• Sonuç bulunamadı

Göçmen Öğrencilerin Okula Uyumunda Karşılaşılan Sorunlara Yönelik Çözüm

Yöneticilerin görüşleri incelendiğinde çözüm önerileri temasında; öğretmenlere yönelik öneriler, dil sorununa yönelik öneriler, uyum sorununa yönelik öneriler ve iletişim sorununa yönelik öneriler alt temaları oluştuğu görülmektedir. Tablo 4.6.’da bu temalar ve bunlara ilişkin örnek görüşler yer almaktadır.

Tablo 4.6. Yöneticilerin Çözüm Önerileri Temasına İlişkin Örnek Görüşleri

TEMALAR ALT TEMALAR ÖRNEK GÖRÜŞLER

Çözüm Önerileri

Öğretmenlere Yönelik Öneriler

Değişen dünyada eğitimcilerin de her türlü eğitim ortamlarına hazırlıklı olması için kendilerini yenilemeleri ve hizmet içi eğitimleri takip etmeleri gerekir.

Dil Sorununa Yönelik Öneriler

-Tercüman kullanıyoruz

-Yeni gelen göçmenler ile iletişim kurabilmek için bazı öğrencilerimiz tercümanlık yaptı.

Uyum Sorununa Yönelik Öneriler

Yaşadığı ortama uyum sağlayıp içselleştiren öğrenci ortamın kurallarını bilir ve uyma çabası içinde olur. İletişim Sorununa Yönelik Öneriler

İletişim sıkıntılarını aşabilmek için öğretmenlerimi hizmet içi faaliyetlere yönlendiriyorum.

Tablo 4.6.’da farklı yöneticilerin benzer sorunlara verdiği örnek cevaplar gösterilmektedir. Farklı okul tiplerinde dil sorununu çözebilmek adına diğer göçmen öğrencilerin tercüman olarak aracı oldukları tespit edilmiştir.

Öğretmenlerin görüşleri incelendiğinde çözüm önerileri temasında; öğretmenlere yönelik öneriler, dil sorununa yönelik öneriler, uyum sorununa yönelik öneriler ve iletişim sorununa yönelik öneriler alt temaları oluştuğu görülmektedir. Tablo 4.7.’de bu temalar ve bunlara ilişkin örnek görüşler yer almaktadır.

Tablo 4.7. Öğretmenlerin Çözüm Önerileri Temasına İlişkin Örnek Görüşleri

TEMALAR ALT TEMALAR ÖRNEK GÖRÜŞLER

Çözüm Önerileri

Öğretmenlere Yönelik Öneriler

- Hizmet içi eğitim kurslarının ciddi hazırlanmamasından dolayı bu tarz kurslara katılmak istemiyoruz.

- Sınıf içi çeşitlilik ile baş etmek adına bu tarz kurslara katılmak isterim.

Dil Sorununa Yönelik Öneriler

- Tercüman kullanıyoruz.

- Akıllı telefonlar ile çeviri yaparak anlaşmaya çalışıyorum.

Uyum Sorununa Yönelik Öneriler

-Adaptasyon eğitimi gibi eğitimler almaları sağlanmalı.

-Akran dayanışması ile planladığım etkinliklerde öğrenciler birbirlerini tanıma fırsatı buluyor.

İletişim Sorununa Yönelik Öneriler

Çatışma çözme, Uyum çalışmaları, Yuvarlak masa rehberlik çalışmaları, Rehberlik eğitimi yapılırsa bu tür öğrencilerle daha rahat iletişim kurabileceğimi düşünüyorum.

Tablo 4.7.’de farklı öğretmenlerin benzer sorunlar için belirttikleri örnek görüşler gösterilmektedir. Uyum sorununa yönelik göçmen öğrenciler için planlanan adaptasyon eğitiminin göçmen öğrencilerin okulda varlıklarını hissetmeleri adına faydalı olacağı belirtilmiştir.

Göçmen öğrencilerin okula uyumunda karşılaşılan sorunlara yönelik çözüm önerileri ana temasının altında; öğretmenlere yönelik öneriler, dil sorununa yönelik öneriler, uyum sorununa yönelik öneriler ve iletişim sorununa yönelik öneriler belirlenmiştir.

