• Sonuç bulunamadı

2.8 Takıda Kullanılan Motifler

2.8.2 Geometrik Motifler

Geometrik motifler, sonsuzluğun ifadesi olarak anlaşılır ki İslam felsefesinin sanata yansıması olarak da değerlendirilebilir. Kare, dikdörtgen ve eşkenar üçgenlerin bir arada, ağ görüntüsü vererek adeta ezelden ebede gidişi vurgular. Geometrik olan sembol ve işaretler, altı kollu yıldız (Mührü Süleyman) motifi gibi, Türk süsleme sanatında bir çok yerde kullanılır (Kurfeyz, 2003, 9).

Geometrik motifli bezeme çalışmaları Selçuklular döneminde en üst seviyeye ulaşmıştır (Kılıçkan, 2004, 24). Geometrik motiflerin sembolik anlamları, Osmanlılarda yavaş yavaş kaybolmuş zamanla salt bir süsleme unsuru haline dönüşmüştür (Akar, Keskiner, 1978, 20).

Genel olarak evrenin sonsuzluğunu sembolize eden geometrik form veya motifler anlam yüklü motiflerdir (Özbağı, 1989, 33).

Geometrik öğelerle yapılan bezemelerin temelinde simetrik düzenlemeler egemendir. Simetrik düzenlemeler, insan üzerinde monoton bir etki yaptığı için rahatlatıcı bir yönü bulunmaktadır (Kılıçkan, 2004, 22).

Takılarda üçgen, kare, daire, eşkenar veya baklava, yıldız motifleri yoğun olarak görülmektedir (Özbağı, 2002, 797).

Geleneksel gümüş kadın takılarında geometrik motiflere sıklıkla rastlanılır (Özbağı, 1989, 33).

Şekil 21: Geometrik Motiflerden Dikdörtgen ve Üçgen

Formun Kullanıldığı Anadolu Hamaylısı (Estergon Kalesi Müzesi K. E. 511-05)

2.8.2.1 Mührü Süleyman (Altı Köşeli Yıldız)

Hz. Süleyman’ın mührü olan bu kutsal şekil, iki eşkenar üçgenin taban ve tavan münasebeti ile meydana gelmiştir. Kökeni çok eskilere dayanan, adına muska denilen, tılsım ve takı olarak Anadolu’da yıllardır kullanıla gelmiş ve hala sevilerek kullanılan üçgen şekil belki de Mührü Süleyman üçgenlerinden birisinin kullanılmasından ortaya çıkmıştır. Mührü Süleyman motifi, tek başına kullanıldığı gibi bir çok yazı çeşidi ve çeşitli şekillerle de beraber kullanılmıştır (Kuşoğlu, 1998, 125).

Türkler, bu motifi Hz. Süleyman’ın hatırasını yaşatmaktan başka, yapıldığı ve kullanıldığı yere göre farklı özelliklerinden faydalanılmak için kullanmışlardır. Bazen manevi bir güç olarak, bazen devamlılık, bazen maddi iktidar, bazen de gizli güçler düşünülerek Mührü Süleyman motifi takılar üzerine işlenmiştir (Kuşoğlu, 1998, 125).

Şekil 23: Altı Köşeli Yıldız (Mührü Süleyman) Motifli Kemer Tokası (Ankara Etnografya Müzesi 8402)

2.8.3 Hayvansal Motifler

Bozkır sanatının en eski eserlerinde, her hayvan kendisine has duruşuyla yalın ve tek biçimlendirilmiştir. Altayların doğusunda Pers ve Ortadoğu kültürleriyle etkileşim sonucu, motifler vahşi hayvan mücadelesi sahnelerine dönüşmüştür (Türe, 2005, 75). Ayrıca Hun ve Uygur dönemlerinde uzak doğu uluslarından esinlenerek düzenlenen efsanevi ve mitolojik hayvan biçimlerini stilize ederek bezemelerinde

kullanmışlardır. Anadolu’da kurulan Selçuklu devleti ve beylikleri döneminde yapılan eserlerde, kökeni Orta Asya’dan gelen bu hayvansal öğelerle ilgili biçimlere gerektiği kadar yer verilmediği ve bitkisel bezeme düzenlemelerin arasında yardımcı olarak kullanıldığı görülmektedir (Kılıçkan, 2004, 29).

