42

Şekil-7: Hastaların spirometrik evre dağılımları

Hastaların kullandığı inhaler ilaçlar değerlendirildiğinde, IKS+LABA+LAMA üçlü kombinasyonunu kullanan toplam 39 hasta ( % 52,7 ) saptanmıştır. Bu hastaların GOLD grup dağılımlarına bakıldığı zaman, A grubu 8 ( % 20,5 ) hasta, B grubu 13 ( % 33,3 ) hasta, C grubu 4 ( % 10,2 ) hasta, D grubu 14 ( % 35,9 ) hasta olduğu görülmüştür (Şekil-8)

Evre 1, 9%

Evre 2, 62.20% Evre 3, 17.60%

Evre 4, 10.80%

43

Şekil-8: Üçlü inhaler tedavi kullanan hastaların GOLD gruplarına göre dağılımı, n ( % )

Çalışmada yer alan toplam 48 ( % 64,8 ) hastanın inhale kortikosteroid tedavisi aldığı saptanmıştır. GOLD grup dağılımlarına göre; bu hastaların, A grubunun % 60’ını (n=12) , B grubunun % 55,5’ini (n=15), C grubunun % 62,5’ini (n=5) ve D grubunun % 84,2’sini (n=16) oluşturduğu görülmüştür (Şekil-9) 8, 21% 13, 33% 4, 10% 14, 36% A grubu B grubu C grubu D grubu

44

Şekil-9: İnhaler steroid kullanımının GOLD gruplarına göre dağılımı

Çalışmaya alınan hastaların ortalama laboratuvar değerlerine göre, kan eozinofil düzeyi % 2.68 ± 2 ve eozinofil sayısı 237.1 ± 176.7/mm3 olarak ölçülmüştür. Balgam eozinofil düzeyi ölçülen toplam 52 hastada ortalama değer % 7.2 ± 6.9 saptanmıştır. Ortalama CRP düzeyi 1± 2 mg/dL, fibrinojen 379,2 ± 100,5 mg/dL olarak ölçülmüştür. Nötrofil/lenfosit oranı (NLR) % 2.7 ± 1.2 olarak hesaplanmıştır (Tablo-5).

Tablo-5: Çalışmaya alınan hastaların laboratuvar bulguları

Ölçülen Laboratuvar Parametreleri Sonuçlar

Kan eozinofil sayısı ( / µL ) 237.1 ± 176.7

Kan eozinofil düzeyi ( % ) 2.68 ± 2

Balgam eozinofil düzeyi ( % ) 7.2 ± 6.9

Nötrofil/lenfosit oranı (NLR) ( % ) 2.7 ± 1.2 CRP ( mg/dL ) 1 ± 2 Fibrinojen ( mg/dL ) 379.2 ± 100.5 0 5 10 15 20 25 30

A grubu B grubuinhaler steroid almayanlarC grubu D grubuinhaler steroid alanlar

H asta sa yısı ( n )

45

Çalışmaya alınan hastaların balgam ve kan eozinofil değerlerine göre yapılan gruplandırmada, kan eozinofil % 2 eşik değeri baz alındığında ≥ % 2 eozinofil saptanan 41 hasta ( %55.4) ; 200/mm3 değeri eşik alındığında ≥ 200/mm3 eozinofil saptanan 34 hasta (%45,9 ) eozinofilik; balgam eozinofil düzeyi bakılan 52 hastadan 40’ı ( %77 ) eozinofilik ( ≥ % 3 eozinofil ) olarak saptanmıştır (Şekil-10).

0 20 40 60

balgam eozinofil ( eşik değer %3) kan eozinofil ( eşik

değer 200/mm3 ) kan eozinofil ( eşik

değer %2) balgam eozinofil ( eşik değer %3) kan eozinofil ( eşik değer 200/mm3 ) kan eozinofil ( eşik değer %2) eozinofilik grup 40 34 41 noneozinofilik grup 12 40 33 eozinofilik grup

Şekil-10: Hastaların eozinofil düzeylerine göre dağılımları

İlk değerlendirmede, kan ve balgam eozinofil sayı ve düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmamıştır. (sırasıyla; p=0,108, r=0,226; p=0.129, r=0,213) (Şekil-11 ve 12). Bunun yanısıra hastaların izlem vizitlerinde bakılan eozinofil değerleri ile balgam eozinofil düzeyi arasında ilişki elde edilememiştir. (p>0,05)

