• Sonuç bulunamadı

Fotogrametrinin yaygın olarak kullanıldığı alan haritacılıktır. Fotogrametri, kadastral ve topoğrafik amaçlı haritaların üretilmesinde, Dünya’da olduğu kadar ülkemizde de, büyük oranda kullanılmaktadır. Hava fotogrametrisi yöntemiyle büyük alanların haritalanması, diğer klasik jeodezik yöntemlere göre, daha hızlı, daha ekonomik ve aynı hassasiyet derecesinde yapılabilmektedir.

5.1.1 Mimarlık Alanında ve Kültür Varlıklarının Belgelenmesinde Kullanılması

Tarihi yapıların mimarlık yönünden ölçülmesinde ilk önemli kayıtlar, Rönesans devrine kadar uzanır. Leonardo da Vinci, Michelangelo ve Rafael gibi ünlü ustaların Floransa’daki Uffizi Galerisi’nde çizimlerinin dört asırdan daha fazla zamandır korunması, verilen önemi göstermektedir. Son yıllarda tarihi yapıların korunması alanında ve mimari ölçülerde fotogrametri etkin bir biçimde kullanılmaktadır. Uluslararası seviyede mimari fotogrametrinin kullanılmasında; Aswan Baraj Gölü’nün suları altında kalacak tarihi Nubian anıtlarının kurtarılması için UNESCO tarafından açılan kampanyada fotogrametrik olarak elde edilen bilgiler baz alınmıştır. Ülkemizde de Atatürk Baraj Gölü suları altında kalacak olan tarihi Hasankeyf

varlıklarımızla ilgili çeşitli projeler fotogrametrik yöntemlerle, İTÜ, YTÜ, ODTÜ, Hacettepe Üniversitesi gibi birçok üniversitemiz tarafından yapılırken, TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı bünyesinde kurulan Mimari Araştırma ve Fotogrametrik Rölöve Birimi ile de kurum bünyesindeki saray, köşk ve kasırların iç ve dış mekanlarının restorasyon amaçlı rölöve ve belgelemeleri yapılmak üzere çalışmalar düzenlenmiş, bunlarla ilgili yatırımlar yapılmıştır (Yiğitoğlu, 2002, s.22).

Fotogrametrik çalışmalarda plan rölöveleri için yapının yerden, havadan yapıyı üç boyutlu oluşturacak biçimde fotoğraflanması gereklidir. Düşey ve yatay fotoğraflardan kesitler elde edilebilmektedir. Çekilen fotoğraflar, bilgisayar ortamında değerlendirilerek belgeleme işlemleri gerçekleştirilebilmektedir. Bu yöntemle geleneksel yönteme göre, çok sayıda veri sağlanabilmektedir. Yeterli veriler yapıların resimler yardımı ile elde edilen üç boyutlu koordinatlarından tekrar inşasını mümkün kılmaktadır. Tarihi yapılarda karşılaşılan karmaşık motif ve süslerin ölçekli çizimleri genellikle, geleneksel metotlarla doğru ve hassas bir şekilde yapılamazken, fotogrametrik yöntemler ile gerçek konumlarında, istenilen detayda hazırlanabilmektedir.

Geleneksel yöntemle belgeleme sonrasında elde bulunan veriler, iki boyutlu rölöve, ölçülen noktaların birbirine göre uzaklıkları veya açıları, belki yapının resimleri olmakta, fakat fotogrametri ile belgeleme sonrasında yapının iki boyutlu ve üç boyutlu rölövesi, yapı üzerinde bulunan her noktanın koordinatı, büyüklüğü, üç boyutlu modeli elde edilmektedir (Sağıroğlu, 2004, s.3).

Fotogrametrik yöntemlerin tarihi yapıların konservasyon çalışmalarını içeren restorasyon projelerinin hazırlanmasında önemli olduğu kanıtlamıştır. Bu yöntemler, çoğunlukla tarihi yapıların projelendirilmesinin yanısıra modern yapıların ölçümlerinde de kullanılmaktadır. Fotogrametrik yöntemler sonucu oluşturulan üç boyutlu modelin içinde dolaşılabilmesi ve animasyonunun yapılabilmesi olanaklıdır. Ayrıca sonuç ürünün çeşitli CAD yazılımlarına dönüştürülebilmesi sağlanır.

Yıkılma tehlikesi olan binaların cephelerinin veya yapının bir bölümünün çabuk ve tehlikesiz olarak belgelemesi yapılabilmektedir. Ayrıca iskele kurulumuna gereksinim duyulmamaktadır. Fotogrametri, büyük yapıların cephelerinin çizilmesinde alan çalışması süresini kısaltmakta ve maliyeti azaltmaktadır.