Göçmen öğrencilerin denklik sorununa yönelik çözüm önerisi belirtilmemiştir çünkü denklik işlemleri il milli eğitim müdürlüklerin düzenlemesi ile gerçekleştirildiği ve yönetici ve öğretmenlerin bu sorunu çözmek adına yetkilerinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Sene başında veya sonunda yapılan öğretmenler kurulu toplantıları veya zümre

32 öğretmenler kurulu toplantılarında alınacak kararlar ile yönetici ve öğretmenler göçmen öğrencilerin denklik işlemleri ile ilgili görüşlerini üst makamlara iletebilecekleri tespit edilmiştir.

Çözüm önerilerinin alt temalarından biri öğretmenlere yönelik öneriler olarak belirlenmiştir. Öğretmenler yaptıkları işe değer verip çalıştıkları öğrencilerin sorunlarına yöneldiklerinde iletişim ve uyum sorunlarının büyük kısmı çözüleceği belirtilmiştir. ‘Günümüz dünyasında kişilere atfedilen değer, insanlara duyulan saygı, aslında çalıştıkları kuruma verilen değer ve saygı ile doğru orantılıdır. Eğitimde yapılan her çalışmanın temelinde evlatlarımız vardır.’ Milli eğitim Bakanı Prof. Dr. Z. Selçuk.

Göçmen öğrencilerin derslerine giren öğretmenler şube öğretmenler kurulu toplantılarında bilgilendirildiğinde bu tarz öğrencilere karşı ön hazırlıklı derse başlayan öğretmenlerin daha avantajlı oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Göçmen öğrenci geldiğinde öğretmenlerimizi bilgilendiriyoruz (Y2). İl milli eğitim müdürlüğünden farklı sınıflara kayıt yapılması ile gelen göçmen öğrenciler; sınıf rehber öğretmenlerine şube öğretmenler kurulu toplantılarında tanıtılıyor ve öğretmenler bilgilendiriliyor (Y3).

Göçmen öğrencilerin dil sorununa yönelik çalışma grubuna katılan öğretmenlerin görüşlerine göre, akran dayanışması ve akran desteğinden yararlanarak, açık iletişim kanalları oluşturulması sınıf iklimini olumlu etkileyen çalışmalar olarak belirtilmiştir. Bu tarz ortamların çatışma ortamının oluşmasını engellediği belirtilmiştir. Sınıf arkadaşları teneffüslerde göçmen öğrencilere okumaları konusunda yardımcı oluyor (Ö5). Yeni gelen göçmenler ile

iletişim kurabilmek için bazı öğrencilerimiz tercümanlık yaptı (Y4).

Göçmen öğrencinin eksiklerinin farkında olup birebir özel çalışmalar ile dil sorununa çözüm getirilebileceği tespit edilmiştir. Gönüllü olarak resim derslerinde Türkçe okuma saatlerinde birebir çalışmalar yapılmaktadır (Ö5). Bazı öğretmenler Ortaokula gelmeden önce Türkçe öğrenmeleri sağlanmalı. (Ö6) şeklinde görüş belirtmişler. Bu durumda bazı öğretmenler göçmen öğrencilerin okullardan ayrı farklı eğitim merkezlerinde eğitime başlamadan önce dil öğrenmeleri gerektiğini belirtmişlerdir.

Müfredat dışına çıkılmayan derslerde, Türkçe dili öğretmek adına çalışmaların yapılmasının çok zor olduğu belirtilmiştir. Onlara fırsat vermek isterim fakat bunun için fazladan zamanımız olması gerek (Ö2). En önemlisi göçmen öğrencilerin Türkçe öğrenip bu eğitimden sonra okullara dağıtılması gerekir (Ö1).

Halk eğitim merkezlerindeki kurslara katılan öğrencilerin düzenli takiplerinin yapılmasının, dil öğrenimlerinin hızlanması ve topluma uyumlarının artması açısından önemli olduğu belirtilmiştir. Bu çalışmalar ancak halk eğitim müdürlüğü tarafından yapılabilir (Y1). Bu tarz öğrencileri velileri ile birlikte halk eğitim merkezine yönlendiriyoruz (Y3). Bu eksikliği gidermek için Halk Eğitimin düzenlediği kurslara yönlendiriyoruz (Y5).

