• Sonuç bulunamadı

1.1. KAVRAMLAR

1.1.1. Felsefe ve Hukuk Kavramları

1.1.1.1. Felsefe

Antik Yunan’da philosophia kelimesine karşılık gelen felsefe sözcüğü, bilginlik ya da bilgelik anlamlarına gelen sophia ile sevmek yüklemine işaret eden philo köklerinin biraraya gelmesiyle oluşmuştur. Bu anlamda, felsefe bilgelik sevgisi, bilgi severlik ya da bilgi sevdası gibi anlamlar taşıyan, içindeki tüm öğeleriyle birlikte bütün bir disipline adını veren terim olarak tanımlanmaktadır.4 Bütün dillere Antik Yunancadaki bu anlamından geçmiş olan sözcüğü ilk kullanan kişinin Pythagoras olduğunu bilinmektedir. Pythagoras kendisi için “ben bir philosophos’um” der ve bununla da bilginin ve bilgeliğin tutkunu olduğunu anlatmak istermiş.5

Bununla birlikte, kavram olarak felsefenin ne olduğu sorusunu yanıtlamak görünürde basit olmakla birlikte yanıtı kolay verilemeyen bir sorudur. Bundan ötürü çeşitli kaynaklardaki felsefe tanımlarına bakarak ortak bir belirlemede bulunmak yerinde olacaktır:

1. Gerçeğin (realitenin) tümünü, özdek ve yaşam ile ilgili türlü belirtileri neden, ilke ve erekler bakımından inceleme amacı taşıyan düşünce etkinliği.6

2. Bilgi, kavram, inanç ve kuramların çözümlenmesi ve eleştirilmesinde açıklık arayan düşünme yöntemi.7

4 GÜÇLÜ, Abdülbaki, vd., Felsefeye Giriş, Đstanbul: Altın Kitaplar Yayınevi, 2009, s. 13.

5 HANÇERLĐOĞLU, Orhan, Felsefe Sözlüğü, Đstanbul: Remzi Kitabevi, 1999, s. 112.

6 ÖKTEM, Ülker, “Orhan Saadettin'in Felsefe Nedir? Adlı Makalesi Üzerine Bir Đnceleme”, Felsefe Dünyası Dergisi, S.24, 1997, s.35.

7 ÖKTEM, a.g.m.,aynı yer.

3. Kelimenin eski Yunancadaki kökü bakımından bilgelik tutkunluğu ve bu tutkunun itişiyle teorik ve pratik alanlarda girişilen araştırmaların tümü.

Felsefe terimi bugün, belli başlı olarak şu anlamlarda kullanılmaktadır:

a) Akla dayanan bilgi, genel olarak bilim. Bu anlamda felsefe, bütünsel bir evren görüşüne yönelmiş bir sentez çabasını dile getirir ve teolojiyi içerdiği kadar insan bilimleriyle doğa bilimlerini de içerir.

b) Yüksek bir genellik derecesi taşıyan ve belirli bir bilgi alanını ya da bütün insan bilgilerini sınırlı sayıda birtakım yönetici ilkelere bağlamaya çalışan incelemeler ve düşünceler bütünü.

c) Konularından bağımsız olarak göz önüne alınan ve doğaya karşıt tutulan zihine ilişkin incelemelerin tümü.8

4. Yunanca “seviyorum, peşinden koşuyorum, arıyorum” anlamına gelen phileo ve “bilgi, bilgelik” anlamına gelen sophia sözcüklerinden türeyen terimin işaret ettiği entelektüel faaliyet ve disiplin. Buna göre felsefe Yunanlılar için, bilgelik sevgisi ya da hikmet arayışı anlamlarına gelmiştir. felsefenin konusu

“nihai ve en yüksek şeyler”, genel olarak varlık, bir bütün olarak evrenin kendisini ya da insanın eylemlerini, yaşamını ve yazgısını en temelli bir biçimde etkileyen şeylerdir. Varlığı bir yönüyle ya da belli bir bakımından ele alan bilimlerden farklı olarak, felsefe varlığı bir bütün olarak ele aldığı, varlığı varlık olmak bakımından incelediği, olanı betimleyen bilimlerden farklı olarak olması gerekene yöneldiği için, konularına uygun düşen yöntem ya da yöntemleri kullanır.9

