• Sonuç bulunamadı

Fransız Yarı Başkanlık Sistemi’nin Unsurları

C. KUVVETLERİN UZLAŞMASINA DAYALI YARI BAŞKANLIK SİSTEMİ

2. Fransız Yarı Başkanlık Sistemi’nin Unsurları

Fransa’da V.Cumhuriyeti kuran 1958 Anayasası, her ne kadar parlamenter rejim öngörmüş olsa da, cumhurbaşkanına olağanın üzerinde geniş yetkiler tanımıştır.375 Dönemin karizmatik cumhurbaşkanı Général de Gaulle’ün kişiliği, nazizme karşı milli mücadeleyi örgütlemeye yönelik tutumu, bu anayasada devlet başkanına geniş yetkiler verilmesinde etken olmuştur.

370 TEZİÇ, Erdoğan; a.g.e., sf. 514, 515

371 ARDANT, Philippe; a.g.e., sf.598

372 DEMİR, Fevzi; a.g.e., sf.149; ARDANT, Philippe; a.g.e., sf.598

373 TOSUN, Gülgün Erdoğan/ TOSUN, Tanju; a.g.e., sf.110

374 DEMİR, Fevzi; a.g.e., sf.149

375 Fransa’da yasa koyucular; yürütme organını, yasama aleyhine güçlendirmiş, cumhurbaşkanının yetkilerini başbakanınkilerin çok ötesine taşıyarak belirlenen hedefin aşılmasına neden olmuşlardır.

Sonuç olarak “istedikleri güçlü başkan yerine, karşılarına her şeyi yapabilecek güçte bir başkan çıkmıştır.” KELEŞ, Mehrigül, a.g.e., sf.39

86 Anayasa’nın ilk halinde; cumhurbaşkanının 7 yıl için milletvekili, senatör, il meclis ve belediye meclis üyelerince seçilmesi söz konusu iken, 28.10.1962 tarihli referandum sonrası yapılan anayasa değişikliğiyle doğrudan halkoyuyla seçilmesine 376 karar verilmiştir. Cumhurbaşkanı, kurumsal anlamda ve ulusal politikada başbakana nazaran yepyeni bir otorite elde etmiş; halkoyuyla seçilmesi sayesinde meşruiyeti artmış, yetkilerini yerine getirme anlamında güç kazanmıştır.

Fransa’da, önceki cumhuriyetlerde yaşanan tarihteki olumsuzluklar da, bu anayasa ile garanti altına alınmış; devlet başkanı, bağımsızlık, bütünlük ve milli güvenlik ile dış ilişkiler konusunda garantör konumuna getirilmiştir.377

24.09.2000 tarihinde Fransa’da yapılan referandum ile Anayasa’nın 6.maddesi değiştirilmiş, böylece halk tarafından seçilen cumhurbaşkanının görev süresi, 7 yıldan 5 yıla indirilmiş; sürenin, parlamento seçimleriyle örtüşmesi sağlanarak ikiden fazla üst üste seçilmeme kuralı getirilmiştir.378 Bu referanduma seçmenlerin %70’si katılmamış; değişiklik, katılanların %73’ünün oyları ile kabul edilmiştir. Söz konusu referandum, 1958’den bu yana Fransa’da yapılanlar arasında, en düşük katılım oranına sahip referandum olmuştur.379

Bir yandan parlamenter, diğer yandan başkanlık rejiminin özelliklerini taşıyan V.Cumhuriyet’te, anayasayı hazırlayanların isteği, parlamenter rejim doğrultusunda olmuştur. Bu rejimin etkilerinden ilki ve en kuvvetlisi, parlamenter tipte bir siyasi sorumluluğun varlığıdır. Buna göre Millet Meclisi, hükümeti devirebilmekte;

hükümet ise, onu feshedebilmektedir. Her halükarda hükümet, parlamento çoğunluğunun yansımasıdır. Hükümetin kendi içerisinde dayanışma halinde olup yasal düzende meclislerle sürekli olarak işbirliği halinde olması, cumhurbaşkanının

376 Cumhurbaşkanı bu sayede, Millet Meclisi’nin yanında halkoyuyla seçilen ikinci organ olmuştur.

Bu nedenle milletvekillerinin belli bir meşruiyeti, cumhurbaşkanın ise büyük bir otoritesi bulunmaktadır.

377 PACTET, Pierre/ MELIN-SOUCRAMANIEN, Ferdinand; a.g.e., sf.352; TOSUN, Gülgün Erdoğan/ TOSUN, Tanju; a.g.e., sf.100; JACQUE, Jean-Paul; a.g.e., sf.148; DEMİR, Fevzi; a.g.e., sf.153

378 1958 yılından beri 7 yıl için seçilen ve sonrasında hemen ve sınırsız olarak tekrar seçilebilen cumhurbaşkanının görev süresi, aşırı olduğu gerekçesiyle her daim eleştirilmiştir.