Uyum sorununa yönelik öneriler belirlenirken, göçmen öğrenciler ve diğer öğrencilerin birbirleriyle etkileşim halinde olduğu ortamlar yaratmanın iletişim engellerini ortadan kaldırabileceği belirtilmiştir. Sınıfımda bulunan göçmen öğrencilerin başarılı olması için onları diğer öğrencilerden ayırmadan halk oyunu, etüt, yarışma, gezi programı, pilav günü etkinlikleri, hasta ziyaretlerine dâhil ediyorum (Ö5). Sınıf gezilerine göçmen öğrencilerimi de dâhil ediyorum böylece yaşadıkları çevre hakkında bilgi sahibi oluyorlar(Ö2).

Uyum ve iletişim sıkıntılarının buz kırma gibi etkinlikler planlanarak çözümlenebileceği belirtilmiştir. İletişim problemlerini çözümleyen göçmen öğrencilerin kendilerini ifade edebildikleri sonucuna ulaşılmıştır. Bu şekilde düzenlenmiş eğitim ortamlarında şiddet sorunlarının daha az gözlendiği belirtilmiştir. Yaşadığı ortama uyum sağlayıp içselleştiren öğrenci ortamın kurallarını bilir ve uyma çabası içinde olur (Y4). Bu sorunlar ile baş edebilmek için öncelikle öğrencilerim ile konuşup göçmen öğrencilere yönelik önyargıyı kırdım (Ö3). Göçmen öğrencilere sınıf içerisinde sorumluluk verip sınıfı benimsemelerini ve aidiyet duygularını geliştirmeye çalıştım bu çalışmalar sonunda sınıfım göçmen öğrencileri benimsediler (Ö3). Uyum ve iletişim problemlerini aşabilmek için karşılıklı saygı ortamının kurulması gerektiği belirtilmiştir. Onların bizim milli manevi duygularımıza bayrak, milli marş, Atatürk’e saygı gibi değerlere saygı duymasını istiyorsak bizimde onlara saygı duymamız gerekiyor (Ö5).

Belirlenen sorunların çözümlerinin başında öğretmen eğitimi ve bilgilendirilmeleri geldiği saptanmıştır. Öğretmenlerin duyarlılıklarının artırılması, konuya olan farkındalıklarının artması için öğretmenlerin çeşitli eğitimler ile desteklenmeleri gerektiği belirtilmiştir. Çatışma çözme, Uyum çalışmaları, Yuvarlak masa rehberlik çalışmaları, Rehberlik eğitimi yapılırsa bu tür öğrencilerle daha rahat iletişim kurabileceğimi düşünüyorum (Ö4). Farklı kültürlere ait eğitici ve öğretici her türlü faaliyeti içeren hizmet içi eğitimin verilmesini isterdim (Ö3). İletişim becerileri, çatışma çözme, gelişimsel liderlik, drama gibi kurslar ile kişisel olarak kendimi geliştirebileceğimi düşünüyorum (Ö2). Göçmen Çocukların Eğitimi, Öğrenci Uyumluluk kursu gibi kurslar düzenlenebilir (Ö1). Bazı okullarda konu ile ilgili hizmet içi eğitimlerin duyuru olarak verildiği, öğretmenlerin başvuru yapıp yapmadıkları idare tarafından takip edilmediği belirtilmiştir. Öğretmenlerimize hizmet içi eğitim ile ilgili gerekli duyuruları zamanımda yaparak katılımlarını teşvik

34 ediyoruz (Y5). Bazı okullarda göçmen öğrenciler ile ilgili çalışmalara sınırlı sayıda öğretmenin yönlendirildiği belirtilmiştir. Okul bünyesinde yabancı öğrencisi olan öğretmenleri seminerlere yönlendirip, teneffüslerde veya uygun zamanlarda bilgi paylaşımı yapıp toplantılar yapmaya çalışıyoruz (Y4). Bu tarz çalışmalara okulda çalışan tüm personelin katılmasının, göçmen öğrencilere ortak ve olumlu bakış açısı oluşturmak adına yararlı olacağı belirtilmiştir.