Takılarda figürlü motiflere fazla rastlanmamaktadır (Özbağı, 2002, 797). Geleneksel gümüş kadın takılarındaki hayvansal motifler, stilize edilmiş hayvan şekilleridir ve genellikle çiçek, yaprak motifleri ile iç içe bulunmaktadır (Özbağı, 1989, 31).

Hayvan motifleri, hayal ürünü olan efsanevi hayvan motifleri ve tabiat kaynaklı, usluplandırılmış hayvan motifleri olarak iki grupta toplanır (Birol, Derman, 1995, 13).

2.8.3.1 Efsanevi ve Mitolojik Hayvan Motifleri

Zümrüdü Anka, Ejderha gibi gerçekte var olmayan hayvanlar, zaman zaman takılarda kullanılmıştır.

Şekil 24: Ejderha Başlı Bilezik (Kuşoğlu, 1998).

2.8.3.2 Tabiat Kaynaklı Hayvan Motifleri

Orta Asya’da yaşayan Türkler, çoğu zaman hayvanları, kuvvet, bereket, iyilik, kötülük gibi kavramların sembolleri olarak görmüşler ve sanat eserlerinde bu motifleri kullanmışlardır (Keskiner, 1988, 20).

2.8.3.2.1 Balık

Orta Asya’da ince altın plakalardan kesilmiş balık figürleri, şamanizmin yer altı dünyasıyla ilişkilendirilen motiftir (Türe, 2005, 76).

Kuzey Afrika’da balık motifi sembolik bir anlam taşır. Balık nazara karşı korunma sağlamak üzere bir muska mücevher olarak da yaygın olarak kullanılmıştır. Tunus’ta broşlar, bilezikler ve halhallar geline hediye edilecekse geleneksel olarak balık motifleriyle süslü olurdu, binlerce yumurtası olan balık gelinin gelecekteki doğurganlığının sembolüydü. Balık tüm Kuzey Afrika’da uğurlu bir sembol kabul edilirdi. Mısır ve Tunus’ta kurutulmuş balıklar evlere ve dükkanlara asılırken, gene Tunus’ta ağzında altın bir parayla birlikte balık yeni yapılan evlerin tabanının altına gömülürdü. Bu gelenek kapı eşiklerini çoğunlukla balık mozaiklerle süsleyen Romalılardan alınmış olabilir (Saad, 1995, 341).

Balık doğurganlık ve bilgiyle ilişkilendirilen çok eski bir semboldür. Antik Irak ve Mısır’daki bilgelik ve tıp tanrısı Dhu al-nun olarak bilinirdi ve Arapça’da nun balık anlamına gelir. Fenikelilerde balık tanrıça Tanit kültüyle ilişkiliydi ve balık motifleri Kartaca’daki Fenike mezarlarına oyulurdu. Balık tüm Anadolular için kutsaldı, etinin yenmesi yasaktı ve antik Çin, Yunan, Roma ve erken dönemdeki Hıristiyanlar balık motiflerini binaları süslemek için ve artefaktlarda kullanırlardı. İslam öncesi Arap topluluklar da balığı sembol olarak kullanıyorlardı (Saad, 1995, 341).

2.8.3.2.2 Kuş

İnanç ve efsanelerde özellikle hayvan motiflerinden kuşlar önemli bir yere sahiptir. Kuşlarla ilgili inançlar, Altay’larda oldukça yaygındı. Yakutlar’da ağaç dalları arasında bulunan çeşitli kuşların, Şaman’ın ruhu olduğu, Şaman’ın doğmadan önce kuş şeklinde hayat ağacının üzerinde bulunduğu kabul edilmekteydi (Keskiner,1988, 20). İslam inançlarına ait bazı metinlerde, cennette bulunan Tuba ağacı üzerindeki cennet kuşlarının bulunduğu belirtilir (Keskiner,1988, 21).

