• Sonuç bulunamadı

Fiil çekim morfolojisi ile ifade edilen görünüşün (aspect) yani sıra fiilin

eylemsel içeriğinden kaynaklanan ve sözlüksel görünüş (lexical aspect) ya da kılınış

(aktionsart, actionality) olarak adlandırılan bir kategorisi daha vardır. Kılınış fiil

tabanının eylemsel içeriğinin belirlediği görünüş özelliğidir (Demir 2008: 38). Bu tasnif

46

fiil tabanının nesnel bir kategorisi olan kılınışı, öznel bir kavram olan görünüşün bir

türü olan sözlüksel görünüşle bir tutması yönünden eleştirilebilir.

Kılınış, Benzer‘de (2012) de bu sefer görünüşün diğer türü olan aşama

görünüşünün eş anlamlısı gibi kullanılmıştır. Kılınış ile görünüş ayrımında bir karışıklık

olduğu göze çarpmaktadır.

Johanson (1971; 2000)Türkiye Türkçesinde en kapsamlı kılınış sınıflamasını

seçici yaklaşım (selectional theory) kuramı ile yapmıştır. Aspekt im Türkischen adlı

kitabında fiilleri üç öbekte toplayan Johanson ―Acaba fiil kök ve gövdelerinde zaman

kavramı var mı?‖ sorusuna cevap aramıştır. Ona göre fiil tabanları, ön sınırı

vurgulayanlar, son sınırı vurgulayanlar ve sınır vurgulamayanlar olmak üzere üçe

ayrılır.

Johanson (2000: 145-169) ve Uğurlu‘ya (2003) göre ön sınırı vurgulayanlar

(initiatransformatives): Hareketin gerçekleşmeye başlaması için ön sınırın aşılması

gerekmektedir: yat-, uyu- vb. Son sınırı vurgulayanlar (finitransformatives): Gelişerek

bitiş ya da son sınıra ulaşmadıkça meydana gelmemiş sayılan hareketler: öl-, bul-, bitir-

vb. Bu özellikleri -DI aldıklarında belirginleşir; örneğin, ―Öldü, hâlâ ölüyor.‖

denilemez. Sınır vurgulamayanlar (nontransformatives): Meydana gelmiş sayılması için

herhangi bir sınırı aşmak veya sınıra ulaşmak gerekli olmayan hareketlerdir: iç-, yaz-,

ye- vb. (Demir 2008: 38).

Her bir fiil kendi doğası gereği diğer fiillerden belirli bir dereceye kadar farklı

olabilir; çünkü doğada ontolojik olarak her fiil nüanslarla olsa bile farklı cereyan eder.

Yani her fiil kendi anlamı ve isteği (valensy) doğrultusunda morfolojiye ve sentaksa yön

vermektedir (Demirci 2013: 48).

Berke Vardar‘a (2007) göre kılınış (Alm. aktionsart, Fr. ordre de proces, İng.

manner of action), eylemin belirttiği oluşun zaman bakımından niteliğini, bir başka

deyişle başlama mı bitiş mi yoksa süreklilik mi belirttiğini gösteren anlamsal

kategoridir.

Öte yandan görünüş, özellikle Slav dillerinde hâkim bir fiil kategorisidir.

Bitmemişlik (imperfektiv) ve bitmişlik (perfektiv) temel ayrımına dayanmaktadır ve

genelde fiillere eklenen öntakılarla (prefixe) gösterilmektedir(Aydemir 2010: 21-22).Bu

bağlamda görünüş, birçok açıdan kılınış kavramına benzetilmekte, hatta çoğu kez

onunla karıştırılmaktadır. Hâlbuki kılınış, fiillerin içeriklerini belli açılardan determine

eden sözlüksel-anlamsal bir kategoridir ve görünüş kategorisinin aksine

gramerleşmemiştir.

47

Türkçede kılınışın iki temel işlevi vardır: Birincisi, eylemleri sınırları ya da

süreçleri bağlamında belirtmektir. Diğeri ise eylemlerin oluş ve kılınış biçimlerini, yani

oluş tarzlarını ifade etmektir ki bu, genelde tasvir fiillerinin hâkim işlevidir (Aydemir

2010: 25).

Kılınış, bir oluşun zaman ve içerik anlamıyla ilgili olan, fiilin gramatikal,

anlamsal bir kategorisidir. Johanson‘un anlayışına göre fiillerin birincil anlamlarında

kılınış açısından önemli olan belli noktalar vardır. O dili ana dili olarak konuşanlar bunu

bilirler (Demir ve Yılmaz 2012: 215).

