• Sonuç bulunamadı

3.2. Görüşmeci Bilgileri

3.2.1. Görüşmecilerin Demografik Bilgileri

Görüşmenin ilk bölümü kişilerin demografik bilgilerini öğrenmeye yönelik olup bu bölümde 9 adet soru yer almaktadır. Bu bilgiler engelli bireyi ve engelli aileyi tanımaya ve hane özelliklerine çıkartmaya yöneliktir.

On erkek ve on kadın engelli toplamda yirmi aile ile görüşülmüş olup engelli bireylerin bakımını yapan ve onlarla bire bir ilgilenen kişilerin genelini anne, eş, gelin, kayınvalide ve kız kardeş olmak üzere kadınlar oluşturmaktadır.

Bu yirmi engelliden ancak dört engellinin bakımında erkek birey görev almakta olup onlar da engellinin eşi veya babasıdır.

Engelli bakımını üstlenen kadınlarının aile statülerindeki konumu da değişiklik göstermekteyken engelli bakımını üstlenen erkeklerin aile statülerindeki konumu kadınlarınki kadar çeşitlilik göstermemektedir.

29

“Eşim doğuştan görme engelli ve süreğen rahatsızlıkları mevcut, kendisi ile evlenirken engelli olduğunu biliyordum. Eşimin benden başka bakacak kimsesi yok. Eşim bana 4 çocuk verdi. Eşime bakmaktan mutluyum, zaten kendi ihtiyaçlarını kendisi karşılayabiliyor, ihtiyaçlarını karşılayamadığı durumlarda yardımcı oluyorum.” G14

“Oğlum % 98 bedensel engelli, yürüyemiyor. Eşimden boşandıktan sonra oğlumla babası olarak ben ilgilenmeye başladım. Oğlum şu anda İletişim Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi, onunla gurur duyuyorum.” G7

“Oğlum 26 yaşında ve % 70 zihinsel ve bedensel engelli, eşim engelli oğlumdan sonra ardı ardına iki hamilelik daha geçirdi. Eşimin hamileliği sırasında oğlum ile ben ilgilendim. Ayrıca oğlum artık erişkin bir birey oldu bu da eşimin fiziksel olarak oğlumun bakımında zorlanmasına da yol açıyor.” G4

Erkekler genelde eşlerinden ayrıldıkları için ya da eşlerinin mücbir sebeplerden ötürü bu görevi üstlenmişlerdir.

“İki tane engelli oğlum var. Eşim vefat etti. Oğullarımın benden başka bakacak kimsesi yok. 88 yaşındayım oğullarım benim her şeyim. Hayatım onlar benim.” G8

“O benim kızım zihinsel ve bedensel engelli diye onu sokağa mı atacağım elbette ben bakacağım başka kim bakacak” G10

“Gelinim de doğuştan parapleji %99 ağır engellidir. Oğlum 7 yıl önce trafik kazası geçirdi ve o da iki bacağını kaybetti (% 68 engelli). Oğlumun trafik kazasından önce, oğlum ve gelinim kendi düzenlerini kurmuşlardı. Fakat şimdi ikisi de bakıma muhtaç, içim rahat etmiyor onları bir başlarına bırakmaya. Hep yanlarında olup ihtiyaçları için elimden geleni yapıyorum. İkisi de benim evladım.” G15

“Kayınvalidem 95 yaşında, %87 zihinsel ve bedensel engellidir. Eşim benden onun bakımını üstlenmemi istedi. Ben de kabul ettim.

30

Kayınvalidem sonuçta, kabul etmeseydim de ne yapsaydım. Yaşlı kadın, konu komşu ne derdi.”G1

Kadınlarda ise engelli bakımı duygusal bir zorunluluk olarak kendini gösterirken toplum baskısı da göz önüne alınabilir. Annelik duygusu, evlat kavramı daha çok kadınları engelli bireylerin bakımını üstlenmeye itmiştir. Engelli ile bire bir kan bağı bulunmadığı durumlarda ise toplumun ataerkil düzeniyle ilişkili olarak engeli bakımını üstlenen kişi bu duruma kendisini zorunlu hissetmiştir.

