• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1:HALKLA İLİŞKİLER SÜRECİ

1.3. Halkla İlişkilerde İletişim Süreci

1.3.2. Etkili İletişimin Unsurları

İletişim hem toplumsal hem bireysel yaşantıda tam olarak çözülemeyen karmaşık bir süreçtir. Sürekli ve dinamik bir yapısı olan iletişim olgusu, en yalın biçimiyle; İletiyi yollayan (gönderen ya da kaynak), iletiyi alıp açımlayan(alıcı ya da hedef) ve bu ikisi arasında iletinin gönderilmesinde kullanılacak bir iletişim kodlaması (ileti ya da mesaj) olarak 3 öğeye dayanmaktadır.

İleti, İletişim ile gönderilen bildirim olarak tanımlanabilmektedir. Bir şeyi aktarmak isteyen kaynağın ürettiği bir üründür.64 Bir resim, bir sözcük, bir el hareketi, müzik ileti olarak örnek verilebilir. İletiyi iki boyutta incelemek gereklidir. İletinin ilk boyutu olan yapısal boyut simgeler ve kodlar ile ilgilidir. İkinci boyutu olan içerik ise anlam ile ilgilidir. Aslında ikisini birbirinden ayırt etmek çok zordur. Alıcının kaynağın amacı doğrultusunda oluşturduğu anlam bir iletidir. Öte yandan alıcının anlamı farklı biçimde algılayıp yeniden üretmesi de bir iletidir.65

63 Theaker, a. g. e, s.121. 64 Zıllıoğlu, a. g. e. , s.89. 65 Bıçakçı, a.g. e. , s.19.

İletinin yapısal boyutuna baktığımızda gönderilmek istenen bir ileti semboller ve simgeler aracılığı ile gönderilmektedir. Kullanılan sözcükler göstergelere örnek verilebilir. Göstergeler ile göstergenin temsil ettiği şey arasında bir benzerlik yoktur. Örneğin dört harfli kedi sözcüğü ile canlı bir varlık olan kedi arasında bir benzerlik yoktur. Göstergeler sadece aynı anlamı paylaşan insanlar arasında uzlaşım olduğu için bir anlam taşımaktadır. Simgeler ise toplumsal açıdan bir anlam ifade ederler ve temsil ettiği nesne ile arasında bir bağ bulunmaktadır. Örneğin terazi adaletin, bayrak vatanın simgesidir.

İletinin içerik ile ilgili boyutuna bakıldığında ise anlam terimi ile karşılaşılmaktadır. İletinin içeriğinin anlaşılabilmesi için iletilenin anlamının da bilinmesi gerekir. Anlam insan tarafından yaratılır, zamana ve kültüre bağlı olarak değişebilir. Gönderilen iletiler arasından alıcı kendi istediklerini seçer, istediği gibi yorumlar ve istediği bilgiye dönüştürebilir. Taraflara aynı şeyi ifade etmeyen ya da tarafların hiç anlam veremediği kelimelerin kullanıldığı iletişim en iyi tabirle sınırlıdır.66 Yüz ifadeleri, el kol hareketleri, oturuş, duruş gibi sözsüz davranışlarda sözcükler gibi bir ileti oluşturmaktadır.

İletini tanımını yaparken de bahsedilen kavramlardan olan kaynak; kısaca iletiyi gönderen, hedefte iletiyi alan taraflar olarak tanımlanabilir. Kaynak ve hedef iletişim sürecinin başlangıç ve bitiş noktası olarak da düşünülebilir.

Kaynak bir kişi bir grup ya da bir kurum olabilir. Kaynak iletişimin başladığı yerdir. Kaynak; algılama, seçme, düşünme, yorumlama süreçlerinde ürettiği anlamlı iletileri simgeler aracılığı ile gönderen kişi ya da kişilerdir.67 Kaynağın nitelikleri özellikle de güvenirliği iletişim süreci için büyük bir anlam ifade etmektedir. Eğer kaynağa güvenirlik ne kadar fazla ise ileti içeriğinin inandırıcılığı da o derecede fazladır. Kaynaktan gönderilen iletilere inançları, geçmişleri, kültürleri ve toplumsal statüleri etkisinde anlamlar yükleyen iletişim öğesi, hedeftir.

Hedef, ilk iletişim kuramlarına göre pasif olarak tanımlanmaktadır, günümüzde ise hedef, kitle iletişiminde aktif, aldıklarına tepkide bulunan olarak tanımlanır. Kaynaktan gelen iletileri belli biyolojik ve psiko-sosyal süreçlerden alıp yorumlayan

66 Theaker, a. g. e. , s.38. 67 Zıllıoğlu, a. g. e. , s.98.

bunlara sözlü sözsüz tepkide bulunan kişi ya da gruplardır.68 Hedef kitlenin aldığı iletiyi anlamlandırma sürecinden sonra verdiği tepki “feedback” ya da “geribesleme” olarak adlandırılmaktadır. Geribildirim önemli bir kavramdır. Tek yönlü bir iletişim ile çift yönlü iletişim arasındaki fark geribildirimden kaynaklanır.

