• Sonuç bulunamadı

Güney Kore ve ABD arasında, son süreçlerde ‘izin’ görüşmeleri süregelmektedir. İlk görüşmenin ana başlığında füze üzerine yoğunlaşılmıştır. ABD ve Güney Kore arasında 1979 yılında yapılan anlaşmadaki prosedüre göre, Güney Kore’nin füze geliştirme çalışmalarına 180 km menzil ile bir sınırlandırma getirilmiştir. Bunun üzerine Kuzey Kore açısından aynı konu değerlendirildiğinde, uzun menzilli ve kıtalar arası füzeler geliştiren bir avantajının olması karşısında, Güney Kore bu bağlamda limitlerinin kaldırılması konusunda bir başkaldırı sergilemiştir. Bu durum sonucunda, 2000 yılında önceki yıllarda yapılmış olan antlaşma iptal edilmiştir. Neticede, Güney Kore füze üretimi anlamında bağımsızlaşmıştır.(Pamir,2005). Günümüzde, Güney Kore benzer bir durumu, nükleer yakıt konusunda deneyimlemektedir. Son zamanlarda gündemde yer alan konular dâhilinde, ABD yetkililerinin Güney Kore nükleer enerji yatırımlarının gelecek perspektifindeki değerlendirmeleri yer almaktadır. Güney Kore, 1974 yılında iki ülke arasında sağlanmış olan antlaşmanın 2014’te sürecinin doldurularak, daha önceki kotalardan sıyrılarak, kendi kaynakları ile yakıtını özgürce üretebilme konumuna ulaşmayı arzulamaktadır. ABD’nin, Güney Kore’nin bu beklentisi karşısında sergilediği tavrı, süreç belirleyecektir.(Passing,2010).

64 Güney Kore’nin ABD ile planladığı müzakerelerin ana teması artan enerji ihtiyacına cevap verebilme bağlamında, kapasite kullanım oranının daha yüksek seviyelere ulaştırılması sonucunda, bünyesinde var olan 23 nükleer reaktör ile etkin ve verimli bir arzın sağlanması konularını içermektedir. Bunun yanında, uzun vadeli planlamalar kapsamında, 2030 yılına kadar gelinen süreçte, 16 yeni nükleer santralin inşası da gelecek senaryoları arasında yer almaktadır. Bu anlamda ABD ile daha sağlıklı ve sağlam bir işbirliği arzulaması sebebiyle, Güney Kore, Kuzey Kore’nin nükleer bombaya sahip olduğu konusuna dikkat çekecek, politik bağlamda Doğu Asya bölgesinde ABD ile Kore’nin söz konusu entegrasyonunun barış ve istikrar atmosferi yaratarak, bu sayede daha verimli ve geniş kapsamlı bir nükleer yatırım stratejileri geliştirmeyi planlamaktadır, diyebiliriz.(Friedman,2011).

Oluşturulması arzulanan söz konusu üretim biçimi ile kullanılan yakıtı geri dönüştürerek yeniden işleme imkânıyla birlikte, birikmiş plütonyumun ayrılmasını ve böylelikle nükleer bomba üretimi adına gerekli olan hammadde bileşenleri tamamlanmış oluyor. Bir diğer yandan ABD’nin nükleer silah kullanımının yayılmasını önlemek adına imzalamış olduğu antlaşmayı gerekçe olarak öne sürerek, Güney Kore’nin bu beklentisine cevap vermemesi gibi bir durumun gündeme gelmesi olasıdır.(Friedman,2011).

Fakat öte yandan Güney Kore hükümeti, teknoloji ve ekonomi alanlarından karşılıklı sağlanabilecek faydalar doğrultusunda, ABD’nin daha esnek bir duruş sergileyebileceği konusunda olumlu bir bakış açısı ve yaklaşım tarzına da sahiptir.(Friedman,2011).

65 6. BÖLÜM

KAYA GAZI, TANIMI VE OLUŞUM SÜREÇLERİ

Son yıllarda sıkça duyulan ve petrole rakip enerji kaynağı potansiyeline sahip bir nitelik taşıdığı belirtilen kaya gazı, devriminin gücünü kaynak olarak sudan almaktadır.(enerjienstitusu.com).

Geçmişte, enerji üretiminin daha çok su yoğun, su temini de daha çok enerji yoğun olacak ifadesi kullanıldığında, bu oluşacak olan atmosferin, içinde bulunduğumuz an kadar yakın olduğu tahmin edilememiştir.(enerjienstitusu.com).

Doğalgaz üretiminin, ‘su yoğun’ teknolojisine uyarlanmaması ile kullanıma sunulan kaya gazı teknolojisi dünyanın birçok ülkesinde, yeni bir enerji kaynağı olarak umut niteliği taşımaktadır. Ancak, bu kaynak, barındırdığı avantajlarla birlikte, dezavantajlar da barındırmaktadır. Bir yandan enerji talebinin büyük bir oranını temin ederken, diğer yandan su yönetimi konusunda, sektörel tahsisler ve kirlenme açısından zor süreçlere sebep olacaktır.(enerjienstitusu.com).

Kaya gazı (şeyl gaz), kayaç olarak adlandırılan formasyonların içine sıkışmış bir çeşit doğalgazdır. Hidrolik çatlatma yöntemi ile kaya katmanlarının içerisinde kırılmalar oluşturarak, bu havanın açığa çıkması sağlanır. Bu çatlatmaları gerçekleştirebilmek için su basıncı büyük etki yaratır. İşte, bahsettiğimiz kaya gazı devrimi ile suyun entegrasyon yaratan bağlantısının başlangıç noktası budur.(enerjienstitusu.com).

6.1. Kaya Gazı, Tanımı

Petrol ve doğalgaz, oluşum süreçlerinde, oluştuğu ana kayalardan sonra, farklı kayaçlar içerisine yerleşir. Fakat bu aktarım aşamasında oluşan petrol ve doğalgazın belirli bir kısmı ana kayada kalır. Kaya gazı, oluştuğu ana kayada kalan ve gözeneklerinde kendini muhafaza eden petrolden elde edilen gazdır.(tr.wikipedia.org).

Şeyl gazın Amerika birleşik devletlerindeki hikâyesi, büyük bir geçmişe dayanmaktadır. İlk şeyl gaz, ABD New York eyaletinde, 1821 yılında gerçekleştirilmiştir. Geliştirilen teknolojilerle, üretim sektörüne arz edilmesi atmosferi, 1970 yılında oluşturulmuştur.(tr.wikipedia.org).

66 Ana kaya ilk oluşum haliyle, yapısı gereği geçirgenliğe elverişli değildir. Bu sebeple, içerisinde muhafaza etti gazı serbestleştirme aşamasına getirilmesi gerekmektedir. Yüksek basınçla hidrolik çatlatma işleminin uygulanma sebebi, bu serbestleştirilme aşamasını gerçekleştirmek adına yapılır. ABD’nin Ohio eyaletinde, 1950’li yıllarda uygulanmış olan hidrolik çatlatma yöntemi, o yıllardan günümüze, teknoloji bağlamında geliştirilerek uyarlanması sağlanmıştır. Yapılan araştırmalara göre, bugün, ABD de neredeyse bir milyon kuyuda bu yöntemin geliştirilerek uygulandığı belirtilmektedir. Şu an, ABD de, 34 eyalette, toplam olarak 450.000 kaya gazı faaliyet göstermekte ve üretiminde ve tüketiminde, ülkeye katma değerli geri dönüş avantajları sağlamaktadır.(tr.wikipedia.org).

Benzer Belgeler