Görüşme yaptığımız ailelerden engelli bakımını üstlenen kişilerin yaş ortalamasına baktığımızda ortalamanın 56 olduğunu yani insan gelişim dönemlerinde, yetişkinlik dönemine erişmiş kişiler olduğu ortaya çıkar. Engelli bireylerde ise ortalama, 36 seviyesindedir. Engelli bireylerin üçü çocukluk, üçü ergenlik, on üçü yetişkinlik, biri ise yaşlılık dönemindedir.

“Ben 57 yaşındayım, oğlum 5 yaşında ve %93 orta düzeyde bilişim geriliği, down sendromu engelleri mevcuttur. Engelli oğlum benim üçüncü çocuğum diğer çocuklarım 28 ve 16 yaşındalar. Onlarda herhangi bir engellilik yok. Doğal olarak sağlıklı bir çocuğun nasıl gelişim gösterdiğini ve ne gibi ihtiyaçlara haiz olduğunu biliyorum. Ama 5 yaşındaki oğlum bambaşka, ondan en ufak dışa dönük iletişim bizi dünyalar kadar mutlu ediyor. Başını dik tutmayı 1.5 yaşındayken, yürümeyi 3.5 yaşındayken öğrendi. Halen konuşamıyor ve tuvalet eğitimi yok.” G19

G19’de çocukluk evresinde bir bireye sahip olan aile; çocuğundan, çocuğun normal gelişimine dair aldığı en ufak bir dönütten mutlu olmaktadır.

“Ben 41 yaşındayım, kızım ise 22 yaşındadır. Biyolojik olarak ergenliğe adım attı. Ama kendisi %100 bedensel ve zihinsel engelli (cerebalPalsy +Quadriparazi, orta ağır derecede mentalretrdasyon) dir. Kızım dışında 16 yaşında ve 14 yaşında bir kız ve bir erkek çocuk daha var. Anlayacağınız evimiz ergenlik döneminde. Hepsinin ayrı ayrı ihtiyaçları istekleri ve gereksinimleri var. Ama karşılaştırdığımda belki bedensel engelinden diyeceksiniz, belki zekâ geriliğinden diyeceksiniz belki diğerlerinden daha büyük olmasından diyeceksiniz. 22 yaşındaki kızım bu dönemi daha ağır atlatıyor. Hırçınlıkları, kıskançlıkları arttı. Dışarıya

31

ilgisi diğerleri kadar artmasa da onda da bir artma gözlemledim. Diğer çocuklarım dışarıda kendilerini koruyabilirler ama 22 yaşındaki kızımı yanımdan ayırmak istemiyorum. Allah muhafaza…” G12

G12’de ergenlik yaşına girmiş üç tane çocuğu olan anne, en çok engelli çocuğu için endişeleniyor.

“Eşim (erkek) 52, ben 51 yaşındayım. Üç çocuğumuz var. Bir evli, diğerleri 22 ve 21 yaşındalar. Eşim % 93 ağır engelli (işitme kaybı, diabetesmellitus, katarakt,solfitizisbulbi) dir. Eşimde işitme kaybı var, bir gözü yok ve diğeri de az görüyor. Eşimle birlikte büyüdük sayılır. Ondan dolayı ihtiyaçlarını karşılamakta sıkıntı çekmiyorum.” G5

G5’de yetişkinlik döneminde bulunan engelli için ailesi (eşi), eşinin engelli durumunu kanıtsamış ve benimsemiş olmasından kaynaklı olarak engelli bireyin ihtiyaçlarını karşılamak ona zor gelmediğini belirtiyor.

