• Sonuç bulunamadı

C. Türk Kültüründe Toplumsal Cinsiyet ve Cinsiyet Rollerinin AlgılanıĢı

1.6. Güzellik Unsuru Olarak Kadın

Destanların her tabakası kendi döneminin özelliklerini yansıtmaktadır. Destanın her katmanında sosyal hayatta yaĢanan bir takım değiĢiklikler ve dünya görüĢündeki farklılıklar destanlara yansımıĢtır. Bu sebeple eski Türk toplumlarında oluĢan destanlar ileriki dönemlerde anlatıldığı zaman, içeriğinde bir takım değiĢiklikler, ekleme ve çıkarmalar olabilmektedir. Bunun nedeni ise anlatıcının dinleyici kitlesine uygun olarak değiĢikliğe gitmesidir. ġöyle ki destanın oluĢtuğu eski Türk toplumlarında göçebe yaĢam Ģartlarının getirdiği zorluklar sebebiyle kadınlar destanlarda kahramanlık, annelik gibi vasıfları ön planda anlatılır. Yani kahramanlığın yoğun olduğu destanlarda kadına yönelik güzellik telakkisiyle karĢılaĢılmamaktadır. Daha sonra yaĢam Ģartlarının değiĢimi kadınları sosyal statüsü bakımından evle sınırlandırmıĢ ve kadının dıĢ güzelliği, marifetli olması gibi özellikler vurgulanmaya baĢlanmıĢtır. AnlaĢılacağı üzere anlatı bağlamına göre kadına yönelik güzellik telakkisi de değiĢme uğramıĢtır. Dede Korkut Kitabı‘nın mukaddime bölümünde kadını ―dört türlü olmalıdır‖ Ģeklinde sıralanmıĢ olması buna

88 bir örnektir. Er EĢim Destanı‘nda kadına yönelik güzellik telakkisi Ģu Ģekilde geçmektedir:

Telegeyi teptegiz, Bar saramcan kolunda Baybiçesi baylangan. Bapiktüü çaçpak coonunda, Celbegey içik camıngan. Celbirööç söykö tagıngan. Tügölbay özü kartaygan, Tülök kuĢtay bagılgan. Totuday kündö taranıp, Kunudan postek salıngan. Baybiçesi ılayık

Baktısına tabılgan.

Her Ģeyi yerinde Marifeti çok elinde Baybiçesi var.

Saçaklı saçlar sırtında, Yakası açık kürk giymiĢti.

Madalyon Ģeklinde küpe takmıĢtı. Tügölbay kendisi yaĢlanmıĢtı,

Bir yıllık alıcı kuĢ gibi iyi beslenmiĢti. Papağan gibi taranıp,

Pösteki örtünmüĢtü. Baybiçesi uygun Bahtına bulunmuĢtu.

(Akmataliyev vd. , 2007: 37).

Kırgızlar arasında kadının önemli bir yeri vardır. Dolayısıyla onların da belli baĢlı sorumlulukları ve ailesine karĢı görevleri vardır (Erdem, 2005: 237). Kadın aynı zamanda söz edilen destanda da belirttiği üzere marifetli olmalıdır. Marifetli kadınlar övülür, yüceltilir. Diğer Türk destanlarında da kadının evine iyi bakan, eĢini- çocuklarını iyi besleyen, eli iĢe yatkın, marifet ve hüner sahibi biri olması istenir. Söz konusu destanda kadının ev içinde olduğu görülür. Dikkati çeken diğer bir husus da kadının dıĢ görünüĢünün tasvir edilmesidir. YerleĢik toplum yapısında ve ataerkil toplum düzeninde kadın ev içine hapsedilmiĢtir. Kadın göçebe toplum yapısının gereği olarak savaĢçılık özelliği, cesareti gibi toplumsal iĢlevlerine yönelik tasvir edilirken, daha sonraları yaĢam Ģartlarının, üretim biçiminin ve kültürel unsurların değiĢmesi buna istinaden de sözlü anlatılar kendi döneminin özelliklerini yansıtması sebebiyle kadının tasvir edilme biçimi değiĢmiĢtir.

