• Sonuç bulunamadı

30

Çalışmaya alınan grupların birbirine benzerliklerini kanıtlamak amacıyla gruplar cinsiyet, yaralanan taraf, yaş, boy, kilo, vücut kitle indeksi (VKİ), preoperatif şikayet, travmadan operasyona geçen süre, preoperatif fizik muayene bulguları, yaralanma mekanizması, yaralanma sebebi ve dizde ÖÇB dışında ek lezyonlar açısından değerlendirildi.

İncelenen 100 hastanın 95’i erkek (%95), 5’i kadın (%5) idi. Gruplar arasında cinsiyet bakımından anlamlı bir fark yoktu (p=1,00 – Kolmogorov Smirnov iki örnek testi). ‘Endobutton’ grubunda 2, ‘Transfix’ grubunda 2, ‘Aperfix’ grubunda 1 kadın hasta vardı. Hastalar yaralanan dizin tarafı açısından değerlendirildiğinde, 46(%46) hastanın sağ dizine ve 54(%54) hastanın sol dizine cerrahi uygulanmıştı. Taraf açısından gruplar arasında anlamlı bir fark yoktu (p=0,748 – Ki kare testi). Tüm hastaların yaş ortalaması 29 (18-51) idi. ‘Endobutton’ grubunda yaş ortalaması 26 (18-50), ‘Transfix’ grubunda yaş ortalaması 28 (18- 51), ‘Aperfix’ grubunda yaş ortalaması 30 (22-40) idi. ‘Endobutton’ ve ’Aperfix’ grupları arasında yaş açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunsa da (p=0.002 – Mann-Whitney U testi), yaş dağılımları incelendiğinde gruplar arasında klinik sonucu değiştirebilecek yaş farklılığının olmadığı düşünüldü. Hastaların femoral tespit yöntemine göre taraf ve cinsiyet açısından hasta sayıları ve grupların yaş ortalamaları Tablo 1‘de görülmektedir.

Tablo 1. Hastaların femoral tespit yöntemine göre taraf ve cinsiyet açısından hasta sayıları ve grupların yaş ortalamaları

Femoral Tespit Yöntemi

Hasta Sayısı (n)

Taraf Cinsiyet Yaş ortalaması

(Yaş aralığı) Sağ (n) Sol (n) Erkek (n) Kadın (n) Endobutton 34 15 19 32 2 26 (18-50) Transfix 35 15 20 33 2 28 (18-51) Aperfix 31 16 15 30 1 30 (22-40) Tümü 100 46 54 95 5 29 (18-51) n: olgu sayısı

Tüm olguların boy ortalaması 175 (160-190) cm idi. Boy ortalamaları ‘Endobutton’ grubunda 175 (162-188) cm, ‘Transfix’ grubunda 176 (160-187) cm, ‘Aperfix’ grubunda 176 (165-190) cm idi. Boy yönünden gruplar arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark yoktu (p=0,751 – ANOVA testi). Hastaların kilo için yapılan incelemelerinde ortalama kilo

31

‘Endobutton’ grubunda 78 (55-98), ‘Transfix’ grubunda 78 (56-94), ‘Aperfix’ grubunda 85 (70-110) ve tüm hastalarda 80 (55-110) idi. Gruplar arasında kilo açısından anlamlı fark vardı (p=0,007 -- ANOVA testi). ‘Endobutton’ ve ‘Transfix’ grupları kilo açısından benzer (p=1,00 – Post Hoc testi) olsa da ‘Aperfix’ grubunda ‘Endobutton’ ve ‘Transfix’ grupları ile kilo açısından anlamlı farklılık vardı (sırasıyla p=0,016 ve p=0,018 – Post Hoc testi). Hastalar VKİ’ye göre değerlendirildiklerinde de kilo farklılıkları ile benzer sonuçlar görüldü. ‘Endobutton’ grubunun VKİ 25,5 , ‘Transfix’ grubunun VKİ 25,2 ,’Aperfix’ grubunun VKİ 27,4 ve tüm hastaların VKİ 26 idi. ‘Endobutton’ ve ‘Transfix’ grubu arasında fark yokken (p=1,00– Post Hoc testi) ‘Endobutton’ ve ’Aperfix’ grubu (p=0,015– Post Hoc testi) ile ‘Transfix’ ve ’Aperfix’ grubu (p=0,004– Post Hoc testi) arasında anlamlı fark vardı. Tablo 2’de hastalar boy, kilo ve VKİ açısından karşılaştırıldı.