“Daha öncede de demiştim kayınvalidem 95 yaşında, %87 zihinsel ve bedensel engelli; bakımı çok zor artık iyice yaşlandı yatalak durumdadır. Zaten bez tutuyoruz. Banyo yaptırmak bir ölüm, banyo yaptırmasan kokuyor. Ben 57 yaşındayım ama benimde halim yok ki. İlaçlarını düzenli veriyorum. Yemesini içmesini eksik etmiyorum.” G1

G1’de yaşlılık döneminde bulunan engellinin bakımında aile zorlandığını ifade etmektedir. Hem engelli bireyin ilerlemiş yaşı hem de bakan kişinin ilerlemiş yaşından kaynaklı olarak engelli bireyin ihtiyaçlarını karşılamak ona zor gelmediğini belirtiyor.

Sonuç olarak aslında engelli birey için de aile içinde her yaş dönemi; aynı yaşın normal dönemine göre zor geçiyor.

Görüşme sırasında ailelerin engelli bireyleri için endişelendiklerini gözlemledir.

“Kızım 26 yaşında bütün tehlikelere açık; zeka geriliği ve fiziksel engelli var. Her gün haberlerde okuyoruz, öldürmeler, yaralamalar, tacizler vb. Herkes bir endişeleniyorsa ben on katı yüz katı endişeleniyorum. Kızım bir yerde epilepsi krizi geçirir ben yanında olamazsam, başına kötü şeyler

32

gelirse diye. Bütün her şeyinde bana bağımlı, dışarıdaki bütün tehlikelere açık.”G10

Bir kadın engelli bireye sahip olan G10 kızı için oldukça endişeli ifadelerde bulunmuştur. Benzer ifadeler diğer kadın engelli bireye sahip ailelerde de görülmektedir.

“Oğlum 26 yaşında, kısmen de olsa kendi ihtiyaçlarını kendisi görebiliyor. Bağırma ve saldırma eğilimi var. Evet kötü haberleri bizde okuyoruz ama kendisini de koruyabileceğine inanıyorum” G4

Erkek engelli bireye sahip engelli ailesinde G4’de görüldüğü gibi kadın engelli bireye sahip engelli ailesinden daha az endişeli gözükmektedir. Nedenini ise engelli erkek bireylerini engelli olmalarına rağmen kendilerini koruyabileceklerini düşünmeleridir.

Engellilik durumu doğuştan (genetik, doğum sırasında oluşan komplikasyonlar vb.) veya sonradan (kazalar vb.) oluşabiliyor. 17 engelli birey doğuştan 3 tanesi ise sonradan engelli olmuştur.

“Kayınvalidemin gençliğinde hiçbir engeli yokmuş, yaş aldıkça hastalıklar arttıkça bir de yatağa düşünce iyice bakıma muhtaç oldu.” G1

Yaş ilerledikçe süreğen hastalıklar artmaya başlar. Aynı zaman da kemik ve kas erimelerine bağlı olarak yaş alan bireylerde denge kayıpları ve düşmeler başlar. Yaşlı bireylerin düşmeleri sonucunda en tehlikeli durum kalça kırıklığına nedeniyle yatağa bağlı kalmaktır. Fiziksel yetersizliğin yanında duygusal ve ruhsal yetersizliklerde yaşlı bireylerin sonradan engelli olmalarını etkilemektedir. G1’de görüldüğü gibi yaşlılıktan kaynaklanan fiziksel ve duygusal yetersizlik sonucunda bakıma muhtaçlık ve sonradan oluşan bir engellilik durumu mevcuttur.

“Eşim geçirdiği kaza sonucunda %97(quadriparezi, orta düzeyde koahidiabetus, katarak, işitme kaybı vb.) engelli oldu. Başlarda çok zorlandık ve yadırgadık sadece ben ve oğlum değil kendisi de öyle… Engelli olmak kendisine çok koydu” G20

33

“Benim %90 ağır mentalreterdasyon engeli oğlumdan(28) başka 25 ve 23 yaşlarında bir kızım ve bir oğlum daha var. Allah’a şükür onlarda herhangi bir engellilik durumu yok. Genetik olarak da ailemizde engelli birey de yok. Doğum esnasında olan bir komplikasyondan dolayı çocuğumun engelli doğduğunu düşünüyorum.”G9

Bebeğin doğum esnasında, oksijensiz kalması vb nedenlerden dolayı genetik hiçbir neden olmasa bile engelli bireyler meydana gelmektedir.

