• Sonuç bulunamadı

4. ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA

4.12. Fenolojik Özellikler

Araştırmada farklı ekim zamanlarında ekilen kışlık kanola çeşitlerinde belirlenen fenolojik gözlemlere (kıştan çıkış oranı, ilk çiçeklenme süresi, ve vejetasyon süresi) ait ortalama değerler ve “Duncan” testi sonuçları Çizelge 4.23’de,bu değerlere ilişkin varyans analiz sonuçları ise sırasıyla Çizelge 4.24, 4.25 ve 4.26’da gösterilmiştir.

Çizelge 4.24’ün incelenmesinden de anlaşılacağı gibi, kıştan çıkış oranı bakımından ekim zamanları ve çeşitler arasında görülen farklılıklar istatistiki olarak %1, ele alınan bu faktörlerin meydana getirdiği ekim zamanı x çeşit interaksiyonu bakımından kıştan çıkış oranı arasında görülen farklılıklar ise %5 seviyesinde önemli bulunmuştur.

Araştırmada kullanılan çeşitlerin ortalaması olarak kıştan çıkış oranı bakımından ekim zamanları arasında en yüksek değer %79.4 ile 10 Ekim’de yapılan ekimlerde tespit edilmiş ve bu değer “Duncan” testine göre yapılan gruplandırmada 25 Ekim ( % 77.2) ve 10 Kasım (% 57.2) ekimleri ile birlikte aynı grupta (a) yer almıştır. Son ekim zamanı olan 25 Kasım’da yapılan ekimlerde belirlenen kıştan çıkış oranı değeri ise % 29.4 olmuş ve “Duncan” testine göre diğer grubu (b) oluşturmuştur (Çizelge 4.23).

Kışlık kanola yetiştiriciliğinde ekim zamanının yapılması önemli bir faktör olup, iklim şartlarından büyük ölçüde etkilenen kıştan çıkış oranı erken ve geç ekimlerde azalmaktadır. Çünkü, erken ekimlerde uygun şartlar altında bitkilerde hızlı bir gelişme olurken, geç ekimlerde çıkış sonrası özellikle sıcaklığın yetersiz olması sonucu bitkiler rozet oluşumunu tamamlayamadan kışa girmekte ve her iki durumda da kışın olumsuz şartlarına dayanma oranları azalmaktadır (Auld ve ark. 1984, Lutman ve Dixon 1987, Baranyk 1990). Rozet oluşumunu tamamlayarak kışa giren bitkiler ise -15˚C hatta kar örtüsü altında -20˚C’ye kadar kış soğuklarına dayanabilmektedir (Kolsarıcı ve Başalma 1988). Nitekim, araştırma sonuçlarımızda bu ifadeleri destekler şekilde ekim zamanları geciktikçe kıştan çıkış oranının azaldığı görülmüştür.

Kıştan çıkış oranı bakımından ekim zamanlarının ortalaması olarak, araştırmada kullanılan çeşitler arasında en yüksek değer % 68.5 ile “Licrown” çeşidinden elde edilmiş, bunu % 66.1 ile “Capitol”, % 54.8 ile “Licord” ve % 54.0 ile “Bristol” çeşitleri izlemiştir. ”Duncan” testine göre yapılan gruplandırmada “Licrown” 1.grupta (a), “Capitol” 2.grupta (ab) yer alırken, “Licord” ve “Bristol” çeşitleri 3.grubu (b) meydana getirmişlerdir (Çizelge 4.23).

Ekim zamanı x çeşit interaksiyonu bakımından, araştırmada kıştan çıkış oranı en yüksek % 84.3 ile 10 Ekim’de ekilen “Capitol” çeşidinden alınırken, en düşük % 22.7 ile 25

Çizelge 4.23. Farklı Ekim Zamanlarında Kışlık Kanola Çeşitlerinde Tespit Edilen Kıştan Çıkış Oranı (%), İlk Çiçeklenme Süresi (Gün) ve Vejetasyon Süresi (Gün) Değerleri ve Duncan Testi Grupları

Çeşit GÖZLEMLER

Ekim

Zamanı Bristol Capitol Licord Licrown Ort.

10 Ekim 71.3 ab* 84.3 a 80.3 a 81.7 a 79.4 a**

25 Ekim 74.0 ab 83.3 a 71.3 ab 80.0 a 77.2 a 10 Kasım 47.0 bc 74.0 ab 37.0 c 71.7 ab 57.2 a 25 Kasım 23.7 c 22.7 c 30.7 c 40.7 c 29.4 b KIŞTAN ÇIKIŞ ORANI (%) Ort. 54.0 b** 66.1 ab 54.8 b 68.5 a 10 Ekim 118.3 125.0 118.3 125.0 121.7 a** 25 Ekim 130.0 128.3 128.3 128.3 128.7 a 10 Kasım 105.0 108.3 105.0 96.7 103.7 b 25 Kasım 105.0 98.3 106.7 98.3 102.1 b İLK ÇİÇEKLENME SÜRESİ (GÜN) Ort. 114.6 115.0 114.6 112.1 10 Ekim 235.0 230.0 228.3 198.3 222.9 a* 25 Ekim 208.3 203.3 221.7 198.3 207.9 ab 10 Kasım 205.0 200.0 205.0 198.3 202.1 b 25 Kasım 186.7 193.3 193.3 186.7 190.0 b VEJETASYON SÜRESİ (GÜN) Ort. 208.7 206.7 212.1 195.4

(**) İşaretli F değerleri, işlemler arasındaki farkların %1; (*) İşaretli F değeri ise %5 ihtimal sınırına göre önemli

olduklarını göstermektedir.

