• Sonuç bulunamadı

Verilen uyaranlara karşı tepkinin ortaya çıkması sürecini birçok etmen etkilemektedir. Allmirall ve Gutierrez (1987) ‘in sıralaması ise şu şekildedir.

a) Fiziksel etmenler (uyarana, tepkiye ve çevreye ilişkin)

b) Fizyolojik ve organik etmenler (organizmanın canlılığı, alkol, sigara vb.) c) Bireysel etmenler (yaş, cinsiyet, kişilik, antrenman)

1.11.1. Yaş ve RZ. Madden’ in (2001) RZ’ yi etkileyen faktörleri incelediği çalışmasında; RZ’ yi merkezi sinir sisteminin veri işleme hızının bir ölçütü olarak görmüştür. Bu bakış açısı, yaşın ilerlemesi ile birlikte meydana gelen yavaşlamanın genel bir açıklaması olarak görülebilir.

Hultsch, Mac Donald ve Dixon (2002)’ın yaşlanmanın RZ üzerine etkilerini incelediği çalışmada, yaşlanma ile birlikte bireylerde en iyi %20 RZ derecelerinin değişmediğini fakat en kötü %20 derecelerde RZ’ nin yavaşladığını tespit etmiştir.

Deary ve Der (2005)’in IQ (Intelligence Quotient)’ nun ölümle ilişkisini RZ açıklar adıyla yaptıkları boylamsal çalışmada, 8 yıllık zaman periyodunda RZ ortalamaları ve RZ’ nin varyansının kayda değer şekilde artış gösterdiğini ortaya koymuştur.

Motorsal faaliyetlerdeki yavaşlamanın MSS’deki yaş ile bağlantıyı yansıttığı düşünülüyor olmasına rağmen basit görsel reaksiyon zamanı da yaşlanmanın zayıf bir göstergesi olarak düşünülebilir (Bleecker, Bolla-Wilson, Agnew & Meyers, 1987).

Hodgkins (1963) RZ’ nin en yüksek seviyesine ulaştığı ortalama yaşın 19, RZ değerinin düşüş başlangıç ortalama yaşının ise 60 olduğunu tespit etmiştir.

RZ, küçük yaşlarda 0,5 – 0,6 sn. iken 30 yaşlarına kadar giderek kısalır ve yetişkinlerde 0,1-0,2 sn. değerlerine ulaşır. Agopyan’ a göre antrenman etkisi ile RZ gelişim hızının en fazla olduğu dönem 9-12 yaş aralığıdır. 13-14 yaş aralığında tek tek hareketlerin süresi değer olarak yetişkinlere yakınlaşmaktadır (akt. Can, 2007).

Darbutas, Juodzbaliene, Skurvydas ve Krisciunas (2013) tarafından 20 genç ve 20 yaşlı bireyin hareket hızının ve RZ’ nin yaşa bağlı olarak değişimi incelenmiştir. Sonuç olarak genç katılımcıların RZ’ leri yaşlılardan neredeyse 2 kat daha hızlı çıkmıştır.

1.11.2. Cinsiyet ve RZ. Adam (1999) SRZ üzerinde cinsiyet farkının etkisini araştırdığı çalışmasında; ortalama RZ’ lerde bayanların erkeklerden daha yavaş olduğu sonucunu ortaya çıkarmıştır.

Hodgkins (1963) yaşları 6 ile 84 arasındaki 930 kadın, erkek ve çocuktan oluşan grupta çeşitli yaşlardaki kadın ve erkekler arasındaki RZ ve hareket hızlarını değerlendirmiştir. Yapılan çalışma sonucunda erkeklerin hem RZ hem de hareket hızı değerleri bayanlardan daha hızlı çıkmıştır. Benzer şekilde Bleecker ve diğerlerinin (1987) 40-90 yaşlarında toplamda 176 sağlıklı kadın ve erkekten oluşan grup üzerinde yaş ve cinsiyetin basit GRZ’ ye etkisini incelemişlerdir. Sonuca bakıldığında ise tüm on yıllarda erkekler kadınlardan sürekli olarak daha hızlı RZ değerine sahip olmuştur.

