• Sonuç bulunamadı

4. DEVLETLERİN SAĞLIK SİSTEMLERİ VE SAĞLIK POLİTİKALAR

4.2. Dünya Devletlerince Uygulanan Sağlık Sistemleri ve Sağlık Politikaları

4.2.16. Gelişmekte Ülkelerin Sağlık Politikalarının Ortak Özellikler

Gelişmekte olan ülkelerde sağlık sektörü ile ilgili ortaya çıkan üç temel sorun söz konusudur; ilki yeterli düzeydeki kaynakların sağlık hizmetlerine mobilitesi nasıl gerçekleştirilecektir? İkincisi bu kaynaklar veya fonlar nüfusun büyük bir bölümünün fayda sağlayacağı biçimde sağlık ve sağlık hizmetleri üretimi ve organizasyonu için nasıl tahsis edilecektir? Ve sonuncu olarak ortaya çıkan maliyetlerin kontrolü nasıl sağlanacaktır? Kamu

123

kesiminin elinde bulunan fonların sınırlı olması sağlık hizmetlerine ayrılan kaynakların diğer alanlara ayrılan kaynaklarla bir rekabet içerisine girmesini gerektirir. Söz gelimi eğitim, ekonomik gelişme, ulaşım ve iletişim alanları gibi. Sağlık hizmetlerine daha fazla kaynak ayrılması bütçe sınırlaması altında diğer sektörlere daha az kaynak ayrılmasına neden olmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin önemli bir bölümünde gerçek fiyatlarla sağlık sektörüne ayrılan kaynakların özellikle 1980 yılından sonra azaldığını söylemek mümkündür. Bunun anlamı gelişmekte olan ülkelerin hastanelere, diğer saplık kurumlarına temel sağlık hizmetleri ile önleyici sağlık hizmetlerine yeterli düzeydeki kaynağın aktarılmaması demektir. Diğer yandan sağlık ve sağlık hizmetleri ile ilgili talebin ve beklentilerin giderek artması kamu kesimi kaynakları ve özellikle kamu bütçesi üzerinde sınırlandırıcı bir etki yaratmaktadır. Yukarıda ifade edilen konular gelişmekte olan ülkelerde bu alanda kısa dönemde ve hemen ortaya çıkabilecek problemlerdir. Bunların yanında uzun dönemli bir takım problemler de ortaya çıkmaktadır. Çünkü uzun dönemde; ortaya çıkan hızlı tıbbi gelişmelerin ve yeni ilaçların sağlık hizmetlerine kazandırılması sorunu ortaya çıkmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde aynı zamanda yaşanan hızlı demografik değişiklikler, nüfusun artması gibi, bu idarelerin bütçeleri üzerinde iki yönlü bir etki ve yük getirmektedir. Bu epidemolojik sorunlar; parazitik hastalıklar ve enfeksiyonlar özellikle kırsak nüfus üzerinde zarar verici düzeyde etkiler yapar, şehir nüfusunun kronik hastalıklarla mücadele ettiği bir ortamda bunların yaratacağı olumsuz yükte doğrudan artacaktır. İdareler şehirleşme ve kırsal bölgeler arasında bir kaynak tahsisi yapmak zorunda kalacaktır. Kırsal kesime daha fazla kaynak ayrılması şehir nüfusunun sıkıntı çektiği kronik hastalıklara daha az kaynak ayrılması durumunda bu kez de kırsal nüfusun ihtiyacı olan sağlık hizmetlerine yeterli kaynak ayrılamayacaktır. Bu yüzden gelişmekte olan ülkelerde sağlık hizmetlerinin nasıl finanse edileceği ve bunun için nasıl politikalar izleneceği önemli bir konudur. Gelişmekte olan ülkeler sağlık politikalarını oluştururken ya da yeniden dizayn ve reform yaparken bireysel

