• Sonuç bulunamadı

1.1.2. Gebelik DönemindeAnnede Görülen Fizyolojik DeğiĢiklikler

1.1.2.5. Gastrointestinal Sistem Değişiklikleri

Gastrointestinal sistem, gebelikte önemli değişikliklere uğrar.Östrojen ve progesteronun etkisi ile diş etlerinde damarlanma ve ödem artar ve tükürük bezleri üzerine olan etkisinden dolayı tükürük salgısında artış görülebilir.

Gebelik ile birlikte büyüyen uterusun etkisi ile bağırsakların ve midenin yerinde değişiklikler olur.Bağırsaklar yukarı ve yanlara doğru itilirler. Gebeliğin ilerlemesi ve hormonların gevşetici etkilerinden dolayı özafagus ve mide arasındaki sfinkterin tonüsü azalır ve etkili çalışmaz.Bu durum mide içeriğinin özefagusa geçmesine ve midenin yanmasına neden olabilir (Murray ve Hassall 2009).

Gastrointestinal sistemde motilitide azalma ve Human Koryonik Gonadotrop (hCG) hormonunun artmasına bağlı bulantı ve kusmalar görülebilir. Belirtiler genellikle gebeliğin dördüncü haftasında başlar ve hCG seviyesinin en üst seviyeye ulaştığı gebeliğin 5-10. haftaları arasında en yüksek seviyelere ulaşır(Taşkın 2016).

Progesteronun salgılanması ve uterusun rektosigmoid kolon üzerine baskı yapması sonucunda, bağırsak hareketlerinde azalma görülebilir.Bu durum besinleri daha uzun sürede absorbe olmasını ve suyun daha fazla miktarda geri emilimini sağlar.Bağırsaklarda oluşan bu olay fetüsün beslenmesi için önemlidir.

Gebelikte büyüyen uterus karaciğeri yukarı ve arkaya doğru iterek fonksiyonlarında değişikliğe yol açar.Plazma volümündeki artışa bağlı serum albümin konsantrasyonu düşer.Plasental sekresyonun artması ile de alkalin fosfataz seviyesi artar (Yazıcı ve Günaydın 2017, Taşkın 2016)

Safra kesesi gebelikte genişler ve motilitesi azalır.Tonüsün azalması ile safra akışı yavaşlar ve safra taşı oluşma riski artar. Bu durum tüm vücutta genel bir kaşıntıya neden olur ve genellikle gebelikten sonra geçer(Yazıcı ve Günaydın, 2017).

1.1.2.6. Endokrin Sistem Değişiklikleri

Gebelikte vücudun değişik organlarından salgılanan hormonların birbirleri ile etkileşimleri sonucunda gebeliğe fizyolojik uyumun sağlanmasında, fetal büyüme gelişme, doğum ve laktasyon için endokrin sistemde önemli değişiklikler oluşur (Taşpınar 2016). Bu değişiklikler Çizelge 1.1.2.6.1‟de belirtilmiştir (Murray ve McKinney 2010).

28

Çizelge 1.1.2.6.1. Gebelik döneminde hormanal değişiklikler. Murray ve McKinney (2010)‟ den alınmıştır

Prolaktin hormonu laktasyondan sorumlu hormondur. Gebelik boyunca 10 katına kadar artar.Doğumdan sonrada bebeğin emmesine bağlı olarak devam eder. Hormonların etkisi ile hiperplazi ve damarlaşmanın artmasına bağlı olarak tiroid bezi büyür.Tiroksin hormonu, artan metabolizma hızını ile gebeliğin erken dönemlerinde hCG hormonunun stimulasyonu nedeniyle hafif artar ve gebeliğin son trimesterinde hCG düşmesiyle normale döner.Parathormon ise, gebeliğin ilk trimesterinde düşer, fetüsün kalsiyum ihtiyacına paralel olarak gebelik ilerledikçe artar.Adrenal korteksten salınan kortizol hormonu karbonhidrat metabolizmasını düzenler.İkinci trimesterin erken dönemlerinde aldesteron

Hormon Kaynak Major Etkileri

Aldesteron Böbreküstü Sodyumu ve sıvı dengesini korumak için artar.

Kortizol Böbreküstü Gebelik sırasında glikoz, protein, yağ metabolizmasını aktifleştirmek için artar.

Melanosit Ön hipofiz bezi Gebelikte artarak hiperpigmentasyonu oluşturur. Prolaktin Ön hipofiz bezi Süt üretiminden sorumlu hormondur, insülin

antagonistidir.

Progesteron Ön hipofiz bezi İmplantasyon için uterusun endometriyumunu korur Overler, plasenta uterus dahil düz kasları gevşetir, insüline karşı direnci

arttırır ve FSH, LH baskılar.

Östrojen Overler, plasenta Uterus ve memelerin gelişimini uyarır, solunum yollarında, mesanede vasküler değişikliklere ve Hiperpigmentasyona neden olur.

Relaksin Overler, plasenta Uterus aktivitesini baskılar. Serviks ve kasların bağ dokusunu ve pelvis eklemlerini yumuşatır.

hCG Trofoblast, plasenta Plasenta gelişene kadar, progesteron üretiminin overlerden salınmasını sağlar.

hPL Plasenta Maternal enerjiyi sağlamak için yağ metabolizmasını uyarır, sodyum retansiyonunu destekler.