Kadının güzellik unsurunu tarif ederken yaĢam tarzlarına ve coğrafi faktörlere uygun olarak doğadaki unsurlarla birleĢtirerek tasvir edilmektedir. Radloff‘un ―Manas Destanı‖ varyantında Er Kökçe eĢini Ģöyle tanıtmaktadır:

Kalıñ bir Nayman köp curttan, çorom: Kadırın bilet dep algan, çorom,

Oorçıp bir Nayman köp curttan, çorom,

Kalabalık Nayman yurdundan, yiğitlerim, En seçmesi odur, yiğitlerim,

89

―OĢol‘o suluu!‖ dep algan, çorom, Kar üstünö kar caasa,

Kardan apak eti bar, Kar üstünö kan tamsa, Kandan kızıl beti bar, Küdörüdöy bılkıldayt, Küçük ittey çıñkıldayt,

Sülösündöy keyrilip Süülöp sözgö erinip,

Külsö küröktöy tiĢi kaĢkayat, Küymönsö cıpar cıttanat, Bulğarı cıttuu Buudaybek, Buruksuğan Ak Erkeç

Ekööñö kabar aytıñar, çorom!

yiğitlerim,

En güzelini aldım, yiğitlerim,

Kar üstüne karlar yağsa

Kardan appak eti var,

Kar üstüne kan damlasa, Kandan kızıl yüzü var, Ceylan gibi titreyen, Enik gibi ses veren, Ördek gibi süzülüp Söylenen Ģeyi dinleyen,

Gülünce kürek gibi diĢleri parıldar

Nefis miskler gibi kokan,

Misk gibi kokan Buudaybek'e Hem de güzel Ak Erkeç'e

Ġkisine de haber verin, yiğitlerim.

(Radloff, 1995: 30).

Buğday ve sağlam anlamındaki ―Bek‖ kelimelerinden oluĢmuĢ bir özel isimdir. Çocukları yaĢamayan ailelerin çocuklarının yaĢaması için büyüsel içerikli olarak seçtikleri isimlerdendir. Çocuğun buğday gibi dayanıklı ve uzun ömürlü olması dileğiyle seçilmiĢtir. Tarihi dönemlerde kullanılan bu isim günümüzde kullanılmamaktadır. Buday Bek, göçebe ve hayvancılıkla geçinen bir topluluğun güzellik ölçülerine göre tasvir edilmiĢtir. Bu tasvir, kadın için öncelikli vasfın bütün dünyada olduğu gibi bu destanda da güzellik olduğunu vurgulamaktadır (Günay, 1998: 54-55).

Kadın saçı bazen büyüsel amaçlı kullanılmakta bazen de güzellik unsuru olarak telakki edilmektedir. Manas Destanı‘nda Ak Erkeç‘in güzelliği tasvir edilirken, saçtan güzellik unsuru olarak bahsedilmektedir. Destan da saçla ilgili güzellik telakkisi Ģu Ģekilde tarif edilmektedir:

"OĢogo suluu!" dep algan,

Kara Çaçtın üyündö

Ak Erkeç çaçın ciyip catkan.

Erinen kalgan Kara Çaç

TiĢi kemik eken,

Çok güzel diyerek

Kara Çaç'ın evinde saçını örüyordu.

Kökçö'nün aldığı Ak Erkeç.

Kocasından dul kalan Kara Çaç'ın

90

Köönü cetik eken,

Üyündö çaçın cıyıp algan,

Ak Erkeçke ol aytkan: 'At ayar ayaĢ bolsoçu?

Ton ayar ayaĢ bolsoçu? Kara-kandın balası

Kabılan tuuğan Almambet Ketip bara catıptır.

