• Sonuç bulunamadı

G harfi ile başlayanlar

Belgede A harfi ile başlayanlar A (sayfa 120-134)

GABARİ, Taşıtlarda yükün yükseklik ve genişlik ölçüsü.

GAGAT, —> Oltu taşı.

GALEN (GALENİT), Ağır, çabuk kırılabilen, gümüşgrisi renginde, kübik sistemde kristallenen ve kusursuz kübik yüzeylerde dilinimi olan, sertlik derecesi 2,5 ve yoğunluğu 7,5 gr/cm3 kuvvetli metal cilalı, kurşun (gümüş) grisi renginde, çizgisi grimsi siyah, hamlaçta çatırdayarak eriyen kurşun tanesi veren, kömür üzerinde sarı iz bırakan, ekseriyetle bünyesinde gümüş izomorf mahlût halinde veya mekaniki karışmış olarak bulunan, hidrotermal olarak filonlarda çinko blend (ZnS), gümüş madenleri, pirit, barit, kalsit, kuars vb. minerallerle birlikte veya metazomat teşekkül olarak kalsit ve dolomit arasında bulunan “ kurşun sülfür” (PbS). Eskiden galen kristalleri radyo imalinde de kullanılıyordu.

GALERİ, 1) Bir tarafı kapalı tünel. 2) Yeraltında açılan geçit yolu.

GALERİ AÇMA MAKİNESİ, Lağımların, yolların ve tünellerin açılmasında karşılaşılan kayaçların ve madenin tam mekanize olarak kazılıp yüklenmesi işini yapmaya yarayan iş makinesi. Galeri açma makineleri tam kesit ve bum tiplerinde imal edilir.

GALERİ ATEŞLEMESİ, Açık işletmelerde büyük miktardaki kitlenin kazısını sağlamak için cevher veya kayaç içinde T şeklinde galeri sürmek ve bu galerilerin ucunda oluşturulan ceplere patlayıcı madde yerleştirilmek suretiyle yapılan ateşleme usulü.

GALERİ TAHKİMATI, Galeriyi çalışılabilir duruma sokmak ve açık tutmak için ağaç, demir ve beton kullanarak yapılan bağ. Ağaç tahkimatta boyunduruk ve direk birbirine dik olarak vurulduğunda

“Polonya tahkimatı”, eşkenar yamuk biçimde vurulduğunda “Alman tahkimatı” isimlerini alır.

GALVANİZLEME, 1) Madeni bir parçayı korozyondan korumak için bir çinko tabakasıyla kaplama usulü. Galvanizleme, ya madeni parçayı erimiş çinko banyosuna batırmak (sıcak galvanizleme) veya elektrolizle (soğuk galvanizleme) yapılır. 2) Galvanizasyon.

GALVANOMETRE, Elektrikli cihazları, elektrik akımı devreleri ve madencilikte özellikle elektrikli kapsüllerle teşkil edilen devrelerin kontrolunda kullanılan ohmmetre.

GALVANOPLASTİ, —> Galvanoteknik.

GALVANOSTEJİ, —> Galvanoteknik.

GALVANOTEKNİK, —> Elektroliz yoluyla cisimler üzerine metalik kaplama işlemi. Galvanostejide üzerine kaplama yapılacak metal cisim bizzat katod olarak kullanılır. Metal cisim, metal tuzu konulmuş bir kap içinde asılır ve katoda bağlanarak galvanik banyo içindeki anod plâkaları veya kafesinden çıkan iyon akımına maruz bırakılır. Cisim üzerine çökelen metal önce çözeltiden gelir, çözeltiden katoda giden metal tekrardan anod metalinden çözünerek çözeltiye katılır. Kaplama kalınlığı, akım şiddeti ve geçen zamana bağımlıdır. Galvanoplasti ile ağaç, jips ve mum (vaks) modellerin metal kopyaları elde edilir. Bunun için cisimler üzerine ince bir grafit tabakası serpilerek iletken hâle getirilir. Bundan sonraki işlemler galvanostejide olduğu gibidir. İşlemden sonra oluşan yeterli kalınlıktaki örtü, modelden ayrılarak içine genellikle yumuşak kurşun dökülür. Bu metodla örneğin plâkların orijinal master kalıpları ve matbaa yazılarının kopyaları elde edilir. Galvanoplasti ile şekil ve profil verilir; metal olan veya olmayan parçalar metal veya alaşım tabakasıyla kaplanarak korunur. Son derece ayrıntılı yüzeylerin kopya edilmesi, madalya türü mâlzemelerin yapımı ve duyarlı boyutlardaki boruların üretimi vb. ürünler bu şekilde elde edilir. Galvanoplastide elektroliz kabının uçları arasındaki gerilim, anotların çözünür olması veya olmaması durumuna göre değişir. İşlemin süresi ve verimi, katoddaki akımın yoğunluğu ile ters orantılıdır. Bununla beraber akım şiddetinde