BEŞİNCİ BÖLÜM

SONUÇ

TARTIŞMA ve ÖNERİLER

5.1. Sonuç

Göçmen öğrencilerin okul örgütüne uyumunda okul yöneticileri ve öğretmenlerin görüşlerinin araştırıldığı çalışmada yapılan görüşmelere dayalı olarak elde edilen verilerden aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.

Göçmen öğrencilere yönelik bir mevzuatın olmaması bu öğrencilere karşı alınabilecek tedbirleri de engellediği belirtilmiştir. Göçmen öğrencilere ait bir mevzuat olmadığı için öğrencilerin çok devamsızlık yaptığı belirtilmiştir. Mevzuat yetersizliğinden dolayı devam takip yapılamaması öğrenme öğretme sürecini ve sınıf iklimini olumsuz etkilediği, diğer öğrencilerin bu tarz olumsuz örneklerden etkilenip benzer davranışları yaptıkları belirtilmiştir.

Göçmen öğrencilerin yaşadığı dil sorununa farklı öneriler getirildiği belirtilmiştir. Bunlardan bazıları bu öğrenciler için sınıf içinde farklı etkinlikler planlanması şeklinde belirtilmiştir. Bazı farklı görüşlere göre bu öğrenciler okula başlamadan önce dil kurslarına yönlendirilip dil öğrenimlerini tamamladıktan sonra okullara kayıtlarının yapılması şeklinde belirtilmiştir. Öğretmenlerin bu konuda farklı açıdan görüş belirtmeleri derslerde bu tarz öğrencilere zaman ayırmak istememelerinden kaynaklandığı belirtilmiştir.

Okullarda göçmen çocuklarla beraber tüm çocukların olumlu eğitsel deneyimler yaşadığı ortamlar oluşturmak için yetkililerin okulların yetersiz olduğu alanlarda okulları desteklemesi, okul yönetimlerinin de mevcut insan, finansal ve materyal kaynakları işlevsel bir şekilde kullanması gerektiği belirtilmiştir. Daha büyük ve erişilebilir sınıflar, sayıca daha fazla ve yeterliliği yüksek öğretmenler ve etkili bir okul yönetimi ile bu amaca hizmet edilebileceği belirtilmiştir (Sakız, 2016).

Sonuç olarak yapılan çalışmalar incelenip yaptığımız çalışma göz önüne alındığında göçmen öğrencilerin gelecek kuşaklara etkisi görmezden gelinemez bir gerçek olduğu belirtilmiştir. Göçmen öğrenciler için atılacak her adımın toplum düzeni için

faydalı olacağı belirtilmiştir. Göçmen öğrencilerin okullaşma oranlarının artması gerektiği, sosyalleşip kendi aralarında gruplaşmadan toplum yapısına uyum sağlamaları gerektiği belirtilmiştir.

5.2. Tartışma

Geçmişten günümüze Türkiye olmak üzere bölgedeki pek çok ülkeyi etkisi altına alan savaşlar, dünya genelinde giderek artan nüfus hareketliliği, ülkelerde çeşitli sorunların oluşmasına neden olduğu belirtilmiştir. Ekonomik krizler, doğal afetler ve neticesinde gerçekleşen zorunlu göç hareketi, belki de en çok bu hareketin içinde yer alan kadınları, çocukları ve gençleri etkisi altına aldığı belirtilmiştir. Ailelerini, alıştıkları yaşamları geride bırakan göçmenlerin kendilerine, yeni bir toplum düzeni içinde uyum sağlayıp, kabul görecekleri bir ortam yaratmaya çalışmakta oldukları belirlenmiştir.

Göçmen öğrencilerin, bazıları eğitim hayatlarına Türkiye‘de başladığı bazılarının öğrenimlerine kaldıkları yerden Türkiye’de devam ettikleri belirtilmiştir. Göçmen öğrencilerin içinde bulundukları şartlar incelendiğinde eğitime, toplum yaşamına dair bir takım sorunlar ortaya çıktığı belirlenmiştir.

