• Sonuç bulunamadı

Güvene iliĢkin birçok sınıflandırmalar yapılmıĢ olsa da e-devlet açısından güvenin iki tipinden söz edebiliriz. Bunlardan birincisi; karĢılıklı etkileĢimin beklenen faydası ve güven neticesinde ortaya çıkması beklenen davranıĢ ile karĢı

tarafın güvenilirliği noktasında üçüncü tarafların garantör durumunda olmasını ifade eden “kurumsal güven”dir. Ġkincisi ise; güvenen tarafın geçmiĢ deneyimleri ya da çevredeki diğer bilgi kaynaklarından edindiği bilgi ıĢığında karĢı taraf hakkında elde ettiği izlenim olarak tanımlayabileceğimiz “bireylerarası güven”dir (Vrakas, 2010: 299).

Esasında bireyler arası güven ile kurumlara ya da sisteme duyulan güven arasındaki çizgi pek de keskin değildir. Luhmann (1979)’ a göre daha küçük sosyal gruplar arasında oluĢan güven, onların modern hayatın getirdiği karmaĢık yapılara bağlanmasına ve güvenmesine bir temel oluĢturmaktadır. Sisteme duyulan güven insanların devlete, kurumlara, yasalara duydukları güveni ifade etmekte iken bireyler arası güven birebir iliĢkilerde geliĢmektedir (Lewis ve Weigert, 1985: 973- 974). Dolayısıyla, kurumsal güvenin ortamı da belirli bir oranda bireyler arası güven tarafından oluĢturulmaktadır.

2.2.1. Bireyler Arası (Sosyal) Güven

Bireylere güvenmek, onların belirli bir beklentiyi karĢılayacağına dair bir öngörü gerektirir. Ancak bu demek değildir ki, onların bu beklentiyi karĢılayacağı yönündeki beklenti güven için tek baĢına yeterli olsun. Birine güvenmek için onun o beklentiyi karĢılama eğilimini, seçeneklerini, sonuçlarını ve yeterliliklerini bilmek gerekir (Putnam, 1993: 171). Buna göre, bireyler arası güvende yalnızca güvenenin beklentisi değil aynı zamanda güvenilenin durumu da etkilidir.

Bireylerin diğerlerinin güveni hak eder durumda olduklarına dönük inancı ifade eden sosyal güven kolektif davranıĢ ve kamu düzeninin devamını sağlaması bakımından da önemlidir. Sosyal güven, günlük iliĢkilerdeki kiĢiler arası samimiyet ve güvenilirlik algısı yanında diğerlerinin devlet ve kurumlar tarafından sağlanan hizmetlere dönük tutumlarının “bedavacılık” noktasında olmadığı yönündeki inancı da ifade etmekte (Letki, 2006: 307), bu bakımdan sosyal barıĢa ve yasal ve kurumsal düzenlemelere dönük olumlu tutumların oluĢmasına da hizmet etmektedir. Yani sosyal sermayenin bir unsuru olan sosyal güven, ortak eylemler ve siyasal tesiri, etkili ya da etkisiz hale getirme gücüne sahip bir kaynaktır (Secor ve O’Loughlin, 2005: 69). Bu bakımdan sosyal güven, sivil dayanıĢmanın yanı sıra siyasal etkinliği de etkilemektedir.

Bireylerarası güven yalnızca karĢı tarafın güvenilirlik derecesine iliĢkin deneyimlere değil, aynı zamanda güvenilen tarafın kendisine duyulan güvene değer vermeye dönük ahlaki yönelimi ve her iki tarafın da bu prensipte birleĢtiği ve bu yönde davranmaya güdülendiği yönündeki karĢılıklı beklentiyi de ifade eder (Cohen, 1999: 221). Dolayısıyla sosyal güven için mütekabiliyet önemlidir.

Bireylere duyulan güven ve kurumsal güven ise ayrımında güvende, özellikle bir bireyin ya da bireyler grubunun mu yoksa genel olarak bireyler topluluğunun mu esas alındığı konusu, önemli bir araçtır. Birbirini yakından tanıyan bireylerin oluĢturduğu bir aile, semt ya da küçük bir toplulukta insanlara daha kolay güvenilebilir, çünkü dâhil olunan gruptaki bireylerle uzun süreli iliĢkiler onlar hakkında yeterli bilgiyi sağlamıĢtır (Wuthnow, 2002: 64-65). Daha büyük topluluklarda ise her zaman bu fiziki ve sosyal yakınlık bulunamayacağından, güveni baĢka faktörler belirleyecektir.