Buruksuğan Ak Erkeç

BaĢındağı mandile BaĢınan alıp kiydi deyt,

Oñ çaçın cıyıp aldı, Oñ çekege burdu deyt, Sol çaçın cıyıp aldı,

Sol çekege burdu deyt. Altından çaçpak bir kuçak

Ay kuyrukka saldı deyt,

KümüĢtön çaçpak bir kuçak

Kün kuyrukka saldı deyt. Küdörüdöy bılkıldap,

Küçük ittey çıñkıldap,

Külsö tiĢi küröktöy kaĢkayıp Küymönsö cıpar cıttanıp.

CaĢ kozuday törölüp, Soğunçoğuna çaçıñ orolup,

Kan balası Ak Erkeç

Fakat aklı uyanık idi.

Evde saçlarını ören

Ak Erkeç'e Ģöyle dedi:

"Ġleriyi gören dost için bir at nedir ki?

Ġleriyi gören dost için elbise nedir ki? Kara Han'ın oğlu

Almambet kaplan doğan Almambet KalkmıĢ gidiyor."

Gayet güzel Ak Erkeç

BaĢörtüsünü Aldı baĢına örttü.

Sağ tarafına bağladı. Sağ saçını alarak Sol saçını alarak

Sol tarafına bağladı.

Saç örgülerinin altın süsü bir kucak

Kuyruğuna ay toka taktı,

Saç örgülerinin gümüĢ süsü bir kucak

Kuyruğuna güneĢ toka taktı. Ceylan gibi titreyip,

Yavru köpek gibi bağırdı.

Gülünce kürek gibi diĢleri parıldadı. Nefes alınca miskler saçtı.

Yavru kuzular gibi oynaĢtı, Halkalarına saçı dolaĢtı, Han evladı Ak Erkeç

(Radloff, 1995: 40).

Burada yer alan güzelliği ifade eden unsurları Umay Günay, “Ak Erkeç'in, Han çocuğu olduğu vurgulanarak kimliği belirtilmekte ve güzelliği anlatılmaktadır. Kadınlar da çocuklar gibi himayeye muhtaç olarak kabul edildiği için zaman zaman burada olduğu gibi hayvan yavrularına benzetilerek sevimli oldukları ifade edilir. Manas Destanı‘nda hayvancılıkla geçinen göçebe toplumun hikâyesi anlatıldığından gerek erkek gerekse kadın karakterler tasvir edilirken hayatlarının doğal ve çok

91 önemli ve etkili unsurlarından olan hayvanlarla ilgili benzetmeler sık sık kullanılmıĢtır. Erkek karakterler arslan, kaplan, kurt gibi yırtıcı ve güçlü hayvanlara benzetilirken kadınlar genellikle evcil ve güzel kümes hayvanlarına ve sevimli küçük hayvan yavrularına benzetilmiĢ ve bazen bu benzetmelerle isimlendirilmiĢ ve sıfatlandırılmıĢlardır. Er Kökçe‘nin eĢlerinden biri olan Ak Erkeç, nazlı, biraz Ģımarık, güzel kokan, güler yüzlü, uzun gür saçlı bir güzel olarak anlatılmaktadır‖ (Günay, 1998: 51) Ģeklinde açıklamıĢtır.

Destanın bir yerinde Kanıkey hakkında Ģunlar dile getirilir: ―Kısın dolı saktağan/

eldin suluu degeni/el ceñgisis dolı eken:/ kalk suluu degeni/ kalk ceñgisis dolı eken!‖

(Kızını dolu yetiştiren,/ ilin en güzel dediği,/ ilin onu yenemediği/ halkın en güzel

dediği,/ halkın yenemediği bir kızmış) (Radloff, 1995: 85). Burada Kanıkey‘in hem

güzelliğine hem de Alplığına vurgu yapılmıĢtır.

