• Sonuç bulunamadı

2.5. Görme Yetersizliğinden Etkilenmiş Çocuklar ve Oyun

2.5.2. Erken Çocukluk Döneminde Görme Yetersizliğinin Gelişim

Görme yetersizliği birey üzerinde birçok olumsuz etkiye sebep olmaktadır. Yapılan araştırmalar, ‘herhangi bir müdahale yapılmadan okul çağına gelen görme engelli çocuklarda

öncelikle bilişsel gelişim alanı olmak üzere psikomotor, toplumsal ve duyusal gelişim alanlarında gören akranlarına göre ortalama iki yıllık bir gerilik olduğunu belirtmektedir’ (Kirk vd., 2000). Gören çocuklar gözlemlerden ve taklitten faydalanarak öğrenebilirken görme yetersizliği olan çocuklar görme dışındaki diğer duyularını kullanarak, gözlem ve taklitten faydalanamadıkları için gelişimlerinde sıkıntı yaşamaktadırlar. Altı yaşına kadar olan yıllar özellikle görme yetersizliğinden etkilenen çocuklar için kritik bir dönemdir. Bu dönemde görme birçok alandaki gelişim için bir motivasyon kaynağıdır. Görme yetersizliğinden etkilenmeyen çocuk çevredeki görsel uyaranların farkında olduğu için çevreden gelen bu uyaranlara cevap vermekte ve karşı harekete geçmektedir. Görme duyusu, başını dik tutmaktan başlayarak motor gelişimin; insanların yüzlerine tepki vermekten, gülümsemekten başlayarak sosyal gelişimin en önemli aracıdır. Görme yetersizliği olan çocuklar bu önemli araçtan kısmen ve ya tamamen yoksundurlar. Görme yetersizliğinden etkilenen çocuklar etraftan gelen uyaranları alamadıkları veya sınırlı aldıkları için çevredeki uyaranların farkına varma, etrafa tepki verme, gülümseme, nesnelere uzanma, çevresindeki insanlarla iletişime geçme, akranlarıyla veya tek başına oyun oynama gibi durumlarda ve nesnelerin nasıl kullanılacağı konusunda sıkıntı yaşamaktadır. Görme yetersizliğinden etkilenen çocuk etrafla ilgilenemediği, gelen uyaranları göremediği, çevresindeki insanlara tepki veremediği için emeklemeye, oturmaya, yürümeye, gülümsemeye, iletişim başlatmaya, akranlarıyla paylaşımda bulunmaya ihtiyaç duymamaktadır.

‘Görme yetersizliğinin gelişim üzerindeki etkileri incelendiğinde baş ve boyun kontrolünden başlayarak, emekleme, yürüme, dil ve kavram gelişimi gibi alanlarda önemli gecikmelere neden olabilmektedir’ (Brambring, 2006; Brambring 2007).

Baş ve boyun kontrolünü geç kazanma, geniş taban desteği, hareketin kısıtlanması ve hareket kısıtlanması nedeni ile meydana gelen hareket etmeye karşı güvensizlik, kasların yeterince gelişememesi motor gelişimde birçok geriliğe sebep olabilmektedir. Motor gelişimde başat duyu görmedir. Çevredeki kişileri, objeleri ve olayları görmede sınırlılığı veya yetersizliği olan çocuğun ve etrafındaki insanlara, nesnelere bakmak için başını çevirme, emekleme, yürüyerek erişme, işaret etme, ses çıkarma isteği de görme yetersizliğinden etkilenmeyen akranlarına göre az olacaktır (Brambring, 2006). ‘Motor gelişim bir çocuğun sosyal ve duygusal gelişiminde ve hayat kalitesi üzerinde çok önemli bir etkiye sahiptir’ ( Houwen, Visscher, Lemmink ve Hartman, 2009). Fiziksel hareketsizlik kasları etkilediği gibi kasların zayıf kalmasına sebep olmaktadır. Hareketsizlikten kaynaklanan zayıflık, sadece gelişimin geri kalmasına değil, hareketlerin kontrolsüz olmasına ve bu kontrolsüzlükten kaynaklı

