• Sonuç bulunamadı

Görev Yeri, Cinsiyet ve Medeni Durum Temelli

2.2. Analiz ve Bulgular

2.2.5. Çalı ş anların Örgütsel Ba ğ lılık Düzeylerinin Demografik ve

2.2.5.1. Görev Yeri, Cinsiyet ve Medeni Durum Temelli

Görev yeri, cinsiyet ve medeni durum değişkenlerinin iki gruptan oluşması ve analizde kullanılacak yöntemlerin de benzer olması dikkate alınarak bu değişkenlere yönelik değerlendirmeler aynı başlık altında yapılmıştır.

Söz konusu değişkenlere yönelik t-testi aracılığıyla grup karşılaştırmaları yapılmadan önce Levene testiyle grupların varyanslarının homojen olup olmadığı kontrol edilmiş, bu testin sonucuna uygun olan t değerleri kullanılmıştır. T-testi sonuçlarıyla birlikte karşılaştırma gruplarına ait örneklem büyüklükleri, ortalama ve standart sapmalar da tablolarda gösterilmiştir. T-testi tablolarında 0,05 düzeyinde anlamlı farklılık gösteren p değerleri * işaretiyle belirtilmiştir.

2.2.5.1.1. Görev Yeri İle Örgütsel Bağlılığa İlişkin Bulgular

Çalışanların örgütsel bağlılığını tanımlayan “duygusal bağlılık”, “devamlılık bağlılığı” ve “normatif bağlılık” boyutları ile görev yeri arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığını incelemek üzere anlamlı karşılaştırmalar yapabilmek için görev yerleri “İdare Merkezi” ve “ube” olmak üzere iki başlık altında toplanmıştır. Alt boyutlarda bağlılık düzeylerinin görev yerine göre farklılık gösterip göstermediğini belirlemek üzere yapılan t-testi sonuçları Tablo 2.12’de gösterilmiştir.

Tablonun anlamlılık sütunundaki değerlerden duygusal bağlılık ile görev yeri arasındaki ilişkinin p < 0,05 düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı olduğu, diğer bir deyişle çalışanların duygusal bağlılık düzeylerinin çalıştıkları birime göre farklılaştığı anlaşılmaktadır (t = -3,32, p < 0,05). Devamlılık bağlılığı ve normatif bağlılık ile görev yeri arasındaki ilişkinin ise istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmektedir.

TABLO 2.12. ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞIN GÖREV YERİ BAĞLAMINDA KARILATIRILMASI

Boyutlar Gruplar n Ort SS t SD p

Duygusal Bağlılık İM 309 3,49 0,84 -3,32 612 0,001* ube 305 3,71 0,81 Devamlılık Bağlılığı İM 309 3,58 0,73 0,68 612 0,495 ube 305 3,53 0,82 Normatif Bağlılık İM 309 2,19 0,66 -0,82 612 0,415 ube 305 2,23 0,73 *p<0.05

Ölçek: 1=Hiç katılmıyorum, 2=Katılmıyorum, 3=Kararsızım, 4=Katılıyorum, 5=Tamamen katılıyorum

Bu sonuçlara göre, şube çalışanlarının duygusal bağlılık düzeyinin (Ort = 3,71) İdare Merkezi çalışanlarınınkinden (Ort = 3,49) daha yüksek olduğu görülmektedir. Diğer bir deyişle, şube çalışanlarının, Bankanın hedef ve değerlerini İdare Merkezi çalışanlarından daha çok benimseyerek görevlerini yerine getirdikleri anlaşılmaktadır.

2.2.5.1.2. Cinsiyet İle Örgütsel Bağlılığa İlişkin Bulgular

Çalışanların örgütsel bağlılığını tanımlayan “duygusal bağlılık”, “devamlılık bağlılığı” ve “normatif bağlılık” boyutları ile cinsiyet arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığı t-testi yardımıyla incelenmiş ve analiz sonuçları Tablo 2.13’te gösterilmiştir.

Tablonun anlamlılık sütunundaki değerlerden, devamlılık bağlılığı (t = -3,60, p < 0,05) ve normatif bağlılık (t = -2,22, p < 0,05) ile cinsiyet arasındaki ilişkinin p < 0,05 düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı olduğu anlaşılmaktadır. Duygusal bağlılık ile cinsiyet arasındaki ilişki ise istatistiksel olarak anlamlı değildir (t = 0,50, p > 0,05).

TABLO 2.13. ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞIN CİNSİYET BAĞLAMINDA KARILATIRILMASI

Boyutlar Gruplar n Ort SS t SD p

Duygusal Bağlılık Kadın 260 3,62 0,79 0,50 612 0,616 Erkek 354 3,59 0,86 Devamlılık Bağlılığı Kadın 260 3,43 0,80 -3,60 612 0,000* Erkek 354 3,65 0,75 Normatif Bağlılık Kadın 260 2,14 0,55 -2,22 612 0,027* Erkek 354 2,26 0,78 *p<0.05

Ölçek: 1=Hiç katılmıyorum, 2=Katılmıyorum, 3=Kararsızım, 4=Katılıyorum, 5=Tamamen katılıyorum

Tablo 2.13’ün ortalama sütunundaki değerlerden, farklı cinsiyetlerdeki çalışanların duygusal bağlılık düzeyleri arasında belirgin bir fark olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, cinsiyetin çalışanların duygusal bağlılık düzeylerini etkilemediği ve duygusal bağlılığın cinsiyetten bağımsız olduğu sonucuna varılmaktadır.