Destandan halk hikâyesine geçiĢle birlikte, erkek kahramanlar güzel olan kadını önemsemiĢlerdir. Manas Destanı‘nda Almambet çadırında gördüğü kıza Ģunları söylemiĢtir:

Almambettin tüĢkön üyü/ kökürögü könöktöy,/ kötü tamır bilektay/ kara kız olturat,/ uy kuymulçak Sarala,/ ubara boldu Almambet./'Almambet cakĢı kız cokpu?/Taldap alıp kelipber! (Almambet'in çadırına/ memeleri kova gibi,/götü kök gibi/ kara bir kız

oturmuştu./Öküz kuyruklu Sarı-ala'sıyla/ Almambet şaşıp kalmıştı./ "Almambet güzel

kız mı yok!/Bir tane alda gel! ") demesi üzerine Kanıkey Altınay‘a ―Ayıp Han senin

babandır,/Temir Han da benim babam./Ġkimizde han kızıyız./Ak çehreni açsana!/Bu değiĢiklikten vazgeç!/Saçını üç örgü yap!/ Çehreni, pembe yüzünü/ gelince Almambet görsün!‖ Ģeklinde öğüt verir (Radloff, 1995: 88).

Kadının güzelliği aya ve güneĢe benzetildiği görülmektedir. ―Ay degende atı cok,/ kün degende körkü cok-/ barça-minen balkığa/ Manas-ta bölöp koyuptur,/ bermetke Ģurunu koĢup tağınıp,/ makmaldı koĢup camınıp,/ Manastın baĢın cölöp/ bir suluu kıs olturat!‖ (Bir ay gibi güzel olan,/güneş gibi parlak duran/Manas'ın birçok

yumuşak/kadifelere sardığı/mercanlarla süslediği,/ipek kadife giydirdiği/ Manas'ın baş dayadığı/güzel bir kız oturmuştu!) (Radloff, 1995: 106).

Manas Destanı‘nda kadını sadece dıĢ görünüĢüyle değil, maharetli olmasına göre de güzelliği telakki edilir. Destandaki Ay Çürök‘ün güzelliği Ģu Ģekilde tarif edilmiĢtir:

92 ―Akın'ın kızı Ay Çürök,/ el iĢinde ustadır,/ misafirliğe gitmez mahcuptur,/ Akın'ın

kızı Ay Çürök,/ maharette üstüne yok,/ zekâsı eĢsizdir!/ SönmüĢ ateĢi yakar o,/

Akın'ın kızı Ay Çürökölen canı diriltir!‖(Radloff, 1995: 230).

Destanlarda halk kendi yaĢadığı ortama uygun olarak kızların, kadınların güzelliğini tabiattaki unsurlara ve aynı zamanda gökyüzündeki ay, güneĢ, yıldıza benzetilerek tasvir edilmektedir. CanıĢ BayıĢ Destanı‘nda CanıĢ, BayıĢ ve diğer yiğitler gezinirken bir grup kız görüp, bu kızları Ģu Ģekilde benzetmelerle tasvir etmiĢlerdir: Salamatpı, esenbi, Anarday bolgon kızıl kız. Tabılgıday kıska kız. TabıĢmak sözgö usta kız. Boy müçösü toluk kız. Tebetey kunduz kız Telmirgeni cıldız kız, Betinde kalı ayday kız. Meerimi bar cayday kız. BeĢ kökülü barça kız. Cıyılgan belem kança kız. Köynögü mürök kız. Suluulugu çürök kız. Tunuktugu suuday kız. Uzun moyun kuuday kız. Etinin agı karday kız. Süylögön sözü balday kız. Karagayday kalıñ kız.

