• Sonuç bulunamadı

2. ŞEHİRDEKİ GAYRİMÜSLİMLERİN DURUMU

2.1. ERMENİLER

2.1.2. Ermenilerin Ekonomik Durumları

Diyarbakır, Doğu ile Batı’yı birleştiren noktada Dicle Vadisi’ne hâkim bir

265

Serkan Yazıcı; “Diyarbakır Sosyal Yaşamı İçerisinde ve Devlet Hizmetinde Ermeniler”, Hoşgörü

Toplumunda Ermeniler, C. IV, Erciyes Üniversitesi I.Uluslararası Sosyal Araştırmalar Sempozyumu,

Kayseri 2007. s.264. 266 Yazıcı, a.g.m., s.265-270. 267 Diyarbakır Şr. Sc., nr:593, s.110. 268 Diyarbakır Şr. Sc., nr:593, s.115.ad.207.

69 tepe üzerinde inşa edilmiştir. Stratejik bir ticaret ve tarım şehridir. Bu özelliğini tarihin her döneminde korumuştur. Diyarbakır, Osmanlı hâkimiyetine girdikten sonra ticari önemini daha da artırmış ve Doğu’nun ticaret merkezi olmuştur. Bunda çeşitli etkenler rol oynamıştır. Mesela Dicle Nehri üzerinde yapılan nehir nakliyeciliği (kelekçilik) şehre önemli gelir sağlanmıştır. Yine Osmanlı Devleti hâkimiyeti boyunca birçok ticaret yolu Diyarbakır’dan geçtiği için bölge halkı bu yollardan ticari nasibini almıştır. Özellikle Bağdat-Diyarbakır yolu, İstanbul -İskenderun– Diyarbakır, Samsun–Diyarbakır-Mardin–Bağdat, İstanbul–Sivas, Diyarbakır–Bağdat yolları önemli yollardır. Hindistan’dan gelen mallar İran veya Dağıstan–Diyarbakır– Sivas–İstanbul’a ulaşmakta idi. İran veyahut Dağıstan–Diyarbakır–Halep–Şam’a iletilmekte idi. Yine İran veya Dağıstan–Diyarbakır–Bağdat yollarıyla diğer bölgelere sevk edilmişlerdir269

.

Diyarbakır’ın önemli ticaret yollarına sahip olmasının dışında, kuzeyinde hayvancılığa elverişli dağların ve yaylaların yer alması, bulunduğu ovanın verimli olması buranın ekonomik canlılığını korumasını sağlamıştır. Bu ekonomik canlılık beraberinde pek çok mesleği de ortaya çıkarmıştır. Pirinç, hububat üretimi, bağ ve bahçecilik, küçükbaş ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliği boyahane, darphane, sem hane (Mum’un yapıldığı yer), kirişhane, macunhane, başhane ve bozahane işletmeciliği yaygın mesleklerden bazılarıdır270

. Bunların yanı sıra; ipek ticareti, çeşitli kumaş türleri, tuz, şeker, bakır, kalay, sabun, saç, demir, çivit, kurşun, tel, kuru ve yaş meyve, bal, bal mumu ve pamuk yağı gibi malların alınıp satılması ekonominin canlanmasını sağlamıştır271. Bu malların alınıp satılmasını

Müslümanlarla gayrimüslimler birlikte gerçekleştirmişlerdir. Müslümanlar genellikle tarım ve hayvancılık; gayrimüslimler ise ticaretle uğraşmışlardır. Ancak gayrimüslimlerden en çok ticaretle uğraşanlar Ermenilerdi. Ermenilerin başlıca uğraş alanları; kasaplık, mumculuk, terzilik, ayakkabıcılık, fırıncılık, berberlik,

269

İbrahim Yılmazçelik; “Osmanlı Hâkimiyeti Süresince Diyarbakır Eyaletinin İktisadi ve Sosyal Durumu”, Diyarbakır Müze Şehir, Haz: Şevket Beysanoğlu, M. Sabri Koz, Emin Nedret İşli, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 1999, s.472-473.

270

Ahmet Kolbaşı; 1892-1893 Ermeni Yafta Olayları (Merzifon-Yozgat-Kayseri), IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 2011, s.75-78.

271

Mehmet Salih Erpolat; “Osmanlı Döneminde Diyarbakır’daki Esnaf Grupları ve Meslekler”,

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Diyarbakır, Ed: Bahaeddin Yediyıldız, Kertsin Tomenendal, C. II, Ankara

70 lokantacılık, kuyumculuk272

ve bezzazlık gibi mesleklerdir273.

Ermeniler, Osmanlı hâkimiyetinde ticaretle uğraşmış ve zenginleşmişlerdir. Ermenilerin zenginleştiklerinde yeni mesleklerle de uğraşmaya başladıkları görülmektedir. Nitekim incelediğimiz dönemlerde kuyumculuk mesleği Ermenilerin ellerinde idi. Örneğin 1893-1894 tarihlerinde kuyumculukla uğraşan; Tomas, Edgan, Keran, Beykan gibi Ermenilerin, Diyarbakır’daki en önemli kuyumculardan oldukları görülmüştür. Bu kuyumcular aynı zamanda Diyarbakır’da zengin ahalilerdendir274.

