• Sonuç bulunamadı

3. BÖLÜM: TÜRK RESMİNİN BATILILAŞMA SÜRECİNDE

4.2. Fotoğraf-Resim İlişkisi

Hem mimari, hem manzara, hem de enteryörü birlikte yansıtan bu sanatçılar, genel görünümler itibariyle de eserlerine belgesel bir değer kazandırmışlardır. Ancak doğa ile yakın ilişki kurmadan, fotoğraf gerçekçiliği çerçevesinde atölye ruhunu hassasiyetle eserlerine yansıtmışlardır. Almış oldukları eğitim doğrultusunda seçtikleri konularda görünümleri sakin ve duru bir şekilde resmetme çabasında olmuşlar, geliştirmiş oldukları duyarlılık konusunda da ortak bir dil kullanmışlardır437

.

4.2. Fotoğraf-Resim İlişkisi

XIX. yüzyıldan itibaren endüstrileşmeyle birlikte özellikle teknolojide gündeme gelen gelişmeler, bir yandan yeni yaşam biçimlerinin ortaya çıkmasını sağlarken, bir yandan da sanatsal anlamda yeni değişimlere kapı aralamıştır. Bu dönemde; demiryolu, atlı tramvay, buharlı gemi gibi teknik yeniliklerin yanı sıra, en önemli teknolojik buluşlardan biri de fotoğrafın icadı olmuştur438

. Aynı zamanda farklı sanat birliktelikleri

436 A. Çoker, a.g.m., s.5-6; S. Tansuğ, “Şefik”, …, s.1722.

437 S. Tansuğ, “Resim Sanatımızda…”, s.6; Ay. Yaz., “İncelemeler Işığında…”, s.144; S. Tansuğ, Çağdaş Türk …, s.90; A.K. Gören (Yay. Haz.), Türk Resim …, s.38.

438 P. Şahin Tekinalp, “Duvar Resimlerinde Fotoğrafın Etkisi Üzerine Örnekleme: Şale Köşkü’nden Bir Grup Resim”, Uluslararası Sanatta Etkileşim Sempozyumu (25-27 Kasım 1998) Bildirileri, Ankara 2000, s.226.

141

bağlamında önemli bir dönüm noktası olan fotoğrafçılığın, resim sanatı ile olan ilişkisi de böylece başlamıştır439

.

1750’li yıllardan itibaren Neoklasik anlayışa tepki olarak doğan Romantizm akımı ile sanat eserlerinde daha çok duygusal anlatımın ön plana çıkması gerektiğini savunan sanatçılar, kendilerini ve hayallerini özgür bir biçimde ifade edebilmişlerdir440. Akımın ünlü ressamlarından Doğu yaşantısını resmeden Delacroix441

ile, yaptıkları manzara resimleriyle ön plana çıkan Casper David Friedrich, Joseph Mallord, William

Turner ve John Constable gibi sanatçılar, fotoğrafın vermiş olduğu yenilikçi anlayış

sayesinde, gerçeklik duygusunu son derece çarpıcı biçimde yansıtmışlardır442

.

Devletin resmi gazetesi olan Takvim-i Vekayi’nin 186. sayısında (28 Ekim 1839) haber niteliğinde tanıtılan fotoğraf makinası, Batılılaşma hareketlerine paralel olarak Osmanlı kültüründe de yerini almıştır443. Böylece fotoğrafın kullanıma açılmasıyla Batı tarzı resim anlayışı yeni bir ivme kazanmıştır. Öncülüklerini Jean-Léon Gérôme, Ivan

Konstantinovich Aivazovsky, Fausto Zonaro, Osman Hamdi Bey, Hüseyin Zekai Paşa, Şeker Ahmed Paşa gibi yerli ve yabancı sanatçıların yaptığı fotoğrafik

çalışmalar, Darüşşafakalı Ressamların tablolarında da esas hareket noktası olmuştur444

. Tümüyle fotoğraf modellerinden çalışan bu sanatçılara ayrıca Foto-Yorumcular da denmiştir445

.

Türk resminde manzara ile fotoğraf arasındaki ilişkilerin en yoğun yaşandığı süreç, Darüşşafakalı Ressamlar dönemidir. XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yoğun bir üretim faaliyetine giren bu ressamlar, fotoğraftan çalışma gibi ortak bir üslup özelliğine sahiptiler. Sultan Abdülaziz ve II. Abdülhamid dönemlerinde saray fotoğrafçısı olarak görev yapan Abdullah Frères ve Basile Kargopoulo’nun 1860’lı yıllarda çekmiş oldukları Yıldız Sarayı bahçeleri ve çevresini konu edinen pek çok siyah-beyaz fotoğraf,

439 A. Çoker, a.g.m., s.4; A. Turani, Çağdaş Sanat …, s.89-90.

440 F. Claudon, Romantizm Sanat Ansiklopedisi (Ö. İnce-İ. Usmanbaş), İstanbul 1988, s.15-32. 441

S. Başkan, Başlangıcından Cumhuriyet …, s.166. 442

R. Arık, a.g.e., s.11

443 A.K. Gören (Yay. Haz.), Türk Resim …, s.36; A.K. Gören, 50. Yılında …, s.27; E. Özendes, “Osmanlı İmparatorluğu’nda …”, s.498; H. Nuhoğlu-O.M. Çolak, “Osmanlı’ya Fotoğrafın Girişi”, Sultan II. Abdülhamid Arşivi İstanbul Fotoğrafları, İstanbul 2008, s.18-27.