2.8.3.3 Rumiler

Kökeni Orta Asya olan ve kelime anlamı Anadolu olan rumiler, hayvanların kanat, kol bacak gibi ayrıntılarının kullanılmasıyla oluşmuş bir motiftir (Kurfeyz, 2003, 9).

İlk rumi örnekleri, 9. ve 10. yy da Uygur Türkleri tarafından yapılmış “Bezeklik Freskleri”nde yer alan su canavarlarının kanadında görülmektedir. Burada görülen şekil, daha sonraki yüzyıllarda çok sık rastlanılan klasik rumi formunun aynen uygulanan örneklerindendir (Keskiner,1988, 20).

İslamiyet’le birlikte hayvanların tabii hallerinin süsleme içinde kullanımı azalmıştır. Selçuklu döneminden sonra ise rumiler, aşırı derecede üsluplaştırılmış, hayvani yapılarından sıyrılarak her türlü inanç ve kavramsallıktan uzak, dekoratif süsleme öğesi olmuştur (Keskiner, 1988, 24).

Rumiler, 11. yy da Selçuklu Türkleri tarafından kullanılmaya başlanmış olup bu yüzyıldan sonra hayvansal görünümlerini kaybetmişlerdir. Tavşan, balık, kurt, kuş gibi hayvan motifleri stilize edilmiştir. Bu dönemde Orta Asya’nın hayvan üslubu kendisine has bir stilizasyonla tüm süsleme sanatlarını etkisi altına almıştır. Başlangıç dönemlerinde, hayvan motiflerinin bazıları tanınırken sonraları kuş başları ve tavşan ayakları gibi bazı ayrıntılar, atılmış Klasik Rumi Üslubu doğmuştur. (Şengül, 1990, 4).

Şekil 26: Rumi Motifli Bilezik (Kuşoğlu, 1998, 85) 2.8.4 Sembolik Motifler

Sembolik motifler, bilinçli yada bilinçsiz anlamı alan motiflerdir. Bir şeyi simgelemek yada bir fikir uyandırmak amacı taşıyan ve kökeni inançlara dayanan sembolik motifler geleneksel gümüş kadın takılarında yoğun biçimde görülür (Özbağı, 1989, 38).

2.8.4.1 El (Hz. Fatma’nın Eli)

Takılarda kullanılan el motifi, sadakati ve bereketi sembolize etmektedir. Ayrıca nazara karşı da kullanılmaktadır (Özbağı, 1989, 38).

“Fatıma’nın eli” gerdanlık, Güneydoğu Anadolu kadınlarının uğuruna inandıkları gümüş ve altından örülmüş, ucundan eller sarkan bir takıdır ve bu takının romantik hikayesi şöyledir: Bir gün Fatma Ana’mız (Hz. Muhammed s.a.v.’in kızı) bahçede helva kavuruyormuş, birden bahçe kapısı açılarak kocası Hz. Ali yanında yeni ve güzel bir cariye ile içeriye girmiş. Fatma Ana’mız kocasının yanındaki genç ve güzel cariyeyi görünce, üzüntüsünden yüreğine od düşmüş; şaşkınlıkla helvayı eli ile karıştırmaya başlamış, yüreğinin acısından sıcak helvayı karıştıran elinin acısını duymamış bile. Ancak kocası Hz. Ali yanına gelipte “Ne yapıyorsun ya Fatıma?” diye hayretle sorduğunda elinin yandığını ve acısını hissetmiş. İşte o günden bu güne, bütün İslam aleminde, Fatma Ana’mızın eli, sabrın, bereketin ve sadakatin simgesi olarak kullanılmıştır. Ucundan eller sallanan gerdanlığı takan kızlar ve

kadınlar, Fatma Ana’mızın ellerinin kendilerine uğur, bereket ve sabır vereceğine inanmaktadırlar (Payzın, 1985, 45).