XVI. yüzyıldan XIX. yüzyılın sonlarına kadar Diyarbakır ve çevresinde yaşayan Ermenilerin meslekleri genellikle fazla para getiren mesleklerdi. Bu mesleklerden başlıcaları şunlardır; cullah, bakkal, bezzaz, hallaç, haffaf, debbağ, habbaz muytab, kuyumcu, terzi, sabuncu, dellal, attar, nalbant, kazancı, cennan (bahçıvan), necaar (oduncu), alafan, berber, kürekçi, basmacı, kavukçu, tütüncü, kahveci, penbeci, aşçı, kılıççı, boyacı, demirci, bardakçı, gazzaz, sarraç, keçeci, eskici, çilingir, mermerci ve helvacı gibi mesleklerdir275

.

Esnaflıktan başka Ermeniler Diyarbakır ticaretini de ellerinde bulunduruyorlardı. Hatta ithalat ve ihracatta aktif olarak yer almışlardır. Diyarbakır ahalisi Ermeniler vasıtasıyla dışarıdan; pamuk, basma, bakır, gazyağı, çivit boyası, kahve, manda derisi, şeker, tarçın, kibrit, kağıt, fes boya malzemeleri, baskılı mendil, saat, mücevher, halı, kilim ve tombalak almaktaydı. Ermenilerin yukarıdaki uğraşlarının dışında; darphane gümrük, han işletmeciliği ile diğer mühim işleri de vardır. “Pazar ve yortu günleri Ermenilerin dükkânlarını açmadıkları ve işlemedikleri için, şehrin ıssız ve ölü hale geldiği” gezginler tarafından belirtilmiştir276

.

İncelediğimiz yıllarda Diyarbakır’daki Ermenilerden bazılarının demircilikle

272

Diyarbakır Şr. Sc., nr:593, s.115.207.122.159.ad.180.

273Yılmazçelik, a.g.e., s.310 Ayrıca, Bkz. Gürsoy Şahin; “Sosyal Hayatta Türk-Ermeni İlişkileri ve

Bu ilişkilerin Osmanlı Ülkesinden ABD’ye Göç Eden Ermeniler Üzerine Bazı Yansımalar”, Hoşgörü

Toplumunda Ermeniler, C. II, Erciyes Üniversitesi I.Uluslararası Sosyal Araştırmalar Sempozyumu,

Kayseri 2007, s.251. 274 Diyarbakır Şr. Sc., nr:593, s.12,40,57,60. 275 Yılmazçelik, a.g.e., s.310. 276

İlhan Pınar; “Gezginlerin Gözüyle Diyarbakır (1701-1924)”, Diyarbakır Müze Şehir, Haz: Şevket Beysanoğlu, M. Sabri Koz, Emin Nedret İşli, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 1999, s.155. Ayrıca, Bkz. Tuncer, a.g.e., s.188.

71 uğraştığını görmekteyiz. Bu durumla ilgili bilgiler 593 Numaralı Şer’iye Sicili’nde geçmektedir. Mesela “Devlet-i Aliyelin Ermeni milletinden demirci Tomas Veledal” Diyarbakır’da esnaflık yapan Ermenilerden birisidir277

. Bu anlamda kaynaklarda belirtildiğine göre; “Koca Oseb adlı Ermeni değirmencilikle uğraşmış ve bundan dolayı ekonomik durumu son derece iyi” duruma gelmiştir. Yine bunun dışında; Misbağyan Ermeni’sinin asıl mesleğinin ticaret olduğu ancak kendisinin ticaretle uğraşmaktan çok askeri ihalelerine giren ve ihalelerin büyük bir kısmını alan ve hükümet nezdinde hatırı sayılan birisi olduğunu kaynaklarda belirtilmiştir278. Bütün

bu bilgiler Ermenilerin Osmanlı topraklarında ekonomilerini güçlendirdiklerini göstermektedir. Ermenilerin Diyarbakır’ın Osmanlı topraklarına katılmasından 1895 yılına kadar geçen sürede ekonomik durumlarının çok iyi olduğunu teyit etmektedir. Diyarbakır’daki Ermenilerin ekonomileri iyi olduğu kaynaklarda görülmüştür. İncelenen yıllarda kuyumculuk faaliyetleri Ermenilerin elinde olduğu 593 Numaralı Şer’iye Sicili’nde görülmüştür. Mesela Fatih Paşa Mahallesi’nde Kuyumcu Karabedik ölünce oğlu kuyumculuk mesleğini devam ettirmiştir279. Yine kuyumcu Tomas280, Kara Beykan281, Edgan282 ve Ohannes Karabiyan283 adlı kişiler Diyarbakır’ın önemli kuyumcuları arasındaydı. Ermeniler ekonomik refahı nüfuslarının da artmasını sağlamıştır. Bu durum o dönemlerde bölgeyi gezen seyyah Justin McCarthy’ın dikkatini çekmiş ve Justin McCarthy, Ermenilerin ekonomileri iyi olduğu için, nüfuslarının gittikçe arttığından bahsetmiştir284. İncelenen 1893-1894

yıllarında Ermenilerin hiçbir sorunlarının olmadığı, aksine çok rahat yaşam sürdürdükleri Diyarbakır örneğinde bir kez daha görülmüştür.

Benzer Belgeler