Göçmen öğrencilerin okula uyumunda öğretmen ve yöneticilerin rolleri konusunda okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin görüşlerini incelemek amacı ile yapılan bu çalışma sonucunda; “Göçmen öğrencilerin okula uyumuna yönelik yapılan çalışmalar”, “Göçmen öğrencilerin okulda karşılaştıkları uyum ve akademik sorunları” ve “Göçmen öğrencilerin okula uyumunda karşılaşılan sorunlara yönelik çözüm önerileri”. Olmak üzere 3 ana tema oluşturulmuştur. Okula uyum ana temasının altında ortaya çıkan bulgular; sınıf denkliği çalışmaları, eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesi, hazır bulunuşluk düzeylerinin belirlenmesi, Türkçe okuma yazma kursu ve sosyal aktivite kurslarına yönlendirme alt temalarıdır. Akademik sorunlar ana temasının altında belirlenen bulgular; dil sorunu, denklik sorunu, okula devam sorunu, uyum ve gruplaşma sıkıntıları ve şiddet sorunu alt temalarıdır. Çözüm önerileri ana temasının altında öğretmenlere yönelik öneriler, dil sorununa yönelik öneriler, uyum sorununa yönelik öneriler ve iletişim sorununa yönelik öneriler alt temaları belirlenmiştir.

Araştırmaya katılan yönetici ve öğretmenlerin ortak kararı göçmen öğrencilerin okula uyum sürecinde öncelikle sınıf denkliği, dil problemleri ve eğitim ihtiyaçlarının

37 belirlenmesi yönünde çalışmalar yapılması şeklinde belirtilmiştir. Bu çalışmalar ile eğitimcilerin, öğrencileri bireysel tanıma imkânlarının artacağı belirtilmiştir ve öğretmenlerin göçmen öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarını karşılayabileceği sonucuna ulaşılmıştır.

Sınıf denkliği işlemleri il milli eğitim müdürlükleri tarafından yapıldığı tespit edilmiştir. Öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesi yöneticilerin konuya olan duyarlılığının derecesine göre olduğu belirtilmiştir. Yani az sayıda okulda hazır bulunuşluk sınavı ile değerlendirme yapılıp, göçmen öğrenciler hakkında özel çalışmalar yapıldığı belirtilmiştir.

Yaptığımız çalışmada dil sorununun sınıf ortamını olumsuz etkilediği belirtilmiştir. Araştırmanın bu bulgusu, Erdoğan (2014), Türk (2016) ve Yüksel, Bulut ve Mor (2014) tarafından yapılan çalışmaların bulgularıyla benzerlik göstermektedir. Dil eğitimi, mülteci çocukların eğitiminde önemli bir fark oluşturmaktadır (Demirci, 2015; Gün, 2011; Yüksel, Bulut ve Mor, 2014). Göçmen öğrencilerin yaşadığı dil sorunu nedeni ile akademik başarılarının düştüğü tespit edilmiştir. Göçmen öğrencilerin sosyal ortamlarda kendilerini ifade edememeden dolayı yalnızlaşma veya şiddet eğilimi gibi olumsuzluklar yaşadıkları belirtilmiştir.

Okula Devam Sorunu, Başar, Akan ve Çiftçi (2018); mülteci öğrencilere yönelik bir mevzuatın olmaması bu öğrencilere karşı alınabilecek tedbirleri de engellediği belirtilmiştir. Mevzuat yetersizliğinden kaynaklanan sorunun devamsızlık sorunu olduğu tespit edilmiştir. Mevzuat yetersizliğinden dolayı devam takip yapılamaması öğrenme öğretme sürecini ve sınıf yönetimini olumsuz etkilediği belirlenmiştir. Kirk (2014) çalışmasında Ürdün’de yaşayan Suriyeli Mültecilerden %22’sinin okula ilgi duymadığı ve yasal mevzuat eksikliği nedeniyle okula devam etmediklerini tespit etmiştir Yaptığımız çalışmada okula devam sorunu olan göçmen öğrenciler ile planlanan etkinliklerin yürümediği ve yapılan etkinliklerin verimli olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Uyum ve Gruplaşma Sıkıntıları, Şiddet Sorunu ve Eğitimciden kaynaklanan sorunlar olarak sıralayabildiğimiz bulgularımız; Topsakal, Merey ve Keçe (2013), Duruel (2016), Emin (2016), Türk (2016), Balkar, Şahin ve Işıklı-Babahan (2016), tarafından yapılan araştırmaların sonuçlarıyla benzerlik göstermektedir. Şimşir & Dilmaç (2018) Araştırma sonuçlarına göre yabancı uyruklu öğrencilerin karşılaştığı başlıca dil ve iletişim