“Oğlum (43) doğuştan quadriparezi; ilk öğrendiğimde, bende korku endişe ve suçluluk duygusu uyandırdı. Bir süre onu kabullenemedim. Uzaktan akrabalarımızda da engelli bireyler var. Ama kendimde ailemde engelli bireyle karşılaşmak, o zamanlar için, yıkıcı olmuştu. En küçük çocuğum 24 yaşında kız, 1 bekar, 2 evli oğlum daha var onlarda engellilik söz konusu değil” G13

“Kızım %100 ağır engelli otizmlidir. İlk çocuğumda ve üçüncü çocuğumda engellilik görülmedi. Eşimle uzaktan akrabayız. Doktorlar akraba evliliğinde olabilir dediler.” G17

G13 ve G17 de olduğu gibi genetik nedenlerden dolayı olabilir. Bu engelliliğe; akraba evlilikleri, genetik yatkınlık vb. nedenler sebep oluşturur.

20 engelli bireyden 2’si dul, 5’sı evli, 13’ü bekardır.

“Biz evlendiğimizde eşimin engellilik durumu yoktu. Mukadderat” G20

G20’deki gibi görüşme yaptığımız 2 engelli ailesi de eşlerinin sonradan engelli olduğunu ifade etmiştir. Aileler bu engellilik durumuna kaderci bir şekilde yaklaşmışlardır.

“Daha öncede de dediğim gibi eşim doğuştan görme engelli ve süreğen rahatsızlıkları mevcut, kendisi ile evlenirken engelli olduğunu biliyordum.” G14

34

“Eşim işitme engelli, gözleri de az görüyor, şeker rahatsızlığı da mevcut. Büyükler uygun gördü evlendik.” G5

G14 ve G5 büyüklerinin uygun görmesi ile evlendiklerini ifade etmiştir. G14 aynı zamanda evlenirken eşinin engelli olduğunu bildiğini belirmiştir. Görücü usulü veya büyüklerin uygun görmesi ile yapılan evliliklerde evlenecek iki kişinin da rızası alınmamış olabilir. Gene bu tür evliliklerde de kaderci yaklaşım ön plana çıkıp bakıma muhtaç engelli olan bireye bakan kişi eşini sahiplenerek evliliğini sürdürmüştür.

“Kayınvalidem şizofren, eşi ile evlenirken bu rahatsızlığı bu derece değilmiş, hatta hiç yokmuş, gayet sağlıklı neşe dolu bir kadınmış. Genetik bir yatkınlık olduğu için zamanla artarak devam etmiş.”G6

G6’da aslında genetik bir yatkınlık olan rahatsızlığın sonradan ortaya çıkması sonucunda engelliliğin olduğunu ifade etmiştir. Bu durumda bakıma muhtaç engelli bireyin eşi, kendisinde önce vefat ettiği için ve bakımı üstlenen kişinin gelini olması münasebeti ile yorum yapılamamıştır.

Genel itibari ile doğuştan veya sonradan oluşan engellilik durumlarında eşler kaderci bir yaklaşım izlemiş ve engelli bireylerinden uzaklaşmak yerine onları sahiplenmeyi tercih etmişlerdir.

“Oğlum engellinde dolayı evlendirmeyi düşünmüyorum.”G4

G4 gibi diğer bütün 13 bekar engelliye sahip aileler engelli bireylerini evlendirmeyi düşünmemektedir. Nedeninin; engelli bireyin bakımının zor olmasından kaynaklı, hiçbir kimsenin bu bakımı üstlenmek istemeyeceklerini düşünmeleri olduğunu düşünmekteyim.

Engelli bakımını üstlenen kişilerden 13’ü ilkokul mezunu (5. sınıf), 2’si ortaokul mezunu, 5’i de herhangi bir okula gitmemiştir. Engelli bireylerde ise bu durum, 5 kişi ilkokul mezunu, 6 kişi bir eğitimin kurumundan eğitim almaya devam ediyor, 7 kişi ise hiç eğitim almamış veya eğitim alabilecek düzeyde değildir.

