• Sonuç bulunamadı

2.3. İVEDİ YARGILAMA USULÜNE TABİ OLAN

2.3.1. Genel Olarak

Daha öncede belirttiğimiz gibi ivedi usule tabi olan uyuşmazlıklar altı başlık halinde ve tahdidi olarak Kanun’da sayılmıştır. Bu uyuşmazlıklara bakan idari yargı mercileri ivedi yargılama usulüne göre inceleme yapacaklardır. Madde metninde sayılmayan diğer idari uyuşmazlıklara ise genel idari yargılama usulü uygulanacaktır.

2577 sayılı Kanun uyarınca idari yargı mercileri kamu kurumlarınca gerçekleştirilen eylemlerin ve işlemlerin hukuka uygun olup olmadığının denetimini yapmaktadır. İdari yargıda açılabilen dava çeşitleri ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan birincisi; idari işlemlerin hukuk alemindeki varlıklarının sona erdirilmesi için açılan iptal davalarıdır. İptal davası açılabilmesi için; idari işlemin unsurlarının hukuka uygun olmadığı iddiası bu işlemden menfaatleri etkilenenlerce ileri sürülmelidir. Diğer idari dava çeşidi de; kamu idarelerinin eylem ve işlemleri yüzünden hakları

103 Anayasa Mahkemesi’nin 19.03.2015 tarihli ve E:2014/146, K:2015/31 sayılı kararı, (Resmi Gazete

ihlal edilenlerin gördükleri zararın tazmin edilmesi için açtıkları tam yargı davalarıdır.104

İptal davalarının mı yoksa tam yargı davalarının mı ivedi yargılama usulüne göre inceleneceği hususu açık olmasa da ivedi yargılama usulüne ilişkin düzenleme incelendiğinde; madde metninde bu usule tabi olan işlemler sayılırken uyuşmazlık tabirinin kullanıldığı görülmektedir. Bu itibarla yalnızca uyuşmazlık kelimesi kullanıldığı için madde metninde belirtilen işlemlerden kaynaklanan iptal davaları ve tam yargı davalarının ivedi usule göre görüleceği sonucuna varılmaktadır.105

Hukukumuzda hukuk aleminde değişiklik oluşturan irade açıklamalarına hukuki işlemler denilmektedir. Hukuki işlemler yeni bir hukuksal durum meydana getirebilirler, mevcut olan hukuksal durumlarda değişiklik yapabilirler veya var olan bir hukuksal durumu sona erdirebilirler. Özel hukuka tabi olan hukuki işlemler karşılıklı eşit iradelerin bir araya gelmesiyle oluşur. Ancak kamu hukukuna tabi olan işlemler kamu makamlarının tek taraflı irade açıklaması ile ortaya çıkarlar ve idari işlemler olarak tanımlanırlar. Görüldüğü üzere idari işlemler de birer hukuki işlemdir.106

İdarelerin irade açıklamasının şekli, açıklanan iradelerin sayısı gibi hususlara göre idari işlemler sınıflandırılmaktadır. Bireysel işlemler; belirli bir kişi veya belirli bir nesne ile ilgili somut ve özel düzenleme içeren işlemlerdir. Bu işlemler, birel işlemler olarak da adlandırılır ve kişisel düzenleme oldukları için bir defa uygulanmakla tükenmektedir. Düzenleyici işlemler ise; kişilik dışı olup genel nitelikteki idari işlemlerdir. Bu işlemler, kural işlem olarak da adlandırılmaktadır. Anayasa ve kanunlar ile idarelere tanınan düzenleme yapma yetkisi kapsamında kamu hizmetlerinin yürütülmesi veya kamu düzeninin sağlanması amacıyla düzenleyici işlemler tesis edilmekte ve kurallar konulmaktadır. Yönetmelikler,

104 Tahir Muratoğlu, “İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 11. Maddesi Kapsamındaki Başvurularda Başvuru Gününün Dava Açma Süresinin Hesabında Dikkate Alınıp Alınmayacağı Sorunu”, Dicle

Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt No. 21, s. 3.