379 ONAR, Erdal, “Türkiye’nin Başkanlık veya Yarı-Başkanlık Sistemine Geçmesi Düşünülmeli midir?” sf.71- 104, Başkanlık Sistemi, a.g.e., sf.84; TEZİÇ, Erdoğan; a.g.e., sf.516, 519;

ACQUAVIVA, Jean-Claude; a.g.e., sf.127; PACTET, Pierre/ MELIN-SOUCRAMANIEN, Ferdinand; a.g.e., sf.354

87 kararlarının büyük çoğunluğu açısından karşı-imza kuralı ile fesih yetkisinin varlığı şeklinde yetkiler, rejimin başkanlık rejimi olmadığının kanıtıdır.380

Başkanlık rejiminin etkilerine gelince bunlar, yazılı metinlerden ziyade, daha çok uygulamaya dayanmaktadır. Diğer yandan anayasa, parlamenter görev süresi ile bakanlık görevlerini net bir şekilde ayırmış; 1962’deki anayasa değişikliği de, cumhurbaşkanını, seçmenlerin tamamının doğrudan seçtiği kişi haline getirerek cumhurbaşkanına çağdaş parlamenter rejimlerdeki devlet başkanının göreviyle az uyumlu bir otorite sağlamıştır. Ancak temelde, cumhurbaşkanı tam yetkilerle donatılmıştır. Cumhurbaşkanı ile çoğunluk arasında politik eğilimlerde uyumluluk olması halinde; cumhurbaşkanı, başbakanı serbest bir şekilde seçebilmekte, bakanların seçimine katılabilmekte, talimatlarını onlara iletebilmektedir. Tüm bu faktörler, parlamenter rejimden ne kadar uzak olunduğunu göstermektedir.

Parlamenter rejimin sürekli olarak otorite ve sorumluluğu bir araya getirmesine rağmen, V.Cumhuriyet’te sorumlu hükümet, kohabitasyon dönemleri haricinde kesin yetkiye sahip değildir; normalde bu yetkiye sahip olan cumhurbaşkanı ise, siyasi açıdan sorumsuzdur.381 Bu rejimin parlamenter rejimden ayrılan tarafı, iktidar yetkilerinin hükümette değil, devlet başkanıyla hükümet arasında toplanmasıdır.382

Her iki rejimden de izler taşıyan V.Cumhuriyet’in rejimi, iki sisteme de ait olmayıp karma bir rejimdir. Bu durum büyük ihtimalle, kurumlar arası zayıf uyum ile bazı işlevsizliklerin nedenidir. Bu rejimde geleneksel sistemlerin kendine has mantığı ile mekanizmaları bulunmamaktadır. Rejim, alternatif işleve sahiptir:

doğrudan halkoyuyla seçilen iki organ olan cumhurbaşkanı ile Millet Meclisi’nin arasında uyumlu bir eğilim olması halinde, rejimin uygulaması başkanlık sistemine;

kohabitasyona meydan veren ve anayasal metinlerin uygulanmasını gerektiren net bir eğilim ayrılığı olması halinde ise, parlamenter rejime dönmektedir. Bütün olay, kohabitasyonu ortaya çıkaran yerel seçimler tarafından belirlenmektedir.

Cumhurbaşkanı tarafından kaybedilen yerel seçimler, yalnızca ulusal politikanın yönünü değiştirmekle kalmamakta, aynı zamanda rejimin doğasını da değiştirmektedir.383

380 PACTET, Pierre/ MELIN-SOUCRAMANIEN, Ferdinand; a.g.e., sf.370; JACQUE, Jean-Paul;

a.g.e., sf.149

381 PACTET, Pierre/ MELIN-SOUCRAMANIEN, Ferdinand; a.g.e., sf.371

382 KELEŞ, Mehrigül; a.g.e., sf.31

383 PACTET, Pierre/ MELIN-SOUCRAMANIEN, Ferdinand; a.g.e., sf.371, 372

88 Fransa’daki rejimin başarısı; cumhurbaşkanı ile parlamentonun ayrı partilere mensup oldukları zaman yaşanılan gerginlikler ile anlaşmazlıkların aşılabilmesi ve ülkede var olan demokratik değerler ile açıklanmaktadır. 1789 yılından bugüne kadar Fransa, toplamda 15 anayasa değiştirmiştir. Anayasal düzenin sürekliliği ile hukukun üstünlüğü açısından yargının bağımsızlığı kaçınılmaz olup 1958 Anayasası’nın

“başlangıç” bölümünde bu değerlere atıf yapılmıştır.384

1958 Fransız Anayasası’nda bu rejimin başarılı olarak işleme nedenleri arasında; organlar arası ilişkilerin anayasal olarak dengede tutulması, buna ilişkin yargısal denetim ve koruma mekanizmalarının varlığı, iki turlu dar bölgeli seçim sistemi, seçim sisteminin oluşturmuş olduğu sağ ve sol parti bloklarının, seçimler öncesi kendi aralarında anlaşma ve uzlaşma sağlayarak istikrar taşıyan çoğunluk oluşturabilmeleri, anayasanın parlamentodaki engelleri aşabilmesi için yasal düzenlemeler konusunda hükümete tanımış olduğu yetkiler sayılmaktadır.385