sorunları; Türkçeyi anlamama, Türk arkadaşları ile iletişim kuramama ve öğretmenlerin aile ile iletişimin kuramamasıdır. Türk öğrencilerin iletişim sorunlarının nedeni ise yabancı uyruklu arkadaşlarını anlayamama ve yabancı uyruklu arkadaşları iletişim kurmada yetersizliktir. Çevresindeki yetişkinlere, topluma ve kurumlara karşı güvenini yitiren çocuk, yaşadığı kuşku ve yabancılaşma nedeniyle, hiç kimsenin kendisini anlayamayacağını düşünebilir (Erden ve Gökçe, 2009). Yaşadığı toplumun dilini konuşamayıp, ihtiyaç ve isteklerini ifade edemeyen öğrencilerin gruplaşma eğilimi gösterip şiddet sorunu yaşadıkları belirtilmiştir. Okul ortamında bu öğrencilerin gruplaşıp, kavga eğilimlerinin yüksek olduğu belirtilmiştir. Şiddet sorununun çözümsüzlüğü durumunda toplum yapısında bozulmalar yaşanacağı belirtilmiştir.

Çözüm önerileri temalandırıldığında öğretmene yönelik, dil sorununa yönelik, uyum ve iletişim sorununa yönelik öneriler belirtilmiştir. Göçmen öğrencilerin denklik sorununa yönelik çözüm önerisi belirtilmemiştir. Denklik işlemleri il milli eğitim müdürlüklerin çalışmaları ile yapıldığı tespit edilmiştir.

Belirlenen sorunların çözümlerinin başında öğretmen eğitimi ve bilgilendirilmeleri geldiği sonucu belirtilmiştir. Öğretmenlerin duyarlılıklarının artırılması, konuya olan farkındalıklarının artması için öğretmenlerin çeşitli eğitimler ile desteklenmeleri gerektiği belirtilmiştir. Sakız (2016) göçmen çocukların eğitiminde, öğretmenlerin mesleki yeterlilik düzeylerinin arttırılması ve farklı koşullarda bulunan çocukların eğitilmesi konusunda öğretmenlere destek verilmesi gerektiği sonucuna ulaşmıştır. Milli eğitim Bakanı Prof. Dr. Z. Selçuk (2018) öğretmenlere gönderdiği mektupta aşağıdaki hususlar dikkat çekmiştir. ‘Günümüz dünyasında kişilere atfedilen değer, insanlara duyulan saygı, aslında çalıştıkları kuruma verilen değer ve saygı ile doğru orantılıdır. Eğitimde yapılan her çalışmanın temelinde evlatlarımız vardır.’.

Göçmen öğrencilerin okula uyumunda yönetici ve öğretmenlerin rollerinin araştırıldığı çalışmada ortaya çıkan sonuçlara baktığımızda bu konuda yapılan diğer çalışmalar ile benzer sonuçlar elde edilmiştir. PISA verilerine göre Avrupa ülkelerine yeni göç eden göçmen çocuklar yeni bir dil öğrenme, ev sahibi ülkenin sosyal ve kültürel yapısına uyum sağlama ve okul sistemini tanıyamama gibi nedenlerle eğitimde zorluklar yaşamaktadır (Ereş, 2015). Sezgin ve Yolcu (2016) göç ile gelen göçmen öğrenciler ile gerçekleştirilecek sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler, her iki ülke kültürünün kaynaşması ve sorunların çözümü için faydalı olacağı belirtilmiştir. Bizim yaptığımız çalışmada da

39 sosyal faaliyetler ve sınıf etkinlikleri ile göçmen ve diğer öğrencilerin birbiri ile uyumunun güçlendirilmesi amaçlandığı belirtilmiştir.

