• Sonuç bulunamadı

Güvenlik Topluluğu Girişimi Olarak Şanghay İşbirliği Örgütü

04 Temmuz 2000 tarihinde Tacikistan’ın Başkenti Duşanbe’de Şanghay Beşlisi üye devletlerinin yayımlamış oldukları Duşanbe Deklarasyonunun 2. maddesiyle birlikte Orta Asya’da meydana gelebilecek her türlü krize, tehlikeye ve dış müdahalelere karşı koyacaklarını; siyasi, diplomatik, ticari, ekonomik, askeri ve diğer alanlarda işbirliğini, bölgenin güvenliği ve istikrarı için güçlendireceklerini ifade etmişlerdir.311

ŞİÖ’nün bölge güvenliği hususlarına verdiği önem, üye devletlerin devlet başkanları düzeyinde gerçekleşen yıllık toplantılarının yanı sıra savunma bakanları düzeyinde de bu tür zirvelerin düzenlenmesi konusunda mutabakata varmış olmalarından anlaşılmaktadır. Sağlanmış olan bu mutabakatı somutlaştırmak amacıyla daha sık olarak ortak tatbikat ve askeri eğitim programlarının tertiplenmesi yönündeki talepler üye devletler tarafından dile getirilmiş; aynı şekilde barış operasyonlarında bilgi değişiminin sağlanması, bölge güvenliği konusunda ortak konferansların düzenlenmesi ve farklı değişim programlarının hayata geçirilmesi gibi gündem maddeleri de ŞİÖ üyeleri tarafından gerekli görülmüştür.312

Şanghay Beşlisi’nin 14 Haziran 2001 tarihinde Özbekistan’ın da katılımıyla devlet başkanları seviyesinde yapılan altılı zirve toplantısının sonunda 21 maddelik ŞİÖ kuruluş antlaşması imzalanmış; bu antlaşmayla özellikle terörizm, bölücülük ve aşırıcılığın uluslararası barış ve güvenliğe karşı bir tehdit olduğu ifade edilmiş; kendi coğrafi alanında istikrar ve güvenliğin sağlanması için bu üç tehditle ortak mücadele edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

311 Can Zeyrek, “Orta Asya’da Etkin Bölgesel Bütünleşme Çabaları: Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ)”, Ege Akademik Bakış, 2010, s. 875.

Çin ve Rusya’nın stratejik ittifaklarını güçlendirmeleri neticesinde; ABD 2002 yılında tek taraflı olarak 1972 Anti-Balistik Füze Sistemlerini Sınırlandırma Antlaşmasından çekilmiş; 2007 yılından itibaren İran ve Kuzey Kore’yi bahane ederek füze kalkanı projesini devam ettirmiş313 ve son olarak 2014’te Kırım’ın RF

tarafından ilhakıyla füze kalkanı projesi hızlanmış ve böylece NATO Doğu Avrupa’daki varlığını güçlendirmiş;314 ABD ve Pasifik Okyanusu’na kıyısı olan on

bir devlet aralarında ticari sınırlamaları kaldıracak olan “Trans Pasifik Ortaklık” antlaşmasını imzalamıştır.315

2005 yılının başından itibaren Orta Asya’daki gelişmeler baş döndürücü bir seyir almıştır. 24 Mart 2005 tarihinde Kırgızistan’da yaşanan “Sarı Devrim/Lale Devrimi” ile Askar Akayev iktidardan uzaklaştırılmış, 13 Mayıs 2005 tarihinde ise Özbekistan’ın güneyinde Andican şehrinde yüzlerce kişinin ölümüyle sonuçlanan ayaklanma meydan gelmiştir. 05 Temmuz 2005 tarihinde Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılan ŞİÖ zirvesinde bir yandan Hindistan, Pakistan ve İran’a gözlemci statüsü verilirken diğer yandan Amerikan birliklerinin Kırgızistan ve Özbekistan’dan çekilmesi açık bir şekilde istenmiştir. Olaylar sonrası yaşanan gelişmeler ise Orta Asya’daki güç dengesinin yeniden şekillenmekte olduğunu göstermektedir.

Bu yaşanan gelişmeler uluslararası politikada gerginliği arttırırken ŞİÖ üye devletlerini üç tehdidin yanı sıra yeni tehdit algılamasına yöneltmiştir. Bunun sonucunda 08 Haziran 2016 tarihinde Astana’da ŞİÖ savunma bakanları toplantısında ŞİÖ 2016 liderler zirvesine de yansıyan önemli kararlar alınmıştır:316

313 Yılmaz Aklar, “Füze Kalkanı Bunalımı”, Hürriyet Gazetesi, 06 Mayıs 2007,

http://www.hurriyet.com.tr/fuze-kalkani-bunalimi-6468308, E.T. (14/12/2016).

314 “7 soruda NATO’nun füze kalkanı projesi”, T24, 08 Temmuz 2016, http://t24.com.tr/haber/7-

soruda-natonun-fuze-kalkani-projesi,349055, E.T. (15/12/2016).

315“Trans Pasifik Ortaklığı’nda anlaşma sağlandı”, NTV, 05 Ekim 2015,

http://www.ntv.com.tr/ekonomi/trans-pasifik-ortakliginda-anlasma-saglandi,ugwBC01D4U27E_8FX MVcGg, E.T. (12/12/2016).