Takılardan sarkan zincirlerin uçlarındaki plakaların çoğunluğunda el motifleri yer almaktadır. Bu da Türk folklorunun özellikle doğum olayını simgeleyen ana ve bereket arasında bir ilişki kurmaktadır (Özbağı, 2002, 798).

Şekil 27: Penezlerinde el motifi bulunan kemer tokası (Kuşoğlu, 1998, 114)

Takılarda görülen el motifleri aşağıda görülmektedir.

Şekil 28: Geleneksel Gümüş Kadın Takılarında Kullanılan El Motifleri (Özbağı, 1989, 41)

Hz. Fatıma’nın eli olarak nitelendirilen motif, Tunus el sanatlarının hepsinde kullanılmasının yanında kolye, broş, küpe gibi çeşitli takılarda da kullanılmaktadır. Motifin, nazardan koruduğuna ve uğur getirdiğine inanılması, el sanatları ürünlerinin pazarlamasına bağlı olarak yerelden küresele doğru yayılırken, Tunus kimliğini oluşturan unsurlardan birisi olarak vurgulanmaktadır (Oğuz, 2002, 136).

2.8.4.2 Göz

En kuvvetli bakışın bile gözle uzaklaştırılabileceği inancına bağlı olarak nazara karşı kullanılan göz motifi, geleneksel gümüş kadın takılarında yoğun olarak kullanılmaktadır (Özbağı, 1989, 43).

Takılarda kullanılan göz motifi üçgen, eşkenar dörtgen ve daire şeklindedir (Özbağı, 1989, 43).

Şekil 29: Göz Motifini Simgeleyen Üçgen Formlu Fes Süsü (Ankara Estergon Müzesi K. E. 569-05)

Şekil 30: Takılardan Sarkan Penezlerde Görülen Göz Motifi (Ankara Estergon Müzesi K.E. 47-05)

Gözü simgeleyen motifler aşağıda görülmektedir.

Şekil 31 : Gözü Simgeleyen Çeşitli Motifler

(Özbağı, 1989, 43) 2.8.4.3 Ay Yıldız

Bilinçli yada bilinçsiz bir anlatımı olan ve bir inançla kullanılan motiflerden birisi de, doğadan stilize edilerek alınan ay yıldız motifidir (Özbağı, 1989, 42).

Orta Asya’dan itibaren Türk süsleme sanatında kullanılan ay, güneş gibi öğeler, kullanılacak bezemenin anlam taşıyan yerlerinde yada gerektiğinde sembol olarak kullanılmıştır (Kılıçkan, 2004, 31).

Türk milletinin dünyaca tanınan simgesi, hilal ile güneş veya yıldız işaretidir (Esin, 2004, 59). Orta Asya’da, güneş genellikle Alp’ın ve hükümdarın işaretiydi. Türklerde ay ise kut işaretidir (Esin, 2004, 61).

“Gündüz ve gece, aralıksız devam eden parlaklığın simgesi olan astral motifler, o devirden beri daima Proto-Türk, Türk ve akraba milletlerin simgeleri arasında yer almış ve

astral tanrıların alameti olmalarının dışında, devlet başkanlarının ve önemli şahısların da alameti olmuşlardır.” (Esin, 2004, 59)

Şekil 32: Ay Yıldız Motifi ve Rumi Motifli Bilezik (Kuşoğlu, 1998, 84)

2.8.5 Yazılı Motifler

İslam yazıları desen ve karakterleri bakımından, köşeli yazılar, köşeli-yuvarlak yazılar, yuvarlak yazılar, eğik yazılar, fantezi yazılar olarak başlıca beş grupta toplanır (Boydaş, 1994, 18).