Göç ve eğitim birbirine bağlı ve alt boyutları olan olgular olduğu belirtilmiştir. Eğitimle bireye verilecek beceriler, bireyin yeni ülkesindeki yaşamında önemli bir rol oynadığı belirtilmiştir. Eğitimin, göçmenin yerleştiği ülkeye daha kısa sürede uyumunu sağlayacağı belirtilmiştir. Bu kapsamda eğitim politikacıları ve planlamacılarının farklılık yönetimi kapsamında göçmen çocukların eğitime erişimi, eğitime katılımı ve öğrenme çıktılarına odaklanmaları gerekmektedir Ereş (2015). Yaptığımız çalışmada eğitim almamış göçmen çocukların gelecekte toplum yapısında oluşturacakları bozukluklar belirtilmiştir. Yeterli eğitim almamış, belli işe yerleşmemiş bireylerin toplum içinde huzursuz ve saldırgan olabildikleri belirtilmiştir. Ayrıca her iki çalışmada da hizmet içi eğitimin öğretmenlerin konuya duyarlılığını artırmak için yaygınlaştırılması sonucu belirtilmiştir. Hizmet içi eğitimlerin kalitesinin artırılması öğretmenlerin bu tarz eğitimlere katılma isteklerini artıracağı sonucu belirtilmiştir.

Sonuç olarak yapılan çalışmalar incelenip yaptığımız çalışma göz önüne alındığında göçmen öğrencilerin gelecek kuşaklara etkisi görmezden gelinemez bir gerçek olduğu belirtilmiştir. Bu durumdaki öğrencilerin eğitime katılma oranını arttırdıkça toplumun yapısındaki olumlu değişim, okul ikliminin pozitif yönde ilerlemesi gözlenen olumlu değişimlerden olacağı belirtilmiştir. Çalışmaların sürdürülebilir olması için öncelikle göçmen öğrencilerin okula devam sorunlarının çözümlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. İkinci aşamada öğretmenlerin öğrenme ortamlarını göçmen öğrencilerin özelliklerini dikkate alarak düzenlemeleri gerekmekte olduğu belirtilmiştir. Düzenlenen etkinliklerin göçmen öğrencilerle birlikte öğrencilerin sosyal akademik başarılarını ilerletecek düzeyde planlanması gerektiği belirtilmiştir. Bu yorucu çalışmalar sırasında öğretmenlerin hizmet içi çalışmalar ile mesleki ve kişisel olarak güçlendirilmeleri gerektiği tespit edilmiştir. Hizmet içi çalışmalar planlı, ciddi, düzenli ve mesleğinde uzman eğitmenler tarafından yapılması gerektiği belirtilmiştir.

Her ne sebep olursa olsun, yaşadığı şehri ülkeyi değiştirme durumunda kalan öğrencilerin eğitim haklarının korunması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Göçmen öğrencilerin akademik başarıya ulaşıp toplumda kendilerini kabul ettirmeleri gerektiği belirtilmiştir. Bu alanda yapılan çalışmalarda en büyük role sahip meslek grubu öğretmenlerdir. Öğretmenlere yeterli destek sağlandığında; göçmen öğrencilerin dil

sorununa, okula devam sorununa soruna kalıcı çözümler getirildiğinde göçmen öğrencilerin okula uyumu topluma uyumu geleceğe uyumu başarıyla gerçekleşeceği sonucuna ulaşılmıştır.

5.3. Öneriler

1- Göçmen öğrencilerin sınıf denklik işlemleri öğrencilerin hazır bulunuşlukları ve eğitim ihtiyaçları dikkate alınarak yapılmalıdır.

2- Göçmen öğrencilerin hazır bulunuşlukları; seviyelerine uygun ölçme araçları ile il milli eğitim müdürlükleri tarafından belirlenmelidir.

3- Türkçe bilmeyen göçmen öğrenciler okula başlamadan önce dil kursuna yönlendirilmelidirler.

4- Göçmen öğrenciler sosyal anlamda başarılı olabilecekleri kurslara yönlendirilmelidirler. Bu sayede toplumda kendilerini ifade edecekleri fırsatlar yaratılıp olumlu iletişim kanalları oluşturulmalıdır.

5- Göçmen öğrencilerin okula devam durumları sıkı takip edilip, devam takip çalışmaları yapılmalıdır. Bu durumdaki öğrenciler için yasal mevzuat oluşturulmalıdır.

6- Göçmen öğrencilerin uyum ve gruplaşma sıkıntılarının çözümü için diğer

Benzer Belgeler