124

görüşler, ekonomik gerçekler ile sosyal ve kültürel şartlar göz önüne alınmak suretiyle yapılmalıdır. Gelişmekte olan ülkelerde sağlık politikaları aşağıdaki özelikleri göstermektedir. Bu ülkelerin çoğunda sağlık hizmetlerinin yerine getirilmesi ve finanse edilmesinde kamu kurumları sorumludur. Bu ülkelerde kamu kaynaklarının sınırlı olması finansman açısından problemler doğurmaktadır. Uygulamada kamu finansmanlı tiplerden kamu sözleşmesi modeli ve karışık model geçerlidir. Alt yapı yetersizdir. Bu alana ayrılabilecek kaynaklar sınırlıdır. Var olan kaynakların önemli bir bölümü cari harcamalar içinde daha çok personel harcamalarına ayrılmaktadır. Personelin yetiştirilmesi ve sistemi yönüyle problemler vardır. Örneğin, büyük ölçüde uzman ihtiyacı olduğu ve bu uzmanların yetiştirilmesi uzun süre aldığı için gerekn eğitim düzeyinin yakalanması zordur. Alt gelir grubundaki vatandaşların önemli bir bölümü sağlık hizmetlerinden etkin bir şekilde yararlanamaz. Bu ülkelerde ilaç harcamaları önemli bir yer tutmaktadır. Bu ülkelerde önemli ölçüde finansman devlet tarafından karşılanmaktadır. Özel sektörün bu alandaki faaliyetleri ve kaynakları sınırlıdır. Üçüncü grup ödeyiciler gelişmemiştir. Gelişmiş ülkelerde özellikle sigorta kurumlarının gelişmesi ve halkın bu bilinçte olmasına karşın, gelişmekte olan ülkelerde sigorta kurumları gelişmemiştir ve bununla ilgili yeterli sağlık bilinci oluşmamıştır (Mutlu ve Işık, 2012).

Gelişmekte olan ülkelerde, özel sağlık sigortasının sektör olarak büyümekte olduğu görülmektedir. Bu büyümeye en temel sebep olarak serbest piyasa ekonomisi, sigortacılık alanında sürekli artan uluslararası ticari etkileşimle birlikte ekonomik büyümeye bağlı olarak artan müşteri taleplerini sayabiliriz. Sürekli değişen ve çeşitliliği artan müşteri talepleri neticesinde sigorta sektörünün sunduğu ürün çeşitliliğinin arttığını görebiliriz.

Gelişmekte olan ülkelerde kontrol mekanizmalarının yeterli olmayışı ve regülasyon yapısı ya da daha anlaşılır bir ifadeyle yasal mevzuattaki eksiklikler gibi nedenlerle daha

125

düşük primlerle daha kapsamı geniş ürünler sunma anlamında sigorta sağlayıcıları yeterli olamamaktadır.

126 5. SAĞLIK SİGORTASI

Sigorta ya da güvenlik; bugünden geleceğe yönelik önlemler almaktır. Bugünkü modern sigorta anlayışının gelişmesine, sıkıntıdaki insanlara yardım etmenin toplum olarak yaşamanın bir sonucu ve insanlık onuruna yaraşan bir sosyal yükümlülük olduğunun kabul edilmesi yol açmıştır (Kaya, 1999).

Bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin sağlık ve eğitim sorunlarının çözümlenmiş olmasıyla paralellik gösterdiği kabul edilmektedir. Sağlık sorunlarının çözümlenmiş olabilmesi için herkese, ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetini uygun kalitede sunmak ve sağlık hizmetini herkes için ulaşılabilir kılmak gerekmektedir. Uygun bir sağlık sistemi ile herkese ulaşarak sağlık sorunlarına çözüm getirmenin bir yolu da sağlık sigortasıdır. Sağlık sigortası ilk uygulamalarda, hasta olan kişilere yardım etmek şeklinde ortaya çıkmıştır (Orhaner, 2014).

Sağlık sigortası, hastalık ve kaza sonucu oluşabilecek masraflara ait tüm riskleri içerisinde barındırır. Sağlık sigortalarının, kişilerin birbirine hastalık ve kaza hallerinde yardım etme ihtiyacı duyduklarında ortaya çıktığını söyleyebiliriz. İlk çağlarda dağınık ve düzensiz olarak yapılmaya çalışılan bireysel hareketlerden sonra, orta çağda daha organize yardım amaçlı derneklerin kurulduğunu ve hastalık veya kaza sonucu maddi manevi sıkıntıya düşen kişilere destek olunmaya çalışıldığı görülmektedir. Avrupa’da, çeşitli yerlerde çok dar kapsamlı kurulan bu dernekler, sağlık sigortalarının ilk adımları olarak algılanabilinir.

Sigorta veya güvenlik; bugünden geleceğe yönelik önlemler almaktır. Bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin sağlık ve eğitim sorunlarının çözümlenmiş olmasıyla paralellik gösterir. Sağlık sorunlarının çözümlenmiş olabilmesi için herkese, ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetini

127

gerektiği gibi vermek ve sağlık hizmetini herkese ulaşılabilir olması gerekir. Sağlık sigortası, hastalık ve kaza sonucu oluşabilecek masraflara ait tüm riskleri içerisinde bulundurur. Sağlık sigortalarının, kişilerin birbirine hastalık ya da kaza hallerinde yardım etme ihtiyacı duyduklarında ortaya çıkar.