Tablo 2. Hastaların femoral tespit yöntemine boy, kilo ve vücut kitle indeksi açısından karşılaştırılması Boy (cm) Kilo (kg) VKİ Endobutton 175 (162-188) 78 (55-98) 25,5 Transfix 176 (160-187) 78 (56-94) 25,2 Aperfix 176 (165-190) 85 (70-110) 27,4 Tümü 175 (160-190) 80 (55-110) 26

VKİ: vücut kitle indeksi

Hastalar başvuru şikayetlerine göre değerlendirildiklerinde başlıca şikayetler diz ağrısı, dizde aktiviteler sırasında boşalma hissi ve güvensizlik hissi olarak belirlendi. Tüm hastalar incelendiğinde 92 hastada dizde ağrı şikayeti, 37 hastada dizde boşalma hissi, 10 hastada da güvensizlik şikayeti vardı. Diz ağrısı tüm gruplarda belirgin olarak en sık görülen şikayetti. Hastaların preoperatif şikayetleri Tablo 3’de özetlendi.

Tablo 3. Hastaların preoperatif şikayetlerinin sıklığı

Diz ağrısı (%) Boşalma hissi (%) Güvensizlik (%)

Endobutton 29 15 4

Transfix 33 13 5

Aperfix 30 9 1

32

Hastaların travmadan cerrahiye kadar geçen süreleri 1 ay ile 16 yıl arasında değişmekteydi. Tüm hastalarda ortalama süre 24,14 ay, Endobutton grubunda 17,57 ay, Transfix grubunda 27,57 ay ve Aperfix grubunda 27,48 ay idi. Travmadan operasyona geçen süre açısından gruplar arasında anlamlı fark yoktu (p=0,355 – Kruskal Wallis testi). Tüm hastalar incelendiğinde yaralanmadan sonra ilk 2 ay içerisinde cerrahi rekonstrüksiyon uygulanan hasta sayısı 14, ilk 3 ay içerisinde cerrahi rekonstrüksiyon uygulanan hasta sayısı 25, ilk 6 ay içerisinde cerrahi rekonstrüksiyon uygulanan hasta sayısı 42 ve ilk 1 yıl içerisinde cerrahi rekonstrüksiyon uygulanan hasta sayısı ise 51 idi. Artrofibrozise bağlı eklem hareket kısıtlılığı gelişmesi riskinden dolayı hastaların hiçbiri yaralanmadan hemen sonra ameliyat edilmedi. Akut cerrahi rekonstrüksiyon yapılan hasta sayısının az olması nedeniyle akut ve kronik dönemde rekonstrüksiyon yapılan hastaların klinik sonuçları ve fonksiyonel skorlamaları istatistiksel olarak değerlendirilmedi.

Yaralanma mekanizmaları direk ve indirek olarak 2 şekilde incelendi. 100 hastanın 38’i direk mekanizma ile yaralanma tariflerken 62 hasta indirek mekanizma tarifliyordu. Travma mekanizması açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,167 Ki kare testi). Hastaların başından geçen travmatik olaylar spor yaralanması ve diğer yaralanmalar olarak ayrıldı. 67 hastada yaralanma nedeni spor yaralanması iken 33 hasta spor yaralanması dışında olaylar tarifledi. Spor yaralanmasının sıklığı açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edilmedi (p=0,938 -- Ki kare testi). Bu çalışmada ÖÇB yaralanmalarına indirek mekanizmanın ve spor etkinliklerinin daha sık neden olduğu görüldü. Tablo 4’de yaralanma mekanizmalarının ve yaralanma sebeplerinin sıklıkları gösterildi.