“Kayınvalidem 61 yaşında ve şizofrendir. Eğitim olabilecek düzeyde değildir. Zamanında da ailesi tarafından okutulmadığı için de okur yazarlığı yok.” G6

35

“Kardeşim 33 yaşında, % 70 ağır mentalreterdasyon rahatsızlığı var. Ben de eğitim alsın isterdim. Engellinden dolayı eğitim alamıyor. Herhangi bir eğitim kurumuna götürmüyoruz.” G11

G6 örgün eğitim alma yaşını geçtiği için, G11 de engellilik durumunun örgün eğitim veya engellilere yönelik eğitim almasına müsait olmamasından dolayı eğitim almamışlardır.

“Eğitim almıyor. Fizik tedavi için gerekli bedensel hareketleri yaptırıyorum. Başka bir şey yapmıyor. Zamanında eğitim almasını çok istedik ama bizim zamanımızda rehberlik ve araştırma merkezleri olsun milli eğitimin engelli çocuklara bakış açısı olsun tam oturmuş değildi. Şimdilerde yeni yeni güzel işler yaygınlaşıyor.” G16

G16 engelli bireyi için, engelli düzeyine göre eğitim aldırmak istediklerini fakat dönemin şartlarında engellilere yönelik hizmetlerin bu denli yaygın ve bilinçli bir şekilde uygulanmamasından dolayı eğitim aldırmadıklarını belirmiştir. Fakat engelli bireyinin engelinin ilerlememesi en azından var olan durumun korunması için fiziksel rehabilitasyon eğitimlerini aldırmaktalar.

“Oğlum da gelinim de bedensel engelli, oğlum bir trafik kazası sonucunda belden aşağısını kullanamaz hale geldi, gelinim ise çocukken geçirdiği çocuk felci nedeniyle (%99 ağır engelli) engellidir. İkisi de ilkokul mezunu, ikisi de yetişkin insanlar ve fiziksel durumlarından dolayı imkanlarımızda elvermediği için ilkokul dışındaki eğitimlerini gerçekleştiremedik.” G3 “Oğlum %88 ağır engelli (quadriparezi, süreğen), yoğun depresyon geçiriyor, yalnızca ilkokula kadar okutabildik.” G13

G16 da görüldüğü gibi G3 ve G13 ‘de engelli bireylerini okutmak ve en azından engelli türlerine göre eğitim almalarını istemekteler. Fakat çeşitli nedenlerden dolayı (yaş, engellilik durumunun) engelli bireylerini yalnızca ilkokula kadar okutmuşlardır.

“Ben ilkokul mezunuyum. Kızımın (7 yaşında) diğer çocuklar gibi eğitim almasını çok istiyorum. Çeşitli eğitim kurumlarına elimden geldikçe

36

götürmek istiyorum. Şimdilik sadece görme engelliler okulunda eğitim alıyoruz. Kızımda görme engelinin yanı sıra bilişim geriliği, yürüme bozukluğu da mevcut. Okulunu ve öğretmenlerini severse diğer engelleri için eğitim kanallarını da zorlayacağım. Kızımı çok seviyorum.” G2

“Ben ilkokul mezunuyum. Daha öncede belirttiğim gibi oğlum İletişim Fakültesi ikinci sınıf öğrencisidir. Devletin sunduğu eğitim imkanlarından yaralanmak için onu okula getirip götürüyorum. Elbette ki sağlık sorunlarından dolayı eğitimi sekteye uğradığı zamanlar çok oluyor.” G7 “Oğlum %90 ağır zeka geriliği engelli, özel eğitim merkezine götürüyorum.” G18

G2, G7 ve G18 gibi engelli durumları eğitim alamaya müsait engelli bireylerini aileleri engelli bireylerinin eğitim almaları konusunda, onları desteklemiştir. Hatta onları okullarına bire bir götürerek bir fedakarlık örneği göstermişlerdir.