aşırı bir yükselme, hidrojen iyonlarının oluşmasına yol açarak işlemin verimini düşürür. Gümüş kaplamada gümüş ve potasyum çift siyanürü, gümüş siyanür, gümüş nitrat ve potasyum siyanür eriyik olarak kullanılır. Gümüş kaplamada katot akımının şiddeti, anotlar ince gümüş ise, bir voltluk gerilim altında desimetre kare başına 0,01 ve 0,045 amper arasındadır. —> Elektrotipi.

GANG, 1) Bir cevher yatağında cevherle birlikte bulunabilen ve ekonomik değeri olmayan madde. 2) Damar taşı. 3) Sokma.

GANG SİSTEMİ, Çok sayıda damarın basit veya kompleks şekilde birbirlerine paralel veya birbirlerini keser durumunda bulunmaları halinin meydana getirdiği görüntü.

GARNET, —> Grena.

GAYRİ ŞEFFAF MİNERALLER, —> Opak mineraller.

GAYT, —> Kayıt.

GAZ, 1) Genellikle sabit bir şekli ve belirli bir hacmi olmayıp, sınırsız olarak yayılabilen ve basınç artması veya sıcaklık azalmasının etkisi ile sıvı veya katı hale getirilebilen madde. 2) Petrol menşeli fiziksel hali gaz olan hidrokarbonlardan propan, propilen, normal butan ve izobutan bileşikleri veya bu bileşiklerin karışımları. 3) Kerosen (gazyağı)nın halk dilindeki adı.

GAZ ALEVLİ KÖMÜR, Bünyesinde % 30-45 uçucu madde ihtiva eden kömür.

GAZ BOŞALMASI, —> Gaz intişarı.

GAZ ÇIKIŞI, —> Gaz intişarı.

GAZ DEDEKTÖRÜ, Havada bulunan gaz oranlarını saptamaya yarayan optik veya yanma esasına dayalı ölçü yapan aygıt. —> Riken gaz dedektörü, MSA (Metan dedektörü). Drager (CO dedektörü)

—> Şekil. Periyodik ölçme yaparak kayıt yapanları ve uzaktan ölçü yaparak bilgileri yerüstünde kurulan erken uyarı istasyonunda bulunan kaydediciye gönderen sistemler de gereken yerlerde emniyet bakımından kurulmaktadır.

GAZ DEDEKTÖR SİSTEMLERİ, Propan ve bütana uygun, muhafazası sızdırmaz tipte, çalışması esnasında dış yüzey sıcaklığı hiçbir zaman 300°C’u geçmeyen, sanayi tipi, sertifikalı, bütan ve/veya propan kaçağını algılayarak bu gazların havadaki alt, patlama sınırının en fazla %20’sine ulaşıldığında yangın ikaz ve emniyet sistemlerini çalıştıran sistemler (TS 144 RG, 6.5.1998)

GAZ DİNAMİĞİ, —> Aerodinamik.

GAZ DRENAJI, Çevredeki formasyonlarda bulunan metan gazının, ocak havasına karışmadan önce emilmesini sağlamak amacıyla yapılan işlem.

GAZ EMME, —> Absorpsiyon.

GAZ GALERİLERİ, Metan drenajı amacıyla, kömür tabakalarının tavanından vaya tabanından tabakalara paralel sürülen ve giriş tarafı bir barajla kapatılan galeriler.

GAZ İNTİŞARI, 1) Kömür veya yan kayaçtan gelen ve uzun bir süre devam eden gaz çıkışı. 2) Gaz boşalması.