Tablo 4. Yaralanma mekanizması ve yaralanma sebepleri

Yaralanma mekanizması Yaralanma sebebi

Direk İndirek Spor Diğer

Endobutton (n) 9 25 22 12

Transfix (n) 17 18 24 11

Aperfix (n) 12 19 21 10

Tümü (n) 38 62 67 33

33

Hastalar cerrahi öncesi fizik muayene bulguları açısından da değerlendirildi. Hastaların hiçbirinde belirgin eklem hareket kısıtlılığı yoktu. 100 hastanın 95’inde ön çekmece ve Lachman testlerinden en az biri pozitifti. 14 hastada sadece ön çekmece testi, 4 hastada sadece Lachman testi, 77 hastada her iki test de pozitifti. Şekil 14’de ön çekmece ve Lachman testlerine göre hasta sayıları gösterildi. Endobutton grubunda 32 hastada, Transfix grubunda 31 hastada, Aperfix grubunda 28 hastada ve tüm hastaların 91’inde ön çekmece testi pozitifti. Gruplar arasında preoperatif dönemde ön çekmece pozitifliği açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,999 – Kolmogorov Smirnov iki örnek testi). Endobutton grubunda 33 hastada, Transfix grubunda 26 hastada, Aperfix grubunda 22 hastada ve tüm hastaların 81’inde Lachman testi pozitifti. Gruplar arasında preoperatif dönemde Lachman testi pozitifliği açısından istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (p=0,013 – Ki Kare testi). ‘Endobutton’ grubunda Lachman testi pozitifliği diğer gruplara göre belirgin olarak fazlaydı. 54 hastada cerrahi öncesi dönemde en az 1 cm en fazla 5 cm atrofi mevcuttu. Preoperatif dönemde tüm hastaların uyluk atrofisi ortalaması 0,84 cm, ‘Endobutton’ grubunda 1,03 cm, ‘Transfix’ grubunda 0,86 cm ve ‘Aperfix’ grubunda 0,61 cm idi. Gruplar arasında preoperatif dönemdeki uyluk atrofisi açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,202 – Kruskal Wallis testi). Tablo 5’de cerrahi öncesi fizik muayene bulgularının dağılımı gösterildi.

Şekil 14. Preoperatif ön çekmece ve Lachman testlerine göre hasta sayıları

14

4

77 5

Sadece ön çekmece testi pozitif

Sadece Lachman testi pozitif

Ön çekmece ve Lachman testleri pozitif

Ön çekmece ve Lachman testleri negatif

34 Tablo 5. Cerrahi öncesi fizik muayene bulguları

Ön çekmece testi Lachman testi Atrofi

pozitif Negatif Pozitif negatif Var Yok

Endobutton (n) 32 2 33 1 22 12

Transfix (n) 31 4 26 9 19 16

Aperfix (n) 28 3 22 9 13 18

Tümü (n) 91 9 81 19 54 46

n: olgu sayısı

Çalışmaya alınan hastaların 13’ünde geçirilmiş artroskopi öyküsü vardı. Bu hastaların bir kısmına sadece tanısal amaçlı artroskopi yapılmış, bir kısmına parsiyel menisektomi uygulanmıştı. Bahsedilen hastaların 6’sı ‘Endobutton’ grubunda, 3’ü ’Transfix’ grubunda ve 4’ü ‘Aperfix’ grubunda idi. Çalışmaya alınan hastaların 24 tanesinde cerrahi öncesi konservatif tedavi denendi fakat şikayetlerin devam etmesi nedeniyle rekonstrüksiyon yapıldı.

Ön çapraz bağ rekonstrüksiyonu yapılan 100 hastanın 67’sinde 4 katlı hamstring tendon otogrefti, 33’ünde kemiksiz tendon allogrefti kullanıldı. 4 katlı hamstring tendon otogrefti kullanılan 67 hastanın 34’ü ‘Endobutton’ grubunda, 9’u ‘Transfix’ grubunda , 24’ü ‘Aperfix’ grubunda idi. ‘Endobutton’ grubundaki tüm hastalarda 4 katlı hamstring tendon otogrefti kullanılmıştı. ‘Transfix’ grubundaki hastaların çoğunda kemiksiz tendon allogrefti, ‘Aperfix’ grubundaki hastaların çoğunda 4 katlı hamstring tendon otogrefti kullanılmıştı. Kullanılan greft açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (p=0,0001 – Ki Kare testi). Tablo 6’da gruplara göre otogreft ve allogreft kullanılan hasta sayısı gösterilmiştir.

