• Sonuç bulunamadı

2.2. SAVUNMA HARCAMALARI KONUSUNDA YAPILAN

2.2.3. Genel Çalışmalar

Yapılan ampirik çalışmalar savunma harcamaları ile ekonomik büyüme arasındaki korelasyonu uzun dönemli olarak analiz etmekte ve bu konuda geniş bir literatürün varlığı bilinmekle beraber bu çalışmalar net bir sonuç elde edememektedir. Bununla beraber bazı örneklerden sizlere bahsetmekteyiz.

1964-1985 yılları arasında Endonezya’nın savunma harcamalarına ve ekonomik gelişim sürecinin incelenmesi üzerine gerçekleştirilen bir çalışmada Granger nedensellik yöntemleri kullanılmıştır ve bu çalışmanın sonucunda savunma harcamalarının Endonezya’da ekonomik gelişimin bir unsuru olduğu ve zaman içerisinde daha fazla büyümeye sebep olacağı ve bir geri bildirim korelasyonunun olduğu araştırmacı tarafından gözlemlenmiştir (Frederiksen;1989)

Bir çalışma 55 gelişmekte olan ülke kategorisine giren ülkede ekonomik gelişim ile savunma harcamaları arasındaki korelasyonun araştırılması durumu söz konusu olup bu ilişkinin incelenmesi için Granger nedensellik testinin kullandığı gözlemlenmiştir. Bu çalışma sonucunda ortaya çıkan bulgular ise ülkelerin içerisinde genelleme yapılmasının mümkün olmadığı ve savunma harcamaları ile ekonomik büyüme arasındaki korelasyonun genellemeye tabi tutulamayacağı yönündedir (Chowdhury;1991).

Yapılan bir başka çalışmada askeri harcamalar ile ekonomik gelişim arasındaki nedensel bağlantının incelenmesi için bir analiz sunulmakta, analiz

42

sonuçları çift değişken arasındaki korelasyonun ülkeler arasında genelleştirmenin mümkün olmadığı ve iki değişken arasında nedensel bir bağ bulunmadığını ortaya koymuştur (Kusi;1994).

Diğer bir çalışma Güney Kore’yi baz alarak 40 yıllık bir dönemi incelemekte olup, savunma harcamalarının ekonomik büyümeye etkilerinin gözlemlendiği ve bunun gerçekleştirilebilmesi için üç eşitlikli bir ekonometrik model kullanımı ile ölçülmüştür. Bu ölçüm sonucunda savunma harcamalarının ekonomik olarak pozitif etkiye sahip olduğu yani ekonomik büyüme ile savunma harcamalarının artışı arasında pozitif bir korelasyon olduğu ortaya çıkmıştır (Heo;1999).

Grenger nedensellik analizi ile gelişmekte olan ülkelerin savunma harcamalarındaki değişim ile birlikte büyümenin arasındaki ilişki incelenen bir başka makale daha karşımıza çıkmaktadır. Bu makale doğrultusunda 62 gelişmekte olan ülke kullanılmış ve korelasyonları incelenerek sonuçlar ortaya konmuştur. Bu sonuçlar bizlere 23 ülkede savunma harcamaları ile ekonomik kalkınma üzerinde ters orantılı bir nedensellik ortaya çıkmış bulunmakta, bununla beraber yedi ülkede iki yönlülük nedensellik tespit edilmesiyle beraber ekonomik büyümenin aynı zamanda savunma harcamalarını artırdığı gözlemlenmektedir. Gözlemlerin devamında ise on sekiz ülkede nedensel bir bağ ortaya konulamamış olup on dört ülkenin verileri farklı şekillerde teste dâhil edilmiştir. Politika önerisi olarak araştırmacılar yapılan diğer araştırmaların içerisinde bulunan ve yapısal mola olarak da adlandırılan kısa veri dizisi üzerinden askeri harcamalar ile alakalı olarak bazı verilerin elde edilmesinin önemli olduğunu vurgulamış ve yapısal farklılık veya kırılmaların dikkate alınmak suretiyle çözüm sunabileceği üzerinde fikirlerini paylaşmışlardır (Dakurah, Davies, Sampath; 2001).