46

Şekil-11: Balgam ve kan eozinofil düzeyi ilişkisi

Şekil-12: Balgam ve kan eozinofil sayısı ilişkisi

Kan eozinofil yüzdesi Balgam eozinofil düzeyi

Kan eozinofil sayısı

Bal gam eo zin o fi l dü zey i p=0,129 r=0,213 p=0,108 r=0,226

47

Balgam eozinofil düzeyine göre, yapılan dağılımda, eozinofilik olan hastaların 8’inin A grubu, 16’sının B grubu, 5’inin C grubu, 11’inin D grubu, noneozinofilik olan hastaların ise 4’ünün A grubu, 6’sının B grubu, 1’inin C grubu, 1’inin D grubu olduğu saptanmıştır (Tablo- 6). Ağır KOAH’lı hastalar daha çok eozinofilik grupta yer alsa da aralarında anlamlı ilişki bulunmamıştır (p>0,05). GOLD evrelerine göre değerlendirildiğinde ise, eozinofilik olan hastaların, 3’ünün evre 1, 26’sının evre 2, 8’inin evre 3, 3’ünün evre 4 olarak bulunmuş, noneozinofilik olan hastaların ise 1’inin evre 1, 6’sının evre 2, 2’sinin evre 3 ve 3’ünün evre 4 olduğu görülmüştür. Obstrüksiyon şiddeti ile balgam eozinofilisi arasında anlamlı ilişki saptanmamıştır (p>0,05).

Kan eozinofil düzeyine göre , eozinofilik olan hastaların 11’inin A grubu, 14’ünün B grubu, 6’sının C grubu, 10’unun D grubu; noneozinofilik olan hastaların ise 9’unun A grubu, 13’ünün B grubu, 2’sinin C grubu, 9’unun D grubu olduğu görülmüştür (Tablo-6). GOLD evrelerine göre değerlendirildiğinde ise, eozinofilik olan hastaların 3’ünün evre 1, 24’ünün evre 2, 8’inin evre 3, 4’ünün evre 4; noneozinofilik olan hastaların ise 4’ünün evre 1, 20’sinin evre 2, 5’inin evre 3 ve 4’ünün evre 4 olduğu görülmüştür.

Kan eozinofil sayısına göre değerlendirildiğinde ise, eozinofilik olan hastaların 7’sinin A grubu, 14’ünün B grubu, 5’inin C grubu, 8’inin D grubu olduğu; noneozinofilik olan hastaların ise 13’ünün A grubu, 13’ünün B grubu, 3’ünün C grubu, 11’inin D grubu olduğu saptanmıştır (Tablo-6). GOLD evrelerine göre değerlendirildiğinde ise, eozinofilik olan hastaların 2’sinin evre 1, 19’unun evre 2, 7’sinin evre 3 ve 4’ünün evre 4 olduğu; non eozinofilik grupta ise 5 hastanın evre 1, 25 hastanın evre 2, 6 hastanın evre 3, 4 hastanın evre 4 olduğu saptanmıştır.

Kan eozinofil düzeyi ve sayısına göre değerlendirildiğinde, eozinofilik ve noneozinofilik gruplar arasında GOLD grup ve evre dağılımları açısından farklılık izlenmemiştir (Tablo-6).

Hastaların bir yıllık izlemleri süresince, her kontrol günü GOLD gruplama ve evrelemeleri yeniden yapılmış, eozinofilik gruplandırmaya göre yeniden değerlendirilmiş olup; balgam eozinofil, kan eozinofil düzey ve sayısı ile gruplar arasında farklılık görülmemiştir (sırasıyla, p=0,122, p=1,012, p=0,087)

48

Hastaların bir yıllık izlemleri süresince, her kontrol günü spirometrik evrelemeleri yeniden yapılmış, eozinofilik gruplandırmaya göre yeniden değerlendirilmiş olup; balgam eozinofil, kan eozinofil düzey ve sayısı ile gruplar arasında farklılık görülmemiştir (sırasıyla,

p=0,108, p=0,112, p=0,097)

Tablo-6: GOLD grup dağılımı ve eozinofil ilişkisi Grup parametreleri Eozinofilik

Grup ( n ) Noneozinofilik Grup ( n ) p değeri Balgam Eozinofilisine göre A grubu: 8 B grubu: 16 C grubu: 5 D grubu: 11 A grubu: 4 B grubu: 6 C grubu: 1 D grubu: 1 0,469 Kan eozinofilisine göre (yüzde) A grubu: 11 B grubu: 14 C grubu: 6 D grubu: 10 A grubu: 9 B grubu: 13 C grubu: 2 D grubu: 9 0,696 Kan eozinofilisine göre (sayı) A grubu: 7 B grubu: 14 C grubu: 5 D grubu: 8 A grubu: 13 B grubu: 13 C grubu: 3 D grubu: 11 0,505

