• Sonuç bulunamadı

5 Çağdaş Sanat Koleksiyonlarının Müzelerde Toplumla Buluşması

6.2 Genel Değerlendirme

Farklı mecraların ve malzemelerin kullanımıyla geleneksel sanattan uzaklaşan çağdaş sanat pratikleri, doğası gereği yeni yaklaşımların ve uygulamaların ortaya konmasını zorunlu kılmıştır. Tek bir disipline bağlı olmayan, teknoloji, bilişim başta olmak üzere farklı disiplinleri bir araya getiren yapısı nedeniyle çağdaş sanat pratikleri müzelerin belgeleme, koruma ve sergileme faaliyetlerini de değişime zorlamıştır. Geleneksel sanat için uygulanabilir olan küratöryel standartlar çağdaş sanat eserleri söz konusu olduğunda yetersiz kalmakta ya da süreç yönetiminde zorluklar yaşanmaktadır.

Türkiye özelinde, çağdaş sanat eserlerine yönelik küratöryel uygulamalarda ve süreç yönetiminde bazı sorunlarla karşılaşılabilmektedir. Bu noktada, çağdaş sanat eserlerinin müzelerde toplumla buluşması sürecinin doğru bir şekilde yönetilebilmesi için bu sorunların tespit edilmesi ve sorunlara yönelik çözümler getirilmesi önemlidir.

Sanatçılar, küratörler ve konservatörler/restoratörlerle yapılan görüşmelerde elde edilen sonuçlara göre, sanatçıların, uzmanların konuya bakış açıları, karşılaştıkları sorunlar, sorumluluklarının zorlayıcı yanları mevcut durum tespiti açısından yol gösterici olmuş ve böylece bu alandaki sorunlar tespit edilmeye çalışılmıştır.

Tezin bu bölümünde, literatür taraması, gözlem ve ana aktörlerle yapılan görüşmelerden yola çıkılarak çağdaş sanat koleksiyonlarının müzelerde toplumla buluşması sürecine ilişkin genel bir değerlendirme yapılmıştır.

Tez kapsamında yapılan görüşmelerden elde edilen veriler değerlendirildiğinde, müze yönetiminin, sanatçıların, küratörlerin, konservatörler/restoratörlerin süreçle ilgili olarak farklı görev ve sorumluklarının olduğu tespit edilmiş, öte yandan sürecin en başından itibaren bütün bu paydaşların da işbirliği içinde çalışmaları gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu çerçevede, söz konusu paydaşların sorumlukları şu şekilde özetlenmiştir;

Müze yönetiminin sorumlulukları

 Sürecin paydaşlar arasında sağlıklı yürütülebilmesi için kurumun misyonuna, vizyonuna, hedef ve amaçlarına, koleksiyonunun niteliğine ve personele göre yazılı bir koleksiyon yönetimi politikası (Bkz. Ek G), sergileme politikası (Bkz. Ek H) ve koruma/konservasyon politikası (Bkz. Ek I) hazırlanmalıdır. Bu politikalar sayesinde standartlar ortaya konmakta ve böylece keyfi durumlar ortadan kaldırıldığından paydaşlar arasındaki iletişim profesyonel bir şekilde yürütülmektedir. Bu tür politikalar, ilkeleri, standartları, planlama aşamalarını, uzmanları tarif eden, uzmanların rollerini, görev ve sorumluluklarını açıklayan yazılı beyanlardır.

 Türkiye’de, eserlerin belgelenmesi, korunması ve sergilenmesi konularında çalışan uzmanların görev ve sorumluluklarının net bir şekilde ifade edileceği yazılı dokümanlar tüm müzeler için hazırlanmalı ve çağdaş uygulamalar çerçevesinde belirli aralıklarla güncellenmelidir. Görev ve sorumluklar tarif edilirken, uzmanlık alanları dikkate alınmalı, her bir uzmanın alanında çalışması sağlanmalıdır.