GAZ KAPTAJI, İntişar eden gazı, boru içine almak suretiyle zararsız hale getirilerek atılacağı yere veya ekonomik olarak kullanılacağı yere kadar sevkini sağlama.

GAZLI KÖMÜR, Yağlı kömürler ile gaz alevli kömürler arasında % 15-30 uçucu madde ihtiva eden kömür.

GAZ MASKESİ, Zehirli gazlardan korunmak amacı ile, özel olarak yapılmış gereç.

GAZ NUMUNESİ ALMA, —> Numune.

GAZ ORTAM SAHALARI, —> Patlayıcı gaz ortamı.

GAZ PATLAMASI, Hava ve gaz karışımının infilak etmesi.

GAZ TÜRBİNLİ SANTRALLAR, —> Elektrik enerjisi üretim tesisleri.

GECİKMELİ KAPSÜL, —> Kapsül.

GECİKMESİZ KAPSÜL, Ateşlenmesi ile patlaması aynı anda olan kapsül. —> Kapsül.

GEÇ BAŞLAMA ZAMANI, —> Şebeke planlaması.

GEÇ BİTİRME ZAMANI, —> Şebeke planlaması.

GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK, İş kazası veya meslek hastalığı dolayısiyle, personelin işinde geçici bir süre çalışamayacağının hekim raporuyla belirtilmesi hali.

GEÇİCİ TAHKİMAT, Ana tahkimat öncesi yapılan tahkimat. —> Muvakkat tahkimat.

GEÇİRİMSİZ SERAMİK ÜRÜN, Özelliklerini hamurun yüksek sıcaklıkta ergiyerek yumuşamasından ve camlaşmasından kazanan seramik ürünler. Bunlar sinter seramikler olarak da bilinir ve türleri şunlardır :

1- Kumtaşı parçalar mamülü ürünler . Bunların hamuru serttir ve saydam değildir.

2- Porselenler. Bunların hamuru sert, beyaz, yarı saydamdır ve kendi aralarında iki türe ayrılır : a) Sert porselenler ki bunların, hamuru ve sırı feldispat veya feldispat-kalker karışımından hazırlanır.

b) Yumuşak porselenler ki bunların hamurunda suni (frit) veya fosfatik bir eritici bulunur ve sırı, kurşun bileşiklerinden yapılır.

3- Sıhhi tesisat porselenleri. Bunlar camlaşmış ürünler serisinde, kumtaşı parçalarla porselen arasında yer alır ; pişim usülleri ve görünüşleriyle de ince çini ve porselen arasında ara ürün niteliği taşır ; hamurları gözenekli ve yarı saydamdır.

GEÇİŞ KÖPRÜSÜ, —> Take.

GEÇMELİ HOBEL İŞLETMECİLİĞİ, —> Hobel işletmeciliği.

GEİGER SAYACI, Uranyum ve toryum yataklarının yani radyoaktif maden yataklarının aranmasında kullanılan cihaz. Sayacın esasını, ekseninde negatif elektrik yüklü tel bulunan içi radyasyonla iyonize olan gaz dolu tüp ve sinyal tertibatı teşkil eder.

GEM, 1) Ziynet eşyası olarak işlenmek üzere kesilen ve parlatılan elmas, yakut, topaz vb. dayanıklı, nadir, kıymetli ve yarı kıymetli taşlar için kullanılan genel terim. 2) Mohs’a göre mineralojik anlamda

kuvarsı çizen ve sertliklerine göre birbirinden ayrılan, ışığı yansıtan parlak ve güzel mineraller.

3) Arkeolojik anlamda oyulup işlenmiş taş. Gem’i konu alan bilim dalına “Gemoloji” denir. 4) At koşumunun bir parçası.

GEMOLOJİ, —> Gem.

GEMTAŞI, —> Gem.

GENEL EĞİM AÇISI, 1) Basamakları teşkil edilmiş şekilde açılmış bir açık işletmenin heyelan yapmadan durabilmesini sağlayan, basamak köşelerinden geçtiği varsayılan doğruların yatay düzlemle yaptığı dar açı. 2) Şev. —> Genel meyil açısı.

GENEL GİDERLER, Maden işletmesinin yönetimi ile ilgili ücretler; mühendislik, fenni nezaret, topografya, etüd-arama, kırtasiye, kira, haberleşme ve ulaşım giderleri; sigorta ve ısıtma-aydınlatma ücretleri; vergi-resim harç; yatırım ve işletme giderlerinin faizleri, verilen teminatların masraf ve komisyonları, dava takip, istişare ve denetim giderleri.