Mimari rölöveler hazırlanırken fotoğraflardan yararlanılmaktadır. Dijital fotoğraflar çeşitli programlarla düzeltilmeye çalışılarak, ya da tam karşıdan fotoğraf çekilerek çizimler yapılmaktadır. Resimlerin perspektif düzeltmeleri yapılmadan, objektiften kaynaklanan distorsiyonlar giderilmeden yapılan çizimler hatalı olmaktadır. Resim üzerinden ölçü alınacaksa, mutlaka kalibrasyonu yapılmış fotoğraf makinesi ile fotoğraf çekilmelidir. Fotoğraf üzerinden kontrol noktaları hassas bir şekilde ölçülmelidir. Bu veriler ışığında fotogrametrik yazılımlar yardımıyla düzeltim işlemi gerçekleştirildikten sonra, fotoğraf üzerinden ölçü alınabilmektedir. Rölöve çalışmalarında dijital fotoğraflarla çalışmak kaçınılmaz olduğundan, fotoğraflardaki distorsiyon hataları yanlış belgelemelere neden olmaktadır. Bu yüzden rölöve çalışmaları yapan kişilerin fotogrametri konusunda bilgi sahibi olması gerekmektedir.

5.2.1.2 Arkeolojik Alanlarda Kullanılması

Bir insan topluluğunu millet yapan değerlerin başında o toplumun kültürü gelir. Kültürün önemli bir bölümünü o milletin geçmişte yapmış olduğu eserler oluşturur. Geçmişten günümüze kadar kalan eserler milletin bireylerini ortak bir düşünce ile, hareket etmeye yöneltir. Çağımızda gittikçe yaygınlaşan haberleşme araçları, turizm hareketleri ve milletlerin bir araya gelerek kurdukları topluluklar sonucunda bir ülkenin toprağında bulunan tarihsel kalıntılar, yapılar ve diğer eserler, ülkelerin ortaklaşa heyecan duyduğu unsurlar olmuştur. Ortaya çıkarılan tarihsel kalıntılar, insanlığın gelişim tarihini gösteren belgeler olarak toplumların malı olmuş olup, sonraki nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılabilmesi için bakım ve korunmaya gereksinimleri vardır. Bu nedenle yerden ve havadan üç boyutlu görüntü oluşturacak şekilde resimler çekilir, rölöve planları yapılır. Düşey ve yatay resimlerden, ortofoto, ortofoto plan ve kesitleri elde edilir. Ayrıca analitik veya dijital değerlendirme

geçerlidir (Yılmaz, Karabörk ve Yakar, 2000, s.4).

Arkeolojik alanlarda yapılan çalışmalarda, kazısı yapılarak ortaya çıkarılan kalıntının rölövelerinin hazırlanmasında kullanılabilmektedir. Kazı alanında bulunan taşınır eserlerin belgelenmesi, üç boyutlu modellenmesi ve internet ortamında yayınlanması gerçekleşmektedir. Eserlere dokunulmadan ve ölçekli olarak belgelenebilmesi sağlanabilmektedir.

5.2.1.3 Madencilik, Tıp ve Sanayi Alanlarında Kullanılması

Günümüzde fotogrametrik yöntemler, madencilikte, yerüstü ölçmelerinde, büyük ölçekli harita ve planların yapımı, plan ve kesitlerin çıkarılması, üretim miktarlarının belirlenmesi, periyodik işletme kontrol ölçmelerinin yapılması, kayma ve göçüklerin izlenmesinde başarı ile uygulanmaktadır (Marangoz, 2002, s.26).

Fotogrametri baş, yüz, kol, göğüs ve dişler gibi insan bedeninin şekil ve boyutlarıyla ilgili geniş uygulama alanlarına yönelik çalışmalarda kullanılmaktadır. Fotogrametrik ölçmeler ilk olarak ortopedik ve anatomiyle ilgili olmasına karşın, nöroloji, diş, ergonomik çalışmalar ve insan vücuduyla ilgili diğer çalışmalarda katkıda bulunmaktadır. Fotogrametri, yaralanma, enfeksiyonel etki riskiyle hastaya dokunmaktan kaçınıldığında başvurulan bir yöntem olarak görülmektedir.

Fotogrametri, deformasyon ölçmelerinde, makine mühendisliği alanında, otomotiv endüstrisi uygulamalarında, kalite kontrol amaçlı çalışmalarda, uçak endüstrisinde ayrıca trafik kazaları ve suç alanlarının belgelenmesinde kullanılmaktadır.

Benzer Belgeler