 Koleksiyonun niteliğine ve büyüklüğüne, müzenin fiziksel koşullarına göre müzelerde istihdam edilecek uzmanların yanı sıra sergilenecek çağdaş sanat eserlerinin ihtiyaçları dahilinde teknisyen, elektrikçi, marangoz, bilgi işlem uzmanı, mühendis ya da mimarlardan destek alınmalıdır. İstisnai olarak

koruma konusunda koleksiyonun büyüklüğüne göre konservatör/restoratör müzede istihdam edileceği gibi müze dışından da hizmet alınabilir.

 Müzeler çağdaş sanat eserlerini koleksiyonlarına dahil etmeden önce eserlerin fiziksel koşullarını gözden geçirmeli ve eserler için ideal fiziksel (örneğin mekânsal özellikler ya da teknolojik altyapı vb.) ve çevresel koşulları uygulamayı hedeflemelidir. Müzeler koleksiyonlarına bir eser dahil etmeden önce mutlaka konservatör/restoratöre danışmalı ve onlardan bir koruma planı (Bkz. Ek J) istemelidir. Bu koruma planının ortaya koyduğu şartları yerine getirebilecekse, müze o eseri koleksiyonuna dahil edebilir.

 Çağdaş sanat eserlerindeki malzeme çeşitliliği, bazı eserlerin boyutları, büyüklüğü, ağırlığı depolama koşullarında sorunlar yaratmakta; dijital sanat eserleri, enstalasyonlar gibi eserlerin depolarda muhafaza edilmesinde esere özel farklı çözümler üretilmesini gerekli kılmaktadır. Aynı şekilde söz konusu eserlere yönelik koruma uygulamaları için gerekli olan atölyeler, çağdaş sanat eserlerinin malzemesi, formu, boyutu ve medyumu göz önünde bulundurularak planlanmalıdır.

 Eser, sergi için ya da kalıcı koleksiyona dahil edilmek üzere alınmadan önce sanatçıyla her iki tarafı da koruyacak nitelikte bir protokol/anlaşma (Bkz. Ek K) imzalanması gerekmektedir. İmzalanan protokol/anlaşma sadece sergi/eser bilgilerini ortaya koyan bir doküman olmamalı, hem iki tarafın haklarını gözetecek hem de eserin ideal koşullarda korunmasını ve sergilenmesi sağlayacak şekilde hazırlanan detaylı yasal bir belge olmalıdır.

 Sanatçının eseri üreten ve en iyi bilen kişi olarak sergileme sürecine en başından itibaren dahil edilmesi gerekmektedir. Sanatçı malzeme, bağlam, teknik ve yöntem açısından küratöre destek olmalı, ancak serginin kurulum süreci küratör tarafından yönetilmelidir. Her iki aktör de bu süreçte iş birliği içinde çalışmalıdır. Müzenin sorumluluğunda hazırlanan sergileme politikası, bu iş birliğinin sağlıklı yürütülmesini sağlayan bir araçtır.

 Müze, paketleme ve taşıma konularında eğitimli, bilinçli ve deneyimli kişilerin istihdam edildiği profesyonel şirketlerle çalışmalıdır. Ayrıca eserin paketlenmesi ve taşınması sürecinde eseri üreten kişi olarak sanatçıya ve konservatör/restoratöre danışılmasına, onların refakatinde eserin paketlenmesine ve taşınmasına dikkat edilmelidir. Bu noktada sanatçıların da konservatör/restoratörün de en başından itibaren sürece dahil olmaları gerekmektedir.

Sanatçının sorumlulukları

 İdeal olarak süreç yönetimin sağlıklı işleyebilmesi için müze ve sanatçı arasında bir protokol/anlaşmanın imzalanması gerektiği yukarıdaki maddede belirtilmiş olup, Türkiye’deki mevcut durum göz önünde bulundurulduğunda, sanatçıların kurumdan böyle bir resmi belgeyi talep edilmeleri gerekmektedir.

