• Sonuç bulunamadı

1.4. Döviz Kuru Sistemleri

1.4.2. Esnek (Dalgalı) Döviz Kuru

Esnek kur sistemi yerine dalgalı kur sistemi, serbest değişken kur sistemi, yüzen kur sistemi gibi deyimler de kullanılabilmektedir. Esnek kur sisteminde döviz piyasası dengesi arz ve talep işleyişine bırakılmıştır. Buna göre esnek döviz kurları sisteminde; döviz kuru, piyasadaki döviz arz ve talebinin kesişmesiyle oluşmaktadır. Arz ve talep değişimleri kurları da değiştirdiği için, esnek döviz kuru sisteminde her an iniş ve çıkış yaşanabilmektedir (Seyidoğlu, 2003: 365).

Ülkeler ekonomilerini dış şoklardan korumak ve bağımsız bir yurtiçi ekonomi politikası uygulayabilmek için esnek bir kur sistemine ihtiyaç duymaktadırlar. Esnek kurlarda hedeflenebilir bir yol takip edilmelidir. Eğer aniden yukarı veya aşağı hareket ederlerse; istikrarlı bir yurt içi ekonomi politikası takip etmekte zorlanarak, dışsal olaylardan ekonominin dalgalanan bir büyüme ve enflasyon içine itilmesi kaçınılmaz hale gelecektir (Walter, 2002: 361).

Esnek döviz kuru savunucuları bu sistemin ödemeler bilançosu dengesinin sağlanmasında sabit döviz kuru sisteminden daha etkin olduğunu ileri sürerler. Ayrıca esnek kur sisteminin ödemeler bilançosu dengesinin değişmesi durumunda otamatik olarak dengeye gelmesini sağladığını savunurlar, bu durumda da ülkenin herhangi bir alım satım müdahelesi olmadığı için döviz rezervlerinde azalış söz konusu olmadığı görüşündedirler. Ayrıca ülkelerin sabit döviz kuru sisteminde ödemeler dengesi bozulduğunda dengeyi sağlamada isteksiz ve yavaş davranmaları istikrar bozucu bir spekülasyona neden olmktadır. Esnek kur sisteminde ülke dış dengeyle ilgilenmeden iç dengeye yönelik politikaları serbestçe kullanabilmektedir (Parasız, 1996: 10).

24

Esnek kur sisteminde piyasa müdahelesi olmadığı için ülkelerin bir döviz rezervi tutma zorunluluğu yoktur. Esnek döviz kurunda spekülaosyon istikrar bozucu boyutta olmaktadır. Bir başka anlatımla devalüasyon şeklinde bir büyük değişikliğin olacağını hisseden spekülatörler söz konusu parayı satarak revalüe olan parayı satın almak isterler. Bu durum istikrar bozucu bir spekülasyon durumu oluşmasını sağlar (Parasız, 1996: 11).

Esnek döviz kurları, sabit kur rejimi ile kıyaslandığında, Esnek kur rejiminin sabit kur rejiminden birçok temel gerekçe ile üstün olduğu açıklanmaktadır. Bu temel gerekçelerden bazılarını sıralayacak olursak; iktisatçılara göre öncelikle fiyat artışları sonucunda yerli malların uluslararası piyasaya göre pahalı hale gelmesi ile sabit kurlarda ülke ödemeler dengesi açığı vermektedir. Oysa esnek kur sistemi fiyat değişimine uyum sağlaması durumunda fiyat seviyesi döviz kurlarıyla uyumlu olacağı için reel döviz kurları değişmeyeceğinden dış denge korunmaktadır. Ayrıca esnek döviz kuru rejiminde spekülatörler döviz kurlarındaki düşüşün geçici olup ileride yükseleceği beklentisi ile istikrarlandırıcı davranışı kurların sabit kur rejimine göre daha sakin olmasını sağlamaktadır. Bir diğer temel gerekçe ise; ülkelerin ihracat talebindeki düşmelerde dahi esnek kur rejimindeki ülkede önce ihracat düşecek sonra döviz kurlarının esnek olması nedeni ile yerli para değer kaybedecek ülke yeniden ihracat gücü kazanacak ve dış talep artacaktır. Ayrıca Esnek kur rejimi altındaki ülke politika bağımsızlığından dolayı belli bir kuru savunmak zorunda değildir. Bu ülkeler para politikasında bağımsız davranarak ödemeler dengesi açıklarına müdahele edebilmektedirler. Esnek kur rejimlerinde ülkeler koruyucu önlemlere gerek duymayacağından, merkez bankalarının rezerv tutma zorunluluğu yoktur (Ertürk, 2010: 334-336). Esnek döviz kurlarındaki bu sabit döviz kuruna göre olumlu sayılan durumlar da eleştirilmiştir. Bu eleştirilere baktığımızda; istikrar olgusunun spekülasyonla istikrar bozucu bir yapıya dönüştüğü görülmektedir. Döviz kurlarındaki değişim ödemeler dengesini olumsuz şekilde etkilemektedir. Özellikle dalgalı kurlardan kaynaklanan deflasyon sürecinin süreklilik kazanarak enflayon ile beraber bir kısır döngüye ulaşması söz konusu olabilmektedir. Döviz kurları faizler karşısında daha duyarlı olmakta döviz kurlarının denge döviz kuru düzeyine gelmesinin kolay olmayacağı savunulmaktadır (Çağlar, 2003: 36-37).