Oksitosin Arka hipofiz bezi Doğum eylemini başlatmak için uterusun kasılmasını ve doğumdan sonra memelerden süt salınım

refleksini uyarır.Gebelik sırasında baskılanır. Tiroksin

Paratitoid

Tiroid bezi Paratiroid

Gebeliğin erken döneminde metabolizma hızı ile artar. Kalsiyum ve magnezyum metabolizmasını dengeler

29

seviyesinde artma görülür. Bu artışın nedeni, progesteronun böbreklerden su ve sodyum atılımını arttırdığından aldesteron bunların hızla geri emilimini sağlaması içindir(Murray ve McKinney 2010).

Plasentanın gelişip östrojen ve progesteron yapımını üstlenene kadar östrojen ve progesteron overler tarafından salgılanır. Bunun amacı gebeliğin devamını sağlamaktır. Plasentadan salınan hormonlar gebelikte implantasyonun oluşmasından itibaren salınmaya başlar.Gebelik hormonu olarak bilinen hCG hormonu ilk trimesterin sonunda en yüksek seviyeye ulaşır ve hızla düşmeye başlar, gebeliğin son iki haftasında tamamen görünmez.

Human Plasental Laktojenik Hormon (hPL), fertilizasyondan 23.haftasından sonra plasentadan salınmaya başlar, 34-36. haftalarda en yüksek seviyeye ulaşır.Başlıca görevleri;gebenin karbonhidrat, protein, yağ metabolizmasını düzenler, fetüsün, memelerin ve uterusun büyümesini sağlar.

Relaksin hormonu korpus luteumdan ve plasenta ve uterin desidua tarafından salgılanır.Gebeliğin devamı için uterin kontraksiyonlarının gücünü azaltır, serviksin yumuşamasına ve memelerin büyümesine yardımcı olur.Östrojen gebeliğin 8-12. haftalarına kadar korpus luteumdan salınır, 12. haftadan sonra plasentadan salınmaya devam eder.Gebe olmayan kadına göre kanda östrojen seviyesi 3-8 kat daha fazladır. Östrojenin görevleri; uterusa giden kan akımını arttırmak, fetüsün beslenmesini sağlamak, memelerde kanalların gelişmesini sağlayarak laktasyona hazırlamak olarak belirtilmiştir.FSH ve LH‟ ı baskılar. Progesteron, gebeliğin başlangıcında korpus luteum tarafından, sonra da plasentadan salgılanır. Progesteronun görevleri;gebeliğin gerçekleşebilmesi için endometriumu hazırlar, myometrium kas aktivitesini önleyerek uterin kontraksiyonlarını engeller, memelerin gelişmesini sağlar ve annenin organizmasında bulunan düz kasliflerinin aktivitesini azaltır. Oksitosin hormonu arka hipofizden salınır.Doğum eyleminden ve doğum sonrası süt akım refleksinden sorumlu hormondur. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda sevgi ve bağlanma hormonu olarakda isimlendirilmektedir(Beji ve Özkan 2016, Taşkın 2016).

1.1.2.7. Kas İskelet Sistemi Değişiklikleri

Genellikle bedendeki değişimler ve gebelikteki kilo artışı nedeniyle kadının postüründe değişiklikler meydana gelir. İkinci trimester de artan hormon düzeylerinin etkisi ile pelvik eklemlerde yumuşama olur, pelvik ligamentler gevşemeye başlar.

30

Eklemlerde ve bağ dokusundaki gevşemelerdoğum eyleminin gerçekleşmesinde önemlidir.Pelvik eklemlerde ki gevşeme, pelvik hareketliliği arttırarak kadının salınarak yürümesine yol açar.Bu durum kadının konforunda bozulmaya neden olur.Gebe kadında ağırlık merkezi büyüyen uterustan dolayı öne doğru yer değiştirir.Gebede servikal ve lomber lordoz artar (Taşpınar 2016, Yazıcı ve Günaydın 2017). Bu değişimlerÇizim 1.1.2.7.1‟ de gösterilmiştir.

Çizim 1.1.2.7.1. Gebelikte postür değişiklikleri. A, gebe olmayan kadın. B, gebelik döneminde yanlış duruş. C, gebelik döneminde doğru duruş.Alden (2016)‟ den alınmıştır.

Büyüyen uterusun abdominal kaslara yaptığı basınca bağlı olarak üçüncü trimesterde rektus abdominal kasları ortadan ikiye ayrılır bu değişime “Diastazis rekti” denir (Çizim1.1.2.7.2) ( Alden 2016).Uterusun ön duvarı sadece deri ve fasia dokusu ile kaplandığından fetüs rahatlıkla palpe edilebilir (Murray ve McKinney 2010).

Çizim 1.1.2.7.2.Gebelik döneminde rektus abdominalis kaslarında olası değişiklik. A, Gebe olmayan kadında normal pozisyon. B. Gebe kadında Diastazis rekti abdominalis. Alden (2016)‟ den alınmıştır.

31

Benzer Belgeler