Çizelge 4.24. Farklı Ekim Zamanlarında Kışlık Kanola Çeşitlerinde Tespit Edilen Kıştan Çıkış Oranı Değerlerine Ait Varyans Analizi

Varyasyon

Kaynağı S.D K.T K .O F

Genel 47 28825.98 - -

Tekerrür 2 505.29 252.65 0.83

Ekim Zamanı (A) 3 19329.56 6443.19 21.27**

Hata 6 1817.88 302.98 -

Çeşit (B) 3 2028.40 676.13 5.43**

A x B 9 2158.69 239.85 1.93*

Hata 24 2986.17 124.42 -

(**) İşaretli F değeri, işlemler arasındaki farkların %1; (*) İşaretli F değeri ise %5 ihtimal sınırına göre önemli

olduklarını göstermektedir. C.V. : % 18.30

Kasım’da ekilen “Capitol” çeşidinden elde edilmiştir. Yapılan “Duncan” testi sonuçlarına göre 25 Ekim x Licrown (% 80.0), 10 Ekim x Licord (% 80.3) , 10 Ekim x Licrown (% 81.7), 25 Ekim x Capitol (% 83.3), ve 10 Ekim x Capitol (% 84.3) parselleri birinci grupta (a) yer

Çizelge 4.25. Farklı Ekim Zamanlarında Kışlık Kanola Çeşitlerinde Tespit Edilen İlk Çiçeklenme Süresi Değerlerine Ait Varyans Analizi

Varyasyon

Kaynağı S.D K.T K .O F

Genel 47 9432.81 - -

Tekerrür 2 21.88 10.94 0.25

Ekim Zamanı (A) 3 6280.73 2093.58 48.04**

Hata 6 261.46 43.58 -

Çeşit (B) 3 64.06 21.35 0.22

A x B 9 471.35 52.37 0.54

Hata 24 2333.33 97.22 -

(**) İşaretli F değeri, işlemler arasındaki farkların %1ihtimal sınırına göre önemli olduklarını göstermektedir.

C.V. : % 8.64

( % 30.7) , 10 Kasım x Licord (% 37.0) ve 25 Kasım x Licrown (% 40.7) parselleri son grubu (c ) oluşturmuşlardır (Çizelge 4.23).

Sonuç olarak, araştırmamıza göre, bölgemizde kıştan çıkışı garantiye almak için kanola ekiminin Ekim ayı içinde yapılması gerektiği, ekim zamanı geciktikçe bu oranın son derece düştüğü ayrıca kıştan çıkış oranı bakımından çeşitler arasında farklılıklar olduğu ve ekim zamanlarına göre bu farklılıkların arttığı saptanmıştır. Ayrıca, araştırma yılında yüksek kıştan çıkış oranının elde edildiği “Capitol” ve “Licrown” çeşitlerinin yöre şartlarına daha uygun olduğu belirlenmiştir.

Çizelge 4.25’in incelenmesinden de anlaşılacağı gibi, araştırmada ilk çiçeklenme süresi bakımından ekim zamanları arasında %1 ihtimal seviyesinde önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır. İlk çiçeklenme süresi bakımından en uzun değer 128.7 gün ile 25 Ekim ekiminde belirlenmiş ve “Duncan” testine göre yapılan gruplandırmada bu değer 121.7 gün olarak tespit edilen 10 Ekim ekimiyle aynı grup (a) içerisinde yer almıştır. Diğer iki ekim zamanı ise 102.1 gün ve 103.7 gün ile (sırasıyla 25 Kasım ve 10 Kasım) ikinci grubu (b) meydana getirmişlerdir.

Araştırmada ilk çiçeklenme süresi bakımından çeşitler arasında görülen farklılıklar istatistiki olarak önemli bulunmamıştır (Çizelge 4.25). Bununla birlikte ele alınan çeşitler arasında en erken çiçeklenen 112.1 gün ile “Licrown” olmuş bunu diğer çeşitler izlemiştir (Çizelge 4.23). Ekim zamanı x çeşit interaksiyonu bakımından ise aralarında istatistiki açıdan önemli bir fark bulunmamakla birlikte (Çizelge 4.25) ilk çiçeklenme süresi en erken 98.3 gün ile 25 Kasım x Capitol ve 25 Kasım x Licrown parsellerinde belirlenirken, en geç 130.0 gün ile 25 Ekim x Bristol parselinde tespit edilmiştir (Çizelge 4.23).