Eozinofilik olan ve olmayan gruplar arasında inhale kortikosteroid kullanımları yönünden yapılan karşılaştırmada, balgam eozinofil, kan eozinofil düzey ve sayısı ile yapılan sınıflandırmada anlamlı farklılık saptanmamıştır. (sırasıyla; p=0,494, p=0,093, p=0,432) (Tablo-7)

49

Tablo-7:Hastaların eozinofilik ve noneozinofilik gruplarda inhale steroid kullanımları Grup parametreleri Eozinofilik

Grup ( n ) Noneozinofilik Grup ( n ) p değeri Balgam Eozinofil düzeyi 27 / 40 7 / 12 0,494 Kan eozinofil düzeyi 26 / 41 22 / 33 0,093

Kan eozinofil sayısı 23 / 34 25 / 40 0,432

Hastaların semptom değerlendirilmeleri mMRC ve CAT skorlamaları ile yapılmıştır.

Yapılan analizlerde CAT skorlarının balgam eozinofil, kan eozinofil yüzde ve kan eozinofil sayı parametreleriyle yapılan gruplandırmalarında, gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır (sırasıyla, p=0,083, p=0,361, p=0,949).

mMRC skorlarının balgam eozinofil, kan eozinofil yüzde ve kan eozinofil sayı parametreleriyle yapılan gruplandırmalarında, gruplar arasında yine anlamlı ilişki saptanmamıştır (sırasıyla, p=0,237, p=0,717, p=0,912).

Çalışmamızın bir diğer amacı da, KOAH’lı hastalarda inflamatuvar belirteçlerin düzeyleri ve eozinofil ile ilişkisinin değerlendirilmesiydi. Olgu grubumuzun ilk değerlendirmesinde ölçülen inflamatuvar belirteçler olguların çoğunda düşük saptanmıştır. NLR düzeyi 54 ( % 73 ) hastada, CRP düzeyi 43 ( % 58,1 ) hastada, fibrinojen düzeyi 45 ( % 67,1 ) hastada normal değerin altında ölçülmüştür.

Balgam eozinofil düzeyi, kan eozinofil düzey ve sayısına göre, eozinofilik olan ve olmayan gruplar arasında CRP düzeyiyle ilişki olmadığı görülmüştür (sırasıyla p= 1,000; p=

50

Şekil-13: Kan eozinofil düzeyi ve CRP ile ilişkisi

0 0.2 0.4 0.6 0.8 1 1.2 1.4 1.6 1.8 CRP CRP2 CRP3

noneozinofilik grup eozinofilik grup

1.kontrol 2.kontrol Başlangıç C RP d ü zeyi p=0,239 p=0,684 0 0.2 0.4 0.6 0.8 1 1.2 1.4 1.6 CRP CRP2 CRP3

noneozinofilik grup eozinofilik grup

1.kontrol 2.kontrol başlangıç CRP d ü ze yi

51

Şekil-14: Kan eozinofil sayısı ve CRP ile ilişkisi

Şekil-15: Balgam eozinofil düzeyi ve CRP ile ilişkisi

Balgam eozinofil düzeyi, kan eozinofil düzey ve sayısı ile oluşturulan eozinofilik ve noneozinofilik grupların NLR düzeyiyle yapılan değerlendirmesinde gruplar arasında farklılık olmadığı görülmüştür(sırasıyla p=0,081; p=0,966; p=0,299) (Şekil-16,17,18).

0 0.2 0.4 0.6 0.8 1 1.2 CRP CRP2 CRP3

noneozinofilik grup eozinofilik grup

C

RP

d

ü

zeyi

Başlangıç 1.kontrol 2.kontrol

52

Şekil-16: Kan eozinofil düzeyi ve NLR ile ilişkisi

Şekil-17: Kan eozinofil sayısı ve NLR ile ilişkisi

0 0.5 1 1.5 2 2.5 3 3.5 4 4.5 NLR NLR2 NLR3

noneozinofilik grup eozinofilik grup

NLR d ü zeyi 1.kontrol 2.kontrol Başlangıç N LR d ü zeyi p=0,966 0 0.5 1 1.5 2 2.5 3 3.5 4 4.5 5 NLR NLR2 NLR3

noneozinofilik grup eozinofilik grup

N LR d ü zeyi 1.kontrol 2.kontrol Başlangıç p=0,299

53

Şekil-18: Balgam eozinofil düzeyi ve NLR ile ilişkisi

Benzer Belgeler