25 1.4.2.1. Tam Dalgalı Kur Rejimi

Serbest piyasa ekonomisine uygun olan tam dalgalı kur rejimi devlet otoritesinin hiçbir şekilde kurlara müdahelede bulunmadığı döviz kuru sistemi olarak ifade edilmektedir. Merkezi otorite bu rejimde kurlara müdahele yerine üretim ve enflasyon gibi unsurların istikrarlı olmasıyla ilgilidir. Tam dalgalı kur rejimi uygulamalarında döviz kuru piyasada oluşan döviz arz ve talebiyle belirlenir. Merkezi otorite kurlara kesinlikle müdahele etmemektedir. Döviz kurunda dalgalanmaların fazla olduğu bu sistemde dış ticaret işlemlerinde fiyat belirlemede sorunlar yaşanmasından ötürü, ihracat kaleminde sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu sistem ihracata dayalı büyüme stratejisi belirleyen ülkeler için uygun görülmemektedir. Dalgalı kur savunucuları; kurlarda oluşan dalgalanmanın ihracatı azaltmasının uzun dönemde sistem tarafından kurun değerlenmesiyle ihracatın yeniden artarak dengeye geleceği görüşünü savunmaktadırlar. Dalgalı kuru eleştirenler ise; ülke ekonomisinde, para politikasında disiplin sağlanamayacağı için enflasyonoist bir yapının bu sistem için kaçınılmaz olacağını savunmaktadırlar (Müslümov v.d., 2002: 20-21, Kaya, 2012: 46- 47).

1.4.2.2. Yönetimli Dalgalanma Rejimi

Döviz kuru sistemleri içerisinde en çok tercih edilen sistem olarak karşımıza çıkmaktadır. Birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke günümüzde bu modeli tercih etmektedir. Yönetimli dalgalanma modelinde döviz kurları piyasaya serbestçe dalgalanmaya bırakılırlar. Ancak ülkeler döviz kurlarındaki aşırı dalgalanmaları kontrol etmek amacıyla merkez bankaları üzerinden kurlara müdahelede bulunurlar. Merkez bankaları kurlara döviz alım satım işlemleri vasıtasıyla müdahelede bulunma yoluna giderler. Eğer ülkeler daha serbestçi politikalar izleme yolundaysa, kurlara müdahele minumum olurken, daha kontrollü politikalar izleyen ülkelerde kurlara daha fazla müdahele edilmektedir. Görüldüğü gibi yönetimli dalgalanma modeli hem sabit kur sistemleri hem de serbest kur sistemlerinin belli unsurlarını içine almaktadır. Buradaki amaç serbest kur sisteminden kaynaklı ödemeler bilançosunu denkleştirilmesi gibi olumlu etkilerinden faydalanılmasını sağlamaktır. Sabit kur sisteminde dalgalanmaların olmamasının avantajını da merkez bakası müdaheleleri ile sağlanması amaçlanmaktadır. Aşırı dalgalanmaların verdiği ticareti azaltıcı etki minumum düzeyde sağlamaktadır (Seyidoğlu, 2003: 374-376).

26

Para otoritesinin herhangi bir taahüt vermeden piyasaya müdahele edebildiği yönetimli dalgalı kur rejimi; para otoritesine ekonomik konjektüre bağlı hareket özgürlüğü vermektedir. Para otoritesi ekonomik hedefler doğrultusunda piyasaya kur müdahelesinde bulunulabilimektedir. Bu durum dalgalı kur rejiminin müdahele olmayan eksiklerini ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca bu rejimde para otoritesi döviz kurunun belirlenmesinde piyasaya doğrudan veya dolaylı yolla müdahelede bulunabilmekteir. Döviz kuru müdahelesinde bulunurken para otoritesi önceden belirlenmiş döviz kuru sınırı belirlememektedir. Ekonomideki konjektüre göre döviz kuruna müdahele yapılmaktadır. Merkez bankasının bir hedef belirlememesi nedeniyle döviz kuru müdahelelerinde şeffaflık olmadığından ekonomide belirsizlik artmaktadır. Bu rejimde kur baskılarını önlemek için merkezi para otoritesinin yüksek döviz rezervine sahip olması gerekmektedir (Uzunoğlu, 2007: 13, Müslümov v.d., 2002: 20). Yönetimli dalgalanma kirli ve temiz dalgalanma olarak ikiye ayrılmaktadır. Kirli dalgalanmada kurlara müdahele çok sık aralıklarla ve beklenmedik şekilde yapılmaktadır. Temiz dalgalanmada ise; kurlara müdahele daha az olmaktadır. Bu müdahelede piyasadaki kısa süreli dalgalanmalardan doğan olumsuzlukların önlenmesi amaçlanmaktadır. Yönetimli dalgalanma sistemiminde müdaheleler ülkelerin yapılarına göre değişiklik göstermektedir. Daha az müdahele ülkenin serbest kur rejimine yatkın bir kur politikası izlediğinini gösterirken, daha fazla yapılan müdaheleler ise ülkenin sabit kur rejimine yatkın bir politika izlediğini göstermektedir (Kaya, 2012: 47-48).