Bir başka makalede ise Orta Doğu ülkelerinin özellikle Mısır, Suriye ve İsrail gibi devletlerin askeri harcamalarının ekonomik büyümeyle olan korelasyonu incelenmiş ve analizde Granger nedensellik yöntemi kullanılarak hükümetlerin sivil- askeri yapısı ile bu ülkelerin savunma harcamaları ile arasında bir bağlantı olup olmadığı incelenerek ekonominin bu durumdan nasıl etkilendiği gözlemlenmektedir. Bulgular gösteriyor ki devletlerin savunma harcamaları ile ekonomik büyüme

43

arasında çift yönlü olmak üzere bir korelasyon bulunmaktadır (Abu-Bader, Abu- Qarn; 2003)

Diğer bir araştırma Birleşmiş Milletler üyesi olan on beş farklı ülkede yapılan 1960 ve 2000 yılları arasındaki dönemi baz alan eş bütünleşme ve Grenger nedensellik testi uygulanması sonucunda ortaya çıkan savunma harcamaları ve ekonomik gelişim üzerindeki korelasyonun incelenmesi söz konusu olmakta, bulgular üç ülkede iki yönlü nedensellik tespit ettiğini göstermekte ve altı ülkede nedensellik genel anlamda büyümeden kaynaklandığı sonucuna ulaşılmıştır. Bununla beraber üç ülkede eş bütünleşme gerçekleştirilememiş olup bir ülkede büyüme ile askeri harcama üzerine tek yönlü ilişki gözlemlenmiştir (Kollias, Manolas, Paleologou;2004).

Bir diğer çalışmada ise Sri Lanka’nın savunma harcamaları ve ekonomik büyümeler üzerindeki korelasyon incelenmekte ve bunu zaman dizilimi analizi yaparak gerçekleştirmektedir. Bu araştırmanın sonucuna göre bölgedeki siyasi düzensizlik sebebiyle askeri harcamalar son 30 yılda artış göstermek ile beraber askeri aynı zamanda ekonomik gelişim de kaydedilmemiş, bunun sebebi ise askeri harcamaların Gayri Safi Yurt İçi Harcamaları binde beş oranında artırması olduğu açıklanmıştır (Wijeweera, Webb; 2009).

Hindistan’ı baz alan bir başka çalışmada ise askeri harcamalar ile ekonomik gelişmeler arasındaki korelasyonun belirlenmesi adına Dreger modeli kullanılmış ve Grenger nedensellik testinin kullanıldığı gözlemlenmekte, bu testin sonuçları arasında Gayri Safi Yurt İçi Hasıla ve askeri harcamalar arasında çift yönlü nedensellik olduğu ortaya çıkmıştır. Askeri harcamaların ve Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın artışı durumunda birbirini tetikleyeceği ima edilirken aynı zamanda savunma harcamalarının orantısız bir biçimde artışının sonucu olarak olumsuz bir etki ile karşılaşacağı anlatılmaktadır. Politika önerisi olarak ise araştırmacılar yapılacak olan harcamaların orantılı ve yavaş bir biçimde yapılması ve şok etkisi yaratmamasına özen gösterilmesi gerektiğini vurgulamaktadır (Tiwari, Tiwari;2010).

Bir diğer çalışma ise 1992-2006 yılları arasında 90 ülkenin panel verilerinin Granger nedensellik yaklaşımı ile incelenmesi, farklı gruplar arasında askeri

44

harcamaların ve ekonomik gelişimin korelasyonunu gözlemlenmesi gözümüze çarpmaktadır. Araştırmanın sonucu ise belirli bir yüzde düzeyi ortaya koyarak düşük ekonomik güce sahip devletlerin savunma harcamalarındaki artış büyümeyi negatif yönde yüzde 10 civarında etkilemektedir. Bölgesel olarak incelendiğinde yüzde 5 civarında Güney Asya ve Avrupa ülkelerinde negatif yönde büyümeye sebebiyet verdiği bulgular arasındadır (Chang, Huang, Yang; 2011).

Savunma harcamalarının ekonomiye verdiği değişimin anlaşılması adına süper güçler üzerinde karşılaştırmalı analiz yapan bir başka çalışma gerçekleştirilmiş, bu çalışmada 1973-2011 yılları arası referans noktası olarak görülerek ARDL yaklaşımı ile Toda Yamamoto tekniği kullanılmış ve bu süper güçlerin savunma harcamaları ile ekonomik gelişimleri arasındaki korelasyon açıklanmaya çalışılmıştır. Savunma harcamalarının etkileri olarak ekonomik kalkınma ile uzun vadeli bir korelasyon olduğu gözlemlenmekte iken nedensellik sonucuna göre bazı ülkelerde ekonomik büyümenin askeri harcamalara tek yönlü katkısı olduğu, diğerlerinin ise nedensellik bağıyla savunma harcamalarının ekonomik büyümeye yol açtığı gözlemlenmiştir (Topcu, Aras;2013).