Tablo 6. Gruplara göre otogreft ve allogreft kullanılan hasta sayısı

Endobutton Transfix Aperfix

Otogreft Allogreft Otogreft Allogreft Otogreft Allogreft

Hasta sayısı 34 0 9 26 24 7

Operasyon süresi açısından hastalar incelendiğinde ortalama süre ‘Endobutton’ grubunda 127 dk, ‘Transfix’ grubunda 110 dk, ‘Aperfix’ grubunda 126 dk ve tüm hastalarda 120 dk olarak bulundu. Otogreft alımı için ek cerrahi süre gerektiği düşünülüp sadece 4 katlı hamstring tendon otogrefti ile tedavi edilen hastalar değerlendirildiğinde operasyon süresi

35

ortalama olarak ‘Endobutton’ grubu için 127 dk, ‘Transfix’ grubu için 116 dk, ‘Aperfix’ grubu için 130 dk olarak bulundu. Otogreft uygulanan hastalarda operasyon süresi bakımından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu. Bu fark ‘Transfix’ grubu ile ‘Endobutton’ grubu (p=0,016 – Mann Whitney U testi) ve ‘Aperfix’ grubu (p=0,006 – Mann Whitney U testi) arasındaydı. ‘Transfix’ yöntemi için gerekli olan cerrahi süre diğer yöntemler için gerekli olan cerrahi süreden belirgin olarak daha kısa idi.

Tüm hastalarda cerrahiye tanısal artroskopi ile başlanmıştı. İncelen 100 hastanın 50’sinde meniskal lezyon tespit edildi. Meniskal lezyonu olan 50 hastanın 10’unda hem medial hem de lateral menisküs lezyonu vardı. Şekil 15’de tanısal artroskopide tespit edilen meniskal lezyonların sayıları gösterildi. ‘Endobutton’ grubunda 14 hastada, ‘Transfix’ grubunda 15 hastada, Aperfix’ grubunda 15 hastada olmak üzere 44 hastada medial menisküs lezyonu saptandı. Gruplar arasında medial menisküs lezyonu varlığı açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu (p=0,831 – Ki kare testi). Lateral menisküs lezyonları incelendiğinde ‘Endobutton’ grubunda 7 hastada, ‘Transfix’ grubunda 4 hastada, Aperfix’ grubunda 5 hastada olmak üzere 16 hastada lezyon saptandı. Lateral menisküs lezyonu varlığı açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu (p=0,994 – Kolmogorov Smirnov iki örnek testi). Meniskal lezyonu olan hastaların sadece 1’inde menisküs yırtığı tamir için uygun bulundu. Diğer hastalarda parsiyel menisektomi uygulandı. 100 hastanın 7’sinde medial femoral kondilde kondropati, 3’ünde lateral femoral kondilde kondropati izlendi. Tespit edilen kıkırdak lezyonları çoğunlukla evre 1-2 lezyonlar olarak değerlendirildi ve kıkırdak lezyonlarına yönelik ek girişim yapılmadı. Bu çalışmada ÖÇB yaralanmalarının %50 oranla meniskal lezyonlarla birlikte olduğu tespit edildi. ÖÇB yaralanmalarına %44 oranla en fazla medial menisküs lezyonlarının eşlik ettiği görüldü. Tablo 7’de tanısal artroskopide ÖÇB yaralanmasına eşlik eden meniskal lezyonların gruplar arasında dağılımı gösterildi.

36

Şekil 15. Tanısal artroskopide tespit edilen meniskal lezyonların sayıları

Tablo 7. Tanısal artroskopide ön çapraz bağ yaralanmasına eşlik eden meniskal lezyonların gruplar arasında dağılımı

Medial menisküs lezyonu Lateral menisküs lezyonu

Var Yok Var Yok

Endobutton (n) 14 20 7 27

Transfix (n) 15 20 4 31

Aperfix (n) 15 16 5 26

Tümü (n) 44 56 16 84

n: olgu sayısı

Hastalar cerrahi sonrası devam eden ağrı süresi açısından incelendi. Postoperatif ağrının devam ettiği süre ortalama olarak ‘Endobutton’ grubunda 6,56 gün, ‘Transfix’ grubunda 4,51 gün, ‘Aperfix’ grubunda 4,74 gün ve tüm hastalarda 5,28 gündü. Rekonstrüksiyon için tendon allogrefti kullanılan hastalarda 4 katlı hamstring tendon otogrefti kullanılanlara göre donör saha morbiditesi olmayacağından ağrının daha kısa süreli olacağı düşünüldü. Sadece 4 katlı hamstring tendon grefti uygulanan hastalarda ortalama cerrahi sonrası devam eden ağrı süresi ‘Endobutton’ grubunda 6,56 gün, ‘Transfix’ grubunda 4,89 gün, ‘Aperfix’ grubunda 4,92 gün ve tüm hastalarda 5,75 gündü. Cerrahi sonrası ağrının

34 6

10

50

medial menisküs lezyonu

lateral menisküs lezyonu

medial ve lateral menisküs lezyonu

37

devam ettiği süre açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p=0,696 – Kruskal Wallis testi).