Esen misiniz, hoĢ musunuz? Nar gibi kızaran kızlar? Tabılgı gibi kısa kızlar, Bilmece söze usta kızlar, Boylu poslu güzel kızlar, Samur kürk Ģapkalı kızlar Yıldız bakıĢlı kızlar Yüzü benli ay gibi kızlar, Yaz gibi sevinci olan kızlar, BeĢ örgülü bütün kızlar, ToplanmıĢ mı nice kız, Elbisesi mor kızlar,

Güzelliği diĢi ördek gibi kızlar, Saflığı duruluğu su gibi kızlar, Kuğu gibi uzun boyunlu kızlar, Teninin aklığı kar gibi kızlar, Söylediği sözü bal gibi kızlar, Köknar gibi kalabalık kızlar.

(Akınataliyev; Mukasov, 2013: 24). Destanda BayıĢ, AsılĢaa adlı güzeli Ģu Ģekilde anlatır:

Oymok ooz, kalam kaĢ. Sogonçokko tögülgön Kunduzday bolgon kara çaç, Kelbeti baĢka suluunun.

Yüzük gibi ağızlı, kalem kaĢlı Topuğa dökülen

Su samuru gibi kara saçlı, DuruĢu baĢka güzelin.

93 Boston Destanı‘nda Cezbilek‘e yönelik güzellik tasviri yapılırken, aya, yıldıza ve doğadaki bir takım unsurlara benzetilmiĢtir:

Eki kaĢın karasañ, Üç kündük ayday iyilgen. Ġmerip közgö çiyilgen. Mañdayınan karasañ, Tañda çıkkan çolpondoy, Cıldız bolup carkırayt Murdu kırdaç kuyulgan, Eki betin karasañ, Küngö bıĢkan anarday, Kızartıp kanı tamganday, Tegerek caak oymok ooz, Suluudan tappayt mınday kooz. Cezbilektey suluu kız.

Ġki kaĢına baksan,

Üç günlük ay gibi eğilmiĢ.

Dönüp göze doğru (sanki) çizilmiĢ KarĢısından baksan,

Tan vaktinde çıkan Çolpan gibi, Yıldız gibi parlıyor.

Burnu ince ve kalkık, Ġki yanağına baksan,

GüneĢte olgunlaĢmıĢ nar gibi. Kızarıp kanı damlayacak gibi, Yuvarlak çeneli yüksük ağızlı,

Hiçbir güzelde bulunmaz böyle eda-naz. Cezbilek gibi güzel kız.

(Akmataliyev; Kadırmambetova, 2009: 111). Destanın ilerleyen kısımlarında Aykan‘ın kızı Altınay‘ın güzelliği ―ay‖a ve

Boston‘un diğer evleneceği kız KümüĢay‘ün yüzü ise güneĢe ıĢığına benzetilir: Aykandın kızı Altınay,

Ayday suluu carkınay, Kırk suluu kız canında.

Aykan'ın kızı Altınay, Ay gibi güzel nur parçası, Kırk güzel kız yanında.

(Akmataliyev; Kadırmambetova, 2009: 207).

Kanıbızdın kolunda Erkek bala cok bolup, Kız balası bar bolup. Kızının atı KümüĢay, Kün nurunday cüzü bar.

Hanımızın elinde Erkek çocuk yok, Kız çocuğu var. Kızının adı KümüĢay, GüneĢ ıĢığı gibi yüzü var.

(Akmataliyev; Kadırmambetova, 2009: 216).

Sarinci, Bököy Hikâyesi‘ndeAk Bermet olağanüstü güzellikte bir kız olarak anlatılır. Güzelliği, aya, nura, kaza, yanağının kırmızılığı kana, periye benzetilir. Aynı zamanda ―Kızda dahi olsa heybetli‖ olarak bahsedilir (Alper, 2004: 319). Güzellik,

94 sadece yüz ve endam olarak anlatılmaz, giyim-kuĢamıyla da bir bütünlük göstermektedir. Destanda Ģu Ģekilde anlatılmaktadır:

Kunduzday bolgon kara çaç Dalına cayıp,

Ulpüldöp ükü tagınıp, Buluttan çıkkan ay misal Buulanıp betten Ģañ urup …

Üydön çıktı ülpüldöp, Nurdu beti carkıldap, Çolpondoy közü caltıldap, Kupa baksañ Ģurusu Arkasında Ģarkıldap. Aydıñdan uçkan ak kazgay Akırın basıp carkıldap Ayıldan çıktı ak Bermet. … Ak betinin aktığı Piyalanın agınday. Nak ortonku kızılı, Ak tooktun kanınday, Betinin sırtkı acarı Arçaluu ot-calınday.

