• Sonuç bulunamadı

3.1. Gülmecelerin Önemi ve Eğitimdeki Yeri

3.1.1. Gülmecelerin Önemi

Gülmece üzerine yapılan çalışmalar son yıllarda artmaya başlamış, bilim adamları insanların nelere güldüğünü, gülmece dergilerini ve kitaplarını ele almaya başlamışlardır(Özünlü, 1999:67).

Joellen C. Harris Should Be a Desired Disposition for Teacher Candidates? adlı makalesinde 1960’lara ve 1970’lerin başına kadar eğitim alanında gülmecelerin yer almadığını belirtir. Susam Sokağı’nın eğitimcilerin, öğretmenlerin ve ailelerin çok ilgisini çektiğini ve genç, yaşlı herkes tarafından izlendiğini, bir şeyler öğretebildiğini ve gülümsettiğini belirterek eğitim ve öğretim alanında gülmecelerden faydalanmanın önemini vurgulamıştır. Bu çalışmada bir öğretim aracı olarak gülmeceler üç sınıfta toplanmıştır (Haris, 2007:68):

Uyumsuzluk: Bu teoriye göre insanlar şaşırdıkları ya da beklemedikleri bir durum karşısında gülerler. Gülmeceyi başlatan kişi, dinleyicileri sonuç cümlesine hazırlayabilmelidir. Ayrıca gülmeceye maruz kalan kişi de biraz özveri ve anlayış göstermelidir.

Üstünlük: Bir gurup içinde bu gülmece kuramı ortaya çıkar. Gülmeceyi ortaya çıkaran kişi kendini diğerlerine göre daha iyi hisseder. Bu kurama göre yüksek statüdeki kişiler daha alt statüdekilere daha kolay ve rahat gülmeceleri ortaya çıkarırlar.

Rahatlama: Bu kurama göre gülmeceler kullanıldığı zaman gerilim ve stresin baskısı ortadan kalkar. Gruba hakim olan kişinin kendisi üzerine gülmeceleri ortaya çıkarması diğerlerini rahatlatır. Yani bir öğretmen öğrencileri üzerinden değil kendisi üzerinden gülmeceleri götürmelidir.

Ayrıca bu çalışmada gülmenin ve gülmecelerin toplumsal mesafelerde bir köprü kurabileceği belirtilmiş, öğretmen ve öğrenci arasında anlayışı ve psikolojik bağı üretebileceği vurgulanmıştır. Bu sayede anlaşmazlıkların azalacağı insan ilişkilerinin kuvvetleneceği belirtilmiştir. Gülmecenin işlevleri de sıralanmıştır:

• Gerginliği azaltmak

• Sıkıntı ve utanmalarda rahatlama

• Söz almayı kolaylaştırma

• Saldırgan kişilerin dostluğunu kazanma

• Eğlenme

• Sıkıntıları hafifletme ( Harris, 2007:69)

Tüm bu işlevler göz önünde tutulduğu zaman, sınıf içinde hem öğretmen - öğrenci arasındaki hem de öğrenci – öğrenci arasındaki ilişkinin kuvvetleneceği ortadadır. Ayrıca bu durumun doğal sonucu olarak öğrenme ve öğretmeye istek daha da artacaktır.

Karlene Berry (2004) The Use of Humour in Counseling adlı çalışmasında gülmecenin sağlık ile olan ilişkilerine değinmiştir. Stresten uzaklaşmaya yarayan etkili bir araç olduğuna değinmiştir. Gülmeceler stresten ve kişisel gerginliklerden kurtulmak için ve sağlıklı kalmanın bir anahtardır. Güldürme yeteneğine sahip olan kişiler karşılaştıkları çevreye uyum sağlayabildikleri gibi bu çevreyi değiştirebilirler. Gerilimin ortadan kalkması beden üzerinde fizyolojik etkilere de sahiptir. Gülmek bedene daha çok oksijen sağlar ve artan oksijen miktarı da kaslara daha fazla enerji gitmesini ve ayrıca beyinden çeşitli kimyasalların salgılanmasını sağlar. Gülme sırasında beyin endorfinler salgılar ve endorfinler de beden için doğal ağrı kesicilerdir. Gülmecenin kullanımı dinleyicinin konuyu daha iyi anladığını hissetmesini ve konuya yabancı kalmamasını sağlayarak fizyolojik stresin ortadan kaldırır. Gülmeceyi yapan kişi de kendini aktif hisseder. Bu durum da onu yorgunluktan ve ani sinirlenmelerden uzak tutar (Beryy, 2004:29).