 Eserin müzede doğru ve sağlıklı koşullarda belgelenmesi, korunması ve sergilenmesi için eserin malzemesi, yöntem ve tekniklerinin anlatıldığı bilgileri içeren bir “reçete/kılavuz” ile kurulum gerektiren çağdaş sanat pratikleri için bir “kurulum talimatnamesi” sanatçı tarafından hazırlanıp, küratör ve konservatör/restoratöre teslim edilmelidir.

Küratörün sorumlulukları

 İdeal bir sergileme için küratörlerin sergi hazırlık sürecinin ilk aşaması olarak sanatçıyı araştırması, tüm eserlerini incelemesi, sanatçıyı üretim sürecinde atölyede gözlemlemesi, sanatçıyla görüşmesi, kullandığı malzemeleri tanıması, önceliklerinin neler olduğunu tespit etmesi, eserin ve sanatçının mesajını algılaması gerekmektedir. Böyle bir ön hazırlık aşaması sağlıklı yürütüldüğünde, çağdaş sanat eserlerinin müzelerde toplumla buluşma süreci doğru ve etkin bir şekilde yönetilmiş olacaktır. Yukarıda adı geçen araştırma yöntemlerinin yanı sıra sanatçılarla yapılmış olan söyleşilerin paylaşıldığı INCCA’ya benzer platformların takip edilmesi, ayrıca uzmanların sanatçı atölyelerinde eğitim almalarını sağlayan Çağdaş Sanatta Düşünceler (VoCA,

Voices in Contemporary Art)190 organizasyonu gibi bu alanda faaliyet gösteren girişimlere katılım sağlamaları önemlidir.

 Sergileme sürecinden önce, sergilenmesi planlanan eserlerin detaylı bilgilerinin bulunduğu eser listelerinin konservatör/restoratöre ulaştırılması sürecin sağlıklı yönetilmesi açısından önem arz etmektedir.

Konservatör/Restoratörün sorumlulukları

 Çağdaş sanat eserleri müze koleksiyonlarına dahil edilmeden önce koruma planı ile hem müze koleksiyonuna giren hem de sergilenmek üzere müzeye gelen her bir eser için de kondisyon raporlarının (Bkz. Ek L) hazırlanması oldukça önemlidir. Bu tür dokümanlar, genel anlamda müzelerin koleksiyonlarındaki eserlerin korunmasına yönelik nasıl bir yol izleyeceğini belirlemekle birlikte, eserlerin malzemelerinin ve üretim tekniklerinin tanınmasını, paketleme, taşıma, depolama ve sergileme koşullarının belirlenmesini, eğer varsa daha önce yapılan konservasyon/restorasyon uygulamalarının kaydedilmesini ve bu şekilde eserlerin ideal bir şekilde korunmasını sağlamaktadır.

 Çağdaş sanat eserlerinin malzemesi ve medyumu çeşitlilik gösterdiğinden ve yeni medya sanatı özelinde dijital pratikler kullanıldığından eserlerin sağlıklı ve en doğru şekilde korunması ve sergilenmesi için konservatör/ restoratörlerin her bir malzemeye yönelik uzmanlık kazanmaları önem taşımaktadır. Bu uzmanlaşma her ne kadar çağdaş sanat eserlerinin doğası gereği zor olsa da konservatörler/restoratörlerin alandaki çağdaş uygulamaları yakından takip etmesi, konuyla ilgili eğitimlere ve toplantılara katılmaları gerekmektedir.

 Çağdaş sanat eserlerinin konservasyon/restorasyonu alanındaki güncel gelişmeleri, farklı uygulamaları ve deneyimleri takip edebilmek amacıyla INCCA, ICOM-CC ve Sanat Malzemeleri Bilgi ve Eğitimi Ağı (AMIEN, Art

190 Bkz. (168), WHARTON, 2.

Materials Information and Education Network) gibi çevrimiçi platformları etkili bir biçimde kullanmalıdır.

Benzer Belgeler