Hermann (1927), Jakobson (1971), Maslov (1962), Forsyth (1970) ve

Comrie‘nin (1976) de aralarında bulunduğu birçok yazar kılınış ve görünüş arasındaki

zıtlığı

açıklamaya

çalışırken

öznellik

ve

nesnellik

ayrımına

atıfta

bulunmaktadırlar(Benzer 2012: 91). Görünüş, vakaların yer aldığı bir bakış açısı olup

sık sık öznel olarak tanımlanır. Kılınış ise bir vakanın ona ait bir özelliği olarak

tanımlanır. Böylece bu anlamda nesnellik söylenebilir.

Mlynarczyk‘in görünüş ve kılınış arasındaki ayrımı:

Görünüş

Kılınış

Öznel

Nesnel

Bakış Açısı

Durumun Özelliği

Dil Bilgisine Ait

Sözlüğe Ait

Zamana Ait

Zamana Ait Değil

Mecburi

Mecburi Olmayan

İkili

İkili Değil

(Benzer 2012: 91).

Dilaçar (1974: 162), Türkçede aşama görünüşü konusunu kılınış adı altında ilk

olarak inceleyendir. Yazarın alan ile ilgili birçok makalesi ile birlikte kılınış üzerine bir

sınıflaması da bulunmaktadır(Benzer 2012: 102).

Dilaçar kılınışı, fiil ve fiil adinin bildirdiği ana anlama bağlı bir süreç türü; yani

başlama, süre, bitirme ve yineleme olarak tanımlar. Yazara göre konuşanın işitenle

öznel bir ilgisi yoktur, nesneldir; bunun zaman ve kiple ilgili türleri de vardır. Kılınış,

belli bir sürecin akışında bulunan tabii bir özelliktir; yani surecin iç sınır, başlama,

bitirme, süre ve kezleme gibi niteliklerle olan ilgisidir.

Dilaçar (1974: 163) ―Başlıyorum.”ve ―Yürüyorum.‖ çekimli fiillerindeki -(I)yor

ekiyle anlatılan sürekliliğin aynı olmadığına değinmekte, başlamak'ın sürekli

olamayacağını, yürümek'in ise her zaman sürekli olduğunu belirtmektedir. Buna benzer

48

biçimde aramak'ın kavram olarak sürekli bir işi, bulmak'ın ise süreksizi anlattığına

değinir.

Fiil kategorileri olarak kılınış ile görünüş arasındaki fark, nesnel (afaki, objektif)

- öznel (enfüsi, sübjektif) ayrımına dayanır. Yani ―kılınış" fiil mastarının bildirdiği ana

anlama bağlı bir süreç türü (başlama, süre, bitirme, yineleme, vb. gibi) olarak kendi

içinde bulundurur. Konuşan-işitenle bir öznel ilgisi yoktur, nesneldir; bunun zaman ve

kiple ilgili türleri de vardır: zaman kılınışı (temporale aktionsart) ve kip kılınışı (modale

aktionsart) (Dilaçar1973: 161).

Görünüş ise, çekime uğramış fiilin taşıdığı kavramda süreç bakımından

konuşanın özel bir başkalaşım yapmasıdır. Nesnel değil, özneldir; mastarda değil, çekim

şekillerinde bulunan bir iç anlamdır; fiil mastarının verdiği anlam türlülüğü ile

deyimlerin taşıdığı özel anlamlar buna girmez. Başka bir açıklama ile kılınış, belli bir

sürecin akışında bulunan doğal bir özelliktir. Yani sürecin iç sınır, başlama, bitirme,

süre ve kezleme gibi fiil mastarının da bildirdiği niteliklerle olan ilgisi; görünüş ise, fiil

çekiminde, konuşanın, çekim kalıplarının kabul edilen anlamlandırma sınırlarının dışına

çıkarak kullanışı, bu çekime fiil mastarında da bulunmayan özel bir renk vermesidir

(Dilaçar 1973: 161).

Görüldüğü gibi kılınış, tamamıyla nesnel (objektif) bir fiil ulamıdır. Fiil

mastarının temelinde var olan bir niteliktir. Süreklilik ya da süreksizlik gösterme gibi;

konuşan buna kendinden bir şey katmaz, anlamı kendi doğal çığırından çıkarmaz.

Böylece kılınışı dil mantığının bir yaratığı saymak gerekir. Kılınışı dil

mantığının bir yaratığı sayacak olursak, görünüşü de dil psikolojisinin bir yaratığı

saymak gerekecektir. (Dilaçar 1973: 164).

Benzer Belgeler