105 Kasapoğlu Turhan, “İdari Yargıda İvedi Yargılama Usulü”, s.191.

106 Bahtiyar Akyılmaz, Murat Sezginer ve Cemil Kaya, Türk İdare Hukuku, Savaş Yayınevi, Ankara 2009, s.383.; Celal Erkut, İptal Davasının Konusunu Oluşturma Bakımından İdari

İşlemin Kimliği, Danıştay Yayınları, Ankara 1990, s. 21 vd.; Murat Sezginer, “İdari İşlem-

İcrailik-Ayrılabilir İşlem-Yargısal Denetim”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2011, Cilt No. 69, s. 242.

kararlar, tebliğler, genelgeler, yönergeler, düzenleyici işlemlere örnek olarak gösterilebilir.107

İvedi yargılama usulü kapsamında yer alan uyuşmazlıklara ilişkin olarak madde metninde karar veya işlem ifadeleri geçmektedir. Bu itibarla, bireysel işlemlerin ivedi yargılama usulüne tabi olduğu aşikardır. Ancak madde metninde geçen ‘karar’, ‘işlem’ ifadelerinin sadece bireysel işlemleri mi kapsadığı veya düzenleyici işlemleri kapsayıp kapsamadığı hususları net değildir. Danıştay 16. Dairesinin 17.06.2015 günlü ve E:2015/13268 K:2015/3837 numaralı kararı108 ve 6. Dairesinin 19.11.2014 günlü ve E:2014/9887 K:2014/7383 numaralı yayınlanmamış kararında düzenleyici işlemler hakkında açılan davaların ivedi usule tabi bulunmadığı yönünde karar verilmiştir. Fakat, yine Danıştay’ın 6. Dairesi 13.10.2015 günlü ve E:2012/3025 K:2015/5967 numaralı yayınlanmamış kararıyla düzenleyici işlemlerin ivedi yargılama usulüne tabi olduğuna karar vermiştir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (İDDK) ise; 29.06.2015 günlü ve E:2015/2559 K:2015/3048 sayılı yayınlanmamış kararıyla düzenleyici işlemlerin ivedi yargılama usulüne tabi olduğu yönünde karar vermiştir. Söz konusu kararda yalnızca düzenleyici işlemler hakkında dava açılması halinde ivedi usulün uygulanıp uygulanmayacağı meselesiyle ilgili açıklama yapılmasa da bireysel işlemler ile düzenleyici işlemlerin birlikte dava konusu edilmesi halinde düzenleyici işlemler hakkında da ivedi yargılama usulünün uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Görüldüğü üzere; ivedi yargılama usulünün düzenleyici işlemler hakkında açılan davalarda uygulanıp uygulanmayacağı konusunda Danıştay kararlarında da birlik bulunmamaktadır. 109

İvedi yargılama usulüne ilişkin maddenin gerekçesinde, bu usule tabi olan uyuşmazlıkların diğer genel idari uyuşmazlıklardan nitelik olarak farklı olduğu, bu uyuşmazlıklar hakkında gecikme olmadan hemen karar verilmesinin gerektiği, geç karar verilmesi halinde davanın tarafları açısından çok ağır ve olumsuz sonuçlar doğurma ihtimalinin bulunduğu, uzun sürecek olan yargılamanın hukuki

107 Ahmet Emrah Akyazan, “Maddî Açıdan İdari İşlemler”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Sayı 85, Yıl 2009, s.231.

108 https://www.danistay.gov.tr/upload/guncelkarar/18_09_2015_123602.pdf (Erişim tarihi: 27/05/2019)

109Halit Yılmaz, “Düzenleyici İşlemlere Karşı Açılan İptal Davasının İvedi Yargılama Usulüne Tabi Olması”, Antalya Bilim Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 4, Sayı 8, Yıl 2016, s. 13.

belirsizlikler yaratacağı tüm bu nedenlerle bu uyuşmazlıkların diğer uyuşmazlıklara nazaran daha hızlı ilerlemesi gerektiği belirtilmektedir. Gerekçede, sadece nitelik olarak diğer davalardan farklı uyuşmazlıklar olduğu vurgulansa da ivedi yargılama usulüne tabi olan uyuşmazlıklar belirlenirken hangi ölçütlerin dikkate alındığı anlaşılamamaktadır.110

İvedi yargılama usulüne tabi olan uyuşmazlıklar hakkında kısa bilgilendirmeyi yaptığımız için şimdi de bu yargılama usulüne tabi olan

Benzer Belgeler