Hastaların cerrahi sonrası 1. günde ayağa kalkması hedeflenmekteydi. Fakat bazı hastalar ağrı ve hipotansiyon gibi nedenlerle 1. gün ayağa kalkmayı tolere edemedi. Hastaların ortalama ayağa kalkış süresi tüm gruplar ve tüm hastalar için ortalama 2 gündü. Ayağa kalkış zamanı olarak en kısa süre postoperatif 1. gün en uzun süre ise 6. gündü. Hastaların cerrahi sonrası ayağa kalkış zamanı açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,053 – Kruskal Wallis testi). Cerrahi sonrası devam eden ağrı süresi ve cerrahi sonrası ayağa kalkış zamanı Tablo 8’de gösterildi.

Tablo 8. Cerrahi sonrası devam eden ağrı süresi ve cerrahi sonrası ayağa kalkış zamanı Ağrı süresi (gün) Ayağa kalkış zamanı (gün)

Endobutton 6,56 1,59

Transfix 4,51 1,83

Aperfix 4,74 2,19

Tüm hastalar 5,28 1,86

İncelenen 100 hastada normal günlük yaşama dönüş en az 3 hafta en fazla 6 ay sürdü. Tüm hastalarda normal günlük yaşama dönüş süresi ortalama 1,93 ay, ‘Endobutton’ grubunda 2,28 ay, ‘Transfix’ grubunda 1,46 ay, ‘Aperfix’ grubunda 2 ay idi. Gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (p=0,001 – Kruskal Wallis testi). Bu farklılık ‘Transfix’ grubu ile ‘Endobutton’ grubu ve Aperfix’ grubu arasındaydı (sırasıyla p=0,001 ve p=0,003 – Mann Whitney U testi). ‘Transfix’ grubunda normal günlük yaşama dönüş süresi diğer gruplara göre belirgin olarak daha kısa idi. ‘Endobutton’ grubu ve ‘Aperfix’ grubu arasında normal günlük yaşama dönüş süresi açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu (p=0,483 – Mann Whitney U testi).

Cerrahi sonrası meslek hayatına dönüş süresi sorgulandığında, meslek hayatına dönüş süresi ortalama olarak ‘Endobutton’ grubunda 3,41 ay, ‘Transfix’ grubunda 2,84 ay, ‘Aperfix’ grubunda 3,37 ay ve tüm hastalarda 3,20 ay idi. Gruplar arasında meslek hayatına dönüş süresi açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p=0,276 – Kruskal Wallis testi).

Hastalar postoperatif sportif faaliyetlere dönüş süresi açısından incelendi. Tüm hastalarda ortalama süre 8,15 ay , ‘Endobutton’ grubunda 8,79 ay, ‘Transfix’ grubunda 7,74

38

ay, ‘Aperfix’ grubunda 7,94 ay idi. Gruplar arasında sportif faaliyetlere dönüş süresi açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,523 – Kruskal Wallis testi).

Hastalarda cerrahi sonrası erken dönemde eklem hareket kısıtlılığı gelişti. Hastalar 1 ile 6 ay arasında bir sürede son diz eklem hareket açıklıklarına kavuştu. Cerrahiden son diz eklem hareket açıklığına geliş süresi tüm hastalarda ortalama 1,80 ay, ‘Endobutton’ grubunda 2,16 ay, ‘Transfix’ grubunda 1,49 ay ve Aperfix’ grubunda 1,74 ay idi. Gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,123 – Kruskal Wallis testi).