1988-2010 yılları arasında kalan dönemi inceleyen bir başka çalışma ise 106 ülkeyi dıştan kaynaklanan bir büyüme modeli üzerinde ve dinamik panel veri yöntemlerinin kullanılmasıyla beraber savunma harcamalarının ekonomik kalkınma üzerindeki büyük ve sabit bir panel üzerinde inceleyerek sonuçlara ulaşmış, bu sonuçlar dahilinde ise hem kısa hem uzun vadede olmak üzere savunma harcamalarının ülkenin ekonomik kalkınması üzerine negatif etkiye sahip olduğu ortaya çıkmıştır (Dunne, Tian; 2013).

Birim kök testi uygulanan bir başka çalışmada ise ARLD Eş bütünleşme Yaklaşımının yardımıyla Hindistan’da askeri giderlerin ekonomik gelişime olan etkisinin araştırılması amaçlanmış, uzun dönemli sonuçları doğrulayan çalışma bir çok alanda gerçekleştirilen harcamalardan ziyade askeri harcamaların etkisinin çok daha olumsuz seviyelerde olduğunu kanıtlamaktadır. Granger nedensellik analizi yönteminin kullanıldığı çalışmada çift yönlü nedensellik olduğu ortaya çıkmıştır (Tiwari, Shahbaz;2013).

45

Diğer bir çalışmada ise 137 ülkenin savunma yükü ile Gayri Safi Yurt İçi Hasıla arasındaki korelasyon iki adımlı Genelleştirilmiş anlar yöntemi ile incelenmiş ve bu çalışmanın verileri sonucunda 137 ülkenin savunmaya ayırdığı bütçe ile reel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla arasındaki ilişkinin incelendiği görülmektedir. Sonuç olarak bulgular bizlere düşük veya orta gelirli ülkelerde ve hatta bazı yüksek gelirli ülkelerin savunma harcamalarının reel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya olan etkisi kısa süreli nedensellikten kaynaklandığı ve sadece düşük gelirli ülkelerde ise reel GSYH’ye savunma yüküne nedensellik bulunmuş ve bölgesel olarak da Asya ülkelerine iki yönlü kısa süreli nedensellik olduğuna dair bulgulara rastlamışlardır. Bu durumun aksine Üst-orta gelire sahip ülkelerde nedensellik bağına rastlanamamış ve bu ülkelerin bölgesel olarak Avrupa ve Orta Asya ülkelerinde olması dikkat çekmiştir (Chen, Lee and Chiu; 2014).

Bu makalelerden bir tanesi jeopolitik durumların etkisinde kalan savunma harcamaları ve bu harcamaların ekonomik büyüme ile ilişkisi incelenmiş ve bu incelemenin kapsamına BRIC ekonomilerinin 1993-2014 yılları aralığı baz alınarak dahil edilmiştir. Akademisyenler bu araştırmada metodoloji olarak panel birim kök testini ve panel Granger testini uygulamıştır ki bu testlerin sonucu olarak karşımıza ekonomik büyümelerdeki her yüzde bir dilimindeki artışın karşılığı olarak savunma harcamalarında yüzde 0,54 civarında bir artışa sebep olduğu ortaya çıkmıştır. Bununla beraber Panel Granger testinin sonucu ise ortaya konulan değişkenlerin arasında çift yönlü olmak ile beraber kısa ve uzun dönem nedenselliklerinin ortaya çıktığı görülmüştür (Dash, Bal, Sahoo; 2016).

Bir başka çalışmada ise Nijerya’nın ekonomik büyüme üzerinde durulurken silah ticaretinin ekonomik büyümeye olan etkisi hem uzun vadeli olarak hem de kısa vadeli olarak otoregressif dağıtılmış gecikme modeli olarak adlandırılan sistem ile incelenmiş ve bu durumun savunma harcamaları dolayısıyla Nijerya ekonomisinin ağır darbeler aldığı sonucuna varılmıştır. Araştırmacılar aynı zamanda bir politika önerisi olarak Savunma Sanayisi ve Ticaret Odasının verimli olarak yönetilmek adına kendine uygun finansal imkanlar sağlaması gerektiğini söylemektedir (Aminu, Bakar; 2016).