Fantezi yazılar, daha çok plastik yönleriyle dikkat çekerler ki, bu gruptaki tuğralar(Boydaş, 1994, 30) (Şekil: 33), takılarda sıklıkla kullanılmaktadır.

Şekil 33: Fantazi Yazılardan Tuğra (Yağan, 2005, 146)

Geleneksel gümüş kadın takılarında eski yazı motifleri nadir olarak görülür. Yazılar, tek başlarına kullanılmayıp, diğer süsleme motifleriyle birlikte kullanılırlar (Özbağı, 1989, 46).

Takılardaki yazı ve tuğralar kazıma ve savat tekniği uygulanarak büyük anlam kazanmıştır (Özbağı, 2002, 797).

2.9 Literatür Özetleri

Takı sanatı ile ilgili kaynakların büyük bir kısmı yabancı kaynaklardan oluşmaktadır. Çeşitli araştırmacılar, Anadolu takılarıyla ilgili bu güne kadar bir takım çalışmalar yapmışlardır. Tunus takıları ile ilgili yapılmış olan herhangi bir Türkçe kaynağa rastlanılmamıştır. Konu ile ilgili ulaşılabilen kaynakların özetleri şu şekildedir.

SAKAOĞLU, Necdet ve AKBAYIR, Nuri (2000). Osmanlı zamanındaki çeşitli zanaatlar ve sanatlar tanıtılmıştır. Bunlar içinde maden işlerinden de bahsedilmiştir.

KILIÇKAN, Hüseyin (2004). Türklerin Orta Asya’dan bu yana kullandıkları motiflerden bahsedilmiştir.

SAAD, Al Jadir (1995). İslam uygarlıklarına ait olan gümüş eşya ve takılar fotoğrafları ile birlikte ele alınmıştır.

KUŞOĞLU, M. Zeki (1998).Takıların ilk kullanım amaçlarından günümüz kullanım amaçlarına kadarki yolculuğu ele alınmıştır.

SAVAŞÇIN, Yılmaz ve TÜRE, Altan (1988). Anadolu takılarının tarihsel süreçte teknolojik olarak gelişimleri ve takıda kullanılan teknikler açıklanmıştır.

AKAR, Azade ve KESKİNER, Cahide (1978). Türk süsleme sanatlarında kullanılan desen ve motifler hakkında detaylı bilgiler verilmiştir.

BİROL, İnci ve DERMAN, Çiçek (1995). Türk Tezyini sanatlarında yer alan motifler, başlıca gruplara ayrılarak ve çizimleri verilerek detaylı bir şekilde açıklanmıştır.

PAYZIN, Sevim (1985). Anadolu takılarının şekil ve motiflerine göre verdikleri mesajlardan bahsedilmiştir.

KESKİNER, Cahide. (1988). Süsleme sanatlarında kullanılan rumi motiflerle ilgili geniş bilgi verilmiştir.

ÖZBAĞI, Tevhide (2002). Geleneksel Türk takılarıyla ilgili bilgiler çeşitli Anadolu takı fotoğraflarıyla birlikte verilmiştir.

SETHOM, Gargouri, Samira (1994). Tunus el sanatlarıyla ilgili bilgiler fotoğraflarla birlikte verilmiştir.

ÖZBAĞI, Tevhide (1989). Takı sanatıyla ilgili ve Ankara il merkezindeki gümüş kadın takıları ile ilgili geniş bilgiler içermektedir. Çeşitli takı fotoğrafları bulunmaktadır.

OĞUZ, Öcal (2002). Tunus el sanatları ve Tunus el sanatlarında kullanılan motifler ile ilgili bir takım bilgiler içermektedir.

Belirtilen bu eserlerin yanı sıra araştırmada, kaynak olarak yararlanılmış olan diğer yayınlar kaynakçada verilmiştir.

BÖLÜM III 3. YÖNTEM

Bu bölümde, araştırmanın modeli, evren ve örneklemi, verilerin toplanması ve verilerin analizine ilişkin bilgiler verilmiştir.

