• Sonuç bulunamadı

Eserde müellif, bazı konulardaki genel kabulü ifade edip, kendi tercihini de hemen arkasından ifade etmiştir Meselâ:

Ahmed III Kit 000 001170 217vr İSTİNSAH

602 1357 filigranlı Taç

G- Nüshaların Karşılaştırılmasında Takip Edilen Yöntem:

31- Eserde müellif, bazı konulardaki genel kabulü ifade edip, kendi tercihini de hemen arkasından ifade etmiştir Meselâ:

a- “Cariyesi olan bir hastanın cariyesinin, ona abdest aldırması gerekir. Ve bu, kadına vacip değildir. Fakat iyilikte yardımlaşma adına ona abdest aldırabilir.”446

b- “Kadın evin işlerini yapma konusunda eşraftan olmasa da zorlanmaz. Bu onun diyaneten görevidir.”447

c- “Kadının nafakasına bir erkek kefil olsa sonra kocası o kadını boşasa iddet nafakası alınır. Çünkü bu, nikâhın sonuçlarındandır. Kadına durumuna göre nafaka verilir. Müellif, hem kadının hem erkeğin haline bakılır, dedi.”448

d- “Temlik lafzı ile nikâh bize göre (Hanefîler) caizdir.”449

e- “Allah razı olsun diyor ki, bedel zikredilmese ve kadın ‘bıraktım, çıkardım’ dese bâin talak olur muhalaa olmaz.”450

f- “Koca bir mektup yollasa ve kızın babası ‘evlendirdim’ dese, o anda orada bulunan kişilerden biri ‘onu kabul ettim’ dese, nikâh gerçekleşmez, denir. Çünkü toptan bir muhatap olunan grup vardır. Bu nikâh şahitsizdir. En sahih olan müftâ bih görüş ise nikâhın gerçekleşmesi yönündedir. Çünkü tanışma birinin konuşup diğerlerinin susması ile olur. Susanlar şahit olurlar.”451

g- “Biri dese ki ‘Sana tek talak. Benim her şeyimi bir kimseye verirsen sen 2 ve 3 talakla boşsun’ şart gerçekleştiğinde üç talakla boştur. o dedi ki (müellif), o anda tek talak gerçekleşir.”452

h- “Adam kadına dese ki: ‘Sen kaya gibi veya fil gibi boşsun.’ Ricî talak olur. Dedi ki, Ebû Hanife (v. 150/767)’nin görüşüne göre bâin talak olur. Çünkü ona göre talak, herhangi bir şeye benzetilirse talakın benzetilmesi talakı bâin kılar.”453

444 137a. 445 8b. 446 5b. 447 33b. 448 34b. 449 35a. 450 35b. 451 38a-1. 452 42b. 453 45b.

ı- “Bir adam bir kadınla mehri müsemma ile evlendi. Sonra o kadını bâin talakla boşadı. Sonra onunla ikinci kez başka bir mehirle evlendi. Sonra kadın mehri üzerine muhalaa yaptı. Koca bu durumda ikinci mehri vermekten berîdir. Aynı şekilde kadın: ‘Kendimi senden iddet, mehir ve senin üzerindeki bütün haklar karşılığında satın aldım’ dese, koca ilk mehri vermekten berî olmaz. -Allah ondan razı olsun- dedi ki, koca ilk mehri vermekten berîdir. Çünkü Ebû Hanife (v. 150/767)’nin görüşüne göre hul‘ mehirden berâeti gerektirir.”454

i- “Adam: ‘Eve girersen sana 1000 dirheme muhalaa yapmış olayım’ dese ve karşılıklı razı olsalar ve kadın girse hul‘ sahih olur. -Allah ondan razı olsun- dedi ki, talik erkek açısından sahih, kadın açısından sahih değildir.”455

j- “Hul‘un adedi konusunda karı-koca ihtilaf etseler koca: ‘Aramızda iki hul‘ oldu’ dese ve kadın: ‘Bilakis üç defa oldu’ dese, kocanın sözü geçerlidir. -Allah ondan razı olsun- diyor ki, bu koca ile evlenmede kocanın kadına bir şey vermesi gerekmez.”456

k- “Eğer dese ki: ‘Eğer ben bundan (tohum) asla vazgeçmezsem benim karım talak (boştur). Eğer ben bu tohumu asla ekmezsem karım talak (boştur)’ bu, tohum anlamındadır. İster karpuz ister pamuk veya buğday tohumu olsun eşittir. -Allah ondan razı olsun- dedi ki, bu buğday, arpa ve ikisi cinsinden olan tohumlar için geçerlidir.”457

l- “Adam: ‘Bu işi yapayım ya da yapmayayım karısı ondan üç talakla boş olsun.’ dese ve ‘eğer’ demese de bu, bizim memleketimizin örfüne göre şarttır.”458