46

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

SATIN ALMA GÜCÜ PARİTESİNİN SAVUNMA

HARCAMALARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN ANALİZİ

3.1. UYGULAMA

Çalışmada ülkelerin savunma harcamalarının gayri safi yurt içi hasılalarına oranı (SAVHARGSYİHORAN) ve satın alma gücü paritelerinin (SGP) etkisi değerlendirilmiştir. Çalışma ülkelerin yıllara göre satın alma gücü pariteleri, askeri harcamaları ve savunma harcamalarının bir arada ele alınarak analiz edilmesini içermektedir. Elde edilen veriler STATA programı ile değerlendirmeye alınmış ve sonuçlar bulgular kısmında ayrıntılı olarak incelenmiştir.

3.2. ÇALIŞMANIN AMACI

Yerli ve yabancı literatürde ülkelerin bütçelerinde önemli bir harcama kalemi olan savunma harcamaları ile makro düzeyde çeşitli ekonomik göstergeler arasındaki ilişkileri inceleyen birçok çalışma mevcuttur. Yapılan çalışmalarda savunma harcamaları üzerinde etkili olan ekonomik göstergeler bazı durumlarda tek tek, bazı durumlarda ise birden fazla olacak şekilde ele alınmıştır. Ancak yapılan çalışmalar arasında savunma harcamalarının GSYİH'e oranı (SAVHARGSYIHORAN) ile satın alma gücü paritesi (SGP) arasındaki ilişkiyi tek tek inceleyen herhangi bir çalışmanın yapılmadığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda yapılan çalışmanın amacı, SAVHARGSYIHORAN ekonomik göstergesi üzerinde satın alma gücü paritesi

47

(SGP) ekonomik göstergesinin etkisini belirlemektir. Ancak literatürde yapılan incelemede SAVHARGSYIHORAN ekonomik göstergesi üzerinde diğer ekonomik göstergelerinin de etkili olduğu bilinmektedir. Bu kapsamda çalışmanın asıl amacı olarak SAVHARGSYIHORAN ekonomik göstergesi üzerinde SGP'nin etkisi belirlenmek olmasından dolayı kurulan ekonometrik modelde bağımlı değişken olarak SAVHARGSYIHORAN ekonomik göstergesi ve bağımsız değişken olarak SGP ekonomik göstergesi olarak alınmış, SAVHARGSYIHORAN ekonomik göstergesini etkileyen diğer ekonomik göstergeler ise kurulan modelde hata terimi içinde ele alınmıştır.

3.3. ÇALIŞMADA KULLANILAN YÖNTEM

Literatürde ülkelerin ekonomik göstergeleri arasındaki ilişkiler genellikle panel veri modelleri ile incelenmektedir. Çünkü ekonomik göstergeler arasındaki ilişkileri incelemek amacıyla kurulan ekonometrik modelin yapısında modelde kullanılan birimlerin ve zamanın etkisi olabilmektedir. Aslında kurulan modeli etkileyen sadece birimlerin ve zamanın etkisi dışında başka etkilerde bulunabilir. Ancak yapılan çalışmada incelenen konuda sadece bu iki etki söz konusu olmasından dolayı bu çalışmada diğer etkilere ve bu etkilere ait teorik bilgilere yer verilmemiştir.

Çalışma kapsamında kurulan ekonometrik model, panel veri modelidir. Literatürde birçok disiplinde panel veri modelleri oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak konuya yabancı olan araştırmacılar için panel veri kavramı ile ilgili özet bilgilerin verilmesi gerekir. Dolayısıyla çalışmanın başlangıcında panel veri kavramının özet olarak açıklanmasının faydalı olacağı değerlendirilmiştir.

Herhangi bir değişkenin aynı zaman biriminde yani zaman sabitken birimlere göre değişimi gösteren serilere yatay kesit verileri olarak adlandırılırken ve herhangi bir değişkenin zaman içinde, zamana göre değişimini gösteren seriler zaman serileri olarak adlandırılır. Ancak zaman serisi ve aynı birimlerden oluşan yatay kesit verilerinin bir araya getirilmesi ile oluşa veriye ise panel veri adı verilir. Diğer bir ifade ile panel veri, yatay kesit birimleri aynı olan havuzlanmış veridir.