Test sonuçlarına göre, çalışanların devamlılık bağlılığının cinsiyete göre farklılaştığı belirlenmiştir. Tablo 2.13’te devamlılık bağlılığına ilişkin ortalama değerlere bakıldığında, erkek çalışanların bağlılık düzeylerinin (Ort = 3,65), kadın çalışanların bağlılık düzeylerinden (Ort = 3,43) daha yüksek olduğu görülmektedir. Örgütsel bağlılık literatüründe, erkeklerin mi yoksa kadınların mı örgütlerine daha çok bağlılık gösterdikleri konusunda görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Araştırmacılar farklı gerekçe ve nedenler ileri sürerek erkeklerin veya kadınların örgütsel bağlılık düzeylerinin daha yüksek olduğunu iddia etmektedirler. Örgütsel bağlılığı oluşturan boyutlardan devamlılık bağlılığı konusunda, toplumda kadın ve erkeğe yüklenen rollerin önemli bir etkisi bulunmaktadır. Söz konusu bulgu değerlendirildiğinde, özellikle Türk toplumunun erkek egemen bir yapıya sahip olmasının, ailenin ihtiyaçlarının karşılanmasında erkeğe önemli sorumluluklar yüklenmesinin, erkekleri örgütte kalmaya daha çok zorladığı, bu nedenle de erkek katılımcıların devamlılık bağlılığı düzeylerinin daha yüksek çıktığı düşünülmektedir.

Cinsiyete bağlı olarak anlamlı bir farklılık gösteren diğer bir bağlılık türü de normatif bağlılıktır. Tablo 2.13’teki sonuçlar, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin

değerin (Ort = 3,00) altında gerçekleştiğini göstermektedir. Bunun yanında, kadın katılımcıların (Ort = 2,14) erkek katılımcılardan (Ort = 2,26) daha düşük normatif bağlılığa sahip oldukları ortaya çıkmıştır. Bu sonuca göre çalışanlar, ahlaki bir yükümlülük duygusu ile kendilerini Bankada çalışmaya devam etme konusunda zorunlu hissetmemektedirler.

2.2.5.1.3. Medeni Durum İle Örgütsel Bağlılığa İlişkin Bulgular

Çalışanların örgütsel bağlılığını tanımlayan “duygusal bağlılık”, “devamlılık bağlılığı” ve “normatif bağlılık” boyutları ile medeni durum arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığı t-testi yardımıyla incelenmiş ve analiz sonuçları Tablo 2.14’de gösterilmiştir.

Tablonun anlamlılık sütunundaki değerlerden duygusal bağlılık ile medeni durum arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olduğu anlaşılmaktadır (t = -5,86, p < 0,05). Devamlılık bağlılığı (t = -0,38, p > 0,05) ve normatif bağlılık (t = -1,17, p > 0,05) ile medeni durum arasındaki ilişki ise istatistiksel olarak anlamlı değildir.

TABLO 2.14. ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞIN MEDENİ DURUM BAĞLAMINDA KARILATIRILMASI

Boyutlar Gruplar n Ort SS t SD p

Duygusal Bağlılık Bekâr 171 3,30 0,81 -5,86 612 0,000* Evli 443 3,72 0,81 Devamlılık Bağlılığı Bekâr 171 3,54 0,76 -0,38 612 0,708 Evli 443 3,56 0,78 Normatif Bağlılık Bekâr 171 2,16 0,56 -1,17 612 0,241 Evli 443 2,23 0,74 *p<0.05

Ölçek: 1=Hiç katılmıyorum, 2=Katılmıyorum, 3=Kararsızım, 4=Katılıyorum, 5=Tamamen katılıyorum Çalışanların duygusal bağlılık düzeylerinin medeni durumlarına göre farklılaştığı ve evli çalışanların duygusal bağlılık düzeyinin (Ort = 3,72) bekârlardan (Ort = 3,30) daha yüksek olduğu görülmektedir. Diğer bir deyişle, evli çalışanların bekâr çalışanlara kıyasla kurumun hedef ve değerlerini daha çok benimseyerek görevlerini yerine getirdiklerini söylemek mümkündür.

Literatürde, evli olan çalışanların, ailelerine karşı maddi sorumlulukları olduğu için yatırımlarını kaybetme ve işsiz kalma tehlikesini göze almak istemeyecekleri, bu nedenle de örgütsel bağlılıklarının artacağı belirtilmektedir. Söz konusu bulgunun, çalışanın daha çok devamlılık bağlılığı ile ilgili olduğu görülmektedir. Elde edilen bulgulardan hareketle, evli ya da bekâr ayrımı olmaksızın çalışanların ihtiyaç duydukları için Bankada çalışmaya devam ettikleri sonucuna varılabilir. Özellikle, mevcut küresel kriz ortamında alternatif iş olanaklarının sınırlı olmasının ve Bankanın faaliyet alanının daha çok kendine özgü olmasının çalışanların Bankadaki görevlerine devam etmelerinde olumlu etkisinin olduğu düşünülmektedir.

2.2.5.2. Yaş, Eğitim Durumu, Hizmet Süresi ve Unvandaki

Benzer Belgeler