444

S. Başkan, “Türk Resim ve Fotoğraf Sanatlarında Karşılıklı İlişkiler”, Türkiye’de Sanat: Plastik Sanatlar Dergisi, S.37 (Ocak-Şubat), İstanbul 1999, s.20-26; A. Çötelioğlu, “Geleneksel Osmanlı …”, s.476; S. Tansuğ, “Darüşşafakalı Ressamlar …”, s.31.

142

birçok Darüşşafakalı ressam tarafından tuvale aktarılmıştır446

. Ayrıca Sultan II. Abdülhamid’in emriyle oluşturulan ve günümüzde İstanbul Üniversitesi Merkez

Kütüphanesi’nde bulunan Yıldız Sarayı fotoğraf koleksiyonu Darüşşafakalılar için

asli kaynak olmuştur447. Açık havada çalışmayan bu ressamlar, Osmanlı resim sanatının eski şemacı geleneğini hazır fotoğraf düzeni ile sürdürmüşler, böylece teknolojik gelişmelere ayak uydurarak fotoğraf sanatının tüm nimetlerinden de yararlanmışlardır448

. Foto-realist veya foto-gerçekçi bir çizgiye yaklaşarak, eserlerini meydana getiren bu sanatçılar, Osman Hamdi gibi birçok fotoğrafı birleştirerek değil de, genellikle kareleme yöntemiyle tek bir fotoğrafı büyütmeyi tercih etmişlerdir449. Resimlerini tuvale aktardıktan sonra da yağlıboya aşamasına geçmişler, fotoğrafik yorumlamanın dışına pek çıkmamışlardır450

.

Işık kullanımından da anlaşıldığına göre, Salih Molla Aşkî (Res.85, Foto.13), Ahmed Ragıp (Res.86, Foto.14), Giritli Hüseyin (Res.88, Foto.16) ve Necip’in (Res. 92, Foto.19) tablolarında, çoğunlukla bahar aylarının öğle saatlerinde çekilmiş fotoğrafların tercih edildiği, böylece konuyu meydana getiren zaman diliminden, resim-mekân, merkez-çevre ve fotoğrafik kurgulama ilişkilerine kadar eserlerinde önemli ayrıntılara yer verildiği görülmektedir.

Ancak zaman zaman ressam için sadece fotoğraf görüntüsünün yetmediği anlaşılmış, böylece fotoğrafta yer alan bazı öğelerde ayıklama yoluna gidildiği saptanmıştır. Örneğin Kasımpaşalı Hilmi’nin tablosunda (Res.84) fotoğrafta görülen (Foto.12) kayık ve yelkenliler, kompozisyona aktarılmamıştır. Bundan başka Salih Molla Aşkî’nin tablosunda (Res.85) yansıtılmayan kayık, fotoğrafta (Foto.13) görülmektedir. Giritli Hüseyin imzalı Yıldız Camii’ni konu alan resimde (Res.90), gerçekte Cami önündeki alanda bulunan süvariler ve halktan bazı kişiler (Foto.18) tuvale yansıtılmamıştır451. Ahmed Ragıp’ın tablosunda fotoğrafta görülen (Foto.14) göldeki kuğu figürleri soyutlanmışken (Res.86), aynı uygulama Şamlı Ahmed Ziya’nın tablosunda (Res.94) bu

446 S. Tansuğ, Çağdaş Türk …, s.84-85; A.G. İrepoğlu-A.K. Gören, a.g.e., s.107; K. Giray, “19. Yüzyıl Türk …”, s.129; A. Demirbulak, a.g.e., s.18.

447

H. Nuhoğlu-O.M. Çolak, “Osmanlı’ya Fotoğrafın Girişi”, Sultan II. Abdülhamid Arşivi İstanbul Fotoğrafları, İstanbul 2008, s.44-51.

448 A. Çoker, a.g.m., s.10; S. Tansuğ, “Darüşşafakalı Ressamlar …”, s. 30-31.

449 A. Çoker, a.g.m., s.8; H. Kâtipoğlu, a.g.m., s.2; H. Demir, “Batılılaşma ve Modernleşme İkileminde Çağdaş Türk Resminin Oluşumu”, Anadolu Sanat Dergisi, S.12, Şubat 2002, s.73-82.

Sanat Dergisi, S.12, Şubat 2002, s.76. 450 K. Giray, “19. Yüzyıl Türk …”, s.129. 451 S. Tansuğ, “Resim Sanatımızda …”, s.5-6.

143

kez kayıklar için gündeme getirilmiştir (Foto.21). Böylece fotoğraftaki objeleri birebir çalışmalarına yansıtmayan sanatçılar, gerçekte var olan bazı objeleri tuvale aktarmamışlardır.