Lipps ve diğerleri (2011) 2008 Pekin Olimpiyatları’nda yarışmış toplam 201 kadın ve 224 erkek sprinterin analiz çalışmasında, cinsiyet farklılığının RZ değerleri üzerine etkisini değerlendirmişlerdir. Erkeklerin ortalama RZ’sinin (166 ms) bayanlarınkinden (189 ms) 23 ms daha hızlı olduğunu tespit etmişlerdir. Erkeklerde ulaşılan en hızlı RZ değeri 109 ms iken bayanlarda bu değer 121 ms olmuştur.

1.11.3. Spor ve RZ. Antrenmanlar ile 0,12 sn kadar geliştirilen RZ’ deki bu değişim, uyaranın duyu organlarıyla alınıp beyne iletilip burada hazırlanan cevabı ilgili kas grubuna götürme sürecinde değil, bireyin antrenmanlarla geliştirdiği teknik beceriler ile hareketin daha ekonomik bir hale getirilmesindendir (Boyar, 2013).

Baker, Maurissen ve Chrzan (1986) RZ ölçümlerinde sporcuların sedanterlerden daha hızlı olduğunu ortaya koymuştur. Baker ve diğerlerine göre RZ her ne kadar doğuştan getirilen bir özellik olsa da çalışmalarla geliştirilebilen motorik bir özelliktir. Bu durum; sporcuların

doğuştan nörolojik avantaja sahip olmaları ya da spor yapmayı tercih eden çocukların yapılan aktiviteler nedeniyle reaksiyon zamanlarının gelişmiş ve sonradan sedanterlere göre avantajlı duruma geçmiş olmalarıyla açıklanabilir. Benzer şekilde Ghuntla, Mehta, Gokhale ve Shah (2012) 100 kişilik basketbolcu ve sağlıklı yetişkin üzerinde GRZ’ ye göre kıyaslama yaptığında; basketbolcuların seçili ve basit GRZ’ lerinin sedanterlere göre anlamlı düzeyde daha hızlı olduğunu ortaya koymuşlardır. Nakamoto ve Mori (2008) beyzbol ve basket oyuncuları ile sedanterlerin motor becerilerini incelediği çalışmada; basketbol ve beyzbol oynayan üniversite öğrencilerinin RZ’lerinin sedanter yaşam süren bireylere göre daha hızlı olduğunu ortaya koymuştur.

Özmerdivenli, Öztürk ve Karacabey (2004) düzenli fiziksel aktivite gösteren beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencileri ile sadece haftada bir saat beden eğitimi dersinde düşük düzeyde fiziksel aktivite gösteren öğrencilerin ışık ve ses uyaranlarına karşı RZ’lerini karşılaştırdıklarında; düzenli sporun RZ’ yi hızlandırdığını ortaya koymuşlardır.

Dinlenik nabzı %50 ile %60 arasında arttıran orta şiddetli egzersizlerin (30 dk. içerisinde 3km yürüyüş yapmak, 15 dk boyunca merdiven çıkmak, 30 dk dans etmek vb.) vücut ısısını arttırıyor olması, sinir iletim hızının yükselip daha hızlı BRZ gösterilmesine neden olabilmektedır (McMorris & Keen, 1994).

Youngen (1959) tenis, eskrim, yüzme ve çim hokeyi sporcuları ile sedanter kadınları reaksiyon zamanına göre karşılaştırdığı çalışmasında; sporcuların hareket ve reaksiyon zamanı açısından daha hızlı olduğunu belirlemiştir.

1.11.4. Seçeneklerin sayısı ve RZ. Alternatif cevapların sayısının artması RZ’ yi uzatacaktır (Boyar, 2013). Aşağadaki grafikte seçenek sayısı arttırdığında reaksiyon zamanı da lineer şekilde arttığı görülmektedir.