GENEL İŞLETME RANDIMANI, Tüm satılabilir üretim miktarının üretimle ilgili olarak yapılan yevmiyelerin tamamına veya işçi saatine bölümü ile elde edilen değer. Birimi kg/yev. t/yev. veya kg/

saat, t/saat. Tüm yevmiye adedi = İçeri A + Dışarı B + (Lavvar-Harman) C.

Not: Türkiye’de kazmacı ve bacacı randımanları tuvönan üretime, içeri ve umumi randıman hem tuvönan ve hem de satılabilir üretime, genel işletme (harman sonu) randımanı ise yalnız satılabilir üretime göre hesaplanır. Bu randımanların birimi kg veya ton/yevmiye olarak tanımlanır.

GENEL JEOLOJİ, —> Jeoloji.

GENEL MEYİL AÇISI, Açık işletmede en alt basamak (graden) ile en üst basamağın kenarlarını yani basamak alın düzlemi ile basamak tabanını teşkil eden yatay düzlemlerin ara kesiti doğruları arasına çizilen dik doğru parçasının yatay düzlemle yaptığı dar açı. Genel meyil açısı, cevher ve örtü tabakasının yapısına, yerinde yapılan gözlemlere ve tecrübeye dayanılarak tek bir genel meyil veya değişen tabaka, cevher veya kömür karakterine göre birkaç ayrı genel meyil açısı şeklinde tesbit edilir. İşletme buna göre projelendirilir.

Genel meyil açısı aşağıdaki şekilde hesaplanır:

N : Basamak sayısı

h : Basamak yüksekliği (m) a : Basamak genişliği (m)

b : Basamak meyilli alnının izdüşüm genişliği (m)

? : Genel meyil açısı (½) (N-1) . a + N . b

Cos ??? N . h

a = b = h şeklinde düzenlenmiş basamaklarda genel meyil 29½ . 44’? 30½’dir. —> Şev, Şev açısı, Genel eğim açısı.

GENERATÖR, 1) Gaz tekniğinde generatör gazı veya odun gazı elde etmek için kullanılan fırınlar.

2) Elektroteknikte mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çeviren makine. Mekanik enerjinin elektrik enerjisine dönüştürülmesinde üç şartın birarada olması lazımdır. Bu şartlar da; a) Manyetik alan, b) Bu alanda bir bobin, c) Ya mıknatısta veya bobinde hareket olmasından ibarettir.

Dalgalı akım elde edilen makinelere “Alternatör”, doğru akım elde edilenlere de “Dinamo” denir.

Manyetik alanda dönen bobinde oluşan akım, sinüs eğrisi karakteri gösterir. Sinüs eğrisinin tam bir devri gösteren kısmına peryot, saniyedeki peryot adedine de frekans denir. Dalga şeklinde olan sinüs eğrisinin alt yarısı bir komutator (kollektör) vasıtası ile yukarı katlanırsa sıfırdan yukarı yükselip alçalan bir doğru akım meydana gelir. Bunu tam bir doğru akım haline getirmek için çok sayıda birbirinden ayrı, izole edilmiş sargılar aynı alan içinde döndürülür. Bu husus dinamonun çalışma prensibini gösterir.

GENERATÖR GAZI, Yanan bir kömür yatağı içine sıcak hava ile buhar sevk edilerek elde edilen ve içinde % 20-30 CO, % 10-12 H2, % 2-5 Co2, % 50-55 N2 ve % 10 civarında hidrojen bileşikleri ve içinde bulunabilecek oksijen % 0,5’ten aşağı olan yanıcı gaz. Koktan elde edilen generatör gazının kalorifik değeri 1050 kcal/m3 civarındadır.

GENİŞ ÇAPLI SONDAJ, Yeraltı madencili-ğinde başyukarı ve kelebelerin açılması veya körkuyuların kazılmasında kolaylık sağlamak üzere kullanılan özel sondaj makinesi. Geniş çaplı sondajı gerçekleştirebilmek için iki kat arasında evvela bir pilot sondaj yapılır. Geniş çaplı kesici kafaların çalıştırılmasında bu pilot sondajdan yararlanılır. Geniş çaplı sondaj makinelerinin kesici kafaları tam kesit, kademeli veya karot şeklinde kesme yapabilecek sistemlerde imal edilir.

