• Sonuç bulunamadı

5.2. DÜZENLEMELER IŞIĞINDA

5.2.2. Fiyatlandırmaya İlişkin Hususlar ve Arabağlantı

AB’de fiyatlandırma ve maliyet belirleme tekniklerine ilişkin olarak oldukça gelişmiş modeller bulunmasına karşın, Türkiye’de bu konuya ilişkin olarak kaydedilen mesafe oldukça sınırlıdır. Telekomünikasyon Kurulunca 28 Ağustos 2001 tarihinde ve 24507 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Tarife Yönetmeliği tarifelerin denetlenmesine ilişkin olarak Türk Telekomünikasyon mevzuatında yer alan tek düzenlemedir. Yönetmeliğinin 5. maddesinde yer alan “İlkeler” kısmında tarifelere ilişkin olarak aşağıdaki esaslar yer almıştır.

a) Hizmetin etkin olarak sağlanması maliyetine dayandırılması, b) Serbest rekabet ortamında oluşacak tarifeleri yansıtması,

c) Adil olması ve benzer konumdaki kullanıcılar arasında ayrımcılık yapmaması, d) Farklı kullanıcı gruplarının özel durumlarını dikkate alması,

e) Haklı bir gerekçe olmadan bazı hizmetlerin maliyetinin başka hizmetlerin

ücretlerinden desteklenmesi veya karşılanmasına olanak vermemesi,

f) Telekomünikasyon hizmetleri arzını, teknolojik gelişmeyi ve yeni yatırımları

özendirici olması,

g) Gelişen teknolojik şartlar çerçevesinde uluslararası standartlara ve ölçeklere

yaklaştırılması,

h) Rakip işletmecilerin kendi kullanıcılarına sunacağı telekomünikasyon hizmetleri

için hakim konumdaki veya etkin piyasa gücüne sahip işletmeciden talep edeceği temel girdi niteliğinde olan telekomünikasyon hizmetlerinde oluşan fiyatları da dikkate alması,

Yine yönetmeliğin 6. maddesinde;

a)Tarifeler, hizmetin etkin olarak sağlanması maliyetine dayalı olacaktır. b) Tarifeler, haklı bir gerekçe olmadıkça;

1) İşletmecinin etkin piyasa gücünün bir sonucu olarak ortaya çıkabilecek aşırı

fiyatları içermeyecek,

2) Rekabetin kısıtlanmasını hedefleyen fiyat indirimlerini ihtiva etmeyecek, 3) Aynı veya benzer telekomünikasyon hizmetlerinin sunulmasındakullanıcılar arasında ayrım yapılmasına yol açmayacaktır.

hükümleri yer almaktadır.

Yukarıda yer alan kurallar incelendiğinde, tarifelerin onaylanmasına ilişkin olarak hizmetin etkin olarak sağlanması maliyetine dayalı olacağı, aşırı ve yıkıcı fiyatları içermemesi için ex-ante olarak gerekli tedbirlerin alınmaya çalışıldığı görülmektedir. Aslında bu durum Erişim Tebliğince belirlenen telekomünikasyon sektöründe düzenleyici kuralların ex-ante ve rekabet kurallarının ex-post olarak uygulanması mantığına uygun düşmektedir.

Yönetmelikte kayda değer bir diğer önemli husus da LRIC olarak bilinen Maliyet hesaplama yönteminin “Uzun Dönem Artan Maliyet” adı altında yöntemeliğin dördüncü maddesinde yer almış olmasıdır. Daha önceki bölümlerde açıklandığı üzere LRIC yaklaşımı Avrupa’da rekabetçi pazarlarda oluşabilecek fiyatları etkin olarak yansıtan fiyatlandırma modeli olarak belirtilmiştir. Bu anlamda diğer fiyatlandırma modellerine girilmeden doğrudan LRIC fiyatlandırma modelinin seçilmesi, fiyatlandırma modellerine geç girilmesinin avantaj olarak kullanılması biçiminde değerlendirilebilir. Ancak burada dikkat edilmesi gerekli nokta sadece LRIC bazlı maliyet belirlemesinin tek başına yeterli olamayacağıdır. Gerek Avrupa gerekse de Amerika’da kullanılan fiyatlandırma modelleri, LRIC baz alınarak geliştirilmiş olan LRAIC ve TSLRIC gibi modellerden oluşmaktadır. Tarife yönetmeliğinde yer alan biçimiyle fiyatlandırma modeli, erişim ve arabağlantı yükümlüsü olanlar aleyhine pazardaki rekabet koşullarına zarar verebilecektir. Bu nedenle uygulamaya geçilirken bu hususa dikkat edilmelidir.