Grafik 3. SRZ ve Uyaran Tepki Seçenekleri Arasındaki İlişki Grafiği (Can, 2007).

1.11.5. Uyaranın çeşidi ve RZ. Kişiyi harekete geçirecek uyaranlar; görsel, işitsel, kinestetik ve dengesel olabilmektedir. Mücadele sporlarında görsel ve dokunsal uyaranlar, sportif oyunlarda görsel, dokunsal ve işitsel uyaranlar, sprint çıkışı gerektiren sporlarda işitsel uyaranlar daha önemlidir. Kinestetik ve dengesel uyaranlar ise tüm spor branşları için önem arz eder. Sese karşı İRZ ortalama 140-160 ms iken GRZ 180-200 ms civarında oluşmaktadır. Bunun sebebi ise; işitsel uyarıcıların 8-10 ms civarında fakat görsel uyarıcıların 20-40 ms civarında beyine ulaşıyor olmalarıdır (Can, 2007; Kosinski, 2008).

1.11.6. Uyaranın şiddeti ve RZ. Uyaran şiddetli olduğunda daha fazla reseptör devreye girecektir. Bunun sonucunda ise fazlasıyla reseptör potansiyeli oluşacaktır. Bu potansiyel artışı ise afferent sinirlerin sayısında ve her afferent nörondaki ateşleme oranında artışa neden olacaktır. Böylece yüksek şiddetteki uyaranlar, şiddeti düşük olanlara kıyasla daha hızlı duyu siniri geçişine neden olacak ve RZ’ yi kısaltacaktır (Boyar, 2013).

Pieron (1920) ve Luce (1986) yaptıkları çalışmalar ile daha zayıf ışığa (sönük ışık gibi) gösterilen RZ’ nin daha uzun olduğunu ortaya koymuşlardır. Bunun tersi yönde ise uyaran kuvvetlendikçe RZ daha kısa sürmüştür (akt. Kosinski, 2008). Benzer şekilde; uyarı için renkler

200 300 400 430 500 530 600 610 630 660 0 100 200 300 400 500 600 700 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 S ür e (m s) Uyaran Sayısı

kullanıldığında ise parlak ve alıcı renklerin mat renklere göre reaksiyon hızında artış sağladığı gözlenir (Can, 2007).

Grafik 4. RZ ve Uyarıcı Şiddeti Arasındaki İlişki Grafiği (Kosinski, 2008.)

1.11.7. Önsezi ve RZ. Elit seviyeye ulaşmış sporcularda; hangi uyaranın hangi zaman ve yönden geleceğini tahmin edip sonra yapacağı hareketi hedefe uygun şekilde organize edebilme yeteneğinin gelişmiş olması gerekir. Bu seviyedeki oyuncular bu özellikleriyle farklı hareket dizaynlarına kısa zamanda daha uyumlu hareket ederler (Türen ve diğerleri, 2013).

Sportif performansta önsezi önemlidir. Örneğin, tenis oyununda rakibin topu devamlı sağ tarafa attığı düşünüldüğünde kişi bunu artık önceden hareketlenerek çözecek ve RZ hızlanacak iken eğer rakip topu farklı bölgeye gönderirse kişi buna hazırlıksız yakalanacağından RZ yavaşlayacaktır (Can, 2007).

Önsezi antrenmanları ile gelişmiş RZ, uyum, hareket zamanı, derinlik algısı ve sakkadik göz hareketleri gibi temel görsel beceriler motor becerilerin gelişmesine neden olur (Shukala ve diğerleri, 2011).