Kunduz tüyü gibi kara saç Omuzlarına yayılıp,

Pamuk gibi yumuĢak kulağı, küpeli, Buluttan çıkan ay gibi

Buğulanan yüzünden ihtiĢam yayılıp, …

Salınarak evden çıktı, Nurlu yüzü parlayarak,

Çoban yıldızı gibi gözü parlayarak, Ziynetle kaplanan mercan gerdanlığı Arkasından Ģakırdadı.

Ay ıĢığında uçan kaz gibi. YavaĢça yürüyüp

Ak Bermet obadan çıktı. …

Ak yüzünün aklığı

Piyalenin (fincan) aklığı gibi. Yanağının kırmızılığı

Ak tavuğun kanı gibi. Yüzünün görünen sevimliliği Ardıçlı ot gibi alev alev yanıyor. (Alper, 2004: 208-210).

Kırgız masallarında da güzellik unsurunu anlatırken aya ve güneĢe benzetilmiĢtir. ―Medılgen Güzel‖ (Medılgen Suluu) masalında Medılgen‘nin güzelliği Ģu Ģekilde anlatılmıĢtır: ―Ġlgeri malğa bay, tört tülügü Ģay Kuluke degen bir xan boluptur. Anın Madılgen attuu calğız kızı ay dese arkı cok, kün dese körkü cok suluuçığıptır. Kızdın suluuluğuna caraĢa kolunan köörü tögülgön iĢtüü da eken.‖ (Evvel zaman içinde çok zengin Kuluke adlı han yaĢamıĢ. Onun Madılgen adlı, ay gibi parlak, güneĢ gibi aydınlık, biricik güzel bir kızı varmıĢ. Kızın güzelliğinin yanı sıra elinden her iĢ gelirmiĢ.) (Doğan, 2009: 115, 239).

95 Kırgız destanlarında kadının güzellik unsurunu tasvir ederken evrendeki canlı cansız varlıklara benzetilerek anlatılmaktadır. Azkaza Baatır Destanı‘nda Ģu Ģekilde tasvir edilmiĢtir:

Alagar köz, arçın töĢ Carkıldap çirkin külüp tur Camiylanın forumu Segiz beyiĢ töründöy, Ak cüzünün körkü bar Asmandan caagan nurunday. Asıl tuugan Camiyla

Asem menen süylöp kerildi, Kerilgendin belgisi

Basarınan erindi.

Kıygaçtap kaĢın karagan, Kulaçtap çaçın taragan, Acarluu körkü aybatı Baatırlarga caragan.

Moynun kuuday koykoytkon ġumkarday közü süzülgön, Ker maralday kerilgen Burulsa beli iyilgen, Çarala köynöktü Kere baktın içinde Ala moyun ördöktöy. Cibekten baĢka kiybegen, Corgodon baĢka minbegen, Mandayı küngö küybögön Karapayım cigit süybögön, KaĢkaygandın özü eken.

Patlak göz, dik göğüs ġen Ģakrak sefilce gülüyor Camiyla'nın görünüĢü Sekiz cennet ağı gibi, Ak yüzünün güzelliği Gökten yağan nur gibi… Soylu Camiyla

Zerafetle konuĢtu. Zarifliğinin belgesi Yürümeye erindi. Göz ucuyla bakan,

Kulaçlayıp saçını tarayan, Sevimli yüzü, güzelliği, heybeti Bahadırlara yaraĢan.