Araştırmamızda ekimdeki gecikmeyle birlikte ilk çiçeklenme süresinin kısaldığı belirlenmiştir (Çizelge 4.23). Benzer durum Gross (1963), Koç (1999 b) ve Öztürk (2000)

Çizelge 4.26. Farklı Ekim Zamanlarında Kışlık Kanola Çeşitlerinde Tespit Edilen Vejetasyon Süresi Değerlerine Ait Varyans Analizi

Varyasyon

Kaynağı S.D K.T K .O F

Genel 47 19499.48 - -

Tekerrür 2 454.17 227.08 0.81

Ekim Zamanı (A) 3 6730.73 2243.58 7.80 *

Hata 6 1683.33 280.56 -

Çeşit (B) 3 1880.73 626.91 2.15

A x B 9 1754.69 194.97 0.67

Hata 24 6995.83 291.49 -

(*) İşaretli F değeri , işlemler arasındaki farkların %5 ihtimal sınırına göre önemli olduklarını göstermektedir.

C.V. : % 8.30

tarafından da bildirilmiştir. Çiçeklenme süresi iklim şartlarından büyük ölçüde etkilenmektedir. Nitekim, Schrimph (1953), düşük sıcaklık ve don stresinin kolzanın çiçeklenme süresini uzattığını ve sonuçta çeşitlerin daha fazla kapsül ürettiğini fakat bunların tohum tutma oranlarının zayıf olduğunu bildirmiştir. Araştırmamızda kullanılan çeşitlerin aynı ekim zamanına ait ilk çiçeklenme süresine ait büyük farklılıklar bulunmamakla birlikte görülen bazı farklılıkların çeşitlerin genotipinden kaynaklandığı söylenebilir.

Çizelge 4.25’in incelenmesinden de anlaşılacağı gibi vejetasyon süresi bakımından ekim zamanları arasında görülen farklılıklar istatistiki olarak %5 seviyesinde önemli bulunmuştur. Araştırmamızda çeşitlerin ortalaması olarak vejetasyon süresi 190.0-222.9 gün (25 Kasım-10 Ekim) arasında değişmiş ve ekim zamanı geciktikçe vejetasyon süresi kısalmıştır.

Çizelge 4.26’dan da görüleceği gibi, araştırmamızda vejetasyon süresi bakımından çeşitler arasında görülen farklılıklar istatistiki olarak önemli bulunmamıştır. Bununla birlikte, vejetasyon süresi bakımından çeşitler arasında en uzun değer 208.7 gün ile “Bristol” çeşidinde belirlenirken,en kısa değer 195.4 gün ile “Licrown” çeşidinde tespit edilmiştir.Vejetasyon süresi bakımından araştırmada ekim zamanı x çeşit interaksiyonu önemli bulunmamakla birlikte (Çizelge 4.26 ), en kısa vejetasyon süresi 186.7 gün ile 25 Kasım tarihinde ekilen “Bristol” çeşidinde belirlenirken, en uzun 235.0 gün ile 10 Ekim tarihinde ekilen “Bristol” çeşidinde tespit edilmiştir (Çizelge 4.23).

Bu durum, erken ekilen bitkilerin geç ekimlere göre daha uzun bir periyot boyunca serin ve yağışlı hava etkisinde kalmalarının doğal bir sonucu olarak daha geç çiçek açmalarına bağlanabilir. Ayrıca iklim şartları da vejetasyon süresine etkili olup, özellikle sıcaklık artışı kanolanın daha kısa sürede olgunlaşmasını sağlarken düşük sıcaklıklar çiçek oluşumunu geciktirmektedir (Mendham ve ark. 1981). Kolzanın vejetasyon süresini, Algan ve Emiroğlu

(1985) Ekim ayı ekiminde 253, Aralık ayı ekiminde 203, Öktem (1988) Kasım ayı ekiminde 206, Aralık ayı ekiminde 172 gün olarak tespit etmişlerdir. Benzer şekilde, Öztürk (2000) Konya şartlarında yaptığı çalışmada kanolada vejetasyon süresinin ekim zamanı geciktikçe kısaldığını; 10 Eylül ekiminde 292.9 gün olarak tespit edilen değerin 10 Ekim ekiminde 269.5 güne kadar düştüğünü bildirmiştir. Araştırma sonuçlarımız yukarıdaki araştırma sonuçlarıyla uyum içerisinde olmakla birlikte, görülen bazı farklılıklar çeşit ve ekolojik faktörlerden kaynaklanmış olabilir. Zira, bazı araştırıcıların da belirttiği gibi çeşitlerin genetik yapısı genel olarak vejetasyon süresine büyük ölçüde etkili olmaktadır (İlisulu 1970, Stefansson ve Kondra 1975, Özer ve Oral 1997).

Benzer Belgeler