Farklı şekilde; Thomas, Gallager ve Purvis (1981) yaş grupları 7-9-11-13 ve 20 olan 15 erkek ve 15 kadının RZ ve önsezi zamanı değerlerinin motor gelişimi nasıl etkilediğini incelemişlerdir. Her katılımcıya, RZ ve önsezi zamanı performanslarını yapmaları için 40’ar

RZ

deneme yaptırmışlardır. 7, 9 ve 11 yaşlarındaki erkeklerde önemli ölçüde önsezi zamanıyla RZ değerleri arasında pozitif bir korelasyon bulunmaktadır. Fakat 10 – 11 yaş başlarında çocukların hafıza sisteminde daha iyi motor planlar gelişmektedir. Bu da iyi bir önsezi hızı performansı için RZ’ye bağlı olma şartını azaltmaktadır. Bu yüzden RZ ve önsezi hızı performansı arasında anlamlı bir ilişkinin henüz mevcut olmadığı düşünülmektedir.

1.11.8. Dikkat (Uyarılmışlık hali) ve RZ. Kişinin iç kaynaklı ve dış kaynaklı uyaranlara duyu organlarıyla yoğunlaşması sürecine dikkat denilmektedir. Dikkatsizlik ise bu uyaranlara karşı yoğunlaşamıyor olmak ve beklenilen zamanda tepki verememektir (Can, 2007).

Uyarılmışlık hali ya da diğer bir deyişle dikkat durumu kassal gerilimi içerir. Uyarılmışlık seviyesi optimum durumda en hızlı RZ gösterilirken çok rahat ya da çok gergin durumlarda RZ seviyesinde bozulmalar meydana gelir (Grigore, Mitrache, Paunescu & Predoiu, 2015).

İşitsel uyarıcılara reaksiyon gösterilmeden önce yapılacak en azından 3 sn’lik isometrik ayak germesi RZ değerini hızlandırır. Belki bu durumdan kasın ısınmış olmasından dolayı RZ değerinin hızlandığı düşünülse de RZ’deki bu hızlanış sebebi motorsal kasılmadan öncedir. Yani kassal uyarılmışlığın beyinde bilgiyi işleme sürecini hızlandırıyor oluşu bu durumu oluşturmaktadır (Araki & Choshi, 2006; Etnyre & Kinugasa, 2002).

Grafik 5. RZ ve Uyarılma Düzeyi Arasındaki İlişki Grafiği (Kosinski, 2008.)

RZ

1.11.9. Eğitim seviyesi ve RZ. Eğitim seviyesi ile psikomotor ve motor hızın pozitif ilişkide olduğu ortaya konmuştur. Houx ve Jolles yaptıkları çalışmayla eğitim süresi uzun olan kişilerin BRZ ve SRZ’ de %13,4 oranında daha hızlı olabildiklerini ortaya koymuşlardır (akt. Can, 2007).

1.11.10. Konsantrasyon ve RZ. Sportif performansı arttırdığından antrenörler ve sporcular konsantrasyona önem vermektedirler. Herhangi bir faaliyete başlamadan önce sporcunun ya da bireyin gereken dikkati ve yoğunlaşmayı yapacağı işe vermesi onun başarılı olmasına katkı sağlayacağı kesindir. Fakat konsantrasyon seviyesini optimal düzeyde yaşanması önemlidir.

Çolakoğlu ve diğerleri (1993) konsantrasyon çalışmalarının RZ üzerine etkilerini incelediği çalışmada, konsantrasyon çalışmalarını alan grup ile kontrol grubu arasındaki sonuçlarda anlamlı farklar bulmuş ve nitekim katılımcı grubunda yaklaşık %10,3 oranında RZ gelişimi belirlenmiş ve bu oran RZ değeri gibi ms’ lerle hesaplanan bir beceri için çok önemlidir.

1.11.11. Sigara kullanımı ve RZ. Sigara içmenin RZ üzerindeki etkilerini araştıran bazı çalışmalarda genel olarak RZ testlerinden önce verilen nikotin sigara kullananlarda da kullanmayanlarda da RZ’ yi kısaltmıştır. Fakat sigara tüketen bireyler eğer testten önce sigara içmezler ise RZ’ nin yavaşladığı gözlenmiştir (Türen ve diğerleri, 2013).