Kuğu gibi boynunu uzatan, Sungur gibi gözünü süzen, Doru maral gibi kurulan Dönünce beli burulan, Alaca gömlekli Otlu bağın içinde Ala boyunlu ördek gibi. Ġpekten baĢkasını giymeyen, Yorgadan baĢkasına binmeyen, GüneĢte alnı yanmayan

Sıradan yiğidi sevmeyen, Güzellin ta kendisiymiĢ. (Egimbayeva, 2012: 86-87).

Diğer destanlarda olduğu gibi Güldana Destanı‘nda da kadının güzelliği dıĢ görünüĢ bakımından tasvir edilmiĢtir. Bir kadının güzellik unsuru, saçı, gözleri, yüzüdür, kimi zaman ince beli ve uzun boyudur. Bu destanda da Ģu Ģekilde tasvir edilmiĢtir:

96 Orundun kızı bar ele,

Oymok ooz, güldöy burulgan Cıldızduu kabak, surma köz, Kunduzday çaçı çubalgan. Sırtınan körgön köp cigit, Süygöndön ırlar çıgargan.

Orun'un bir kız vardı, Fındık ağızlı, gül yanaklı Güzel yüzlü, sürme gözlü, Ġpeksi saçları yerde sürünen. Güzelliğini gören pek çok yiğit, AĢkından Ģiirler yazmıĢtı. (Egimbayeva, 2012: 19).

Kadına yönelik güzellik telakkisi Seyitbek Destanı‘nda dıĢ görünüĢü, hal ve hareketlerine yöneliktir. Seyitbek âĢık olduğu kızı tarif ederken Ģu kelimeleri kullanır:

Kılıgı menen münözün, Teñegim kelbeyt miñ kızga Termelip turgan bir özün. Estey kalsam suluunu Külgönü ketpeyt közümdön. Camalı ayday, calcalım. Taasiri baĢka sezilgen. Bermeti canıp közünön, BeĢ kökül çaçı örülgön. Denesi calın kızıl çok, Betinen nuru tögülgön, Barçınday suluu müçösü, Maralday basıp kerilgen.

Huyu ile hareketlerini, Denk görmem bin kıza bile Güzelim bir tek kendisini. Hatırlayınca güzeli

Gülmesi gitmez göz önümden. Cemali ay gibi, sevgilim. Çok farklı bir etki veren, Parlayıp yanan gözleri BeĢ kâkül saçı örülmüĢ. Bedeni alev, kızıl köz, Yüzünden nuru dökülür, ġahin gibi güzel bedeni, Ceylan gibi yürüyüĢü. (Mukasov, 2013: 104).

Burada yapılan tasvir yine doğadan canlı, cansız varlıklara benzetilerek yapılmıĢtır. Bu Ģekilde tasvir edilmesinin en büyük etkileri ise, göçebe yaĢam tarzının gereği olarak doğayla iç içe olunması ve doğa ile mücadele edilmesi yatmaktadır.

Ġncelenen Kız Darıyka ve Cañıl Mırza destanlarında, destanın baĢkahramanı ve alp tipi kahramanlar kadındır. Bu haliyle kadının güzellik unsurları tasvir edilirken dıĢ görünüĢünden ziyade savaĢçı özellikleriyle destanlarda yer almaktadır. Kız Darıyka Destanı‘nın daha baĢlarında bu durumu hissettirir:

Çaki ayttı Darıyka kız kabılan Ģer, Az bolgon zamanında oĢondoy er.

Çaki, dedi, Darıyka kız bir kaplandır, Az bulunurdu zamanında öyle bir yiğit.

97 Al kızdın aybatınan coo colaboy,

DuĢmandan aman bolgon az kıpçak el.

Kızın heybetinden düĢman yaklaĢamadı, Bu sayede huzurlu yaĢadı onun Kıpçak halkı.

(Türker, 2005: 152).