48

Panel verisine karma veri, zaman serisiyle kesit verisinin bir araya getirilmişi, mikropanel verisi, uzun kesit verisi (bir değişkenin ya da denek grubun zaman içinde izlenmesi), olay geçmişi çözümleyişi (deneklerin zaman içinde ardışık durumlarda ya da koşullardaki hareketlerinin izlenmesi) ve mezun çözümlemesi (geçmiş dönemde olan herhangi bir olayın çeşitli durumlarda izlenmesi) gibi isimlerde verilmektedir. Panel verisine verilen bu isimler literatürde bazı ince ayrıntıları olsa da önemli olan kısmı kesit birimlerinin zamana göre durumlarının incelenmesidir. Bu kapsamda çalışmamızda bu şekildeki modellere panel verisi modeli/modelleri diye isimlendireceğiz.

Panel verisinin çeşitli yararlılıkları vardır. Bu yararlılıkları örneklem büyüklüğünü ciddi miktarda artırır, yinelenen kesit gözlemlerinin incelenmesiyle değişmenin devirgenliği daha iyi incelenir ve araştırmacıya daha karmaşık modelleri inceleme olanağı sağlar.

Panel verisinin yukarıda sayılan yararlılıkları yanında birde bazı sorunları vardır. Panel verisinde veriler hem kesit hem de zaman serisi gözlem içerdeğinden kesit ve zaman ile ilgili sorunlara aynı zamanda eğilmek gerekir. Ayrıca aynı döneme ilişkin kesit verilerinde çapraz ilişki gibi bazı ek sorunlarda söz konusu olabilir.

Panel verisi modellerinin herhangi bir çalışmada kullanılması durumunda izlenmesi gereken uygulama adımları aşağıya çıkarılmıştır.

- İlk adım (1. adım) olarak değişkenler belirlenir ve bu değişkenler ile ilgili literatür araştırması yapılır. Literatür araştırması neticesinde değişkenler arasındaki ilişki matematiksel olarak ortaya konur. Çünkü ortaya konacak ilişki matematiksel modellemede önemli rol oynar. "Aralarında doğrusal mı veya doğrusal olmayan mı bir ilişki var?" gibi sorular sorularak değişkenler arasındaki ilişki ortaya konur. Eğer farklı alanlarda yapılan bir çalışmada bulunan bir matematiksel model varsa bu model kullanılabilir. Yapılan çalışmada değişkenler arasındaki matematiksel modelin yabancı bir araştırılmada kullanılmasından dolayı bu çalışmada önce yapılan bir araştırmayı baz alarak daha önce kurulmuş bir matematiksel modelin kullanılmasına karar verilmiştir.

49

- İkinci adım (2. adım) olarak "seçilen modelin sabit etkili mi yoksa tesadüfi etkili mi bir model olacak?" sorusunun cevabının bulunması gerekir. Bu kapsamda literatürde mevcut olan testler kullanılarak karar verilir. Literatürde mevcut olan bu testler ile ilgili teorik özet bilgiler müteakip bölümlerde uygulama safhasında verilmiştir.

- Üçüncü adım (3. adım) olarak seçilen tahmincinin varsayımlarının (değişen varyans, otokorelasyon ve yatay kesit bağımlılığı varsayıları) kontrol edilmesidir. Söz konusu varsayımlarının kontrol edilmesi ile ilgili çeşitli yöntemler mevcut olup bu yöntemler ile ilgili teorik bilgiler yine uygulama safhasında verilmiştir.

- Dördüncü adım (4. adım) olarak seçilen modeli oluşturulması ve kontrol edilmesidir. Eğer varsayımlarının sağlanmasından dolayı modelin genelinde ve katsayılarında kabul edilmeyecek bir olumsuz durum varsa bu durumda sağlam hataların elde edilmesi yöntemlerin kullanılması gerekir. Konuyla ilgili kurulan modelde bu şekilde bir durum tespit edildiğinden dolayı seçilen modelde sağlam tahminciler elde edilme yoluna gidilerek kurulan modelin tutarlı ve sapmasız olması sağlanmıştır. Sağlam tahmin ediciler ile ilgili özet bilgiler uygulama safhasında yer verilmiştir.

- Beşinci adım (5. adım) olarak sağlam tahminciler ile oluşturulmuş modelin durağan olup olmadığına birim kök testleri ile kontrol edilmesi ve durağan olmadığı tespit edilen modelin fark alma yöntemi ile durağanlaştırılmasının sağlanması gerekir.

- Son adım (6. adım) ise durağanlaşan modelin kullanılması ve geleceğe yönelik tahminlerin yapılması aşamasıdır.

Yapılan çalışmada yukarıda sayılan adımlar teker teker uygulanmış ve elde edilen analiz sonuçları müteakip bölümlerde yer verilmiştir.

Benzer Belgeler