Çalışmaya alınan hastaların hiçbirinde cerrahi sonrası ekstansiyon kısıtlılığı gözlenmedi. Fakat 100 hastanın 11 inde fleksiyon kısıtlılığı gözlendi. Bahsedilen 11 hastada da fleksiyon kısıtlılığı 20 dereceden azdı ve hastaların çoğunda belirgin şikayet yoktu. Fleksiyon kısıtlılığı olan 11 hastanın 9 unda uyluk atrofisinin de olduğu görüldü. Fleksiyon kısıtlılığı gözlenen 5 hasta ‘Endobutton’ grubunda, 3 hasta ‘Transfix’ grubunda, 3 hasta Aperfix’ grubunda idi. ÖÇB rekonstrüksiyonu sonrası fleksiyon kısıtlılığı gelişmesi açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,997 – Kolmogorov Smirnov iki örnek testi).

Hastalar cerrahi sonrası en az 6 ay geçtikten sonra fizik muayene bulguları açısından değerlendirildiğinde 100 hastanın 15 inde önçekmece testi, 11 inde ‘Lachman’ testi pozitifti. Postoperatif dönemde ön çekmece testi pozitif olan hastaların 8’i ‘Endobutton’ grubunda, 2’si ‘Transfix’ grubunda ve 5’i ‘Aperfix’ grubunda idi. Postoperatif dönemde ön çekmece pozitifliği açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,524 – Kolmogorov Smirnov iki örnek testi). Postoperatif dönemde Lachman testi pozitif olan hastaların 5’i ‘Endobutton’ grubunda, 2’si ‘Transfix’ grubunda ve 4’ü ‘Aperfix’ grubunda idi. Postoperatif dönemde Lachman testi pozitifliği açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,997 – Kolmogorov Smirnov iki örnek testi). 40 hastada cerrahi sonrası dönemde en az 1 cm en fazla 4 cm atrofi mevcuttu. Postoperatif dönemde tüm hastaların uyluk atrofisi ortalaması 0,63 cm, ‘Endobutton’ grubunda 1,03 cm, ‘Transfix’ grubunda 0,33 cm ve ‘Aperfix’ grubunda 0,53 cm idi. Gruplar arasında postoperatif dönemdeki uyluk atrofisi açısından istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (p=0,002 – Kruskal Wallis testi). ‘Transfix’ grubunda uyluk atrofisi ‘Endobutton’ grubuna göre belirgin olarak daha azdı (p=0,001 – Mann Whitney U testi). ‘Endobutton’ ve ‘Aperfix’ grupları arasında postoperatif uyluk atrofisi açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,021 – Mann Whitney U testi). ‘Transfix’ ve ‘Aperfix’ grupları arasında da postoperatif uyluk atrofisi

39

açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,425 – Mann Whitney U testi). Tablo 9’da cerrahi sonrası fizik muayene bulgularının dağılımı gösterildi.

Tablo 9. Cerrahi sonrası fizik muayene bulguları

Ön çekmece testi Lachman testi Atrofi

Pozitif negatif Pozitif negatif Var Yok

Endobutton (n) 8 26 5 29 22 12

Transfix (n) 2 33 2 33 9 26

Aperfix (n) 5 26 4 27 10 21

Tümü (n) 15 85 11 89 41 59

n: olgu sayısı

‘Endobutton’ grubundaki 34 hastanın 32’sinde preoperatif dönemde ön çekmece testi pozitifken postoperatif 6. aydan sonraki muayenelerde hastaların 8’inde ön çekmece pozitifti. ‘Endobutton’ grubunda rekonstrüksiyon sonrasında ön çekmece testi pozitif olan hasta sayısında belirgin azalma oldu. Bu azalış istatistiksel yönden anlamlı idi (p=0,0001 -- McNemar testi). ‘Transfix’ grubundaki 35 hastanın 31’inde preoperatif dönemde ön çekmece testi pozitifken postoperatif 6. aydan sonraki muayenelerde hastaların 2’sinde ön çekmece pozitifti. ‘Transfix’ grubunda rekonstrüksiyon sonrasında ön çekmece testi pozitif olan hasta sayısında belirgin azalma oldu. Bu azalış istatistiksel yönden anlamlı idi (p=0,0001 -- McNemar testi). ‘Aperfix’ grubundaki 31 hastanın 28’inde preoperatif dönemde ön çekmece testi pozitifken postoperatif 6. aydan sonraki muayenelerde hastaların 5’inde ön çekmece pozitifti. ‘Aperfix’ grubunda rekonstrüksiyon sonrasında ön çekmece testi pozitif olan hasta sayısında belirgin azalma oldu. Bu azalış istatistiksel yönden anlamlı idi (p=0,0001 -- McNemar testi). Tüm hastalara bakıldığında preoperatif dönemde 91 hastada ön çekmece testi pozitifken postoperatif dönemde 15 hastada ön çekmece testi pozitifti. Çalışmada hastaların çoğunluğunda ön çekmece bulgusunda düzelme olduğu görüldü.