GENİŞ LAĞIM ATEŞLEMESİ, Çapı 50 mm ile 350 mm arasında olan lağım deliklerinin patlayıcı madde ile doldurularak ateşlenmesi tarzında uygulanan bir ateşleme metodu.

GENLEŞTİRİLMİŞ PERLİT, Tasnif edilmiş perlitin 850-1150 C°’de ısıtılması sonucu, hacmi büyümüş, düşük yoğunlukta materyal.Genleşmiş perlit en yaygın olarak inşaat sanayiinde sıva agregası, yalıtım betonu ve hazır yapı elemanları hazırlanmasında; kimya sanayiinde, dolgu maddesi, katalizör, pigment taşıyıcı olarak; gıda sanayiinde, özellikle şeker ve bira üretiminde filtre malzemesi olarak;

çelik endüstrisinde döküm sonrasında çeliğin sıcak tutulması işleminde; makine sanayiinde, titreşim damperlerinde; tarım sektöründe genel olarak toprağın havalandırılması, nemli tutulması işlemlerinde, fide ve fidan yetiştirmede kullanılır. Genleştirilen perlit yoğunluğuna ve kullanım yerlerine göre aşağıdaki isimler altında pazara sunulur :

a-) Genleştirilmiş Perlit : Normal perlit (80 kg/m3), Standart perlit (80-120 kg/m3) ve

Süper perlit (120-150 kg-m3)

b-) Hazır Sıvalar : Çimentolu kaba izosıva (450 kg/m3), Çimentolu ince izosıva (1150 kg/m3),

Alçılı kaba izosıva (450 kg/m3), Alçılı ince izosıva (500 kg/m3),

Derz harcı (900 kg/m3), Yüzey düzeltme (900 kg/m3)

c-) İzo beton : (Yalıtım betonu, 400 kg/m3) d-) Blok tuğla : (8x50x33,3 cm, 0, 166 m2) e-) Etiper pano : (6x60x250-300 cm)

f-) Mikronize perlit : 150-300 mikron (150 kg/m3) 50-150 mikron (200 kg/m3)

g-) İzoşilte : (0,5 m2)

GEOİD, Yerçekimi ölçümlerinin sonuçlarına göre yer küresinin şeklini ifade için kullanılan terim.

Geoid şekli, dünya denizleri yüzeyleriyle aynen çakışmaktadır. Geoid, dönen bir elipsoidin şeklinden biraz sapmaktadır. Geoide en yakın şekil —> Sferoid dir. Bu nedenle ölçümbilimde standart referans yüzeyi olarak sferoid kullanılır; bununla beraber, geoid ve sferoid yüzeyleri arasında yer yer -90 ve x50m arasında oynayan farklar vardır.

GEOMETRİK ŞEKİLLİ OLMAYAN BİR YÜZEYİN ALANI, 1) Düzgün geometrik şekillere bölünemeyen yüzey alanının hesaplanması. Bunun için ya şeklin yüzeyi eşit ve dar şeritlere bölünürerek,

h0+hn

F= b (h1+h2+h3+...+hn-1+ —————) 2

(b genişlikleri eşit)

formülü uygulanır veya alan planimetre aleti ile ölçülür. F: alan, b: şeridin dar kenarı, h: şeridin uzun kenarı. 2) Düzgün olmayan bir yüzeyin alanı. —> Şekil.

GERÇEK DAMAR KALINLIĞI, Sondajda veya mostrada tesbit edilen damar kalınlığının, damar meyli dikkate alınarak hesaplanan damarın tavan ve tabanına dik kalınlığı. Rezerv hesaplarında damarın gerçek kalınlığı dikkate alınır. —> Damar kalınlığı, İşletilen ortalama damar kalınlığı m= gerçek damar kalınlığı, m’= Mostrada görünen veya sondajda kesilen kalınlık ?= Damar meyil açısı a- Mostradan m=m’.sin ? b- Sondajdan m=m’.Cos ?. —> Şekil.