Bu tanımlar bağlamında ele alındığında, felsefe en temelde bilişsel bir etkinlik olarak karşımıza çıkıyor ve bu etkinlik bir sürece dayandırılıyor. Bu anlamda felsefenin olup bitmiş bir öğretiler dizgesi değil, gerçekliği ve doğruyu yakalamaya yönelik, eleştiriye açık kavramsal etkinlik olduğunu söyleyebiliriz.10 Öte yandan, felsefe anlayışlarının, devirden devire, hatta filozoftan filozofa değiştiği gerçeği unutulmamalıdır; çünkü felsefi bilginin özelliği filozofun damgasını taşıyor olmasından

8 TOKATLI, Atilla, Felsefe Sözlüğü, Đstanbul: Bilgi Yayınevi, 1973, s. 144.

9 CEVĐZCĐ, Ahmet, Felsefe Terimleri Sözlüğü, Đstanbul: Paradigma Yayınları, 2003, s. 153.

10 YILDIRIM, Cemal, Çağdaş Felsefe Sözlüğü, Đstanbul: Doruk Yayınları, 2000, s. 82.

kaynaklanır. Bu bakımından, felsefede tamamen objeye bağlı kalan bilimin objektifliği söz konusu değildir. Bu bir anlamda, tıpkı sanat eseri ile sanatkarın ilişkisi gibidir.11

Felsefe bilgisi varlığı eksiksiz olarak ele alıp, mevcut bilimsel tüm bilgileri kullanıp mantıklı tümel bir bilgiyi, kendine has sistematik bir şekilde ortaya koyar. Yani felsefi bilgi insan yaşamı ile evrensel bilgiyi sorgulayabilmektir. Soruyu sorabilmek, soruyu cevaplamaktan daha anlamlıdır. Ayrıca felsefi bilgi bir konuyla sınırlı bilgi değildir. O konuya ait dağınık bütün bilgiler toplanıldıktan sonra eleştirel olarak bütün bilgiler sorgulanır. Bu özellik her ne kadar felsefi bilgiyi sübjektif bir bilgiymiş gibi gösterse de; durum bunun tersidir. Sorulan her soru, içinde bulunulan dönemde anlamlıdır. Çağın mevcut bilgisine ancak felsefi sorularla ulaşılabilir. Bu özelliği ile felsefi bilgi eskiyen değil, süreklilik arz eden bir bilgidir.12

Her bilim gibi felsefenin de bir tarihi mevcuttur. Bu anlamda felsefi etkinliği tarihsel gelişimine göre sınıflandıracak olursak; onu Đlkçağ Felsefesi, Antikçağ Felsefesi, Ortaçağ Felsefesi ve Yeniçağ Felsefesi olmak üzere dört bölümde inceleyebiliriz. Đlkçağ Felsefesinin karakteristik özelliğini, insanın içinde yaşadığı evren üzerine bütünsel bilgi edinme uğraşı oluşturur. Antikçağda ise, başta siyaset ve etik problemleri olmak üzere, bütün alt disiplinleri ile birlikte sistematik olarak ortaya çıkışını gözlemleriz. Öte yandan Ortaçağ, Tanrı üzerine yoğunlaşan bir düşünce geleneğine denk düşerken, Yeniçağda, teolojik anlayışa karşıt olarak gelişen, bilimsel düşünce buna paralel olarak gelişen yöntem arayışları gözlemlenir.

Varolan her şeyi araştırma konusu yapan felsefenin başlıca alt dallarını; Bilgi felsefesi, Bilim felsefesi, Varlık felsefesi, Ahlak felsefesi, Siyaset felsefesi, Estetik ve Din felsefesi oluşturur.

Bütün bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, bilim sadece bilgiyi verirken, felsefe bilginin ne olduğunu, neyi ve nasıl bilebileceğimizi araştırır. Bilimlerin ayrı ayrı ele aldığı tüm olguları en genel hatlarıyla eleştirel ve mantıksal boyutta ortaya koyan, felsefe’dir.

11 ÖNKAL, Güncel, “Felsefenin Yöntemi”, http://www.guncelonkal.com/PDF/felsefede...pdf, (Erişim Tarihi: 13.02.2011).

12 ÖKTEM, a.g.m., s. 33.

Ayrıca dünyada varolan insanın amacı, yaşama bakışı, görünen ve görünmeyen tüm âlemlerle ilişkisini genel ilkeleriyle ortaya koyan bilim yine felsefedir.

Belgede Adil yargılanma sorunu (sayfa 13-16)