‘Endobutton’ grubundaki 34 hastanın 33’ünde preoperatif dönemde Lachman testi pozitifken postoperatif 6. aydan sonraki muayenelerde hastaların 5’inde Lachman testi pozitifti. ‘Endobutton’ grubunda rekonstrüksiyon sonrasında Lachman testi pozitif olan hasta sayısında belirgin azalma oldu. Bu azalış istatistiksel yönden anlamlı idi (p=0,0001 -- McNemar testi). ‘Transfix’ grubundaki 35 hastanın 26’sında preoperatif dönemde Lachman testi pozitifken postoperatif 6. aydan sonraki muayenelerde hastaların 2’sinde Lachman

40

pozitifti. ‘Transfix’ grubunda rekonstrüksiyon sonrasında Lachman testi pozitif olan hasta sayısında belirgin azalma oldu. Bu azalış istatistiksel yönden anlamlı idi (p=0,0001 -- McNemar testi). ‘Aperfix’ grubundaki 31 hastanın 22’sinde preoperatif dönemde Lachman testi pozitifken postoperatif 6. aydan sonraki muayenelerde hastaların 3’ünde Lachman testi pozitifti. ‘Aperfix’ grubunda rekonstrüksiyon sonrasında Lachman testi pozitif olan hasta sayısında belirgin azalma oldu. Bu azalış istatistiksel yönden anlamlı idi (p=0,0001 -- McNemar testi). Tüm hastalara bakıldığında preoperatif dönemde 81 hastada Lachman testi pozitifken postoperatif dönemde 10 hastada Lachman testi pozitifti. Çalışmada hastaların çoğunluğunda Lachman testinde düzelme olduğu görüldü.

Hastalar preoperatif atrofi ve postoperatif atrofi açısından karşılaştırılıp cerrahi sonrası uyluk atrofisindeki azalma açısından değerlendirildi. Hastaların uyluk atrofisi ortalaması preoperatif dönemden postoperatif döneme tüm hastalarda 0,84 cm’den 0,63 cm’e, ‘Transfix’ grubunda 0,86 cm’den 0,33 cm’e, ‘Aperfix’ grubunda 0,61 cm’den 0,53 cm’e geriledi. ‘Endobutton’ grubunda hastaların preoperatif ve postoperatif uyluk atrofisi ortalamasında değişme olmadı ve 1,03 cm idi. İstatiksel olarak ‘Transfix’ grubunda uyluk atrofisi miktarında belirgin düzelme oldu (p=0,009 – Wilcoxon Signed Ranks testi). ‘Endobutton’ grubunda ve ‘Aperfix’ grubunda istatistiksel olarak belirgin düzelme görülmedi (sırasıyla p=0,861 ve p=0,593 -- Wilcoxon Signed Ranks testi). Tablo 10’da preoperatif ve postoperatif uyluk atrofisi ortalamaları verildi.

Tablo 10. Preoperatif ve postoperatif uyluk atrofisi ortalamaları

Uyluk atrofisi ortalaması (cm)

Preoperatif Postoperatif

Endobutton 1,03 1,03

Transfix 0,86 0,33

Aperfix 0,61 0,53

Tüm hastalar 0,84 0,63

Hastaların preoperatif dönemde dizde kilitlenme ve instabilite sorunları oluyordu. Preoperatif dönemde ‘Endobutton’ grubunda 6, ‘Transfix’ grubunda 3, Aperfix’ grubunda 2 hasta toplamda 11 hasta dizinde ara ara olan kilitlenme şikayeti tarifliyordu. Postoperatif dönemde ise ‘Endobutton’ grubunda 1, ‘Transfix’ grubunda 1 hasta olmak üzere 2 hastanın kilitlenme şikayeti oldu. Gruplar arasında preoperatif ve postoperatif kilitlenme şikayeti