2.2.2. Kurumsal Güven

Kurumların varlığı sayesinde bireyler ve örgütler arasındaki iliĢkilerin yönetildiği arka planın tahmin edilmesi kolaylaĢmaktadır, kurumlar bir çeĢit garanti gibi iĢ görürler ve bu bakımdan güven sağlarlar. Kurumsal güvenin kaynakları gelenekler, profesyonel standartlar, anlaĢmanın çeĢitli Ģekilleri, yeterlilikler, markalar ve tabii ki kanunlar, standartlar ve düzenlemelerin çeĢitli kategorilerini içerir (Bissola ve Carignani, 2007: 45). Kurumsal güven bir düzen ve yapının varlığına dönük inançtan beslenir.

Nitekim Yıldırım’a (2010b) göre de kurumsal güven kaynağını, halkın yararına, güçlü ve kalıcı bir kurumsal yapılanmaya dönük algıların oluĢturduğu bağlılıktan almaktadır. Bu türden bir yapılanmaya duyulan bağlılık, kurumların yetkin, inanılır ve dürüst olduklarına dair bir inancın varlığına dalalet etmektedir (Yıldırım, 2010b: 8). Buna göre kurumlara güven ve güvensizlik, iki boyutta gerçekleĢir. Bunlardan birisi kurumların görevlerini yerine getirirken doğru, dürüst ve sorumlu bir Ģekilde davranacağına dönük inançtır. Diğer boyut ise devletin ve kurumların politikaları uygulamadaki fiili performanslarına dönük yeterlilik değerlendirmesidir (Berlin, 2011: 280).

Kurumsal güven, modern hayatın bireyler arasındaki gayrı-resmi etkileĢimlerden çok, spesifik etkileĢimlerin kurulduğu normlar ve sosyal yapılar içerdiğine iĢaret etmektedir. Örneğin yiyecekler hakkındaki yasal düzenlemeler sayesinde iyi yiyecek temin etmedeki kolaylık, kamu kurumlarına ya da yargı faaliyetlerine güvenin yokluğunda söz konusu olmayacaktır (Wuthnow, 2002: 64). Bu durum, güvenilen kurumların varlığının hayatı kolaylaĢtırma ve tek baĢına bireyin üstesinden gelemeyeceği karmaĢık konuları belirli kurallar dâhilinde düzenleme iĢlevine iĢaret etmektedir.

Görüldüğü gibi bir devlet ya da kuruma güven duymak, karĢımızdaki bireye güven duymaktan farklı bir durumdur. Ancak yine de devletler ve kurumlar da insanların oluĢturduğu yapılardır. Her ne kadar, bir köprü ya da bir bina gibi insan eliyle yapılmıĢ somut nesneler olmasalar da, arka plandaki yine insandır. Bu türden kurumsal güveni bireylerarası güvene bağlayan sorumluluktur. Devletler ya da kurumlarda görev alanlar sorumlu olduğu ölçüde o devlet ya da kurumu güvenilir kılarlar (Solomon ve Flores, 2001: 73). Bu bağlamda, kurumsal güvenin de aslında kurumları yönetenlerin sorumluluğu ile kurumsal eylemleri meĢru kılan yapıların geçerliliğinin kurumsal güveni belirlediğini söylemek mümkündür.

E-devlet açısından ele alındığında ise kurumsal-tabanlı güven internete duyulan güvendir. Ġnternete duyulan güven ise internetin denetlenmesi ve yürütülmesine iliĢkin kuralların etkililiği ve geçerliliği, edinilen bilginin itibarı ve emniyet tedbirlerinin geçerliliği ile ilgilidir (Alsaghier ve Hussain, 2012: 533). E- devlet uygulamalarındaki Ģekliyle, bir web sitesi üzerinden iletiĢim kurulan bir kuruma dönük güven üzerinde etkili olan bir diğer faktör, o web sitesinin ne kadar iyi takip ve kontrol edildiğidir. Bu takip ve kontrol ise; mevcut web sitesinin emniyet ve doğruluğunu temin eden güvenlik, idare ve davranıĢlara dönük düzenlemelerle mümkün olur (Wu ve Tsang, 2008: 117).

Benzer Belgeler