Silberman (1987) gülmecenin sağlık üzerindeki etkisine dair araştırmalar yapmış ve gülündüğü zaman hormon akışının hızlandığını ortaya koymuştur. Gülme sırasında yapılan bu salgılayışlar, bedenin iç dengesinin düzenlenmesinde pek çok yolla etkilidir. Bu sayede kişi kendini iyi hisseder, ağrı ve sıkıntılardan kurtulur. Ayrıca öğrenme ve hatırlama süreçlerine yardımcı olduğunu ortaya koymuştur. Gülmede toplumsal, kültürel ve politik etkenlerin yansıması gözlemlenebilir. Sağlıkla ilgili yapılan çalışmalar hormonların beyinde ve bedende çeşitli değişiklikleri tetiklediğini belirlemiştir. Stres ya da mutluluk durumunda etkiye karşı verilen tepki hormonların beyne sinyal göndermesini sağlar, beyin de biyolojik olarak uyumlu bir yanıt verir. Bu etkilere göre beden hormonların etkisi ile hissel tepkiler verir. Dışarıdan verilen stresli bir etki bedene çeşitli toksinlerin verilmesine

neden olur. Strese karşı uyumlu tepkinin olmaması bedenin hastalanmasına neden olabilir. Stres, kalp atışlarını ve terlemeyi hızlandırır ve mide bulantısına ve sinir ataklarına neden olur. Bu durum bedene karşı ciddi tehditlere neden olur. Stres ile karşı karşıya kalan kişinin hormon salgılanımı ortadan kalkar. (Aktaran Berry 2004, 30). Stresli bir sınıf ortamının hem sağlığa hem de öğrenmeye olan olumsuz etkileri ortadadır.

Gülmece bedene ek oksijen sağlar ve beyne çeşitli hormonlar salgılanması için işaretler gönderir. Bu sayede stres ortadan kalkar. Đletişim aşamasında gülmecelerin etkisi çok fazladır. Bedenden stresin ve sinirin uzaklaşmasını sağlar ve dolayısıyla bedenin herhangi bir biyolojik tehdide karşı güvende olmasını sağlar. Gülmeyi kullanarak stresle baş etme ve sinirlerin kontrol edilmesini sağlama yaşam kalitesini yükseltir.

Gülmece sinirsel anlamda bir boşalma sağlayacağı için sinir, stres ve asabiyet tehlikeli boyutlara gelmez. Bir başa çıkma mekanizması olarak gülmece kişiyi, kendinden gelebilecek sinirsel durumlara hatta çok tehlikeli tercihlere karşı da korur. Strese karşı biyolojik tepkilerin oluşmasında gülmecelerin çok etkisi vardır. (Aktaran Berry 2004, 31). Sağlık üzerinde bu kadar olumlu etkileri bulunan gülmecelerin sınıf ortamında kullanılması öğrenmeyi de tetikleyecek ve daha başarılı öğretim/öğrenim süreci sağlayacaktır.

Freiheit, Lehnert ve Overholser (1998) gülmece ve ergenlik bunalımları arasında bir ilişki bulunduğunu ortaya koyan bir çalışma yapmışlardır (Aktaran Berry 2004, 31). Bu çalışmada gülmece şu şekilde tanımlanmıştır: Espriyi anlama ve espri yapabilme yeteneğidir. Bu çalışma ile ergenlikte ortaya çıkan depresyonların üstesinden gelme mekanizması olduğu ortaya konulmuştur. Zihinsel sağlığın gelişimi fiziksel olarak güzel davranmanın da gelişimini yansıtacağı belirtilmiştir.

Benzer Belgeler