316 Malika Orazgaliyeva, “SCO Defence Ministers Meet in Astana”, The Astana Times, 10 Haziran

1. Uluslararası ve bölgesel güvenlik görüşülmüş ve üye devletlerarasında bu konu üzerine ortak anlayışın olması gerektiğinin önemi belirtilmiştir.

2. Bölgede istikrarı ve güvenliği kuvvetlendirmek için ortak hareketlerin yapılmasının önemini vurgulamışlardır.

3. RF Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’deki uluslararası terörizm ile mücadelesini ve Suriye Halkına desteğini değerlendirmişlerdir.

4. ŞİÖ üye devletleri arasında diyalog ve işbirliğinin devam etmesine duydukları güveni ifade etmişlerdir.

5. Bölgesel ve uluslararası diğer örgütlerle işbirliği içinde ŞİÖ’nün projelerini gerçekleştireceğini belirtmişlerdir.

6. Terörizm, aşırıcılık ve ayrılıkçılık ile mücadele amaçlı yapılması planlanan birleşik anti terörizm komuta kontrol Barış Görevi 2016 tatbikatı görüşülmüştür.

Toplantı sonrası RF Savunma Bakan Yardımcısı Anatoly Antonov yaptığı basın açıklamasında toplantı ile ilgili şu hususlara değinmiştir:317

1. Artan uluslararası terörizm ve dini aşırıcılık tehdidi neticesinde savunma bakanları ŞİÖ bölgesinde güvenlik ve istikrarı kuvvetlendirmek için ortak hareket etmenin önemini vurgulamışlardır.

2. Hızlı bir şekilde bilgi paylaşımında ve ŞİÖ üye devletlerinin sınırları yakınında karşılaşılabilecek bir askeri tehdit ile mücadelede, savunma bakanları arasında işbirliğini arttırmak ve güvenliği sağlamak için istişare ve koordinasyon mekanizmasını geliştirmek konusunda karar alınmıştır.

Bu kapsamda görüşülen konulardan yola çıkarsak RF’nin yaptığı askeri müdahalelerde kamuoyu desteğini ŞİÖ ile sağladığı ve ilk etapta bölgesel nitelikte

317 “SCO Defence Ministers Agree To Develop Coordination Mechanisms”, TASS Russian News Agency, 08 Haziran 2016, http://tass.com/world/880697, E.T. (15/12/2016).

terörizm ile mücadele amaçlı kurulan örgütün 2016 yılına gelindiğinde uluslararası terörizm ile mücadeleyi savunan bir güvenlik topluluğuna dönüştüğü anlaşılmaktadır.

23 Haziran 2016 tarihinde Özbekistan’ın Başkenti Taşkent’te yapılan ŞİÖ Devlet Başkanları Zirvesi’nde üç tehdit algılamasının dışına çıkılmış ve yayımlanan Taşkent Bildirisinde şu hususlara yer verilmiştir:318

1. Bazı güçlü aktörlerin bölgesel sorunlara müdahale etmeleri ve devletlerin iç işlerine karışarak istikrarı bozucu eylemlere başvurmaları;

2. Farklı devletlerin çıkarları gözetilmeden, tek taraflı ve sınır tanımadan füze kalkanı sisteminin geliştirilmesi;

3. Askeri uzay faaliyetlerinde bulunmaları ve silah konuşlandırmaları; 4. Kitle imha silahları ile kimyasal ve biyolojik silahların teröristlerin eline geçme ihtimali;

5. Siber terör tehditleri bu yeni tehditler arasında sayılmıştır.

ABD’nin tek kutuplu dünya anlayışı, Orta Asya’daki askeri varlığı, NATO’nun doğuya doğru genişlemesi RF ile Çin’i birbirine yakınlaştırırken yaşanan renkli devrimlerin arkasında ABD’nin olduğu düşüncesi Orta Asya devletlerini bölgedeki büyük güçlerle (RF ve Çin) işbirliği yapmaya yöneltmiştir.319

ŞİÖ’nün terörle mücadelede yürüttüğü ortak askeri tatbikatlar, askeri ve güvenlik odaklı sebeplerin yanı sıra ŞİÖ’nün bölgesel bir güvenlik topluluğu olarak kendi sorunlarını çözebileceğini herhangi bir dış müdahaleye gerek olmadığını ayrıca

318 Aidarbek Amirbek, “23-24 Haziran 2016 Şanghay İşbirliği Örgütü 15. Dönem Zirvesi”, Avrasya Araştırma Enstitüsü, No: 76, Kazakistan, 12 Temmuz 2016.

319 Hasret Çomak ve Ayşegül Gökalp, “2010’lu Yıllarda Şanghay İşbirliği Örgütü’nün Geleceği Ve

Türkiye”, II. Uluslararası Sosyal Bilimciler Kongresi, http://www.bilgesam.org/Images /Dokumanlar/0-290-2014063039sosbilkongre22.pdf,E.T. (11/12/2016), s. 341.

bir üye devlet askeri tehdit altında kalırsa diğer üye devletlerin ona yardım etmeye hazır olduğunu batıya göstermektedir.320

Ayrıca nükleer silaha sahip olan devletleri yakından inceleyecek olursak (İsrail, ABD, Rusya, Çin, Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore, İran, İngiltere ve Fransa) bunların yaklaşık yarısının bu örgütte yer aldığını görmekteyiz. Örgüt dünyanın en büyük ordusuna sahiptir. Örgütün önemli iki aktörü olan Çin ve Rusya aynı zamanda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin beş daimi üyesinden ikisini oluşturmaktadır.321