GEREKÇE RAPORU, Genel olarak hazırlanacak projenin esaslarına ilişkin açıklamaları, bu esasların kabulü için zorunlu nedenlerle teknik ve ekonomik hesapları gösteren rapor.

GERİDEN KESTİRME, Aynı doğru üzerinde bulunmayan koordinatları belli üç noktadan ve bu noktaları gören bir noktaya alet kurup gözlem yaparak okunan açılar yardımı ile gözlem yapılan noktaya koordinat nakli. —> Kolins metodu.

GERİ FIRLATMA SERTLİĞİ, Sertliği bilinen özel bir çekicin belirli yükseklikten malzeme üzerine düşürülmesi sonucu çekicin geri sıçrama yüksekliği ölçülmek suretiyle tesbit edilen sertlik ölçüsü.

GERİLİM, 1) İki nokta arasındaki elektrik akımını sağlayan neden. 2) Potansiyel farkı. 3) Voltaj.

GERİ TEPME, 1) Denge durumundan harekete başlayan bir cismin kendine uygulanan kuvvete ters yönde bir kuvvet uygulaması. 2) Patlayıcı madde doldurulan delik ateşlendiği zaman gazın istenen işi yapmayıp delikten geri püskürmesi.

GEVŞEME, Tabii konumundaki kitlenin çatlak, yarık ve klivaj gibi ayrılma yüzeyleri nedeniyle mukavemetlerini kaybetmesi hali.

GEVŞETMELİ ORTA, Alında ikinci bir serbest yüzey yaratmak amacı ile birbirine yakın ve paralel delinmiş lağım deliklerinden bazılarının boş bırakılması ile oluşturulan orta düzeni.

GEYZER, Kızgın su, buhar ve bazı durumlarda çamuru devamlı, kesikli veya infilak şeklinde dikey olarak püskürten kaynak. Geyzer sularından çökelen silisli tortuya geyzerit denir.

GEYZERİT, Bileşimi hidrate silis olup, kaynaçların silisli sularının çökelmesinden meydana gelen kayaç. Tüflere benzeyen bu kayaç bileşimi dolayısı ile mineralojide opal’in bir türü olarak kabul edilmektedir. Geyzerite kaynaçtaşı da denir.

GEZER AKTARICI, Döner kepçeli ekskavatör bant örtükazı yönteminde ana nakil bandı ile dökücü alış bandı arasındaki bağlantıyı sağlayan paletli veya raylı mobil aktarıcı. —> Şekil. Döner kepçeli ekskavatör.

GİDAJ, —> Kayıt.

GİYDİRİLMİŞ YEVMİYE, Çıplak yevmiye + Sosyal giderler.

GİZLİ KRİSTALİN KUARS, Kristalleri ya mikroskopik büyüklükte veya daha küçük olan kuars türleri.

Kalsedonlar, çakmak taşları, çertler, akik taşları, melinit, oniks, krisopras, karnalin ve jasp bu gruba girer.

GLAUBERİT, —> Glauber tuzu.

GLAUBER TUZU, Kimyasal formülü Na2 SO4. Ca SO4 olan doğal sodyum sülfat minerali. Glauberit de denir. Saf glauber tuzu teorik olarak % 44 Na2 SO4 içerir.

GLORİ HOL, 1) Bir açık işletmeyi yeraltı taşıma galerisine bağlayan kısım. 2) Bir kapalı işletmede maden yatağında çalışılan panonun alt kısmında bulunan ve içerisinde gravite ile nakliyat yapılan bür. —> Yeraltı Huni Açıkayak İşletme Metodu, Glori hol nakil yöntemi.

GLORİ HOL NAKİL YÖNTEMİ, Yeraltı huni açık ayak işletme metodu veya açık işletmede yapılan üretimin ocağın tabanında ve merkezi bir yerinde açılan kuyu vasıtasıyla yeraltı malzeme kırma, hazırlama ve nakil galerisine sevk edilerek buradan direkt bandla ocak dışındaki fabrika sahasına nakledilmesi yöntemi. —> Şekil.

GNAYS, a) Granitin ve magmatik veya tortul kayaçların başkalaşıma uğramasından dolayı meydana gelen metamorfik kayaç. Muskovitli gnays, granit-gnays, hornblendli gnays, enjekte gnays türleri mevcuttur. b) Mika kristalleri, kuars ve feldispat içeren ve tabakalanmış bir görünüm arzeden başkalaşım kayacı.