1.1.1. 12. Isınma ve RZ. Isınmanın kas ısısında artış meydana getirdiği bilinmekle birlikte ısının bir başka etkisi de sinir iletim hızını arttırmasıdır ve bu etkisi ile RZ bileşenlerinde zamansal kısalmalar meydana geldiği varsayılmaktadır (Can, 2007).

Alpkaya (1994)’ ya göre; PNF ve dinamik stretching tekniklerindeki akut eklem hareket genişlikleri ile reaksiyon, hareket ve tepki zamanlarının, ısınma öncesi ölçümlerle kıyaslandığında önemli farklılıklar gözlenmektedir.

Behm ve diğerleri (2004) 16 katılımcı üzerinde statik ısınmanın reaksiyon zamanına akut etkisini incelemişlerdir. Yapılan çalışmadaki ısınma protokolü; 5 dakikalık bisiklet ile ısınmadan sonra kuadriseps, hamstring ve plantar fleksörlere 3 kez 45 sn. germe ile 15 sn. dinlenme içermektedir. Sonuçlar incelendiğinde katılımcıların RZ’leri %5,8 oranında hızlanmıştır.

1.11.13. Alkol alışkanlığı ve RZ. Alkol kullanımının bilişsel yeteneklerde yarattığı sınırlılıktan ötürü, özellikle SRZ’ de zamanının artmasına neden olduğunu iddia eden çalışmalar olduğu gibi alkollü olmayan sosyal içiciler ile hiç alkol tüketmemiş bireyler arasında anlamlı bir fark bulunmayan çalışmalar da mevcuttur (Türen ve diğerleri, 2013).

1.11.14. Dominant el ve RZ. Sağ elini kullanan bireyler beklenildiği gibi diğer elinden daha hızlı RZ gösterirler fakat sol elli bireyler diğer eli ile eşit hızda RZ gösterebilmektedir (Grigore & diğerleri, 2015).

Bartelemy ve Boulinquez (2001; 2002) RZ’ yi inceledikleri çalışmalarında sol eli dominant olan bireylerin reaksiyon sürelerinin daha kısa olduğu sonucuna ulaşmışlardır (akt. Türen ve diğerleri, 2013).

Dane ve Erzurumluoğlu (2003) 270 sağ ve 56 sol dominant elli genç hentbol oyuncularının el-göz GRZ’ ye etkisi üzerine yaptıkları çalışmada; solak olan sporcuların sol eli ile GRZ’lerinin solak olmayan sporcuların sol el değerlerinden hızlı olduğunu ve sağ el RZ değerlerinde ise iki grup arasında anlamlı bir fark olmadığını belirtmişlerdir.

1.11.15. Yükseklik ve RZ. Yaklaşık olarak 2100 ila 3000 metre yükseklikte yaşanan konsantre problemleri ve RZ artışı, bir ay sonuna doğru yüksekliğe uyum sağlandığında normale dönmektedir (Boyar, 2013).

1.11.16. Yorgunluk ve RZ. Kasların çalışma kapasitesini sürdüremeyip geçici olarak kassal performansın düşmesi ve kasların kendilerine gelen uyaranlara cevap yeteneklerinin

düzensizleşmesi durumuna kassal yorgunluk denilmektedir. Bu durum hem uyaranı alırken hem de motor yanıt olşurken gecikmelere sebep olacağından RZ yavaşlamaktadır (Karagöz, 2008).

Morris ve Keen (1994) maksimal egzersiz sırasında BRZ’ de yaşanan anlamlı düşüşü ortaya koymuştur. Benzer şekilde Hanson’ ın 1980 yılında yaptığı çalışmada yorgunluk yaratan egzersiz öncesi ve sonrası aldığı RZ ölçümleri sonucunda motor öncesi sürenin uzadığını gözlemlemiştir (akt. Can, 2007).