Arabağlantı ve arabağlantıya ilişkin hususlar da 4502 Sayılı Kanunun 1. maddesinde

İki ayrı telekomünikasyon şebekesi arasındaki telekomünikasyon şebekesi arasındaki telekomünikasyon trafiğini gerçekleştirilmesini teminen iki şebekenin birbiriyle irtitbatlandırması

olarak tanımlanmıştır. Bu tanımın AB’de yapılan tanımlamalara uygun olduğu söylenebilir (Topkaya 2001, 60). Ancak yine belirtmek gerekir ki tanımlama 12 Temmuz 2000 tarihli Komisyon Direktifinde yer alan arabağlantı tanımına göre eksik kalmaktadır. Bilindiği gibi Komisyon direktifinde yer alan

arabağlantı tanımında “erişim” kelimesi de kullanılmış ve nihai kullanıcıya erişim dışındaki tüm ağ ekipmanlarına erişim (radyo baz istasyonlarına erişim olarak tanımlanan roaming, yerleşik operatörlerinin ağ ekipmanlarını kullanabilmesi vb.) olarak oldukça geniş biçimde tanımlanmıştır.

Arabağlantı anlaşmalarının etkin rekabet ortamının oluşmasındaki önemime binaen 4502 sayılı Kanun’un 6. maddesinde arabağlantı anlaşmalarının başarıya ulaşmasını şansa bırakmamak adına taraflara üç ay süre tanımıştır. Üç ay içinde arabağlantı anlaşmasının oluşamaması durumunda Kurum devreye girerek altı hafta içinde konuya ilişkin olarak karar verme yetkisine sahiptir. Kurulca verilen karar, taraflar aksini kararlaştırana kadar geçerli sayılmaktadır.

5.2.3. 1998 Sayılı Erişim Tebliği Işığında Türk Rekabet Kurumunun ve Telekomünikasyon Kurumunun Birlikte Çalışmasına Dair Düzenlemeler

Türk telekomünikasyon mevzuatı açısından önemli olan bir diğer yenilik de sektörde rekabet kurallarının daha etkin olarak kullanılmasını öngören 1998 tarihli Erişim Tebliğindeki modele benzer bir modelin 4502 sayılı Kanunda yer almış olmasıdır. 4502 sayılı Kanunun 16. maddesinin son fıkrası:

Rekabet Kurulu, telekomünikasyon sektörüne ilişkin olarak yapacağı inceleme ve tetkiklerde ve birleşme ve devralmalara ilişkin olarak vereceği kararlar da dahil olmak üzere telekomünikasyon sektörüne ilişkin olarak vereceği tüm kararlarda, öncelikle Kurum’un görüşünü ve Kurum’un yapmış olduğu genel düzenleyici işlemleri dikkate alır.

şeklindedir.

Burada yer alan ifadelerden de görüleceği gibi AB’de yeni benimsenen rekabet kuralarının sektöre özel düzenleyici kurumlar rehberliğinde telekomünikasyon sektöründe etkin biçimde uygulanmasına yönelik eğilim, Türk mevzuatında yerini yukarıdaki biçimde almıştır. Telekomünikasyon Kurumu Başkanı F. Yurdal, konuyla ilgili olarak 5-6 Eylül 2001 tarihinde İstanbul’da düzenlenen Bilişim Zirvesi Telekom Forumunda yaptığı konuşmada Rekabet Kurumu ile Telekomünikasyon Kurumu arasında uyumlu bir işbirliğinin olduğunu belirtmiştir (BT Haber 2001, 11). Ancak önemli nokta, bundan sonra bu işbirliğinin hangi çerçevede geliştirileceğidir. Rekabet Kurulu, telekomünikasyon sektöründe fiyatlandırma konularına ilişkin incelemelerde bulunmaktadır. Bu incelemelerde iki kurumun işbirliği nasıl gerçekleşecektir? Bir sonraki bölümde Rekabet Kurulunca incelenen davalar ışığında bu soruya yanıt aranacaktır.

5.2.4. Rekabet Kuralları Çerçevesinde