3.1. Araştırma Modeli

Bu çalışma, tarama modelinin kullanıldığı tarihsel ve betimsel bir araştırmadır. Araştırmanın amacı, Anadolu takılarındaki motifler ile Tunus takılarındaki motiflerin incelenmesidir Bu amaç doğrultusunda çalışmada, takı sanatı ve motifler ile ilgili genel bilgiler verildikten sonra, Anadolu ve Tunus kadın takılarının çeşidi, süsleme teknikleri ve motifleri tespit edilmeye çalışılmıştır.

3.2. Evren ve Örneklem 3.2.1. Evren

Araştırmanın evrenini, Ankara Estergon Etnografya Müzesinde ve Ankara Etnografya Müzesinde bulunan Anadolu kadın takıları ile literatür ve elektronik ortamda yapılan araştırmalarda bulunan Tunus kadın takıları oluşturmaktadır.

3.2.2. Örneklem

Araştırma evreni çok kapsamlı olduğundan dolayı evren içinden 50 adet Anadolu kadın takısı ve 25 adet Tunus kadın takısı olmak üzere toplam 75 adet takı örneklem olarak seçilmiştir.

Örnekleme alınan 50 Anadolu kadın takısından, 16 tanesi baş süslemesinde, 4 tanesi boyunda, 6 tanesi belde, 2 tanesi göğüste, 20 tanesi bilekte ve 2 tanesi parmakta kullanılan takılardır. 25 Tunus kadın takısından, 6 tanesi baş süslemesinde, 4 tanesi boyunda, 11 tanesi göğüste, 1 tanesi belde ve 3 tanesi bilekte kullanılan takılardır.

3.3. Veri Toplama Tekniği

Anadolu ve Tunus kadın takılarının çeşitleri, süsleme teknikleri ve motiflerini incelemek amacıyla yapılan bu araştırma için, araştırmacı tarafından konuyla ilgili olarak Milli Kütüphane, Bilkent Üniversitesi Kütüphanesi, Gazi Üniversitesi Merkez Kütüphanesinde literatür taraması yapılmış, yazılı kaynaklar incelenmiştir.

Yapılan literatür taraması sırasında Tunus takıları ile ilgili kaynağa rastlanmamış olması nedeniyle, Ankara Tunus Büyükelçiliğine gidilmiş ve buradan Tunus takıları ile ilgili kaynak elde edilmiştir. Ayrıca elektronik ortamda yapılan araştırmalar ile çeşitli Tunus takı örneklerine ulaşılmıştır.

Ankara Estergon Etnografya Müzesinde ve Ankara Etnografya Müzesinde teşhir edilen takılar incelenmiş, fotoğrafları çekilmiş, envanter bilgileri alınmıştır.

Araştırma örneklemini oluşturan takılardan katalog oluşturabilmek için Prof. Tevhide Özbağı tarafından geliştirilen bilgi formları araştırmacı tarafından doldurulmuştur. Bazı takıların da çizimleri yapılmıştır.

3.4. Verilerin Analizi

Literatür taramasında, takı sanatı ve geleneksel Türk el sanatlarında kullanılan motifler hakkında elde edilen bilgiler belirli başlıklar altında toplanarak, araştırmanın kavramsal çerçevesi belirlenmiştir.

Çalışmada hazırlanan bilgi formlarında 50 adet Anadolu ve 25 adet Tunus kadın takısının çeşit, süsleme tekniği ve motifleri hakkında ayrıntılı bilgiler verilmiştir.

Ankara Estergon Etnografya Müzesinde ve Ankara Etnografya Müzesinde yer alan takıların fotoğrafları çekilmiştir. Tunus takılarının fotoğrafları, bulunan yazılı kaynaklardan ve elektronik ortamdan alınmıştır. Hazırlanan katalogda 75 adet takı fotoğrafına ve 6 adet takı detay fotoğrafına, 52 adet takı motifi çizimine yer verilmiştir.

Benzer Belgeler