m- “Kadın kocasından boşama isterse adam ‘Cehenneme git’ dese, eğer niyet ederse talak vaki olur. Allah daha iyi bilir. -Allah ondan razı olsun- dedi ki, kardeşinin evine git dediğinde olmadığı gibi babanın evine git demesinin tersine talak vaki olmaz. Çünkü talak cehenneme irca edilmez ve talak vaki olmaz.”459

n- “Adam karısına: ‘Bu evde oturursan sen boşsun’ dese yemin gece yapılsa kadın sabaha kadar mazurdur. Çünkü korkar. Adama söylese adam mazur değildir. -Allah ondan razı olsun- dedi ki, hüküm konusunda erkekle kadın arasında fark yoktur.”460

o- “Adam kadına: ‘Senin müsaaden olmadan hiçbir yere gitmem’ dedi. Adam izin istedi. Kadın izin vermedi. Adam ısrar etti bunun üzerine kadın dedi ki: ‘Her nereye istersen git. Senin hatırın için herhangi bir emir vermiyorum’ adam gitse yemini bozulmaz. Çünkü

454 48a. 455 48b. 456 49b. 457 53a. 458 54a. 459 56a. 460 58b.

kadın izin verdi. -Allah ondan razı olsun- dedi ki yemini bozulur. Çünkü bu reddir, izin değildir.”461

ö- “Kadına adam: ‘Eğer dört aya kadar gelmezsem sana talak (sen boşsun)’ dendi ki, dört ay tamam olduğunda kadın adama gitse adam gelmese boşama gerçekleşir. -Allah ondan razı olsun- dedi ki, boşama olmaz. Çünkü yemin edenin düşüncesi, vakitli yeminde vaktin sonu şarttır ve şart ortadan kalkmıştır. Kadının son vakitte gelmesiyle yemini iptal etmiştir.”462

p- “Bir adam bir arazi satın alsa ve arazide sızıntı olsa, satıcının yanında iken de sızıntı varsa geri verilir. -Allah ondan razı olsun- dedi ki, bu iade sızıntı satıcının yanındaki kadar olursa yapılır. Satıcının yanındaki sızıntıdan fazla olursa iade edilmez.”463

r- “-Allah ondan razı olsun- dedi ki, gasbedilmiş malın gâsıbın dışındaki birinden- gasıb olmadığına delili varsa- satın alınması caizdir.”464

s- “Bir adam sedef içinde inci satın alsa alışveriş fâsittir. -Allah ondan razı olsun- dedi ki, çünkü inci sedefin gıdasıdır. Bu, kuş satın alıp kuşun karnındaki tane gibidir. Bu durumda tanelere müşteri sahip olur. Sedefi satın alsa inci olarak isimlendirmese caizdir. İnci de satın alana aittir. Çünkü sedef, genele verilen isimdir.”465

ş- “On yumurta satın alsa ve kabz etse, onlardan birinin çürük olduğunu fark etse onun kıymeti yoktur ve alışveriş tamamen fâsittir. Çünkü mal aldı ve mal (çürüme sebebiyle mahiyet açısından) değişti. -Allah ondan razı olsun- dedi ki, alışveriş kalan kısım açısından fâsit ve o tek yumurta için bâtıldır.”466

t- “Yolda bir afet ya da evde deprem olsa oradan kaçmak mekruh değildir. -Allah ondan razı olsun- dedi ve dendi ki, afet olmayan bir yere kaçmak mekruh değildir. Binadan çöle kaçmak mekruhtur.”467 Burada çöl ve bina aynı yerde olup çöl de olsa afetten emin bir yer olmadığından çöle kaçmanın kerih olduğunun düşünüldüğü kanaatindeyiz.

u- “Bir adam bir insanın dirhemini kırsa dirhem setuksa468 tazmin etmez. -Allah ondan razı olsun- dedi ki, eğer zamanımızda kullanılan dirhemi kırarsa tazmin eder. Çünkü semendir.”469 461 65a. 462 65b. 463 77b. 464 80b. 465 81a. 466 81b. 467 88b.

468 Setuk, gümüş suyuna batırılmış değersiz veya katkısı çok, kötü para. Cürcânî, Kitâbu’t-Ta‘rifât, s. 189. 469 90a, 90b.

ü- “-Allah ondan razı olsun- dedi ki, vakit fiile yakın olursa harf-i zarf zikredilmez. Bu istiab içindir.”470

v- “Şahitlikte adalet vasfı, namazın terki ve namazların te’hiri ile düşer.”471

y- “-Allah ondan razı olsun- dedi ki, sarhoşluğun sınırı (bir kişiye sarhoş denmesi için sınır), sözlerinin çoğunlukla hezeyan olmasıdır.”472

32- Eserde, mesele açıklanırken işin fıkhî yönü söylenip bu durumun hikâye ile