Kız Darıyka‘nın Ģöhreti her tarafa yayılmıĢ bir alp kadın tipidir. Kaplan yaradılıĢlı, adaletli bir bahadır olma özelliklerini göstermektedir:

Colborstoy coo colotpos Samarkantka, Balbandın balbanı eken al zamanda. Darıyka adamzattın arstanı dep, Atagı tarap ketet büt aalamga.

Kaçpagan eç nersenden baatur boldu, Cogottu uuru karı aram koldu.

Kalkına adal kızmat kılgan üçün, Kalıs kız, kabılan Ģer atka kondu.

Kaplan gibi düĢman yaklaĢtırmaz Semerkant‘a,

Pehlivanların pehlivanıymıĢ o zamanda. Darıyka insanoğlunun aslanıdır, diye, ġöhreti yayılır bütün âleme.

Bahadır oldu, hiçbir Ģeyden korkmayan, Yok etti hırsızları, haramileri.

Halkına âdil hizmet ettiği için, Âdil kız, kaplan, diye adlandırıldı. (Türker, 2005: 177).

Bu anlatılanlardan farklı olarak güzellik unsuru sadece alplık özellikleri değildir. Kız Darıyka‘nın dıĢ görünüĢüde herkesi hayran bırakır. Sevgili olarak herkes kedine layık, dengi olan birini bulmaya çalıĢır. KiĢi kendine denk birisini bulduğu an onu sever ve âĢık olur. Kız Darıka Destanı‘nda Darıyka‘nın gücünü, güzelliğini ve Ģöhretini duyanlar âĢık olur:

Sırtınan atağa kumar bolat, Al kızdın atın ugup körbögöndör. Özü da boygo cetip tolgan caĢı, Kımça bel kız bütköndün kıygaç kaĢı. Çolpondoy coduragan kara közü, Kaltarday karga oonagan ölöñ çaçı. Kımızdan baldan Ģirin kız atağı, Cigitti kızıktırbay tınç catabı. Atayı kumar bolup körmök üçün, Erlerdin kelgen eken bir katarı.

ġöhretini duyan âĢık olur,

O kızın ismini duyup daha görmeden. Kendisi de ergenliğe ermiĢ,

Ġnce belli, yay kaĢlı kız.

Zühre gibi parlayan kara gözleri, Tilki gibi karda oynayan gür saçları. Kımızdan ve baldan Ģirin kızın Ģöhreti, Delikanlının ilgisini çekmeden rahat eder mi?

ÂĢık olup görmek için, GelmiĢ yiğitlerin bir kısmı.

98 (Türker, 2005: 178).

Diğer destanlarda olduğu gibi Cañıl Mırza Destanı‘nda da güzellik unsuru olarak beyaz yüz, endamlı, uzun boylu anlatılmasının yanında alplık özelliğini yansıtan kaplan göğüslü, savaĢçı özelliği olan biri olarak da tasvir edilmektedir.

Kız Cañıldan sımbatı. Aytıp ötör cönü bar, Aksargıl bolgon öngü bar. Atagı çıkkan Cañıldı Aytıp ötör cönü bar.

Çolpondoy bolgon közü bar, Colborstoy bolgon töĢü bar, Enğçer kelgen boyu bar, Eki minğdey coo bolso, Alanım degen oyu bar. Altın, kümüĢ, zar alıp KıyĢıgı cok kebinde, Mıltıgı bar conunda, Sır cebesi moynunda, Altından kuran koynunda, Boy tuman boorunda, Forumu mınday sonunda.

Kız Cañıl oldu endamı. Bahsedersek nedeni var. Bembeyaz olan yüzü var. ġöhret olan Cañıl‘ın Anlatacak nedeni var. Zühre gibi gözü var, Kaplan gibi göğsü var, Düzgün olan boyu var, Ġki bin kadar düĢman varsa, Alacağım diyen fikri var.