birçok öz bakım ve günlük yaşam becerilerinin kazanılmasında gecikmelere yol açmaktadır (Strickling ve Pogrund, 2002). ‘Tutma, bırakma, yemek yeme, giyinme benzeri birçok psikomotor beceri hareketi yapan kişinin izlenmesi ve taklit edilmesi yoluyla öğrenilmektedir’ (Tuncer, 2013). Görme yetersizliğinden etkilenen çocuklar insanların ellerini nasıl hareket ettirdiklerini, tuvalette nasıl temizlendiklerini, çocukların nasıl oyun oynadıklarını, insanların nasıl yemek yediklerini, ellerini nasıl yıkadıklarını görmedikleri için bu davranışları taklit edememektedirler. Bu nedenle en çok etkilenen alanlardan biri de taklit becerileridir. Taklit güçlüklerine bağlı olarak da günlük yaşam becerileri, öz bakım becerileri, sosyal beceriler gibi birçok gelişim alanında güçlük yaşamaktadırlar. Dolayısı ile tüm bu gelişim alanlarında yardıma gereksinim duymaktadırlar. Görme yetersizliğinden etkilenen çocukların gelişimlerini normal gelişim gösteren akranlarıyla çok fazla fark olmadan tamamlayabilmeleri için erken çocukluk döneminde etkili uygulamaların yapılması oldukça önemlidir ( Finello, Hanson ve Kekelis,1992). Görme yetersizliğinden etkilenen çocuklar görme yetisini kullanamadıkları ya da belirli derecede kullandıkları için doğrudan yaşantılara gereksinim duymaktadırlar. Erken çocukluk döneminde kazanılan temel kavramlar, dilin kullanımı, yönelim ve bağımsız hareket becerileri ve neden sonuç ve uzamsal kavramlar gibi önemli bilişsel becerilerin gelişimi için temel oluşturur (Bishop, 2000).Dil edinimi yalnızca çocuğun hayatını kolaylaştırmakla kalmaz, daha ileri dönemlerde akademik öğrenmeler içinde bir temel oluşturur. Bu nedenle görme yetersizliğinden etkilenen çocukların dil gelişimleri doğumun hemen ardından desteklenmeye başlanmalıdır (Tuncer, 2013). Görme yetersizliğinden etkilenen çocuklar ifade edici dil becerilerini uygun bağlamda kullanma konusunda zorlanabilirler. uygun bağlamı kurmakta zorlanabilirler ve uygun model alamadıklarından dolayı sürekli desteğe ihtiyaç duymaktadırlar. Görme çevremizdeki kişilerin tutum ve davranışlarını algılama ve anlamada etkin bir rol oynar. Görsel girdilerin sınırlı olması, çevremizdeki temel kişilerin yerini belirleme,iletişimi başlatma ve sürdürmede zorluk yaşamaya sebep olmaktadır. (Tröster ve Brambring, 1992; Sacks ve Silberman, 2000). Görme yetersizliğinden etkilenen çocuklar oyunlarını organize etmede, oyun arkadaşıyla paylaşımda bulunmada, uygun duruma uygun cevap verme, uygun olamayan davranışları görmezden gelme gibi becerilerde problem yaşamaktadırlar.‘İlk oyun becerileri çeşitli nesneleri keşfetmek ve onlarla neler yapılabileceğini anlamakla ilgilidir’ (Skellenger & Hill. 1994). Çocuk oyun oynamayı bilmezken çevresindeki çocukları izleyerek ya da büyükleriyle rehberli oyunlar oynayarak oyun oynamayı öğrenir. Görme yetersizliğinden etkilenen çocuk bu durumdan yoksun olduğu için oyun gelişiminde de bir

takım gerilikler gözlenmektedir. Görme engelli çocuk taklit becerilerine sahip olmadığı için oyun becerilerinin gelişiminde sorunlar ortaya çıkabilmektedir.