Gnayslar, içerdikleri minerallere, oluşum süreçlerine, kimyasal bileşimlerine ve başkalaşım sürecinden önceki ana kayacın türüne göre ortognayslar ve paragnayslar olarak ikiye ayrılır.

Ortognayslar korkayaçların, paragnayslar ise özellikle tortul kayaçların başkalaşıma uğraması sonucu oluşur.

GODE ZİNCİRİ, —> Zincirli bager.

GOIC, Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt, Bahreyn, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin üyesi bulunduğu endüstriyel müşavirlik konularında körfez organizasyonu teşkilatı.

GONYOMETRE, Kristal eksenlerine göre mineral yüzeylerinin açılarını ölçmeye yarayan araç.

GOSSAN, —> Demir şapka.

GÖBEK, 1) Demiryolu makaslarında makasın ortasında birbirini kesen rayların birleştiği yer. Göbek yardımı ile araba tekerleği aynı ray üzerinden öbür ray üzerinde bulunan aralıktan geçerek gidiş yönünü muhafaza eder. 2) Orta çekme. Orta.

GÖÇERTMELİ AYAK İŞLETME METODU, 1) Altı kesilmiş cevherin kendi ağırlığı, üstteki tabakaların ağırlığı veya her ikisinin birden etkisi ile parçalanıp akması veya maden alınırken tavanın göçertilmesinin sağlanması suretiyle kömür ve metalik cevher yataklarına uygulanan tahkimatlı yeraltı (üretim) işletme metodu. Göçertmeli ayak işletme metodları uzun ayak, yatay (tavandan tabana üstten kesme) dilimli, meyilli dilimli, arakatlı, blok göçertmeli (normal, ızgaralı, skrey perli) ayak işletme metodu diye sınıflandırılabilir. 2) Çalışılan alın tahkimatı arkasında tavan tabakaları kontrollu olarak göçertilen ayak.

GÖÇERTMELİ BADAMALI (SUN’İ TAVANLI) UZUN AYAK METODU, —> Dilimli göçertmeli ayak işletme metodu. Badama tabiri, hazırlanan üst dilim ayağın çalışılması sırasında tabana 200 x 17 x 5 cm boyutlarındaki kalasların yerleştirilip bunların üstüne çapraz olarak 15 cm genişliğinde ve 3 cm kalınlığında tahtaların çakılması ile daha sonraki ayağın tavanı olarak hazırlanmış olan sun’i tavanı ifade etmektedir.

GÖÇERTME USULÜ, Genel olarak üretim yapılan yerde meydana getirilen boşluğun göçertilmesine dayanan üretim yöntemi. —> Şekil. Bu yöntemde cevheri veya kömürü alınan boşluğa dolgu yapılmaz ve tahkimat malzemeleri alındıktan sonra tavan çökertilir veya göçmeye terkedilir.

GÖÇME, —> Heyelan.

GÖÇÜK, 1) Yeraltı imalatında tahkimatın yetersizliği veya eskiyip dayanıklılığını kaybetmesi sonucu tavanın göçmesi hali. 2) Çökme. —> Tasman.

GÖKTAŞI, 1) Gezegenler arasında hareket eden ve gaz haline geçmeden yeryüzüne ulaşan taş ve maden parçası. 2) Meteor.

GÖKYAKUT , %80-93 nisbetinde Al2 O3 ihtiva eden korindon. Muhtemelen pegmatitlerden ayrışmışlardır. Bünyesine giren Fe ve Ti nedeniyle açık maviden çivit rengine kadar değişen renklerde bazen de menekşe rengini alan, nadiren saydam ve genellikle saydam görünüme sahip, korund türü bir mineral. Ayrıca korindon zefir veya safir olarak da adlandırılır. Asterizm (altışualı yıldız) özelliği diğer korindonlara göre daha açıktır. Kızdırılınca rengi kaçar, soğuyunca eski rengini almaz.

Taşın değeri rengine, temizliğine ve iriliğine göre değişir. Saat fabrikalarında ve ince teknik işlerde

Taşın değeri rengine, temizliğine ve iriliğine göre değişir. Saat fabrikalarında ve ince teknik işlerde

Belgede A harfi ile başlayanlar A (sayfa 120-134)