Sonuç olarak görülüyor ki engelli aileleri, engelli bireylerin aslında eğitim almasını önemsiyorlar. Onların eğitimli insanlar olması için ellerinden gelen imkanları kullanıyorlar.

20 ailenin 3 tanesinde birden fazla engelli birey mevcuttur.

“İki tane engelli oğlum var. Eşim vefat etti. Oğullarımın benden başka bakacak kimsesi yok. 88 yaşındayım oğullarım benim her şeyim. Zorlandığım zamanlar çok oluyor. Gençken çok koymuyordu, eşimde yanımdaydı, ben yaşlandım oğullarım orta yaşa geldi. Bakımları güçleştir. Fiziksel olarak ve ruhsal olarak zorlanıyorum. Oğullarımın bakımında yardım alıyorum. En büyük endişem ben ölünce onlara ne olacağı” G8 “Gelinimde doğuştan parapleji %99 ağır engellidir. Oğlum trafik kazası geçirdi ve o da iki bacağını kaybetti (%68 engelli). Başlarda sadece gelinime bakıyordum. Şimdi oğlumun da ihtiyaçları arttı. İki engelliye bakmak taktir edersiniz ki birine bakmaktan daha zor.” G15

37

G8 ve G15 de görüldüğü gibi hanede iki engelli bireyle yaşamak, engelliye bakan kişiyi zorlamaktadır.

Engellinin yaşadığı ortam da onu doğrudan etkilemektedir. Görüşme yaptığımız 20 aileden 8’i kendi evlerinde, 10’ü kirada, 2’si ise kira ödemeden yaşamaktadırlar.

“Evimiz kendimizin çok şükür. Bir de ev kirası olsaydı nasıl geçinirdik bilmiyorum. Müstakil olması da oğlum için iyi. Fakat evimizi oğlumun fiziksel durumunu karşılayabilecek şekilde düzenleyemiyoruz.”G13

G13 gibi kendi evlerinde oturan engelli bireye sahip aileler, evlerinin kira olması durumunda geçimlerini sağlamakta zorlanacaklarını belirtirler.

“Evimiz apartman dairesi ve bir akrabamızın evi, kira ödemeden kullanıyoruz. Allahtan, kızımın şiddet eğilimi ve ani öfke patlamaları gibi sorunları yok. Kiraya vereceğimiz parayı kızımın diğer ihtiyaçlarında kullanıyorum.” G12

G12 evlerini bir akrabalarına ait olmasından dolayı, oturdukları eve kira ödemediklerini belirtmiştir. Bu durumun aile bütçesine katkı yaptığı aşikar olup kiraya verecekleri bu parayı, engelli bireyin diğer giderlerine harcadıklarını belirtir.

“Bir apartmanın zemin katında 350 TL kirada oturuyoruz. Çok zorlanıyoruz. Hem maddi hem manevi anlamda. Oğlumun (%90 ağır mentalreterdasyon) bazı ihtiyaçlarını karşılayamadığım gibi bazı durumlarda (oğlunun bağırması vb.) komşulardan da şikâyet alıyoruz. Ev sahibinin sürekli kapıya dayanması da cabası. Biz huzursuz olunca oğlum daha çok huzursuz oluyor.” G9

G9’da gördüğümüz gibi apartman dairesinde kira oturmak engelli ve engelli ailesi için olumsuz bir çevre baskısı yaratıyor. Bu da hem engelliyi hem de aileyi huzursuz etmektedir. Aynı zamanda maddi açıdan da bir çıktı oluşturur.

“Kızım (7) engelli olsa da yaş itibari ile gelişim evresindedir. Diğer engellerinin yanında yürüme bozukluğu da mevcut. Kaslarını kuvvetlenmesi için doktorlar çeşitli egzersizler öneriyor. Bazıları da aletli

38

(eve kurularak yapılacak egzersizler). Neyse biz normal egzersizlerini yaptırmaya çalışıyoruz. Onu geçtim de evimiz kira olunca evin içinde kızım için en ufak bir değişiklik yapamıyoruz. En basiti tuvalet evde asri tuvalet mevcut. Bu da kızımı bu konuda da zorluyor. Alafranga tuvalete ev sahibi masrafı nedeniyle karşı.” G2

G13 ve G2; engelli bireye sahip olan ailelerin evlerinin engelli bireylerine göre dizayn edilmiş ergonomik yapıda olmasının önemin vurgulayarak bunu maddi anlamda yetersizlikler, evin kira oluşu vb. nedenlerden kaynaklı olduğunu ifade ederler.