41

açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (sırasıyla p=0,674 ve p=0,997 -- Kolmogorov Smirnov iki örnek testi). Preoperatif dönemde ‘Endobutton’ grubunda 19, ‘Transfix’ grubunda 12, Aperfix’ grubunda 8 hasta toplamda 39 hastanın dizinde instabilite şikayeti vardı. Gruplar arasında preoperatif instabilite şikayeti açısından istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (sırasıyla p=0,036 – Ki kare testi). İnstabilite şikayeti ‘Endobutton’ uygulanan gruptaki hastalarda belirgin olarak daha fazlaydı. Postoperatif dönemde ise ‘Endobutton’ grubunda 3, ‘Transfix’ grubunda 1, ‘Aperfix’ grubunda 1 hasta olmak üzere 5 hastanın instabilite şikayeti vardı. ‘Endobutton’ grubunda (p=0,0001 -- McNemar testi), ‘Transfix’ grubunda (p=0,003 -- McNemar testi) ve ‘Aperfix’ grubunda (p=0,016 -- McNemar testi) postoperatif instabilite şikayetlerindeki düzelme istatistiksel olarak anlamlı idi. Postoperatif dönemde hastaların instabilite şikayetleri belirgin olarak azalmış olup gruplar arasında postoperatif instabilite şikayeti açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (sırasıyla p=0,869 – Ki kare testi). Tablo 11’de preoperatif ve postoperatif kilitlenme ve instabilite şikayeti olan hastaların sayıları gösterildi.

Tablo 11. Preoperatif ve postoperatif kilitlenme ve instabilite şikayeti olan hastaların sayıları Preoperatif kilitlenme Postoperatif kilitlenme Preoperatif instabilite Postoperatif instabilite Endobutton (n) 6 1 19 3 Transfix (n) 3 1 12 1 Aperfix (n) 2 0 8 1 Tüm hastalar (n) 11 2 39 5 n: olgu sayısı

‘Endobutton’ grubunda cerrahi sonrası erken dönemde minör travma ile 2 hastada rerüptür olması nedeniyle revizyon ÖÇB rekonstrüksiyonu yapıldı. Diğer gruplarda revizyon operasyonu yapılmadı. Yine de postoperatif 6. aydan sonra, çalışmaya alınan 100 hastanın yapılan muayenelerinde ‘Endobutton’ grubunda 1 hastada, ‘Transfiks’ grubunda 1 hastada, ‘Aperfix’ grubunda 1 hastada revizyon ihtiyacı olduğu ve hastaların herhangi bir travma tariflemediği görüldü. Revizyon gerekliliği kararı hastanın instabilite şikayetlerinin çok belirgin olması, ön çekmece ve Lachman testlerinin pozitif olması, meslek hayatında ve sportif faaliyetlerde sıkıntı yaşaması nedeniyle verildi. Hastaların cerrahiyi kabul etmemesi

42

nedeniyle bu 3 hastaya revizyon operasyonu yapılmadı. Revizyon ihtiyacı açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p=1,00 -- Kolmogorov Smirnov iki örnek testi). Tablo 12’de revizyon ihtiyacı olan ve revizyon yapılmış hastaların gruplara göre dağılımı gösterildi.

Tablo 12. Revizyon ihtiyacı olan ve revizyon yapılmış hastaların gruplara göre dağılımı Revizyon yapılmış hasta sayısı Revizyon ihtiyacı olan hasta sayısı

Endobutton 2 1

Transfix 0 1

Aperfix 0 1

Hastalar cerrahi sonrası sportif faaliyetleri açısından sorgulandığında, yeniden yaralanma korkusu nedeniyle birçok hastanın sportif faaliyetlerinde etkilenme olduğu görüldü. Bir kısım hasta eski sportif faaliyetlerine geri dönmediğini, bazı hastalar ise korku nedeniyle eski performanslarına kavuşamadıklarını ifade etti. ‘Endobutton’ grubunda 14 hasta, ‘Transfix’ grubunda 9 hasta, ‘Aperfix’ grubunda 18 hasta olmak üzere toplam 41 hasta yeniden yaralanma korkusuyla eski sportif faaliyetlerine geri dönmediklerini belirtti. ‘Endobutton’ grubunda 8 hasta, ‘Transfix’ grubunda 11 hasta, ‘Aperfix’ grubunda 4 hasta olmak üzere toplam 23 hasta ise eski sportif faaliyetlerine geri dönmelerine rağmen eski

Benzer Belgeler