Philip ve diğerleri (2005)’nin yaptıkları çalışmada saatlik uyku eksikliği sebebiyle yorgun olan 20-25 yaşlarındaki katılımcılarda RZ’ nin yavaşladığını gözlemlerken 52-63 yaşlarında değişiklik saptayamamışlardır.

1.11.17. Masaj ve RZ. Masajın vücut üzerindeki etkileri, uygulanan manipülasyonların yani ellerle verilen dokunma, bastırma, germe, esnetme ve titreştirme biçimindeki mekaniksel uyarıların meydana getireceği tepkilerdir. Tepki; deride, deri altı dokusunda, kaslarda ve damarların sinir ağında yerel oluşabileceği gibi iç organlarda oluşacak refleksif hareketler de olabilir. Vücuda uygulanan yeterli düzeydeki masaj hareketleri; damarlardaki kan akışının canlanmasına, dokulardaki sıvı değişiminin hızlanmasına, dokulara daha bol miktarda besin maddesi ve oksijen taşınmasına ve metobolizma artıklarının bulundukları yerden daha çabuk uzaklaşmasına yarar (Koç, H., Akçakoyun, Koç, M., & Çetin, 2011).

Koç ve arkadaşları (2011)’nın total ve lokal klasik masajın RZ’ ye etkisini incelediği çalışmada, uygulanan masajın reaksiyon zamanına olumlu etkisini ortaya koymuşlardır fakat henüz bu yargının örneklem grubu için geçerli olduğunu genelleyebilmek için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini de dile getirmişlerdir.

1.11.18. Bilgisayar oyunları ve RZ. Yuji (1996) bilgisayar oyunları ve bilgiyi işleme becerileri üzerine yaptığı çalışmada bu tarzda oyunlar oynayan bireylerin RZ’lerinin oynamayanlara göre daha hızlı olduğunu ortaya koymuştur. Bilgisayar oyunu oynayan

çocuklardaki renk ve şekil ayrımındaki RZ görevi bilgisayar oyunu oynamayan çocuklardan önemli ölçüde hızlıdır.

Castel ve diğerleri (2005) 18-34 yaşlarında olan 40 üniversite öğrencisi üzerinde aksiyon tarzında oyun oynamanın görsel uyaranları algılama becerisine etkisini inceledikleri çalışmalarında; 19 erkek 1 kadından oluşan deney grubuna son altı ay içerisinde haftada en az 4 gün en azından günde 1 saat olmak üzere gruptaki her bireye ortalama haftada 12,9 saat toplamda 5,9 gün Super Mario, Max Payne, Unreal Tournament, Counter-Strike, NHL 2002 oyunları oynatılmıştır. Kontrol grubu ise ayda 1 saatten az bilgisayar oyunu oynamıştır. Deney grubunun daha hızlı reaksiyon zamanına sahip olduğunu tespit etmişlerdir.

Richardson (2014) bilgisayar oyuncuları ile bilgisayar oyuncusu olmayan bireylerin reaksiyon zamanını karşılaştırdığı çalışmada; bilgisayar oyunu oynayan grubun RZ’sinin bilgisayar oyunu oynamayan gruba göre daha hızlı olduğunu bildirmiştir. Reaksiyon zamanı cinsiyet değişkenine göre incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı fark belirlenmemiştir. Aşağıdaki tabloda bu çalışmanın sonuçlarının grafiksel gösterimi bulunmaktadır.

Grafik 6. Erkek ve Kadın Bilgisayar Oyuncuları ile Bilgisayar Oyuncuları ve Bilgisayar Oyunu Oynamayanlar Arasındaki Ortalama Reaksiyon Zamanı Grafiği (Richardson, 2014).

260 280 300 320 340 360 Erkek Bilgisayar Oyuncusu Kadın Bilgisayar Oyuncusu Bilgisayar Oyuncuları Bilgisayar Oyunu Oynamayanlar

Ortalama RZ (ms)

Benzer Belgeler