Engelli ailelerinin engelli bireyleri ile birlikte oturdukları evlerin; aslında engelli bireyin, engel türüme göre ergonomik olarak dizayn edilmiş, mümkünse müstakil yapılı kira ödemeden kullandıkları evler olması gerektiğini düşünmekteyim. Bu açıdan baktığımda görüşme yaptığım 20 ailenin de evlerinin engelli bireyin yaşaması için elverişli olduğunu düşünmüyorum.

Engelli ailelerinin evlerine yaptığımız ziyarette; ortamın engelli bakımı için genel hijyen koşullarına uygun, düzenli ve toplu olduğunu gördük.

“Çocuğum için imkânımız dahilinde hijyenik bir ortam sağlamaya çalışıyorum.” G17

“Ortamın temizliği ve düzeni sadece engelli çocuğum için değil diğer aile bireyleri için de gerekli, ben olayım diğer çocuklarım olsun, eşim olsun yaşadığımız yeri temiz tutmaya çalışıyoruz. Ayrıca belediyeden de bu konuda yardım alıyoruz.”G19

“Hangi devirde yaşıyoruz? Gelinim ve oğlumu engelliler diye samanlıkta saklayacak, bodrumda ışık görmeyen bir yerde bir taş çorba ile yaşatacak değilim ya tabiî ki zaten ben onlara bakmak ihtiyaçlarını gidermek için yanlarında yaşıyorum. Evimiz de gördüğünüz gibi temiz ve düzenli” G15

Görüldüğü üzere; bütün engelli bireye sahip olan hanelere, engelli bireyleri ve kendileri için ortamlarının hijyenine dikkat ederler.

39

“Evimiz sobalı apartmanın bodrum katındadır. Kızımın yaşı küçük, neyin doğru neyin yanlış olabileceğini ayır edecek durumda değil. Bir seferinde sobaya dokunmak üzereyken onu durdurduk. Allah korudu.” G2

“Evimiz sobalı çok rutubetli, apartman dairesinin zemin katında kendimize aittir. Kızım bir seferinde sobanın üzerine düşüyordu. Oğlum kurtardı. Ev kendimizin ama doğalgaz taktıracak durumumuz yok. Geçimimizi zor idare ediyoruz.”G10

“Evimiz sobalıdır. Gördüğünüz gibi soba yanan oda sıcacık, diğer odalar buz gibi. Bundan dolayı engelli oğullarımın kışın daha çok hasta oluyor.” G8

Görüşme yaptığımız engelli ailelerinin çoğunun evi sobalı olup Sobalı evler engelliler için, tehlikelere daha açıktır. Yanma tehlikesi, herhangi bir dikkatsizlikten oluşacak sobanın üzerine düşme tehlikesi vb. Aynı zamanda engellinin kış şartlarında daha çabuk hasta olmasını da tetikliyor.

“Evimiz doğalgazlı çok şükür. Bütün odaları belli bir ısıda yakıyorum. Oğlum banyo yaptıktan sonra çok üşümüyor.” G16

“Evimiz doğalgazlı fakat maddi imkansızlıklardan dolayı doğalgaz değil soba kullanıyoruz.” G11

Doğal gazlı eve sahip olan engelli ailelerini ise çok az bir kısmı, ısınmak amacıyla doğalgazı kullanmaktadır. Evleri doğalgazlı olmasına rağmen maddi imkansızlık nedeniyle engelli aileleri doğalgazı kullanmayı istememektedir

3.2.2. Engelli Ailelerin Sosyo – Ekonomik Durumlarına Genel Bakış ve

Benzer Belgeler