Berlo (1960), geribildirim hakkında yazdığı yazısında “ alıcıdan herhangi bir cevap gelmediği zaman yapılanın iletişim olduğu nasıl anlaşılabilir ki?” diye sormuştur.69 Yüzyüze iletişimde hedefin verdiği tepki daha açık görülebilirken kitle iletişim araçlarına hedef kitlenin verdiği tepki dolaylı yollardan ölçülebilmektedir. Örneğin sınıfta ders anlatan bir öğretmen öğrencilerin o anda verdiği tepkilerden sıkılıp sıkılmadıklarını anlayarak ya dersi keser ya da devam ettirir. Mekanik iletişim araçları geri beslemeyi sınırlandırırlar.70 İletişim yönetmeni olan halkla ilişkiler uygulamacıları, hedef kitlenin tepkilerini değerlendirmeleri iletişimin etkililiğini arttırmaktadır.

İletişimin vazgeçilmez öğelerinden Kanallar ve araçlar iletişim sürecinde çoğu zaman birbirinden ayırt edilmeyerek birbirinin yerine de kullanılan terimlerdir. Bir iletinin karşı tarafa gönderilmesi bir araç olmadan imkansızdır. İletenin gönderdiği sinyaller hedefe kanallar ve araçlar sayesinde iletilebilmektedir.

Kanallar ve araçlar arasında net bir ayırım yapmak gerekecek olursa; kanal için sinyallerin aktarıldığı fiziksel araçlar ya da duyu organlarını uyarabilecek fiziksel özellikleri olan araçlar denilebilir. Kanal denildiğinde; ışık dalgaları, ses dalgaları, radyo dalgaları, telefon kabloları örnek verilebilir. Araçlar ise, kanallar aracılığı ile iletiyi sinyale dönüştüren fiziksel ya da teknik nesneler olarak tanımlanmaktadır.71 İletişim aracı; içinde kanallar bulunduran ve kanallar yolu ile iletiyi alan, gönderen, yayan nesnelerdir.72 İletinin alınması ve anlamlandırılması sürecinde seçilen araçların önemi göz ardı edilmemelidir. Kime, neyin iletilmek istendiği seçilen araç ile yakın bir ilişki içindedir. İletişimde her duyu organına karşılık bir kanaldan söz

68 Zıllıoğlu, a. g. e. , s.98. 69 Theaker, a. g. e. , s 39. 70 Fiske, a. g. e. , s.40. 71 Fiske, a. g. e. , s.35. 72 Zıllıoğlu, a. g. e. , s.117.

edilebilir.73 Göremeyen bir hedef kitle için, görsel iletişim araçlarının seçilmesi yerinde olmayacaktır.

Zıllıoğlu, iletişimde kanallar sorunu adını verdiği bölümde bu konuya dikkat çekerken iletişim sürecinde çoğu zaman birden fazla kanalın birlikte kullanıldığını da vurgulamıştır. Örneğin “merhaba” derken seçtiğimiz sözel kanalın yanında gülümsemek ve bir el hareketi bir merhabadan çok daha fazlasını ifade edecektir. Kitle iletişim araçlarında ise gazete bir kanaldır fakat sayfa düzeni, kullanılan başlık ve fotoğraflar ile gönderdiğimiz iletiye çok farklı anlamlar yüklemek mümkündür. Buradan da anlaşılabileceği gibi iletişim araçları taraflı olarak iletinin anlamında istediği değişiklikleri yapabilmektedir.

İletişim sürecinde, iletiyi engelleyen birde “gürültü” öğesi vardır; bu içten gelen – hedef kişinin ya da kitlenin kaynağa ya da iletiye direnmesi türünde- ya da dışarıdan gelen- fiziksel gürültü ya da ilgi dağılışı- türünde engelleme olabilir. Tüm bu süreç bir konum-zaman ve yer- içinde gerçekleşir.74 Taraflar arasındaki iletişime karışan, parazit yapan her şeye gürültü denir.75 Gürültü, kaynaktan çıkan iletinin hedefe ulaştığında aynı anlamı taşımamasına yola açmaktadır. İletişimin amaçlandığı şekilde tamamlanabilmesi için gürültünün en aza indirgenmesi gereklidir.

Gürültü kavramı ilk bakışta sadece işitsel öğeler ile sınırlı gibi görünse de iletişim düzeyinde kaynağın isteği dışında aktarıcı ile alıcı arasındaki sinyale eklenen her şeydir. Görüldüğü üzere iletişim farklı bakış açılarına göre farklı şekillerde yorumlanabilen bir olgudur. Fakat bütün model ve kuramlarda ortak olan öğeler sabittir. İletişime dayalı halkla ilişkilerin tarih boyunca, farklı amaçlarla ve yöntemlerle kullanılması iletişim modellerinin dogmasına neden olmuştur. İletişim modelleri; halkla ilişkiler uygulamalarının hedef kitleye ulaşması ile algı, tutum değişiklikleri yaratması noktasında belirgin bir önem kazanmıştır.